Fatih: Eskişehir maçındaki beraberliği nasıl değerlendiriyorsun?
Barış: Eskişehir maçları Galatasaray için her zaman zorlu geçer. Bu maçta da öyle oldu. Belki savunmada çok zorlanmadı Galatasaray ama hücumda pozisyona girmekte çok zorlandı. Galatasaray’ın en büyük sıkıntısı takım olamamak. Bireysel anlamda bakarsak belki kimse çok büyük hatalarla oynamadı dün, ama basit pas hataları ve yavaş oyun, Galatasaray’ın etkili olmasını engelledi. Galatasaray 2 puan kaybetti ama Eskişehir’e karşı daha sezonun 2. maçında, yeni transferlerin ilk kez oynadığı ve tribünlerin boş olduğu maçta alınan 1 puan bence Galatasaray için olumlu.
Fatih: Ben açıkçası maç öncesinde bu maç hakkında kötümser düşünüyordum. Ama Fenerbahçe ve Bursa maçlarına göre, ne yapmak istediğini daha çok belli eden bir Galatasaray gördüm. Fakat yine de takımda bazı sıkıntılar var. Bence takım içi iletişimsizlik en büyük sorun. Prandelli takımının, duvar pasları ile çabuk oynayarak hızlı ataklar geliştirmesini istiyor, ama anlaşmazlıklar ve isabetsiz paslar ile birçok kez hızlı hücum girişimleri başarısız oluyor. Takım henüz bu sisteme hazır değil. Bu maçın en güzel yanı ise, yeni transferler Tarık ve Dzemaili’nin takıma uyum sağlaması ve iyi performanslarıydı.
Barış: Savunma ile başlayalım, dünkü maçta takım savunmasını ve defans bloğunu nasıl buldun?
Fatih: Geçen sene ile bu seneki performansı arasında büyük fark olan Chedjou ile sakatlıktan çıkmış Semih çok başarılı oynadılar. Kanatlarda Veysel ile Tarık maç boyunca ileriye bindirmeleri ve geriye yardımları ile çok koştular ve bir bekten istenilenleri yaptılar. Fakat, ilerideki maçlarda Veysel’in katkısını arttırması için daha isabetli ortalar yapması gerekiyor. Tarık hakkında konuşmak için daha erken ama Galatasaray’a uzun yıllardır bu kadar etkili olabilecek potansiyeli olan bir türk bek gelmemişti.
Bence savunma ile alakalı en sıkıntılı olan şey orta sahanın defansa yardım etmeyişidir. Tarık ve Veysel ileri çıktıklarında, Semih ve Chedjou’nun yanına ön liberonun gelip arkayı sağlamlaştırması gerekiyor. Aynı şekilde yine bekler ileriye çıktığında, kanattaki oyuncuların beklere yardım etmesi, hatta gerektiğinde onların yerine geride pozisyon almaları gerekiyor. Bruma şu ana kadar bunu hiç sağlamamakla birlikte kanatta oynadığı zaman arkasında oynadığı bek oyuncuyu çok yalnız bıraktı. Sneijder geçen sene olduğu gibi sol açık oynayacak ise geriye yardım etmesi şart, ya da orta sahada oynayan oyunculardan birinin buraya yardım etmesi gerekiyor.
Fatih: Peki hücum anlamında Galatasaray’ı nasıl değerlendiriyorsun?
Barış: Galatasaray’ın şu anki en büyük sorunlarından biri hücumdaki etkinliğinin az olması. Bunun da sebebi büyük ölçüde orta sahadan kaynaklanıyor. Bu bölgedeki oyuncular rakibe etkili pres yapamıyor, top çalamıyor, çaldığında ise de hızlı oynayamıyor. Bunun sonucunda da bu maçta olduğu gibi rakip savunmayı aşamıyor. Bu bölgede özellikle Selçuk çok formsuz. Her ne kadar Selçuk’u hem futbolu hem de karakteriyle takdir etsem de, şu an hem kendi için hem de Galatasaray için en iyisi bir süre yedek kalıp futbolu özleyip kendine gelmesi. Selçuk yerine bu maçta beğendiğim Dzemaili oynayabilir. Melo, Dzemaili ve Yekta üçlüsü çok yaratıcı olmasalar da yoğun pres ve basit toplarla o bölgede iş yapabilirler.
Diğer bir beğenmediğim isim ise Bruma. Taraftarın beklentisi çok fazla Bruma’dan ama ben bu sezon için beklentiyi çok yukarıda tutmamak gerektiğini düşünüyorum. Bruma, evet çok yetenekli ama basit oynamayışı Galatasaray’ın birçok atağını daha başlamadan kesiyor. Bruma’nın taktik bilgisi anlamında kendini çok geliştirmesi gerekiyor. Burada Prandelli, Pandev’i Burak’a yakın bir kanat/forvet olarak tercih edebilir. Diğer kanatta da Olcan’ı oynatırsa daha mücadeleci ve yaratıcı bir Galatasaray görebileceğimizi düşünüyorum.
Sneijder de dün çok gününde değildi. Daha oturmamış takım oyununda o da istenilen performansı sergileyemiyor. Yine de fizik ve koşu mesafesi olarak iyi durumda. Takımın orta alanda hiç etkili olamaması ve ileride top tutulamaması, Sneijder’in de oyununu oynayamamasına neden oluyor. Burak Yılmaz, Bursa maçındaki çabasını ve oyununu dün gösteremedi. Burada da en büyük etken Bursa maçında savunmanın arkasına atılan paslarla beslenemeyişiydi.
Fatih: Orta sahanın Burak’ı beslememesine ek olarak, bence hücumdaki diğer büyük sorun Burak’ın yalnız kalışı. 2 haftadır Galatasaray hem kanatlardan hem de ortadan gitmeye çalışan bir takım izlenimi veriyor. Fakat, taktik nasıl olursa olsun, Burak’ın defans arasında tek kalmaması gerekiyor. Kanatta açık oynayan ve orta sahada ileriye yönelik oynayan oyuncuların muhakkak pozisyon gereği Burak’a destek vermesi lazım. Bunun yapılamadığı zamanlarda, Prandelli’nin 2. forveti oyuna almakta geç kalmaması gerekiyor.
Barış: Bu maçtan sonra Galatasaray’ın genel durumu hakkında ne düşünüyorsun?
Fatih: Geçen sene Mancini Galatasaray’a topun arkasına geçmeyi ve savunma yapmayı öğretti. Bunu başarmasını, takımının geçen sene ligin en az gol yiyen takımı oluşundan da görebiliyoruz. Son iki maçı incelediğimizde, Prandelli’nin hızlı atağa çıkan bir takım yaratmaya çalıştığını görüyoruz. Bu seneki kadro buna müsait fakat buna alışkın değil. Galatasaray, Mancini ile edindiği defans anlayışı üstüne bir de bu zihniyeti oturtabilirse bu kadro başarılı olabilir.
Barış: Özetle, Galatasaray’ın hala lige hazır olduğunu söyleyemeyiz. Geçen seneden beri bilinen, Fenerbahçe ve Bursa maçlarında iyice göze çarpan eksikler yapılan transferle kapatıldı. Hazırlık döneminin başından beri aynı şablonla oynayan Prandelli yavaş yavaş bu formasyonda değişik dizilişler ve oyuncular denemeye başladı. Bu birkaç hafta Prandelli’nin bu denemelerini biraz daha görebiliriz. Prandelli’nin takım için doğru şablonu, oyuncuları bulması ve yeni transferlerin takıma uyum sağlamasıyla daha iyi bir Galatasaray göreceğimizi düşünüyorum.