Her sene yaz ayları yaklaştığında önce şampiyon olacak takımın kim olduğu bahsi daha sonra ise transfer dedikoduları konuşulur. Sonrasında ise malum transferler gerçekleşir.
Yaz aylarında bu seneki gibi her zaman Dünya Kupası olmadığından en çok konuşulan ve rağbet gören konu transferlerdir. Tüm bunlar konuşulurken ve merak edilirken bence Türk futbolunun artık yarası haline gelmeye başlayan yabancı sınırlaması tartışmaları da kuşkusuz hem Kulüpler Birliği hem de TFF nezdinde tartışmaya açılır.
Yıllardır üzerinde defalarca oynadığımız ve bir türlü memnun kalmadığımız malum konu yabancı sınırlaması acaba diğer ülkelerde nasıl ?
Acaba futbolun en yüksek seviyelere ulaştığı İngiltere, İspanya, Almanya ve İtalya federasyonları bu konuda ne karar almış ve faydaları neler?
Bunları irdelemek hem mevcut yabancı sınırlamamızın amacını ve ne işe, hangi koşullarda yarayacağı konusunda bilgi verecektir.
Öncelikle Dünya’nın en rekabetçi ligi olan ama Milli Takım olarak bir türlü başarı elde edemeyen İngilitere’ye bakalım.
İngiltere Premier Ligi’nde 20 takım bulunmakta ve bu lig için yabancı sınırlaması fiilen yok. Yani özellikle diğer liglerde uygulanan AB statüsündeki futbolcu sınırı veya yabancı sınırı mevcut değildir. Kulüpte bulundurulabilecek yabancı sayısı da şartlı olarak sınırsız bırakılmıştır. Bu şart ise transfer edilen oyuncunun öncellikle Milli Takım oyuncusu olması ve Milli Takım’ında belli bir oranda maç sayısına oynayarak ulaşması gerekmektedir. Sahaya çıkacak yabancı oyuncu sayısında ise herhangi bir sınır bulunmuyor. İngiltere Premier Lig’de uygulanan bu sınırlama -daha doğrusu sınırsızlık- ligin çok kaliteli olmasına katkı sağlamış gibi görünüyor. Öte yandan Milli Takım başarısında ise İngiliz taraftarlar ve futbolcular tarafından özellikle son zamanlarda oldukça eleştiriliyor.
Son Dünya Kupasını kazanmış Almanya açısından olaya baktığımızda ise yine İngiltere’ye benzer bir şartlı sınırsızlık mevcut. Bu sefer şart olarak ortaya konan kriter en az 12 Alman futbolcunun kadroda bulunması ve ayrıca en az 8 futbolcunun da altyapıdan yetiştirilmiş olması şartıdır. Bu kural da lige nasıl etki etmiştir bilinmez ama milli takıma oldukça faydalı yansıdığı yadsınamaz bir gerçek.
Gelelim merakla maçlarını izlediğimiz belki de Nihat Kahveci’nin bizi fanatiği yaptığı Arda Turan’ın duygularımızı pekiştirdiği İspanya ligine.
Milli takımlarını ise olumlu etkilediği söylenebilir. İspanya liginin getirdiği sınırlamanın bizim açımızdan en önemli sonucu ise AB müktesebatına uyum sağlamaya çalışan ülkemizin oyuncularının İspanya liginde yabancı statüsünde değil AB statüsünde oynamasıdır. Tabi bu durumunda oluşmasında Nihat Kahveci ‘nin itirazları ve katkısı son derece önemli bir rol oynamaktadır.
Son Olarak İtalya’ya baktığımızda ise İspanya ile benzer bir sisteme sahipler fakat İtalya’da AB statüsü+3 yabancı değil AB statüsü+5 yabancı kuralı mevcut. İtalyan futbolunun bu sisteme nasıl reaksiyon gösterdiği ise çok net bir şekilde bilinmez. Ülke olarak en çalkantılı futbol olaylarının,şike olaylarının patladığı sene Dünya Kupası’na uzanan bir takım olmakla birlikte her zaman sürprizlere açık bir Milli Takım’a sahipler.
Son olarak yabancı sınırlaması hakkında ülkemizde 6-0-4 ler 5+0+4ler 5+2+2 ler havada uçuşa dursun bizim öncelikle yapmamız gereken iyi veya kötü bir karara varıp, o kararda istikrar sağlamamız gerekmekte. Her sene değişen bu kural kulüplerin mali yapısını bozmakla beraber Fifa’nın son zamanlarda uygulamaya koyduğu Finansal Fair Play’i n de uygulanmasında güçlük çıkarmakta.
Şahsımca Türkiye’de uygulanacak en iyi sınırlama Almanya, İngiltere ve İspanya karması bir sistem olarak yabancı sayısında milli takım şartı,kadroda bulundurulması gereken Türk oyuncusu sayısı ve AB statüsünde ki oyuncuların belli bir sayıda oynayabilmesi olacaktır. Böylelikle hem ligimizde gelen oyuncuların kalitesinin artacağını hem de Türk Milli Takımı’nın bundan besleneceğini düşünüyorum.
Milli takımda ve AB Statüsünde diğer liglerde tecrübe edinmiş yabancı oyuncuların Türk futbolcularımızı da geliştireceği kanaatindeyim.