Spor Toto Süper Lig’in on beşinci haftasında oynanacak olan derbide Beşiktaş ile Galatasaray, 14 Aralık Pazartesi günü Atatürk Olimpiyat Stadı’nda karşı karşıya gelecek.
Hafta içindeki Avrupa mesaisinde her iki takım da galibiyete ulaşamazken, Beşiktaş, baştan sona üstün oynadığı Sporting Lizbon maçında kaleci Tolga Zengin’in büyük hataları sonucunda sahadan 3-1’lik mağlubiyetle ayrıldı ve Avrupa Ligi’ne veda etti. Galatasaray ise kendi sahasında ağırladığı zayıf rakibi Astana ile 1-1 berabere kaldı ve bu skor kendisini Avrupa Ligi’ne götürdü.
Beşiktaş’ın şanssız vedası, Galatasaray’ın da yola devam ediyor olmasına rağmen sahada sergilediği kötü futbol sonrası taraftarlarınca ıslıklanması derbinin önemini artıran faktörlerden… Beşiktaş’ın olası bir galibiyeti Galatasaray’ın yarışta ağır bir yara almasına sebebiyet verecekken Galatasaray’ın olası bir galibiyeti ise zirvedeki dengelerin yeniden kurulmasına yol açabilir.
Beşiktaş’ta son durum
Şenol Güneş idaresinde lige harika bir başlangıç yapan Beşiktaş, kimi maçlarda bocalasa da ligin zirvesindeki yerini koruyor. Maç başına 2,3’lük bir gol oranı yakalayan siyah-beyazlılarda bu orana on gollük katkı sağlayan Mario Gomez, takım oyununa tam anlamı ile adapte olan Ricardo Quaresma ve Kayserispor maçında görkemli günlerinden eser sunan Jose Sosa, Galatasaray karşısında takımın en önemli kozları.
Son maçın kadrosu: Sporting CP 3-1 Beşiktaş (10 Aralık Perşembe, Jose Alvalade)
Beşiktaş, her ne kadar 2,3’lük bir gol oranına ulaşsa da bu rakamın daha yukarı çıkması işten bile değildi. Ancak bu sezon adeta gol kaçırma yarışına giren siyah-beyazlı oyuncular, kaçırdıkları her golün ardından hem Şenol Güneş’e, hem de taraftarlara saç baş yoldurdu.
Avrupa Arenası’nda da hem başarılı formunu sürdüren hem de fazlası ile gol kaçırmaya devam eden kara-kartallar, son haftasına zirvede girdiği Avrupa Ligi H Grubu’nda deplasmanda karşılaştığı Sporting Lizbon’a 3-1’lik skorla mağlup oldu ve turnuvaya veda etti. Daha sonra değineceğimiz üzere Beşiktaş’ın bu vedasında gol kaçıran oyuncuları kadar yediği hatalı gollerle takımın kimyasını bozan Tolga Zengin başrol oynadı.
Beşiktaş cephesinde maçın sonucuna etki edecek faktörler
- Tolga Zengin: Galatasaray’ın Beşiktaş’a oranla daha kontrollü futbol oynayacağını beklediğimiz bu karşılaşmada Beşiktaş’ın kalesinde Tolga Zengin’e şans verilmesi durumunda taraftarın -kuvvetle muhtemel- göstereceği tepki, Beşiktaş’ı olumsuz etkileyecektir. Tolga’nın maç içerisinde konsantrasyon sorunu yaşayan bir yapıya sahip olması, Galatasaray’ın Sneijder menşeli “az ama öz” şut denemelerinde sorun yaratabilir. Buna benzer örnekler Asteras, Tottenham, Brugge, Akhisar ve son olarak Lizbon karşılaşmalarında yaşandı; Beşiktaş’ın 90 dakika boyunca baskı kurduğu ve kalesinde az sayıda pozisyon verdiği maçlarda, Tolga Zengin, uzaktan gelen şutlarda ya da kalenin terk edilmesinin gerektiği anlarda zamanlama hatası yaptı. Dolayısıyla Burak Yılmaz tarafından savunma arkasına gerçekleştirilecek koşular, Sneijder’in şutları kadar etki yaratabilir.
- Defans hattı: Ersan Gülüm’ün sakatlığı sonrasında stoper ikilisini Rhodolfo ve Dusko Tosic’ten oluşturan Şenol Güneş, Pedro Franco ile Alexander Milosevic’e şans tanımadığını gösterdi. Ancak bu ikilinin birbiri ile uyumlu olduklarını söylemek de pek mümkün değil. Gençlerbirliği kariyerinde sol bekten sol stopere devşirilen Tosic, sol bekteki performansını bu bölgeye tümüyle taşıyamamış görünüyor. Andreas Beck ise defansif açıdan yeterli özellikleri barındırsa da ofansif anlamda takıma katkı sunamıyor. Öyle ki, Beşiktaş’ın bugüne kadar oynadığı lig maçlarında sağ kanat akınları, Başakşehir (%39,4’e %35,2) ve Fenerbahçe (%45,5’e %35,6) maçları haricinde sol kanat akınlarının önüne geçemedi. Ve hemen belirtelim, bu iki maçta da sol bek pozisyonunda Dusko Tosic görev yapıyordu.
- Yorgunluk ve kırılganlık: Şenol Güneş, lig, kupa, Avrupa demeden aynı kadro yapısını korumaya önem veren bir teknik adam, bu yüzden Beşiktaş’ın sahaya çıkacağı on bir, maçtan maça değişkenlik göstermiyor. Bu da Güneş’in takımlarına kondisyon sorunu olarak geri dönebiliyor. Lizbon’da baskılı bir futbol oynayarak fazlası ile efor sarf eden ve alınan yenilgi ile tura veda eden, böylece zihinsel açıdan da yıpranan takım, Galatasaray karşısında gole ulaşamama ya da erken bir gol yeme gibi durumlar karşısında kırılganlık gösterebilir.
- Kaçırılan goller ve artan baskı: Beşiktaş, gol yollarında en verimli sezonlarından birini yaşasa da atılan gollerin çok daha fazlasının kaçırılıyor oluşu takım üzerindeki baskıyı artırıyor. Bunun en yakın örneğini Akhisar Belediyespor maçında yaşayan ve rakip kaleye tam 27 şut atan siyah-beyazlı oyuncular, gol üretememiş ve sahadan 2-0’lık mağlubiyetle ayrılmıştı. Hakeza Sporting Lizbon maçında da Gomez ve Olcay’ın kaçırdığı goller belki de “Tolga Zengin’e rağmen” turu getirecekti. İskenderbey karşısında iki gol atan Cenk Tosun’un bu maçın ardından yapmış olduğu, “Kaçırdığım goller için özür dilerim,” açıklaması da bu maddeyi birinci ağızdan destekleyen bir örnek olarak değer kazanıyor.
- Galibiyet özlemi: Dile kolay, tam dört yıl geçti üzerinden, on maç oynandı karşılıklı, ama 30 Nisan 2011’den bugüne mağlup edemedi Beşiktaş Galatasaray’ı… Hükmen mağlubiyetle sonuçlanan maçlar oldu, hakem hatasıyla yitirilen maçlar oldu, ama yüzü gülmedi uzun süredir Galatasaray karşısında Beşiktaş’ın. Bu yüzden her maç farklı bir hava kazandı Beşiktaş adına ve Galatasaray karşısında alınan her başarısızlığın ardından onulmaz gedikler açıldı siyah-beyazlı camiada. Pazartesi oynanacak bu maç da Avrupa’daki başarısız sonucun telafisi açısından takımı hırslandırıyor, ancak görüldüğü üzere, bu Beşiktaş için hem bir avantaj, hem de bir dezavantaj yaratıyor.
Sakat ve cezalılar: Ersan Gülüm (Şüpheli), Gökhan Töre (Şüpheli), Tolgay Arslan (Sakat), Veli Kavlak (Antrenman eksikliği)
Galatasaray’da son durum
Sezonu Süper Kupa’daki Bursaspor galibiyeti ile açan ve Hamza Hamzaoğlu’na “üç kupalı teknik adam” unvanını kazandıran Galatasaray’da mali kriz başta olmak üzere sahada oynanan kötü futbol gün geçtikçe katmerlenerek kulüp gündemini belirlemeye devam ediyor.
Son maçın kadrosu: Galatasaray 1-1 Astana FK (8 Aralık Salı, TT Arena)
Dursun Özbek ve yönetimi, mevcut mali durumu ve UEFA’nın Finansal Fair-Play Kuralları’nı önlerindeki en büyük engel ve çözülmesi gereken en önemli problem olarak gösterse de Galatasaray taraftarının bu yol haritasından haz etmediği aşikâr. Ünal Aysal döneminde takıma kazandırılan Fernando Muslera, Emmanuel Eboue, Didier Drogba ve Wesley Sneijder gibi yıldız oyuncularla transfer beklentisi yükselen sarı-kırmızılı taraftarlar, Dursun Özbek döneminde transfer edilen Jem Paul Karacan, Bilal Kısa gibi oyuncuların “vizyonsuzluk” örneği olduğu konusunda uzlaşmaz bir tavır sergilediler. Felipe Melo ile Alex Telles’in İnter’e gönderilmesi ve bu oyuncuların yerinin tam anlamı ile doldurulamaması, Kevin Grosskreutz transferinde yaşanan zamanlama hatası ve başta Umut Bulut ile Sabri Sarıoğlu olmak üzere düşük performanslı oyuncuların sözleşmesinin uzatılması da (ve hatta ücret artırımına gidilmesi) taraftarla yönetim arasındaki bağları kopma aşamasına getirdi.
Ancak böylesine gergin ortamda ilk ipi çekilen isim her fırsatta yönetimi gözeten açıklamalar yapmasına rağmen Hamza Hamzaoğlu oldu. Transfer yapılmamasını “takım içi dengelerin korunması” gerekliliğine bağlayan Hamzaoğlu, taraftarın eleştiri oklarından nasiplenen oyuncularını kollayan açıklamaları ile taraftarla arasını açtı ve yönetim en nihayetinde kendisi ile yollarını ayırdı.
Galatasaray’da Hamzaoğlu sonrasında göreve getirilen Mustafa Denizli ile çıkılan üç maçta da mental anlamda değişiklik yaşandığını söylemek zor. Denizli idaresindeki ilk maçında Kasımpaşa ile 2-2 berabere kalan Galatasaray, ardından ligin en formsuz takımlarından biri olan Bursaspor’u 3-0 mağlup etti. Avrupa’da ise grupta üç beraberlik elde eden ve deplasmandaki iki maçından da mağlubiyetle ayrılan Astana karşısında beraberliği zor kurtaran Galatasaray’da, sarı-kırmızılı taraftarlar maç bitiminde haklı olarak protesto gösterisinde bulundu.
Galatasaray cephesinde maçın sonucuna etki edecek faktörler
- Mustafa Denizli: Türk futbolunun efsanevi ismi ve deneyimli teknik adam Mustafa Denizli, rakip takımları en iyi tahlil eden antrenörlerin başında geliyor. Görece olarak kontrollü bir oyun arzulayan Denizli’nin, Beşiktaş’ın mevcut oyun stiline ters gelen bir sistem kurgulaması kendisi için zor olmayacaktır.
- Defansif orta saha ve topa sahip olma: Sarı-kırmızılıların başında çıktığı üç karşılaşmada standart bir kadro yaratma çabası içerisine giren Mustafa Denizli, tüm mevkilerde standardı yakalamaya yaklaşsa da defansif orta saha bölgesinde üç maçta üç farklı oyuncuyu denedi. Kasımpaşa karşısında şans bulan Emre Çolak, Bursaspor maçında kesik yerken, bu maçta forma şansı bulan Jose Rodriguez de Astana maçında formayı Aurelien Chedjou’ya bıraktı. Chedjou’nun bu bölgede pek başarılı olamaması da bu maçta orta sahada mümkün olduğunca topu ayağında tutabilecek ve ileri uçtaki oyuncularla top buluşturabilecek bir isim olan Bilal Kısa’yı Denizli için muteber kılacaktır.
- Uzaktan şutlar: Beşiktaş ile ilgili düşüncelerimizi özellikle Tolga Zengin üzerinden paylaştığımız kısımlarda da değindiğimiz üzere, Galatasaray bu maçta bol sayıda uzaktan şut denemesi yapacaktır. Başta Wesley Sneijder olmak üzere Lukas Podolski, Selçuk İnan ve yüksek ihtimalle ilk on birde yer alacak olan Bilal Kısa gibi şutörlerin maçın seyrini değiştirmeleri işten bile olmayabilir.
- Psikolojik üstünlük: Galatasaray, nasıl ki Kadıköy deplasmanlarında psikolojik açıdan sahaya 1-0 geride çıkıyorsa, Beşiktaş karşısında da, son dönemlerde alınan başarılı skorların da etkisiyle sahaya 1-0 önde çıkıyor. Sarı-kırmızılıların bu psikolojisini bozacak olan en önemli unsurun da tribün desteği olduğu düşünülürse, Olimpiyat Stadı, Galatasaray için ekstra bir avantaj sağlayacaktır. (Beşiktaş taraftarının on yedi bin kombine bilet satın aldığını ve kulüp tarafından yapılan açıklamaya göre 12 Aralık Cumartesi saat 17.00 itibari ile GS maçı için dokuz bin bilet satıldığını da not düşelim.)
Sakat ve cezalılar: Hamit Altıntop (Antrenman eksikliği), Jason Denayer (Sakat), Lionel Carole (Antrenman eksikliği), Sabri Sarıoğlu (Şüpheli)
Beşiktaş – Galatasaray
Tarih: 14 Aralık Pazartesi
Saat: 20.00
Stat: Atatürk Olimpiyat Stadyumu
Hakem: Mete Kalkavan
Yayın: Lig TV