Başkent ekibi ise bu maça geçen hafta ilk deplasman galibiyetini almış olmanın moral-motivasyonuyla hazırlanmıştı (Köln’e karşı 2-1). Kalede eski Bayern’li Thomas Kraft ile başladılar. Savunma kurgusu Ndjeng-Hegeler-Brooks-Schulz 4lüsünden oluşuyordu. Orta sahada Hosogai-Skjelbred ikilisi defans-ofans köprüsü, Beerens-Stocker-Ben Hatira üçlüsü hücumu şekillendirmekle görevli, en uçta ise Borussia Dortmund’dan transfer edilen takımın Julian Schieber gol umuduydu.
Maçın Analizi
İlk düdüğün çaldığı andan itibaren alışılan ‘Bayern Pas Oyunu’ Xabi Alonso idaresinde başladı. İlk dakikalarda başlayan oyunu rakip yarı alana yıkma düşüncesi etkisini göstermeye başlamıştı. Ancak katı bir savunma uygulayan Berlin ekibi, Bayern’e pas organizasyonlarının genelini orta sahada yaptırmış, 3.bölgeye gelmesini engellemeye çalışmıştı. Ancak Bayern’in hızlı hücumları karşısında yapabilecekleri pek bir şey yoktu. Nitekim Bayern’in ve maçın tek golü böyle bir hızlı hücumdan geldi. Şimdi o gole bir göz atalım;
Burada şeffaf alan içinde Hegeler-Brooks ve Schulz üçlüsü var. Hücumda kaybedilen bir top sonrası yenilen hızlı hücumda defansta olması gerektiği gibi 3 savunmacı var. Ama alan savunması konusunda sıkıntı var. Müller iki savunmacıyı üzerine alıp Robben’e boş alan bırakıyor. Bu alan Robben tarafından hem dripling yapıp içeri kat edilebilecek hem de şut için önü açık bir alan. Sonuç mu?
Arjen Robben harika bir vuruşla topu ağlara yolluyor. Kaleci için çok sert olmayan plase bir vuruş. Görüş açısı net. Belki mesafeden dolayı kaleci açısından bir zafiyet söz konusu olabilir ama Robben’e de hakkını teslim etmek gerek.27.dakikada gelen bu golden sonra iştahı açılan Bavyera ekibi 30’da Müller, 35’de Bernat’la net pozisyonlar yakalasa da bu oyuncular Robben kadar klas vuramıyorlar. İlk yarı %72-28 Bayern’in topa sahip olmasıyla sona erdi.İkinci Yarı
İkinci 45 dakika’da oyunu dengede tutan, en azından tutmaya çalışan kontra-ataklara daha çok çıkan bir Hertha vardı. Schieber ve Ben Hatira’nın ağır kaldığı fark edilmeye başlanınca, Hollanda’lı Luhukay takımın golcüsü Salomon Kalou’yu Schieber’le, Ronny’i de Ben Hatira ile değiştirdi. Bu değişiklikten sonra Hertha Berlin hiç korneri yokken iki korner, hiç şutu yokken 4 etkili şut, ceza sahasına da isabetli 2 orta gönderdi. Rakibin tehlikeli geldiğini fark eden Pep orta alanı güçlendirme amacıyla 66.dakikada Götze’nin yerine Rode’yi oyuna sürdü. Bu değişiklikle Bayern Münih bir müddet oyunu domine etse de, Hertha Berlin tekrardan etkili olmaya başlayınca 80’de Müller-Schweinsteiger değişikliğiyle Bayern maç sonuna kadar 4-5-1 sistemini oynadı. Neticede kazandılar ve haftayı maç fazlasıyla en yakın rakibi Wolfsburg’un önünde 10 puan farkla kapattılar. Yarın Volkswagen Arena’da Borussia Mönchengladbach takımını ağırlayacak olan Wolfsburg ekibi farkı tekrar 7 puana düşürme mücadelesi verecek.
Maç Sonu
Puanını 33’e yükselten Guardiola’nın öğrencileri namağlup liderliğini sürdürürken Başkent ekibi ise 14 puanla 13.sıradaki yerini korudu. Bu haftanın en ilginç olayı ise maç başı 4.5 gol ortalaması (6 maçta 27 gol) yakalanan bir ‘matchday’de ligin en çok gol atan takımı Bayern’in (32 gol), 1 gol atmasıydı. İşin gerçeği Guardiola belki de günü kurtarmak adına oyuncu hamlelerini ofansif değil de daha defansif yaptı. Bundesliga’nın 14.haftasında lider evinde Milli yıldızlarımız Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak’ın takımı Bayer Leverkusen’i ağırlarken, Luhukay’ın öğrencileri ise Borussia Park’ta Mönchengladbach’a konuk olacaklar.