Fransa’da düzenlenecek olan EURO 2016 öncesinde grup aşamalarındaki son maçlara girilirken, üçüncülük yarışının kıyasıya sürdüğü A Grubu’nda, gruba kötü bir başlangıç yapan A Millî Futbol Takımı, kendi ipini keseceği müsabakada Konya Büyükşehir Torku Arena’da İzlanda’yı ağırlayacak.
İzlanda ile Çek Cumhuriyeti’nin ilk iki sırayı bitirmesinin kesinleştiği A Grubu’nda, üçüncülük yarışının içerisindeki Hollanda’nın umutları, deplasmanda karşılaştığı rakibi Kazakistan’ı 2-1’lik skorla alt etmesine rağmen, Türkiye’nin Çek Cumhuriyeti karşısında aldığı 2-0’lık galibiyet sonrasında sönmüş görünüyor. Ancak yine de, “Çek bir Letonya” gibi sloganlarla taçlandırılan millî takım mazisi, Türk futbolseverlere dikkatli olunması gerektiğini öğütlüyor.
İzlanda 3-0 Türkiye (9 Eylül 2014, Laugardarsvöllur)
Türkiye
Fatih Terim idaresindeki A Millî Futbol Takımı, her ne kadar grup aşamalarına iyi bir giriş yapamasa da, son maçlar öncesinde üçüncülük koltuğunun en güçlü adayı olarak kendini konumlandırmayı başardı.
İzlanda’nın beklenmedik yöndeki pozitif performansına Hollanda’nın negatif bağlamda eşlik etmesi, ümitlerimizin zinde kalabiliyor olmasının yegâne açıklaması olsa gerek. Nitekim ay-yıldızlılar, kazandığı, hatta farklı bir şekilde kazandığı maçlarda dahi üst düzey performans sergilemekten geri kaldı.
Ancak her ne olursa olsun şok mahiyetindeki iki mağlubiyet-bir beraberlikli girizgâhın akabinde bu noktayı görebilmiş olmak bir başarı olarak değerlendirilmelidir. Bu başarının anahtarlarından birisi de saha içerisindeki mantalite değişimidir.
Son maçın kadrosu: Çek Cumhuriyeti 0-2 Türkiye (10 Ekim 2015, Generali Arena)
Türkiye, gruptaki ilk maçlarını, görece olarak kendisinden güçsüz ya da kâğıt üzerinde aynı denkliğe düşecek rakiplerle oynadı. Bu ortamda topa sahip olarak oyunu yönlendirmesi de zorunlu hâle gelen millî takım, Almanya, İngiltere, İspanya gibi topa sahip olan, oyunu istediği şekilde yönlendiren ekol ülkelerle eşdeğer bir konuma geldi. Ancak kadro derinliği ve kalitesi, bahsini ettiğimiz ülkelere oranla bir/hatta birkaç tık geride olan ay-yıldızlılar, skora etki edecek oyuna bir türlü ulaşamadı.
Topa fazlası ile hâkim olunan maçlardaki ilk galibiyetini grubun zayıf halkası Kazakistan karşısında 3-1’lik skorla alan millî takım, belki de en efektif maçını oynadığı ve ilk kez topu rakibe bıraktığı Hollanda deplasmanında ise son dakikada yediği golle galibiyeti kaçıran taraf oldu.
A Millî Takım’ın grup elemelerindeki topa sahip olma yüzdeleri
İzlanda 3-0 Türkiye (%55)
Türkiye 1-2 Çek Cumhuriyeti (%60)
Letonya 1-1 Türkiye (%70)
Türkiye 3-1 Kazakistan (%66)
Hollanda 1-1 Türkiye (%30)
Kazakistan 0-1 Türkiye (%59)
Türkiye 1-1 Letonya (%70)
Türkiye 3-0 Hollanda (%32)
Çek Cumhuriyeti 0-2 Türkiye (%38)
Topa sahip olma oranında hâkimiyet kurulan maçlar
Toplam altı maç: 2 galibiyet, 2 beraberlik, 2 mağlubiyet; Atılan gol: 7, Yenilen gol: 8
Topa sahip olma oranında geride kalınan maçlar
Toplam üç maç: 2 galibiyet, 1 beraberlik; Atılan gol: 6, Yenilen gol: 1
Topa sahip olma ortalaması: %53
Türkiye’nin Çek Cumhuriyeti karşısındaki atak yönleri
Grupta oynadıkları hemen hiçbir karşılaşmada topa sahip olma oranında üstünlük sağlayamayan Kazakistan ve Letonya maçlarında iki gol üretebilen ve dört puan elde eden ay-yıldızlılar, Hollanda ve Çek Cumhuriyeti karşılaşmalarında aradığı fırsatı buldu ve oyunu istendik şekilde yönlendirme konusunda arzulu olan rakiplerini tuzağına düşürmeyi başardı. Önce Hollanda’yı 3-0’la geçen millî takım, ardından da Çekler’i 2-0’lık skorla alt etti ve üçüncülük yolunda grubun favorisi hâline geldi.
Bu noktadan sonra İzlanda’nın aynı tuzağa düşüp düşmeyeceği sorusunun yanıtını arayalım.
Aday kadro | Kaleciler: Hayrullah Mert Akyüz, Volkan Babacan, Mert Günok;
Defans: Şener Özbayraklı, Serdar Aziz, Hakan Balta, Ersan Gülüm, Caner Erkin, Emre Taşdemir;
Orta saha: Volkan Şen, Selçuk İnan, Oğuzhan Özyakup, Gökhan Töre, Hakan Çalhanoğlu, Mehmet Topal, Ozan Tufan, Arda Turan, Yasin Öztekin, Okay Yokuşlu, Olcay Şahan;
Forvet: Umut Bulut, Mevlüt Erdinç, Burak Yılmaz, Cenk Tosun.
İzlanda
Avrupa Kıtası’nın nüfus bakımından en küçük ülkelerinden birisi olan ve ülke gündemi içerisinde futbolun çok az bir yer tuttuğu İzlanda, kendisine hiç şansın tanınmadığı A Grubu’nda tabir-i caizse zirveye kapak attı.
Gruptaki tüm maçlarını başkent Reykjavik’te bulunan 15,000 kişilik Laugardarsvöllur Stadyumu’nda oynayan maviler, tarihlerinde bir ilki başararak Avrupa Şampiyonası’na katılmaya hak kazandılar.
Son maçın kadrosu: İzlanda 2-2 Letonya (10 Ekim 2015, Laugardarsvöllur)
İskandinav ülkeleri ile özdeşleşen fizikî gücü, Premier Lig’de forma giyen Gylfi Sigurdsson gibi oyuncuların tekniği ile birleştiren İzlanda, gruptaki tüm dişli rakiplerini alt etmeyi başardı. Farklı Türkiye galibiyeti ile başlayan serüven içerisinde Hollanda’yı her iki maçta da alt eden ekip, tek mağlubiyetini ise Çek Cumhuriyeti karşısında yaşadı.
Maç başı 1,9’luk gol oranı tutturan İskandinav temsilcisi, uzun yıllar Eidur Gudjohnsen’in üstlendiği lejyonerlik görevini de, elde edilen bu başarı ile beraber birçok yeni oyuncusuna dağıtmayı başardı. Öyle ki, artık Avrupa’nın kalburüstü birçok takımında İzlandalı futbolcu görmek mümkün.
Peki, tüm bu başarılarına ve zihin olarak rahat bir maç çıkaracak olmalarına rağmen, İzlanda, Türkiye karşısında topa sahip olma konusunda girişken davranacak mı?
İzlanda’nın grup elemelerindeki topa sahip olma yüzdeleri
İzlanda 3-0 Türkiye (%45)
Letonya 0-3 İzlanda (%70)
İzlanda 2-0 Hollanda (%26)
Çek Cumhuriyeti 2-1 İzlanda (%39)
Kazakistan 0-3 İzlanda (%50)
İzlanda 2-1 Çek Cumhuriyeti (%52)
Hollanda 0-1 İzlanda (%34)
İzlanda 0-0 Kazakistan (%55)
İzlanda 2-2 Letonya (%58)
Topa sahip olma oranında hâkimiyet kurulan maçlar
Toplam dört maç: 2 galibiyet, 2 beraberlik; Atılan gol: 7, Yenilen gol: 3
Topa sahip olma oranında geride kalınan maçlar
Toplam dört maç: 3 galibiyet, 1 mağlubiyet; Atılan gol: 7, Yenilen gol: 2
Topa sahip olma oranında eşitlik sağlanan maçlar
Toplam bir maç: 1 galibiyet; Atılan gol: 3, Yenilen gol: 0
Topa sahip olma ortalaması: %48
İzlanda’nın Letonya karşısındaki atak yönleri
Ne yapmalı?
Görüldüğü üzere, topa sahip olma ve skora etki etme konusunda Türkiye ile oldukça benzeşim gösteren bir takım İzlanda. Hâl böyle olunca, millî takımın, topu ayağında tutan futbolculardan ziyade, rakibi geride karşılayan ve kazandığı topu hızlı bir şekilde hücum oyuncuları ile buluşturacak oyunculara ihtiyacı var. Bu oyun anlayışı için en kayda değer isim olarak da Selçuk İnan görünüyor. Ayrıca, bu oyun kurgusunun kurt ismi olan Burak Yılmaz’ın sakatlığı nedeniyle kadroda yer almayacak olması millî takımın handikabı.
Tüm bunlarla beraber, Çek Cumhuriyeti karşısında galibiyete uzanan ve İzlanda maçında alacağı bir puan dahi kendisine yeterli gelecek olan Türkiye, maçtan galibiyetle ayrılan taraf olmak isteyecektir. Üstelik Kazakistan’ın Letonya’yı alt etmesi durumunda en iyi üçüncülük kontenjanında kendimize yer bulabileceğimizi de not düşmemiz gerekiyor.
Aday kadro | Kaleciler: Hannes Thór Halldórsson, Gunnleifur Gunnleifsson, Ögmundur Kristinsson;
Defans: Birkir Már Sævarsson, Ragnar Sigurdsson, Kári Árnason, Ari Freyr Skúlason, Sölvi Geir Ottesen Jónsson, Theódór Elmar Bjarnason, Hallgrímur Jónasson, Kristinn Jónsson, Hólmar Örn Eyjólfsson;
Orta saha: Aron Einar Gunnarsson, Birkir Bjarnason, Jóhann Berg Gudmundsson, Rúrik Gíslason, Gylfi Thór Sigurdsson, Emil Hallfredsson, Ólafur Ingi Skúlason;
Forvet: Eidur Smári Gudjohnsen, Kolbeinn Sigthórsson, Alfred Finnbogason, Jón Dadi Bödvarsson, Vidar Kjartansson.