Türkiye’nin rol model takımı

altinordu-640

Ülkemizde senelerdir yapılan transfer yanlışları var ve PTT 1.Lig’deki takımlar da bunu sık yapan takımlar arasında. Süper Lig’den yeni düşmüş bir takım tüm oyuncularını takımdan gönderebilirken, Süper Lig’e yeni çıkan bir takımın da farklı bir şey yapmadığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu tarz durumlar bizim geleceğe iyimser yaklaşmamızı engellerken, bir kulübümüz var ki; Fenerbahçe’den tutun Pendikspor’a kadar herkese rol model olmaya aday bir yol izliyor.

O dönem Sait Karafırtınalar’ın çalıştırdığı Bucaspor, 2010-2011 sezonunda tüm camianın özlediği Süper Lige dönüş yapmıştı. Ardından Fenerbahçe’ye 1 Milyon Euro’ya sattıkları Salih Uçan ile de çalışmalarının ilk meyvesini almışlardı. O gün o takımın başkanı olan Seyit Mehmet Özkan, yönetimle yaşadığı fikir ayrılıkları sebebiyle sezon sonunda başkanlığı bırakmıştı. Bucaspor bugün maalesef 3.Lig’e kadar düştü ve Seyit Mehmet Özkan’ın haklılığı ortaya çıkmıştı. 1 sezon bu işlere ara verdikten sonra Altınordu’nun başkanı olan Mehmet Özkan, Bucaspor’daki evlatlarının da hemen hepsini Altınordu altyapısına almıştı.

4 sene içinde Altınordu’yu 3.Lig’den alıp PTT 1.Lig’e çıkaran Başkan, altyapıyı da Türkiye’nin en yetenekli oyuncuları ile donattı. Türkiye’nin farklı illerinden, Altınordu’da ve pilot takımlarında oynayan 6000’den fazla evladı var Altınordu’nun. Bu çocuklardan 5950 tanesini hiçbir zaman tanımayacağız belki ama kalan 50 tanesini tüm Türkiye tanırken, bunların içinden 20 tanesini de tüm dünya tanıyacak. Bugün geldiği noktada Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder, Yusuf Acer gibi genç isimleri futbola kazandıran, onların hayatında bir dönüm noktası olan Altınordu, her yıl birkaç yeni isimle karşımıza çıkıyor. Konuya uzak olanlar için özellikle belirtmek isterim ki, Çağlar Söyüncü bugün geldiği noktada A Milli Takım’a çağrılıyor ve ismini buraya yazmamızın hoş olmayacağı bazı Premier Lig ve Bundesliga takımları tarafından isteniyor.

Çok değil, bundan sadece 1,5 sene kadar sonra dış transfere kapalı olacağını belirten Altınordu, kendi evlatlarına çok güveniyor. Onlara hak ettikleri eğitimi sonuna kadar verip, her birisiyle teker teker ilgileniyorlar. A Takım’dan U7 takımına kadar, tüm takımların hocaları arasında müthiş bir iletişim var ve yeterli olduğunu düşündükleri oyuncuyu yaşına bakmadan gönül rahatlığı ile üst takımlara transfer ediyorlar. Bu şekilde son basamak olan A Takım, oyuncular için şu an bir vitrin olsa da, bundan 3-4 yıl sonra ürettiğini satan değil, tüketen bir takım bizi bekliyor.

Hazırlayan: Emre Atasayar