Şampiyonlar Ligi’nin Vazgeçilmez Pazarlama Alanı

UEFA Şampiyonlar Ligi, 1992 yılına kadarki ismi ile “Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası” ya da benim en sevdiğim yakıştırma olan “Kupa 1” , 1992’den beri lig planlamasındaki turnuva statüsü ile bugün Dünya ve Avrupa futbolunun takımlar bazında en çok izlenen ve ekonomik potansiyeli en yüksek organizasyonu olma özelliğini koruyor.

Şampiyonlar Ligi’nin işbirlikçi modeli ile gelir yaratma süreci, tıpkı FIFA Dünya Kupası’nda olduğu gibi uluslararası şirket profiline dayanıyor. Tek bir ana sponsor yerine, birden fazla sponsoru ana sponsor kategorisinde konumlandıran organizasyon, en fazla 8 uluslarası markaya sponsorluk fırsatı sunuyor. Bu sponsorluk kapsamında markalar saha içi görünürlülüğünü 4’er adet sabit pano ( 2013 yılı ile beraber LED reklam panolarına geçiş sağlanmıştır ), basın panolarındaki logolama hakları, kağıt biletlerin arkalarında logolama, UEFA Şampiyonlar Ligi sitesinde görünüm ve stadyum çevresinde kurulan fan-zone alanları ile gerçekleştiriyor.

resim1

Markalar için bu organizasyonda bulunmanın reklamsallık haricinde en önemli etkisi, promosyonel aktiviteler, dijital dünyanın etkin kullanımı ve milyonlarca kitleye ulaşan organizasyonun sosyal medya etkileşimi ile sağlanıyor.

2015-2016 sezonunda organizasyonun sponsorları;

  • Unicredit – Resmi Finans Partneri
  • Mastercard – Resmi Para Ödeme Partneri
  • Nissan – Resmi Araç Partneri
  • Adidas – Resmi Top Partneri
  • Sony
  • Pepsi
  • Gazprom
  • Heineken olarak yer alıyor.

Bu elit organizasyonda yer almak, markalara imaj anlamında da pozitif bir katkı sağlıyor. Örneğin Sony, senelerdir Play Station reklamları için kullandığı bu organizasyon için yıllık 45 Milyon EUR harcaması yaparken, konsol oyunlarında 1 numara olma özelliğini bu şekilde koruyor.

Ford’dan resmi araç partnerliğini alan Nissan ise sponsorluk sonrası satışlarının % 4’lük bir artış sağladığını açıklamış, hatırlanma oranında ise % 23’lük bir artış sağlandığını belirtmiştir. Hedef kitlesi olan erkeklere ulaşmak için en prestijli yol olarak bu organizasyonu göstermiştir.

Uzun yıllardan beri sponsorluk yapan Heineken ise yaptığı araştırma sonucunda, Şampiyonlar Ligi sponsorluğunun bira satışlarına ve marka bilinirliliğine % 60 olumlu etki yarattığını söylemiştir.

resim2

Uluslararası 8 büyük markanın bu organizasyon içinde yer almak için rekabette olmasının ve kategorilerindeki sözleşmelerin bitiş süreçlerini takip etmelerinin altında ise aşağıdaki sebepleri günümüz pazarlama dünyasında 4 ana başlık altında açıklayabiliriz.

  1. Ulaşılabilirlilik: Örneğin 2013 yılı Şampiyonlar Ligi Finali, dünyanın pazarlama pastası en büyük olan spor organizasyonu Super Bowl finalinden daha fazla TV seyircisi çekerek rekor kırarken, 2014 yılında oynanan final karşılaşması 200 ülkede 165 Milyon seyirciye ulaşmıştır.
  2. Yayın hakları: Organizasyonun Avrupa’da yayınlanmadığı ülke yoktur, Avrupa dışındaki ülkeler de dahil olmak üzere toplam 70 ülkede 40 dilde yayınlanır. Bu rakam uluslararası bir marka için tek bir sözleşme ile dünyanın birbirinden farklı tüm ülkelerinde yer alabilmek demektir.
  3. Süreklilik: 8 ay devam eden organizasyon, markalara sürekli olarak etkileşim alanı yaratabilmektedir.
  4. Sosyal Medya Etkileşimi: 2014 yılında oynanan final maçında, 90 dakikalık zaman diliminde 8,4 milyon tweet – 67 milyon facebook etkileşimi sağlanmıştır. Aşağıdaki görselde, Real Madrid – Atletico Madrid arasındaki final mücadelesi esnasındaki sosyal medya sıcaklık haritasını görebilirsiniz.
  5. resim3