Son saniye golü ile gelen galibiyet… Nereden bakarsanız bakın çok farklı anlamları var. Gol sonrası sevinçten nasıl bir etkisi olduğunu anlamak çok zor değil zaten ancak rakipler üzerindeki etkisini de düşünmek gerekiyor. Muhtemel bir puan kaybı rakipleri iştahlandıracak, oyna-ya-mayan Emenike daha da dibe gidecek iken gelen 3 puan ve Emenike üzerindeki baskının kalktığı o an. Önemliydi gerçekten.
Gelelim takımın dün akşam neler yaptığına;
Genel Bakış:
Öncelikle mazeret olmamakla beraber önemli pas bağlantı noktaları olduğunu düşündüğüm Alves, Meireles, Topal gibi oyuncuların yokluğu takımın ritmini etkilediğini söyleyebiliriz. Karşılaşma sonunda toplam pas sayısı müthiş (656), pas başarısı da oldukça etkili, %90,55. Ancak görüyoruz ki ileriye yapılan başarılı pas kadar (219) yana da pas yapılmış (216)
Yapılan bu kadar fazla pas ilk yarıda özellikle golden sonra takımın hızını olumsuz yönde etkiledi. İkinci yarıda pas hızının arttığını, ataklarda ve gol girişimlerinde pas sayısının ise düştüğünü görüyoruz. Belkide bu durumun bir sonucu olarak ceza alanına ulaşan ataklarda (23) ve gol girişimlerinde (9) artış yaşanmış.
Takımın kat ettiği mesafelere bakacak olursak; toplam 114 km kat edilmiş. 3 oyuncu yine 11 km üzseri mesafe kat etmiş. Emre ve Selçuk’un da oyundan çıkarılmasalar 11 km barajına geleceğini öngörebiliriz. Fenerbahçe bu konuda sıkıntı yaşamıyor. Her hafta bunu irdeliyoruz, takımın neredeyse yarısı 11 km barajını zorluyor.
Hücum:
Özellikle Mehmet Topuz’un bu karşılaşmada etkili bir görüntü çizdiğini söyleyelim. Takımda ceza alanına en fazla top süren (7/3) ve hücum bölgesine en fazla pas atan (31/22) oyuncu Topuz. Bu maçta Sow ve Kuyt’ı ekstra istekli ve hareketli gördüm. Hücum varyasyonlarının bir çoğunda varlardı. Burada kilit ismin Cristian olduğunu belirtmekte fayda var. Özellikle takımın gol bölgelerini besleyecek ofansif ortasaha oyuncu pozisyonunda Cristian son derece etkisizdi. Ceza alanına pas, top sürmelerde ve hücum bölgesine paslarda takımın geride kalan isimlerinden oldu. Bu noktada Emre’den de daha öne oynayan bir görüntü çizmesini beklerken hücuma yönelik 11 pas ta kaldığını görüyoruz. Sol kanatta ise Caner’in ilk yarının sonunda oyundan alınması ile birlikte Kadlec’ten beklenen ofansif desteği göremedik.
Savunma:
Erciyesspor’un Fenerbahçe’nin galibiyetinde önemli rol oynadığını söylemeliyiz. Çok çok nadir olarak ofansif bazı denemeler yapıldı. Bu anlamda Fenerbahçe’yi zorlayacak çok fazla pozisyon yaşanmadı. Mehmet Topuz için bu durumun bir şans olduğunu düşünüyorum. Karşısında onu zorlayacak ofansif bindirmeler olmadı. Cristian belkide maçı izleyenlerin genelinin aksine özellikle orta sahada en fazla top kazanan oyuncu oldu (17). Kişisel fikrim, bu olumlu istatistiğin rağmen Cristian sahanın kötülerindendi.
Bu noktada Egemen’e bir parantez açmak gerekebilir. Çok özverili oynuyor. Yanında partner olarak kimle beraber oynarsa sırıtmıyor, her hafta üstüne koyuyor. Aşağıda bu özverisine güzel bir örnek olarak 2. gol öncesi yapmış olduğu 101 metrelik koşuyu görüyoruz. Dakikanın 90+4 olduğunu özellikle belirtmek isterim.
Maçın Oyuncusu:
Maçın oyuncusunun Sow olduğunu düşünüyorum. Santrafor özellikleri ile çok fazla yer değiştirerek oynadı, maç sonunda da zaten takımın en çok mesafe kat eden oyucusu olmayı başardı. Önceki haftalarda Hocasının uyarılarını dikkate aldığını gösterdi. Aşağıda Sow’un attığı kafa golü öncesi ters kanada atmış olduğu 43 metrelik pası görüyoruz. Sonrasında da çok kısa bir sürede ceza alanına kat edip hak ettiği golü buldu. Bunun dışında müthiş bir şutu daha var. Bu pozisyonda da Sow’un ne kadar patlama özelliği olan bir oyuncu olabildiğini gördük.