Trabzonspor sezon öncesi değerlendirmesi

Trabzonspor’un kamp dönemindeki Hoffenheim, Parma ve Hellas Verona maçlarına ek olarak Avrupa Ligi ön elemesinde oynadığı Sparta Prag maçlarını inceleyerek takımın güçlü ve zayıf yönlerini sunmaya çalışacağım. İlk önce sezonun daha çok başında olduğumuzu unutmamamız gerekiyor.

Oyun ve diziliş tercihleri

Ünal Karaman geçen sene kaldığı yerden devam ediyor. Kamp dönemi ve Sparta Prag maçlarında da pas oyununa ısrarla devam ettiğini gördük. Bu oyuna uygun oyuncu topluluğunun da olduğunu düşünüyorum. Takım içindeki arkadaşlığın sahaya pozitif yansıdığı net bir şekilde görülüyor. Genellikle 4-2-3-1 dizilişiyle sahada yer alan Trabzonspor kamp döneminde sahadaki 11’in tamamını değiştirse bile diziliş ve oyun planından vazgeçmedi.

Sparta Prag maçlarında tercih edilen dizilişler ve oyuncuların aktif olduğu bölgeleri görüyoruz. Abdulkadir Ömür’ün bir orta saha oyuncusu gibi içte yer aldığı dikkatimizi çekiyor. Yazının ilerleyen bölümünde Abdulkadir’e verilen görevlere değineceğim. Trabzonspor, Sparta Prag maçında gole ihtiyacı olduğu bölümde Sörloth ve Ekuban ile birlikte 4-4-2 formasyonuna döndü.

Trabzonspor’un oynadığı maçlarda genellikle skoru elde etse de etmese de yüksek tempoyu tercih ettiğini söyleyebilirim. Taraftarlar sene boyunca topa sahip olmayı ve pas yapmayı seven bir takım izleyecekler. Trabzonspor hücum tercihlerinde özellikle kanat oyuncularını tercih ediyor. Yaratıcı ve yetenekli kanat oyuncularına sahip olan karadeniz ekibi kanat oyuncularının içe katetmesi ile birlikte bek oyuncularını da hücuma katarak opsiyonlarını arttırıyor. Bek oyuncularının da hücuma katılması ile birlikte rakip takımlar için önlem almak gerçekten çok zor hale geliyor.

Sparta Prag maçlarındaki Trabzonspor hücum tercih yönlerine baktığımızda da önceliğin kanatlar olduğunu görüyoruz.

Oyuncu değerlendirmeleri

Ünal Karaman kamp döneminde bütün oyuncularına süre şansı tanıdı. Özellikle genç oyuncularının üstüne düşen tecrübeli hoca hangi oyunculardan nasıl verim alabileceği üzerinde yoğunlaştı. Çok kısaca özellikle takıma yeni katılan oyuncuların performansı ve beklentilerimi paylaşacağım. Lig boyunca geniş kadroda yer almayacağını düşündüğüm ve dikkatimi çekmeyen oyunculara yer vermeyeceğim.

Trabzonspor kalesi bu sezon da Uğurcan Çakır’a emanet olacak. Kamp döneminde oldukça hazır görüntüde olan genç file bekçisi Sparta Prag maçında hata yapsa da sezon içinde performansını yükselterek güven vereceğini düşünüyorum. Uğurcan Çakır’ın alternatifi ise Altınordu kulübünden alınan Erce Kardeşler olacak. Hazırlık maçlarında ciddi hatalar yapmayarak güvenilir bir izlenim verdi.

Bek bölgesinde ise Pereira ve Novak çok formda gözüküyor. Alternatifleri Kamil Ahmet Çörekçi ve Abdurrahim Dursun as oyuncuların eksikliğinde aynı katkıyı yapabilecek gibi gözükmüyor.

Stoper mevkisinde ise Hüseyin Türkmen,Campi,Hosseini ve Doğan Erdoğan yer aldı. Campi’nin güvenilir performans göstermediğini,Hüseyin’in bireysel hatalar yaparak akıllarda soru işaretleri oluşturduğunu söyleyebiliriz. Doğan Erdoğan mücadeleci ve sert bir görüntü çizse de asıl mevkisi olan ön liberoda daha başarılı olacağını düşünüyorum. Hosseini ise standardına uygun bir performans gösterdi.

Orta saha mevkisinde Sosa,Abdulkadir Parmak ve takımdan ayrılan Yusuf Yazıcı’nın uyumunun zaman geçtikte ileriye gittiğini gördük. Yusuf Yazıcı’nın eksikliği mutlaka hissedilecektir. Doğan Erdoğan’ın orta sahaya sertlik kattığını, Ünal Karaman’ın özellikle skoru tutmayı düşündüğü dakikalarda sık sık görev vereceğini düşünüyorum. Ahmet Canbaz’ın ise çok kaliteli ve potansiyeli yüksek bir oyuncu olduğunu gördük. Özellikle topa olan hakimiyeti ve oyun görüşü gelecek adına çok güzel sinyaller verdi. Cafer Tosun ise basit pas tercihleri ve olgun oyunuyla öne çıksa da orta sahadaki oyuncu sayısı ve kaliteleri sebebiyle bu sezon kadroda çok fazla şans bulamayacaktır.

Kanatlarda Nwakaeme ve Abdulkadir Ömür’e ek olarak iki yeni transfer çok dikkat çekti. Donis Avdijaj ve Yusuf Sarı kampa damga vurdu. İki oyuncu da kolay adam eksilten,ayağına hakim ve rakipler için çok tehlikeli olabilecek kanat oyuncuları olarak göze çarptı. Rotasyonda mutlaka yer bulacaklardır zaman zaman ise bu oyuncuları ilk 11’de görebiliriz.

Forvet olarak ise Koray Kılınç ve Muhammet Akpınar’ın A takım seviyesinde olmadığını düşünüyorum. Ekuban’ın çok faydalı olacağını tek forvet olarak çok tercih edilmeyeceğini düşünüyorum. İlk tercih olarak Sörloth görev alacaktır. Ekuban ise kanatlarda,forvet arkası veya Sorloth’un yanında ikinci bir forvet olarak yer alacaktır. Sörloth transferine ise ek olarak değinmek istiyorum. Sparta Prag maçlarının değişmesinde ve Trabzonspor’un oyun gelişiminde çok önemli katkılarının olduğunu söyleyebiliriz. Attığı iki golle de taraftarını heyecanlandırdı. Ayaklarına hakim,hareketli ve takım oyununa uygun bir oyuncu profili çizdi.  Fiziğine göre gayet de hızlı olan Norveçli golcü, Trabzonspor’a güç katacaktır.

 

Özellikle bu iki pozisyonda attığı ara paslarla oyun görüşünün de ne kadar iyi olduğunu ispat etti. İstatistiklerde dikkatimi çeken bir veriyi de sizinle paylaşmak istedim.

 

Sörloth sahanın sağ tarafına yakın oynamayı seven ve o bölgede daha başarılı olan bir oyuncu. İki maçta da sol bölgede aksiyonlarının düşük yüzdeli olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda da merkezde ve sağ kanattaki yüksek yüzdeli aksiyonları çok dikkat çekiyor. Yazımın ilerleyen bölümünde de bahsedeceğim gibi Trabzonspor’un güçlü sağ kanat oyununa zaman geçtikçe pas oyununa katılarak çok daha büyük katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Nwakaeme ve Novak’a ise orta sahadan bir oyuncu destek verdiğinde iki kanadı da çok etkili kullanan bir takım ortaya çıkacaktır.

Trabzonspor’un zayıf yönleri

Duran Toplarda Trabzonspor’un zaafiyet yaşadığı hazırlık maçlarında çok açıktı. Parma ve Hoffenheim takımlarıyla oynanan maçlarda kornerlerden yediği goller ve verdiği pozisyonlar aslında sinyalleri vermişti. Trabzonsporlu oyuncuların pozisyon alma ve konsantrasyon problemi net bir şekilde gözüktü. Avrupa Liginde ise Sparta Prag’dan yediği ilk gol kornerden geldi.

Hoffenheim maçında konsantrasyon kaybı nedeniyle rakip oyuncunun markaj altına alınmaması gole sebep oldu.

İlk Sparta Prag maçında yenilen golde ise Novak-Costa eşleşmesinin yanlış olduğu aslında 7.dakikada verilen pozisyonda ortaya çıktı. Önlem alınmayınca 15.dakikadaki korner pozisyonunda Uğurcan Çakır’ın da hatasıyla birlikte Costa bu zaafı iyi değerlendirerek takımını 1-0 öne geçirdi. Yenilen gol sonrası ise önlem alan Trabzonspor Hüseyin-Costa eşleşmesini yaparak rakibine önemli fırsatlar vermedi.

Sırtı Dönük oyuncuya ceza sahası çevresinde yapılan fauller Trabzonspor’un sıkıntı yaşadığı konulardan biri. Özellikle Sparta Pragla yapılan ilk maçta yapılan gereksiz faulleri gördük. Sparta Prag bu duran topları cezalandıramasa da ilerleyen zamanlarda daha kaliteli ayakları olan takımlar cezalandırabilir. Örnek olarak ise kamp döneminde yapılan hazırlık maçında Hellas Verona takımı ceza yayı çevresinde yapılan bir faulü gole çevirip Trabzonspor’u cezalandırmıştı.

 

Yapılan fauller görüntülerde ve Instat verilerinde de çok net bir şekilde gözüküyor.

Ayrıca sadece tehlikeli duran toplara sebebiyet vermesi değil sırtı dönük oyuncuya yapılan faullere kolayca sarı kart çıkarılabiliyor. İlk maçta da Obi Mikel sırtı dönük oyuncuya yaptığı basit bir faulle sarı kart görmüştü.

Orta sahadaki Direnç Eksikliği

Hem Sosa hem Abdulkadir orta sahada savunma anlamında eksik kalıyor. Maç içinden bulduğum örnek pozisyonları inceleyelim.

Bu pozisyonda Kanga’yı markaj altına alan Abdulkadir oynanan uzun top sonrası geri dönüşünde yetersiz kalıyor ve takımını merkez bölgesinde yalnız bırakıyor.

Abdulkadir Parmak markaj altındaki oyuncuyu kaçırarak rakibinin pozisyona girmesine sebep oluyor.

 

Sosa markaj altına aldığı rakibini takip etmeyi bırakınca hava topu mücadelesinden seken top rakibine geliyor ve rakibi eğer iyi değerlendirebilse Trabzonspor kalesinde golü görebilirdi.

Trabzonspor orta saha oyuncu tipleri sebebiyle bu problemi sürekli olarak yaşayacak gibi görünüyor. Peki tek sorun oyuncu tiplerinden mi kaynaklanıyor ? Bence hayır.

 

Sosa ve Abdulkadir’in savunma zaaflarını kuvvetli bir şekilde görmemizin bir diğer sebebi ise takım boyunun uzaması. Takım boyu kısa olduğunda iki oyuncunun da savunma zaafları minimuma iniyor. Takım boyu uzadığında ise Sosa ve Abdulkadir, rakip oyunculara göre tempo veya fiziksel açıdan geride olduğu zamanlar savunma kabiliyetlerinin düşük olması sebebiyle zaafları daha da göze batar hale geliyor. Tam olarak hazır olduğunda Onazi ve Mikel’in de bu bölgeye katkı vermesi Trabzonspor takımını bir üst seviyeye çıkartabilir. Mikel konusunda ise tempo olarak o katkıyı verebilecek profilde bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.

Skoru tutma problemi

Trabzonspor’un skoru tutma probleminin olduğunu düşünüyorum. Skoru elde ettiğinde tempoyu düşürüp daha dengeli bir oyuna geçemiyorlar. Her an gol atabilir veya yiyebilir görüntüsü sergiliyorlar. Maçın temposu açısından izleyiciler için keyifli olsa da şampiyonluk yolunda bu özelliklerini mutlaka geliştirmeliler.

Trabzonspor’un güçlü yönleri

Ünal Karaman

Trabzonspor’un güçlü yönlerini anlatırken Ünal Karaman ile başlamak istiyorum. Ünal Hoca hatalarından çok hızlı bir şekilde ders çıkarıyor. Trabzonspor’un gelişiminde ilk önce hatalardan ders çıkarmasının daha sonra ise oynatmak istediği oyun sisteminde oyunculara doğru roller vermesinin çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Örnek olarak vermek gerekirse yukarıda Trabzonspor’un zayıf yönlerinden bahsetmiştim. Sadece bir haftada uyarılarla düzeltebilecek her sorunu Ünal Hocanın oyuncularını uyarıp motive ettiği çok açık. Düzelttiği birkaç detaya görüntüler ve istatistiklerle yer vermek istiyorum.

Duran toplardaki adam paylaşımları

Rövanş maçında ise sahada çok daha konsantre,doğru adam paylaşımı ve sıkı markaj yapan Trabzonspor gördük.

Sırtı dönük yapılan gereksiz fauller

İlk maçta ceza yayı ve çevresinde 6 faul yapan Trabzonspor’a karşın rövanş maçında sadece 1 faul yapan bir Trabzonspor sahadaydı.

Abdulkadir Parmak’ın sorumluluk alması

İlk maçın özellikle ilk yarısında bariz bir şekilde az sorumluluk alan ve başarısız bir görüntü çizen genç oyuncu rövanş maçında çok etkili bir performans sergileyerek dikkatleri çekti. Rakip teknik direktör Jilek, bir basın mensubunun ‘Trabzonspor’dan hangi oyuncuyu takımınızda görmek isterdiniz?’ şeklindeki soruya ise, “Trabzonspor’da çok çok iyi oyuncular var. Örneğin Nwakaeme, Abdülkadir Ömür. Ama kendi takımımda bir oyuncu görmek istesem bu Abdulkadir Parmak olurdu” yanıtını verdi.

İlk maçta 56 aksiyonun içinde olan Abdulkadir ikinci maçta 90 aksiyonun içinde oldu. Hem aksiyonların başarı yüzdesi hem de aksiyonların bölgeleri açısından daha fazla sorumluluk aldığını görüyoruz. Rövanş maçında orta sahanın merkezinde daha fazla sorumluluk alıp Sosa’yı rahatlatarak Trabzonspor’un maçın hakimiyetini almasında  rol aldı.

Oyun planı ve oyunculara verilen görevlerin netliği Trabzonspor’a çok büyük bir güç katıyor. Sahada duran her futbolcu ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Nwakaeme ve pas kombinasyonları üzerinde bu durumu anlatabilirim.

Nwakaeme bir hücum kanat oyuncusundan farklı olarak Trabzonspor baskı yediğinde sorumluluk alarak oyunun yönünü değiştirme görevini üstleniyor. Özellikle attığı pasların yönlerine baktığımızda bu görevi açıkça ortaya çıkıyor. Trabzonspor’un sol kanattan oyunu kurduğu anlarda Nwakaeme çok kilit bir rol oynuyor.

Ayrıca iki Sparta Prag maçının da verilerini incelediğimizde oyuncuların pas tercihlerinin de hep bir uyum içinde olduğunu görmekteyiz. Pereira,Sosa ve Abdulkadir’in üçgenleri, Novak’ın oyun başlangıçlarında Nwakaeme tercihi ve Nwakaeme’nin oyun yönünü değiştirmek için Sosa tercihi. Bunların hepsi Trabzonspor’un bir oyun planının olduğu ve her maç üstüne koyarak gitmeye çalıştığının bir göstergesi.

Pas kalitesi ve takım uyumu

Oyun planı ve görevlerin net oluşuna ek olarak takım uyumu ve oyuncuların kalitesi eklenince böyle güzel organizasyonlar ortaya çıkıyor.

Beklerin hücum katkısı

Trabzonspor’un hücum gücündeki en büyük katkılardan biri beklerinin rakip ceza sahasına yaptıkları koşular. Rövanş maçında atılan ilk golde de iki Trabzonspor bekinin ceza sahası içinde olduğunu görüyoruz. Nwakaeme ve Abdulkadir gibi içe katetmeyi seven kanat oyuncularına sahip olan Trabzonspor, Novak ve Pereira’nın hücuma katkıları sebebiyle çizgiyi de kullanarak hücum çeşitliliği katıyor.

Trabzonspor’un transfer ihtiyacı

Trabzonspor’un öncelikle orta sahada savunma tarafına yatkın,fiziksel olarak kuvvetli,temposu yüksek,pas oyununa uyum sağlayabilecek ve Sosa’ya yardımcı olarak onun da performansını yükseltecek bir oyuncuya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Fakat Ünal hocanın tercih ettiği kadro yapısı ve oyuncu tercihlerine baktığımızda orta sahada Obi Mikel,Onazi,Sosa,Abdulkadir Parmak,Doğan Erdoğan’ın olduğunu ek olarak da forvet arkasında Abdulkadir Ömür ve Ekuban’a şans verdiğini görüyoruz. Bu kadar çok orta saha varken Ünal Karaman’ın en azından Onazi’nin geri dönüşü ve Mikel’in hazır hale geldikten sonraki performansını gördükten sonra bu bölgeye takviye yapabileceğini düşünüyorum. Kadrodaki orta saha oyuncularına uygun olarak da yazımın belli bir bölümünde bahsettiğim gibi takım boyunu kısaltarak ve yüksek pas yüzdesi ile topa daha fazla sahip olarak Ünal Karaman orta sahada savunma yönündeki zayıflığı minimuma indirebilir.

Novak’ın alternatifine ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Ünal hocanın bu bölgede Abdurrahim Dursun,Ahmet Eren ve Kamil Ahmet Çörekçi’yi kamp döneminde tercih ettiğini gördük. Oyuncu performanslarının yetersiz olduğunu düşünüyorum. Kamil Ahmet Çörekçi Novak ve Pereira’nın yokluğunda ilk tercih olarak gözüküyor.

Yusuf Yazıcı’nın yokluğunda şutör,pas oyununa uygun ve hem forvet hem de forvet arkası oynayacak üst seviyede futbol oynamış bir oyuncu ihtiyacının olduğunu düşünüyorum. Transfer dedikodularında Daniel Sturridge ismi geçiyor. Sağlık durumunun iyi ve maliyet konusunda kulübün menfaatlarine uyduğu sürece Trabzonspor’un oyununu üst seviyeye çıkartacağına eminim.

Son olarak da transfer gerekiyor olarak değil fakat güvenilir stoper performansına ihtiyaç olduğunu söyleyebilirim. Sezonun başında olduğumuz için tercih edilen stoperlerin performansını beklemek gerekiyor. Özellikle hazırlık maçları ve Sparta Prag ile oynanan ilk maçta Trabzonspor savunma hattının zaaflarının ortaya çıktığını gördük. Sparta Prag rövanş maçında Hosseini ve Hüseyin iyi bir performans sergilediler. Sayı anlamında bu mevkide toplam 5 oyuncu var. Campi,Hüseyin Türkmen,Hosseini,İvanildo ve kamp döneminde stoper olarak denenen Doğan Erdoğan. İvanildo’nun göstereceği performansın bu noktada kritik olduğunu düşünüyorum. Campi’nin kamp dönemindeki sergilediği performans tatmin etmedi. Pozisyonlarda ağır kalması akıllarda kalan en önemli soru işaretiydi. Hava toplarında etkili olması ve kısa paslardaki isabet yüzdesi ise oyuncu adına söyleyebileceğim pozitif özellikler.

Sosyal medyada tartışılan bir konu hakkında fikirlerimi de size sunmak istiyorum.

Abdulkadir Ömür kanatta mı forvet arkası mı daha faydalı olur ?

Ben Abdulkadir’in kanatta daha faydalı olacağını düşünüyorum. Ünal Karaman’ın verdiği rol zaten tam bir kanat oyuncusu gibi değil çizgide top aldığında merkezde kurduğu üçgenlerle oyunun yönünü değiştiren aynı zamanda da Pereira’ya alan açan bir görünümde. Çizgiye yakın top aldığında ise Sosa ve Pereira’nın da katkılarıyla oyun ezberi oluşuyor. Abdulkadir’in zaman zaman basit oynamama ve topu ezme problemleri var. 10 Numara mevkinde merkezde topla buluştuğunda yaptığı hatalar takıma daha çok zarar veriyor.

 

Zaman geçtikçe takımdaki kaliteli ve tecrübeli oyuncuların da katkısıyla pas tercihlerinin olgunluğa ulaşacağını düşünüyorum. Trabzonspor kadrosu için Abdulkadir’in yeteneği ve potansiyeli şans olarak öne çıksa da takımdaki oyuncuların kalitesi de aynı derecede Abdulkadir için şans durumunda.

Genel yorum

Trabzonspor’un kamp dönemi ve Avrupa Ligi ön eleme maçlarını dikkate aldığımızda Süper Lig’de hazıra en yakın takım olduğunu düşünüyorum. Ünal Karaman’ın oynatmak istediği oyun bütün futbolseverlerin hoşuna gidiyor. Kritik mevkilerdeki oyuncu performanslarını yükseltebilirse Trabzonspor’un lige damga vuracağını düşünüyorum.  Oyuncuların performanslarını tam olarak değerlendirmek için Ekim ayının daha doğru olacağı kanaatindeyim. Bu yazıya ek olarak Ekim ayında daha hazır bir Trabzonspor’u değerlendirmek keyifli olacak.