Türkiye Süper Ligi değerlendirmesi

spor-toto-super-ligd-776af8dc2f17657d304f

Spor Toto Süper Lig’de 26 haftayı geride bıraktık. Oynanmayan Fenerbahçe – Galatasaray derbisi haricinde tüm maçlar sonunda tamamlandı. Zirve, hala alev alev. Milli maç arası herkese ilaç gibi oldu desek yanlış olmaz. Biraz sakinleştirdi bizi, biraz dinlendik. Bir süre hesap kitap da yapmayız dedik ama olmadı. Bu boşluğu fırsat bilip aldık kalemi elimize. Beşiktaş için 8, Fenerbahçe için 9 hafta kaldı ligin bitmesine. Fenerbahçe’den ekstradan oynayacağı en az 2 Türkiye Kupası maçının olduğunu da söylemeden geçmeyelim. Rakibi de bu sezonun alkışı, tebrik edilmeyi en çok hak eden takımı Konyaspor. Onları daha sonra başka bir yazıda değerlendireceğiz, şimdi konumuz şampiyonluk yarışı.

bjk600_FS03I

Lider Beşiktaş yeni stadına da kavuşacak olmanın mutluluğunu yaşıyor. Ne oldu, ne bitti, ortaya nasıl bir şey çıktı, 11 nisanda hep beraber göreceğiz. Haftalardır maç eksiği ile geldiler. Lider değillerdi uzun süre. Ancak eksikleri kapatıp koltuğu geri aldılar ve şimdi de Fenerbahçe’nin eksiği var. Beşiktaş için çok büyük avantaj bu. Bu, şu demek aslında; her hafta Cuma’dan oynayıp kazanmak ve rakibi strese sokmak. Fenerbahçe, eksik Galatasaray maçını oynayana kadar sürekli stres altında olacak. Beşiktaş’ın onlarla işi kalmadı artık. Tüm maçlarını kazanacaksın, şampiyon olacaksın. Aslında bu kadar basit bir denklem var önlerinde. Ancak baştaki Şenol Güneş’in lig şampiyonluğu olmayışı ve daha önce de Trabzonspor ile benzer bir şekilde Fenerbahçe’ye kaybetmesi, akılları bulandırıyor. Hele ki bu sezon ile o sezon arasında oldukça fazla benzerlik varken.

UEFA’dan “elenmek” Fenerbahçe’ye soluklanma fırsatı verdi. Üç kulvarda da başarı baskısıyla oynayan oyuncular, fizik yükü yetmezmiş gibi mental yükünü de çekiyorlardı. Bu cümlemden kesinlikle elendikleri iyi olmuş gibi bir anlam çıkmasın. Ancak şampiyonluk şansları arttı. Antalya darbesinden sonra nasıl ayağa kalktıysa bu takım, ben Braga darbesinden sonra da Arena’da net skorla alınacak bir galibiyet bekliyordum. Ancak maç futbol dışı sebeplerden dolayı oynanamadı. Erteleme maçına Fenerbahçe aynı motivasyonla çıkamayacak. En azından o motivasyonu elde edebilmesi için Beşiktaş’ın puan kaybetmiş olması gerekecek.

antalyaspor_0_fenerbahce_257f5_800

Gelelim hocaya. Vitor Pereira kötü bir hoca değil ama eksik bir hoca. Oyuncuları motive edişi, sezon başında yaşananlara rağmen oyuncuları fiziki açıdan Şampiyonlar Ligi seviyesine çıkarmış olması, gol yemeyen ve en önemlisi de hiçbir zaman “kaybedecek gibi oynamayan” bir Fenerbahçe yaratmış olması ile başarılı. Ne demek kaybedecek gibi oynamamak? Geçtiğimiz sezonları hatırlarsak, Fenerbahçe rakibin kilidini açamayınca doğal olarak yüklenir, bazı maçlarda da elindeki 1 puandan olurdu. İsmail Kartal ile bunun örneklerini yaşadık. Pereira’nın takımını izlerken ise hiçbir zaman “Fenerbahçe bugün kaybedecek” demiyoruz. Acaba Fener ne zaman atacak golü diyorum ben şahsen. Ya da kim atacak diyorum. Çok iyi bir savunmacı Pereira, elinde de Türkiye’nin en iyi savunmacıları var.

Eksik bir hoca demiştik ama onun için. Nedir eksik olan tarafı? Malumunuz, Fenerbahçe’nin bir hücum planı yok. Sanki soyunma odasında oyunculara saatlerce nasıl savunup, nasıl topu kazanacaklarını anlatmış ve en sonunda da bir şekilde gol atın demiş gibi oynuyor Fenerbahçe. Elde yine Türkiye’nin en iyi hücumcuları var. Ama bireysel performansta savunmacıları ön plana çıkıyor. Fenerbahçe bir şekilde kazanarak geldi buraya kadar. Takım yemedi, Nani frikikten attı. Takım yemedi, Van Persie frikikten attı. Takım yemedi Alper ekstra bir şutla gol attı. Son maçlara gelmişken, bu saatte Fenerbahçe’ye hücum yapmayı aşılamak bir risktir. Bu riski göze alamıyorsanız, Fenerbahçe’nin şampiyonluğa giden yolu iyi savunmayı, kusursuz savunmaya dönüştürmektir. Bu takım bir şekilde gol atıyor zaten. Futbol görüşümle asla uyuşmayan bu futbol anlayışını, sadece kalan 9 hafta için savunduğumu da belirtmek isterim.

Şüphesiz soluk kesen bir mücadele izleyeceğiz. Kazanan kim olursa olsun, bence 33. haftadan önce kazanamayacak. Şampiyon kim olur diye sorarsanız, tecrübe olur, kenetlenme olur, dereyi geçerken at değiştirmeyen olur