Haftanın olayı olarak nitelendirebileceğimiz Tudor Galatasaray ilişkisi nihayet gerçekleşti. Bir kaç haftadır sıkça dedikodusu çıkan Tudor Galatasaray’ın başına geçebilir iddiası nihayet vücut buldu ve dün itibari ile Galatasaray’da ilk idmanına çıkan Tudor bugün yapılan törenle kendini Galatasaray’a bağladı.
Tudor’un Galatasaray’a ne amaçla geldiği veya Galatasaray’a ne katacağından çok konuşulan tek bir konu var. Karabükspor’dan koparılan Tudor’un Galatasaray’a bu şekilde gelişi doğru mu değil mi?
Mevzuatlar Ne Diyor?
Tüm konuşulan magazinsel mevzuların ve yorumların dışında bu duruma daha ayağı yere basan bir bakış açısıyla mevzuatlar ve kanunlar paralelinde bakmakta fayda var. Öncelikle hemen konun başında belirtmek gerekir ki; Türkiye’de Teknik Adamlar TASÇET(Teknik Adamların Statüsü ve Çalışma Esasları Talimatları ) uyarınca düzenlenen sözleşme ile göreve başlar ve bu talimatlar doğrultusunda görevlerini icra ederler. Ayrıca Türkiye’de yer alan Spor Kulüplerinin teknik direktörleri İş Kanunu Kapsamında işçi sayılırlar. Bu durumda bağlı olduğu spor kulübü de işveren statüsündedir. Bunun anlamı ise şudur; işverende işçide karşılıklı olarak bazı haklara sahip olduğu gibi birbirlerine karşıda bazı sorumlulukları ve yükümlülükleri vardır. Kanun kapsamında ve Tudor açısından ele aldığımızda bir teknik adamın sözleşmesinden doğan borçları genel hatları ile şu şekildedir;
1-İş Görme Borcu
-Teknik adamın en önemli ve yegâne borcu verilen görevini hem bedensel hem de ruhsal olarak yerine getirmesi gereken borç. Bu borç takımı hazırlamak, kurmak yönetmek vb. ana başlıklar altında detaylandırılabilir.
2-Kulübün Talimatlarına Uyma Borcu
-İtaat borcu, işçi statüsünde ki teknik adamın işverenine karşı kişisel bağlılığının bir gereği olarak ortaya çıkmaktadır. TASÇET 13.Madde k bendi bu hususu şöyle açıklamaktadır;
k) Sözleşme imzaladığı kulübün kural ve talimatlarına uymak, o kuruluşun yönetimine müdahale etmemek, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı davranışlarda bulunmamak,
3-Sadakat Borcu
-İşçinin yani teknik adamın sadakat borcunun konusu, işverenin ve işletmesinin çıkarlarını korumak ve bu çıkarlara zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınmaktır. Bu konuda yine uzunca ele alınabilecek bir borcun kapsamındadır. Ama burda asıl önemli olan, teknik adamın sözleşmesi süresince üzerine düşen sadakat borcu gereğince, kulübe ve kulübün menfaatlerine aykırı ve kulübe zarar verecek açıklama, ihbar ve isnatlardan kaçınmasını ön görmektedir.
Öte yandan bu borcun uzantısı olarak teknik adamın rekabet etmeme borcuna aykırı tavır sergilememesi gerekir. TASÇET 13/l bendi de bu konuda açıktır; Kulübün onayı olmadan başka bir sportif faaliyete katılmamak. Yine TASÇET 13/m bendi ise; Profesyonel veya amatör olarak takımlarda kulüp yöneticiliği yapmamak, lisanslı dahi olsa hakemlik yapmamak talimatını içermektedir.
Bu borçları ana hatlarıyla fazla hukuki boyutuna girmeden ele aldık fakat burada asıl sorumuz şu;
BİR TEKNİK ADAM SÖZLEŞME SÜRESİ İÇİNDE DİĞER KULÜPLERLE GÖRÜŞME YAPABİLİR Mİ?
Bu konuda uzun uzadıya tartışmalara gerek olmaksızın TFF Tahkim Kurulunun bir kararını ele almak fazlasıyla aydınlatıcı olacak ve akıllarda ki soru işaretlerinin çoğuna cevap niteliğinde olacaktır;
TFF Tahkim Kurulu 21.09.2006 tarih ve 2006/231E. 2006/245 Karar sayılı Kararına göre;
– “ Sözleşmesi devam ederken, bir başka kulüp ile görüşmeler yaptığı, bu nedenle teknik sorumlunun cezalandırılması isteği ise yasa ve talimatlara uygun BULUNMAMIŞTIR. Keza dünyada hangi spor dalı olursa olsun bir sporcu ve TEKNİK ADAMIN sözleşmesi devam ederken bir başka kulüp ile görüşme yapmasını engelleyen hüküm bulunmadığı gibi, uygulama tam bunun aksinedir. Sezon bitimi akabinde başlayacak transfer süreci içinde sözleşme yapabilmek için görüşmelerin aylar önce başladığı, hatta devam eden sözleşmelerin bile karşılıklı feshedilerek transferlerin gerçekleştirildiği, bunun insan hakları gereği olduğu bir gerçektir.
Ayrıca yazımızın başında da bahsettiğimiz gibi İş Kanununa göre İşçi Statüsünde yer alan teknik adamların bu kanun hükmü gereğince; SÖZLEŞMESİ DEVAM EDERKEN İŞ ARAMA İZNİ ALABİLMESİ KURALI DAHİ BULUNMAKTADIR.
Özetle bu karar ve iş kanunu açısından bakıldığında TUDOR’un Karabükspor ile sözleşmesi devam ederken Galatasaray ile görüşmesinin sadakat borcuna aykırı değerlendirilmesi mümkün değildir.
KARABÜKSPOR’UN ZARARINI KİM KARŞILAYACAK ?
Diğer akla gelen soru ve Karabükspor yöneticilerinin serzenişine konu olan Karabükspor’un bu konuda ki zararı ne olacak ?
Bir teknik adamın iş kanunu kapsamında ihtar çekmeden ve çalıştığı süreye bağlı olarak bildirim süresine uymadan işini bırakıp başka bir kulüple çalışmaya başlarsa İş Kanunu Madde 23’e göre;
a) Teknik adamın bu davranışına yeni kulübü sebep olduysa,
b)Yeni kulüp bu davranıştan haberdar olduğu halde onu işe almışsa
c) Yeni kulüp teknik adamın bu davranışını öğrendikten sonra dahi onu çalıştırmaya devam ederse yeni kulübü ile teknik adam birlikte bu zarardan ve sonuçlardan sorumlu olacaktır.
Olayımıza geri dönersek gelişmelere kronolojik olarak baktığımızda, Tudor Galatasaray dedikoduları haftalar öncesinden başladı, Salı günü basın yayın kuruluşları ve sosyal medya Galatasaray ile anlaştığını yazmasına rağmen Tudor Karabükspor’un akşam antrenmanına çıktı, Çarşamba günü ise tüm resmi işlemler halledilince önce Rinkerink’e teşekkür edildi sonra ise Galatasaray’ın akşam antrenmanına Tudor çıktı. Yani özetle Tudor henüz resmi bir anlaşma olmadan ve usule aykırı davranmamak için tüm Karabük taraftarının tepkilerine rağmen Salı günü yapılan Karabük antrenmanında takımın başındaydı.
Tüm bu tartışmaların gölgesinde asıl konu Tudor’un sözleşmesinde yer alan 150 bin Euroluk sözleşme fesih bedeli veya serbest kalır maddesi. Her ne kadar bu madde uyarınca Tudor’un sözleşmeyi bu bedeli ödeyerek feshetmesi hukuka uygun görünse dahi ve bu madde sayesinde yukarıda bahsettiğimiz zararların Galatasaray ile Tudor’un ortak karşılaması adına tazminattan kurtardığını şimdilik söylesek bile, Karabükspor’un haklarını araması gerekmektedir.
Sonuç olarak baktığımızda, Tudor’un Galatasaray’a geçişi ile ilgili Galatasaray’ın bu işlemle ilgili ceza alması pek söz konusu değil. Çünkü ortada ne talimatlara aykırı nede kodlara aykırı bir durum var. Fakat Tudor’un sözleşmesinin iyi incelenmesi gerekir. Eğer ki Tudor’un sözleşmesinin feshi haksız sebeplere dayanıyorsa bunun tabi ki bir yaptırımı olacaktır. Karabükspor’un bu konuda tazminat hakkı doğacaktır.