Jurgen Klopp Ekim 2015’te Liverpool teknik direktörü olduğunda takım şampiyonluk yarışından oldukça uzaktı. Leicester City 80 puan ile şampiyon olmuştu. Son birkaç sezondur ise şampiyonluk için 100 puan gerekiyor.
Klopp’un anında bir etkisi oldu ancak aynı zamanda Liverpool’un neredeyse her yönünü elden geçirmeyi içeren uzun, istikrarlı bir süreçti. Bu takım sadece Borussia Dortmund’un gegenpressing ve hızlı hücuma dayalı oyun anlayışının bir kopyası değil aynı zamanda neredeyse her alanda mükemmel olan çok daha karmaşık bir ekip. Burada 10 maç özelinde Liverpool’un adım adım şampiyonluğunu inceleyeceğiz.
Adım 1: Baskı (Gegenpressing)
Tottenham 0-0 Liverpool, Ekim 2015
Klopp’un Liverpool’un başında çıktığı ilk maçtan şampiyon olunan bu sezona kadar takımda kalan yalnızca 3 isim var: James Mlner, Adam Lallana ve Divock Origi. Daha geri rollerde bulunan bu oyuncular toplamda yalnızca 16 kez ilk 11 başladı. Nathaniel Clyne da sezon sonu takımdan ayrılması bekleniyor. Simon Mignolet, Martin Skrtel, Mamadou Sakho, Alberto Moreno, Lucas Leiva, Emre Can ve Philippe Coutinho şu anki Liverpool takımından uzak olsalar da oyun anlayışı için bizlere bir fikir sunuyor.
Klopp, Liverpool’un başına geçmesinin hemen ardından topu hemen geri kazanmaya dayalı “gegenpressing” oyun anlayışını takıma uygulatmaya çalıştı. Bu oyun anlayışı ile birlikte Almanya’da çıkış yapmış ve Dortmund’a iki kupa kazandırmıştı. Klopp’a göre, topu hemen kazanmak sadece savunma amaçlı bir taktik değil, aynı zamanda saldıran bir taktikti.
Google’da arama trendlerine baktığımızda “Gegenpressing” kelimesi Ekim 2015’te zirve yapmıştı. Herkes bu oyun anlayışının temelini öğrenmek istiyordu.
Klopp’un ilk maçı ligde en iyi baskı anlayışına sahip Pochettino’nun Tottenham’ına karşıydı. Her iki takım da topu kazanmaya o kadar odaklıydı ki bunu başardıklarında ne yapacaklarına dair pek bir planları yoktu. Oyuncularıyla zar zor 2 gün birlikte geçiren ve Benteke ile Sturride’den (dönemin Liverpool forvetleri) yoksun olan Klopp bu duruma pek fazla aldırmadı çünkü oyuncuları onun direktiflerini mükemmel bir şekilde yerine getirdi.
Klopp, White Hart Lane’de orta alanı taktik analyışı ile domine etti. 4-3-2-1 dizilişi ile sahaya çıkan Liverpool rakibin ani top kayıplarını kovaladı. Mlner ve Emre Can bu plan için oldukça uygun isimlerdi. Bir puan iyi bir sonuçtu, ancak daha da önemlisi Klopp’un gelecekteki performanslar için şablonu hemen kurmuş olmasıydı.
İşte ilk yarının ikinci dakikasından güzel bir örnek. Clyne ileri doğru pas atarken Dembele’nin araya girmesiyle topu kaptırıyor.
Dembele’nin araya girmesinin ardından Liverpool’dan 5 oyuncu- James Milner, Divock Origi, Adam Lallana, Coutinho ve Lucas Leiva- topun başında beliriyor. Anında topu kazanmak için baskıya başlıyorlar.
Dembele topu Dele Alli’e doğru aktarmayı başardığında, aynı beş Liverpool oyuncusu Spurs’un orta saha ikilisini kuşattılar ve ileri oynamalarını zorlaştırdılar.
Burada birinci ve üçüncü fotoğraflar arasındaki farka bakın ve dört saniye içinde alanın anında nasıl sıkıştırıldığını göreceksiniz.
Adım 2: Sahte 9 Rolünde Firmino
Man City 1-4 Liverpool, Kasım 2015
Bugünlerde Firmino’nun sahte 9 rolü oldukça belirgin. Roberto Firmino, son birkaç yılını 9 numara forması giyerek gol atmakla geçirdi (ilginç şekilde, bu sezon Premier Lig’de Anfield’da yok).
2015’e döndüğümüzde kararın cesurca olduğunu görüyoruz. Firmino, Hoffenheim’dan hücuma dönük orta saha olarak olarak Liverpool’a transfer oldu. 11 numara forma giyiyordu. Coutinho’nun sol kanata atılması ve 4-2-3-1’de merkezi bir orta saha rolüne girip girmeyeceği ile ilgili tartışmalar vardı. Coutinho daha köklü bir oyuncuydu ve onun gereksinimleri öncelikli olacaktı. Ön tarafta ise 2012-213 sezonunda Aston Villa ile 19 gol atan Benteke ve 21 gol katkısı yapan Sturridge vardı.
Klopp, Benteke ve Sturrige’e ek olarak Origi’yi de forvet pozisyonunda denedi. Ancak Liverpool kariyerinin başlarında Chelsea ve Manchester City deplasmanlarında Firmino’yu forvette değerlendirdi.
Liverpool’un baskı (gegenpress) oyununda Firmino takımın en kilit ve en iyi ismiydi. Klopp, Firmino’nun deneyim ve fiziksel eksikliğini göz önünde bulundurarak ona sahayı ikiye ayırabilecek en iyi oyuncu olabileceğini anlattı. Bu görevde rakibi orta alan çizgisine çekerek takım arkadaşlarına boşluklar yaratabilecekti.
Klopp’un ilk büyük galibiyeti Coutinho’nun yıldızlaştığı Mourinho’nun Chelsea’sine karşı olsa da Firmino’nun yeni rolüyle birlikte kazanılan Manchester City maçı daha önemliydi.
Firmino’nun kestiği top sonrası Eliaquim Mangala’nın kendi kalesine attığı gol sonrası hesap açıldı. Ardından düzgün bir vuruşla Coutinho golünü yaptı.
Ardından Coutinho ikinci golü ile farkı üçe çıkardı.
Başlangıçta sahte bir dokuz olarak kabul edilen Firmino yavaş yavaş çok yönlü bir 9 numara haline geldi – kafa golleri attı, oyunu bağladı (link), kanalları yönetti. Klopp, onun toplu-topsuz oyundaki dinamizmine hayranlık duyuyor. “Ne oyuncu ama! Topu kaybettiğinde anında geri kazanmak için baskı yapıyor. Tekrar kaybetse tekrar kazanmak için çabalıyor. Takımın motoru olarak görünüyor.” diyor Klopp Brezilyalı oyuncu için.
Bir merkez forvet oyuncusu “takımın motoru” olarak düşünülebilir mi? Muhtemelen hayır ama Klopp için işler kendi istediği gibi şekilleniyordu.
Adım 3: 4-3-3
Chelsea 1-2 Liverpool, Eylül 2016
Klopp, bazı istisnalar dışında Avrupa Ligi ve Lig Kupası’nda finale giden süreçte genellikle 4-2-3-1 dizilişini kullanıyordu. Bu finallerde Manchester City ve Sevilla’ya mağlup oldular. Finallerin kaybedilmesine rağmen takıma karşı pozitif bir tutum söz konusuydu.
2016-2017 sezonunda Liverpool adına gerçekçi hedef şampiyonluk değil Şampiyonlar Ligi’nde oynamak için dördüncü olmaktı. Klopp bu sezonda kısmen gölgede kalmıştı çünkü herkes Guardiola’nın gelişini, Conte’nin 3’lü savunmasını ve Leicester City’nin düşüşüne odaklanmıştı. Liverpool inceden gelişiyordu.
Chelsea’de Conte’nin diziliş değişiminden hemen önceki Liverpool’un 2-1 kazandığı maç oldukça önemliydi. Klopp’un 4-3-3’ten 4-1-4-1’e geçişi topsuz oyunda birçok oyuncu için faydalıydı. Sadio Mane agresif bir kanat oyuncusu olarak imza atmıştı ve savunma arkasına koşu yapabilir, rakibe baskı yapabilirdi. Gini Wijnaldum takıma box-to-box (iki ceza sahası arası rolü) oynamak için katılmıştı. Buradaki en kritik rol aslında Jordan Henderson’undu. Savunma önünde Hendo’ya özgürlük tanınmıştı. Chelsea maçı örneğimizde de skoru 2-0’a getiren uzun mesafeli bir gol kaydetmişti.
Bu dönemde Klopp’un Liverpool’u şu anki Ole Gunnar Solskjaer’in Manchester United’ına benziyordu. Ligi ilk 3 sırada bitiren Chelsea, Tottenham ve Manchester City’yi yenmeyi başardılar. Ancak Burnley (16.), Bournemouth (9.), Swansea (15.), Hull (18.), Leicester (12.) ve Crystal Palace (14.) gibi sıralamada kendilerinden altta kalan takımlara kaybettiler.
Adım 4: Mane&Salah
West Ham 1-4 Liverpool, Kasım 2017
Coutinho, Klopp’un 4-3-3’üne uyum sağlayamayan oyuncuların başında geliyordu. Ne tam bir sol kanattı ne de tam bir orta saha oyuncusu. 2017 yazında Barcelona’ya transferi gerçekleşmese de sadece 6 ay sonra bu transfer gerçekleşti. Bu süreçte Liverpool, onun yerini Mohammed Salah ile doldurdu.
Aslında tam bir yerini doldurma denilemez. Coutinho daha çok orta sahada ön tarafa yakın olan oyuncu olarak oynuyordu. Salah ise sağ kanat pozisyonundaydı. Salah’ın gelmesiyle Mane de sağ kanattan sol kanata geçti. Mane artık daha tehlikeliydi. Premier Lig’de iki ayağını da kullanabilen oyuncuların başında gelse de Mane daha çok sağ ayağını kullanıyordu. Sol kanata geçmesiyle birlikte ceza sahasına daha rahat girebilecek, skor katkısı artacaktı. Coutinho bu yüzden solda daha az potansiyel bir seçenekti. Onun ayrılmasından sonra Klopp için orta saha seçenekleri de artmış oldu. Ayrıca 10 numara kullanmadan orta saha nitelikli oyuncuların olması gegenpressing ( baskı) değerini artırıyordu.
Artık; bu gibi nedenlerden dolayı, Coutinho, Liverpool’un aradığı yıldız değildi. Takımın silahları artık önceki takımlarında gerçekten üretken olmadan tehlikeli olan Mane ve Salah’tı. Salah İtalya Ligi’nde 15 gol kaydederken Liverpool’daki ilk sezonunda 32 gola ulaştı. Devam eden sezonda 22 gol ile Premier Lig’de en çok gol atan oyuncuya verilen altın ayakkabı ödülünü Sadio Mane ve Pierre Emerick Aubameyang ile beraber kazandı.
4-1 kazanılan West Ham karşılaşması, Mane ve Salah’ın nasıl birer kontra atak silahı olduğunu bizlere kanıtlar nitelikte. West Haml’lı oyuncu Manuel Lanzini korneri kullanıyor ve Roberto Firmino kafa ile karşılıyor. Top West Ham kalesinden 80 metre uzaklıkta Salah’ın önüne düşüyor. Salah topu Mane’nin önüne bırakıyor.
Mane topu yaklaşık 55 metre taşıyor. İkiye bir pozisyonu hızlıca yakalıyorlar. Karşılarında ise savunma için hiçbir şansı olmayan Aaron Cresswell var.
Cresswell ikisini de savunmaya çalışırken Mane’ye doğru yöneliyor. Mane topu Salah’a sakince aktarıyor.
Salah- Mane- Firmino Liverpool ceza sahasından West Ham kalesine yalnızca 11 saniyede ulaşıyor.
Adım 5: Virgil van Dijk
Liverpool 2-1 Everton, Ocak 2018
Virgil van Dijk Southampton’dan Liverpool’a transfer olduğunda oyuncunun etrafında spekülasyonlar süreceğe benziyordu. Bir önceki yaz da Liverpool’un Hollandalı futbolcuya ilgisi bulunuyordu. Ancak transfer ocak ayında £75 milyon bedelle gerçekleşti.
Bugün ise Virgil van Dijk’ın verdiği performans kendisine benzer bedellerle transfer yapan Lucas Hernandez ve Harry Maguire ile karşılaştırıldığında spekülasyonlar azalmış görünüyor. Yine de o dönem van Dijk’ın üstünde transfer bedelinin getirdiği bir baskı söz konusuydu. Stoper oyuncuları, bir forvet veya orta saha gibi genellikle tek başlarına oyunun çehresini değiştiremezler. Savunma her şeyden önce bireysel olmaktan ziyade kolektif bir faaliyettir.
Ancak onun etkisi anında görülmüştü. Savunmayı yönettiği ve üstüne Everton’a karşı kazandıran golü attığı FA Cup’taki ilk karşılaşması Virgil van Dijk için verilen paranın çok da önemli olmadığını gösteriyordu.
Virgil van Dijk katıldıktan sonra savunmadaki partnerleri rahatladı. Joel Matip bir lidere Joe Gomez ise hava topu eksikliğini giderecek bir partnere ihtiyacı vardı. Ek olarak van Dijk’ın hızı Andy Robertson’u sahanın ilerisinde konumlandırma şansı veriyordu. Böylece savunma çizgisi de daha ileriye kuruluyordu.
Sadece 9 ay sonra James Milner ve Jordan Henderson’un olmadığı Kızılyıldız karşılaşmasında takım arkadaşlarının oylamasıyla Virgil van Dijk kaptan oldu. Van Dijk -birçoklarının aksine- Ballon d’Or kazanmayı beklemiyordu. Ancak gerçek şu ki bir defans oyuncusu olarak ödülün en büyük adaylarından biri olmayı başardı.
Adım 6: Elit Seviye Kaleci
Liverpool 1-0 Napoli, Aralık 2018
Liverpool 2010’lu yıllarda elit seviye kaleci problemi yaşadı. Reina’nın 2010 Dünya Kupası’nı kazandıktan sonra dramatik bir şekilde formunun düşmesinin ardından Liverpool genellikle Avrupa Ligi seviyesinde kaleciler transfer etti. Simon Mignolet orta seviye bir kaleciydi. Loris Karius ise 2018 Şampiyonlar Ligi finalinde kupaya mal olan hatarıyla Klopp’un gözünden düşmüştü.
Alisson, dünya çapında bilinen bir kaleciydi. Gerçek şu ki, o zaten büyük bir kulüpte oynayarak gelen Klopp döneminde transfer edilmiş tek hazır birinci sınıf oyuncuydu.
Alisson’a karşı ilk dönemde bazı eleştiriler söz konusuydu. Leicester City ve Manchester United karşılaşmalarında hatalar yapmıştı.
Liverpool’un 2018-2019 Şampiyonlar Ligi son grup karşılaşmasında, Alisson inanılmaz bir şekilde Arkadiusz Milik’in vuruşunu çıkarıyordu. Napoli’nin eşitliği sağlamasını engelleyerek Liverpool’u galibiyete taşıyan Alisson’un itibarı da bu maçla birlikte artıyordu. 2004-05’te Steven Gerrard’ın Olympiakos’a karşı ünlü son dakikalarda gelen golüne denkti, Liverpool beş ay sonra kupayı kazandıktan sonra daha önemli olacaktı. Alisson’a göre son dakikalarda yapılan kurtarış ile ilk dakikalarda yapılan kurtarışın bir farkı yok. Ancak taraftarlara göre ise bir kalecinin son dakikalardaki kurtarışı yine son dakikalarda gelen bir gole eş değer.
Kurtarış cidden o kadar kaliteli miydi? Belki, hayır. Çünkü top Alisson’un kurtaramayacağı bir bölgeye değil de tam üstüne geliyordu. Ancak bu tip pozisyonlar şanstan ibaret değildir. İyi pozisyon alma, açıları kapatma ve zamanlama gibi birçok etkeni içinde bulundurur. Aynı pozisyonlarda top Karius veya Mignolet’nin tam üzerine gelmiyordu. Şans ya da teknik olsun sonuçta insanlar ikincisine inanıyordu. Tek başına Brezilyalıların aurasını gösterdi.
Adım 7: Beklerden Gelen Katkı
Liverpool 5-0 Watford, Şubat 2019
Hatırlamak gerekir ki Pep Guardiola £47 milyon Kyle Walker, £26 milyon Danilo, £52 milyon Mendy ve £27 milyon (+Danilo) Cancelo için harcadı. Buna rağmen ideal kanat beklerini bulmuş durumda değil.
Jurgen KLopp ise bu süreçte sadece £8 milyon harcadı. Hull City’den sol bek Andy Robertson’ın transfer bedeliydi bu. Altyapıdan ise Tren Alexander-Arnold’u A takıma çıkardı. Böylece ligin en iyi iki kanat bekine sahip oldu.
Trent Alexander-Arnold ve Andy Robertsonun yükselişi 2017-2018 sezonu sonları 2018-2019 sezonu başlarına denk geliyordu.Roberttson sol koridor boyunca iyiydi. Hücuma katkısı ve savunmaya yardımı takım için önemliydi. Trent ise daha çok De Bruyne veya David Beckham gibi özel bir oyun kurucuydu.
Watford’u adeta ezdikleri maçta gelişimlerinin bir adım ileriye gittiğini görebilirsiniz. 5 gol atarak kazanılan maçta 3 golün asistini Trent, 2 golün asistini Robertson yaptı.
İlk gol, Trent’in Mane’ye attığı çapraz top ile geldi.
Ardından, tekrar aynısını yaptı.
Sonra Robertson 5 asistin içindeki en az etkileyici olanını Origi’ye yaptı.
Dördüncü gol, kazanılan duran topu kullanan Trent’in asisti ile Van Dijk’ın kafası ile geldi.
Son golde bu sefer sol kanattan Andy Robertson, van Dijk’a asist yaptı.
İkisi asist açısından dostane bir rekabet yaşadı. Bu rekabetin kazananı Trent Alexander (12-11) olsa da Robertson’a göre duran toptan gelen asistler yarım sayılmalı. Böylece Andy Robertson bu rekabetin kazananı olacaktı.
Ligdeki hiçbir bek onlardan daha çok asist katkısı vermedi. Bu sezon Trent Alexander 12 asist yaparken Andy Robertson 8 asist yaptı. Onlardan sonra en çok asist katkısı yapan bek ise 6 asist ile Lucas Digne.
Adım 8: Uzun Toplar
Bayern Munich 1-3 Liverpool, Mart 2019
Liverpool asist katkısını sadece beklerinden almıyor. Stoperlerin uzun pasları, kaleci Alisson’un etkileyici uzun topları ve orta sahaların kazandıkları toplar da asiste dönüşebiliyor.
Geçen 10 yılda “uzun top” söz öbeği futbolda kötü oyunun simgesiydi. Premier Lig’in en direkt oyun tercih eden teknik direktörü Sean Dyche bile “uzun top” demekten çekinerek “uzun pas” demiştir. Ancak elbette ki arada küçük bir fark var. “Uzun top” uzun boylu forvetinizin indireceği şekilde planlanırken “uzun pas” ise daha nitelikli ince bir iştir.
Bu durumun en güzel örneği Mane’nin Bayern karşısında bulduğu goldür. Mane’nin harika kontrolü, mükemmel dönerek Neuer’i çalımı ve defansı geçecek şekilde vurduğu şut sonrası geldi gol. Ayrıca van Dijk’ın tüm sahayı geçecek şekilde Mane’nin koşu yoluna attığı “uzun pas” ise unutulmamalı.
Bu tür “uzun paslar” birçok kez van Dijk tarafından kullanıldı. Bir başka örnekte Sheffield United karşılaşmasında Robertson’u uzun pas ile bularak onun Salah’a asist yapmasını sağladı. Yine bu maçta Matip topu forvetlere taşıyan hamlelerde bulundu. 5-2 kazanılan Everton maçında da Robertson bir uzun top ile Mane’yi buldu. 2-0 kazanılan Manchester United maçında da Alisson sahanın büyük bir bölümünü geçen pas ile Salah’ı bularak harika bir asist yaptı.
Liverpool bir uzun top takımı mıdır? Hayır, oyun anlayışları uzun top olarak tanımlanamaz. Buna rağmen, Avrupa’nın çok iyi uzun top kullanan takımlarının başında gelir.
Adım 9: Henderson Kullanımı
Liverpool 2-0 Porto, Nisan 2019
Klopp her zaman Hendo’yu seviyordu ancak onu takım içinde nasıl kullanacağı konusunda bazı tereddütler yaşıyordu. Klopp; her zaman derindeki orta saha oyuncularından sadece savunma önünde beklemelerini değil, iki ceza sahası arasında git gel yapmalarını istemiştir. Henderson da savunma önü oyuncusu olarak bu isteğe oldukça uygundu.
Liverpool; pozisyona dayalı topa sahip olma oyununu oynamaya başladığı süreçte, Henderson savunma önünde kendini rahat hissetmemeye başladı. Fabinho’nun transfer ile birlikte yerini kaybetme tehlikesi yaşadı. Ancak takım içinde sonunda kendine bir yer buldu: Orta saha üçlüsünün sağ tarafı. Ceza sahası aralarında dolaşabilecek, sahanın sağ tarafını daha enerjik şekilde kullanabilecekti.
Klopp, 2-0 kazanılan ve Henderson’un mükemmel bir performans sergilediği Porto maçı sonrası onu orta sahada bu zamana kadar yanlış pozisyonda oynattığı için üzgündü. Firmino’nun durumu 2-0’a getiren golden önceki oyun kurulumunda kritik bir rol üstlendi. Alexander Arnold’u savunma arkasına kaçırdı.
Porto maçı sonrası röportajında Klopp: “Henderson harika bir oyuncu ve bunu gösterdiği için çok mutluyum. Yeni sağ-iç pozisyonunda çok mutlu ve yaklaşık 1-1.5 yıldır onu 6 numara oynattığım için üzgünüm. Özür diliyorum! Ancak 6 numarada da Hendo’ya ihtiyacımız vardı.” ifadelerini kullanıyor.
Ardından Henderson’a her yerde ihtiyaç duydular. Henderson yeni rolünde evinde gibi rahattı. Onun sahanın sağ tarafında oynaması; Trent Alexander’ı da rahatlatıyor, hücumda genç sağ bekin daha fazla sorumluluk alarak şanslar yaratmasına olanak veriyordu. Ek olarak sağ kanatta bir pas opsiyonu da oluyordu. Ayrıca Fabinho’nun formsuz olduğu veya maç kaçırdığı zamanlarda da 6 numaranın ilk alternatifiydi Henderson. O, bu takımın nerede ihtiyaç varsa oraya koşacak kaptanı.
Adım 10: Fabinho Dominasyonu
Chelsea 1-2 Liverpool, Eylül 2019
Fabinho’nun Liverpool’da takıma girmesi biraz zaman aldı. İlk aylarda fiziksel olarak yetersizdi. Fiziksel olarak toparladıktan sonra ise Klopp oyununa alışması gerekiyordu. Monaco’daki gibi de istikrarlı bir performans gösteremiyordu.
Bu sezonun başlarında deplasmanda 2-1 kazanılan Chelsea maçında gösterdiği performans, onun neden Liverpool’a transfer olduğunu açıkça gösteriyordu. Brezilya doğumlu iki oyuncunun rekabetinde Fabinho, Jorginho’nun pas kanallarını kapatmak adına ön alanda baskı uyguluyordu. Ayrıca bu eşleşmede Jorginho’nun baskısını görmediğinde oyun kurulumunda özgüvenli bir şekilde etkindi. İşte Liverpool orta sahasının üçgen bir şekilde alanı kapattığı maç içinden bir örnek.
Ayrıca, Alexander Arnold’un gol ile sonuçlandırdığı frikikten hemen önce; Fabinho’nun gücü ve pozisyon bilgisi ile Chelsea orta sahasını nasıl geriye ittiğini aşağıdaki örnekten görebiliriz.
Her zaman ilk seçenek olmasa da Fabinho’nun derinde Henderson’un ise sağ içte oynadığı seçenek genellikle Klopp için çok önemliydi. Klopp için orta saha üçlüsünü belirlemek zor olsa da Fabinho’nun yükselen formu, Henderson’un orta sahanın sağındaki rolü ve Gini Wijnaldum’un çok iyi bir box-to-box oyuncusu olmasıyla özellikle büyük maçlarda bu üçlü belirlenmiş gibi görünüyor. Öyle ki bu üçlüyü bozmamak adına bir Manchester City maçı öncesi Aston Villa karşılaşmasında Klopp, Fabinho’yu dinlendirdi. Fabinho’nun kaçırdığı bu sezonki ilk maç olacaktı.
Fabinho, yapbozun son parçasıydı. İki yedek kaleci ve öne çıkmayan iki gencin dışında, Liverpool’un geçen yaz transfer yapmadığı sıklıkla göz ardı edildi. Bu, bir transfer dönemi boyunca oluşturulmuş bir takım değildi, ancak yaklaşık beş yıl boyunca sürekli olarak gelişen ve Premier Lig’in şahit olduğu en eksiksiz takımlardan biri haline gelen bir takımdı.
Bu yazının orijinali Michael Cox tarafından 26 Haziran 2020’de The Athletic için kaleme alınmıştır.