Anfield’a geldiğinden beri Salah, Avrupa futbolunun sayılı forvetlerinden biri. Ama bu sezon iş başka bir yere gidiyor gibi. Messi ve Ronaldo’dan daha iyi ya da değil, ama bu sezonki performansı üzerine konuşulması gerektiği kesin…
Mohamed Salah 4 yıldır gösterdiği istikrarlı performansla rüştünü çoktan ispat etti ama bu sene kendi standardının da üstünde bir seviyeye erişti. 2017’de Kırmızılar’a ilk geldiği sezon sergilediği performansla herkesi etkilemişti ama bunun sezonluk bir şey olduğunu ileri sürenler de yok değildi. Ama şimdi Ronaldo ve Messi’yle kıyaslanıyor olması sadece bir taraftar fantezisinden ibaret değil…
Old Trafford’daki tarihi hat-trick’in ardından 9.hafta itibariyle Salah’ın Premier Lig’de tam 10 gol 5 asisti var. United maçından önceki istatistiklerinde Premier Lig’de her 65 dakikada bir gol attığı ya da asist yaptığı ölçülmüştü. United karşısındaki 3 gol 1 asistlik performans, bu süreyi daha da aşağı indirdi. Ama United maçı öncesi istatistikler dahi Salah’ın kariyerinin en iyisiydi.
Geçtiğimiz sezon Mohamed Salah 22 gol atıp 5 asist yaparken bu veriler Mısırlı yıldızın 114 dakikada bir skor katkısı verdiği anlamına geliyordu. Premier Lig’i kazandıkları 2019-20 sezonundaysa 19 gol ve 10 asistlik performansıyla her 100 dakikada bir skora doğrudan etki ediyordu.
Bu sezonsa Liverpool’da ilk sezonundaki 32 gol 10 asistlik muazzam performansını dahi gölgede bırakmış durumda. Salah patlama yaptığı o sezon skora her 70 dakikada bir doğrudan etki ediyordu. Bu sezon şu ana kadarki performansıyla dahasını vaat ediyor gibi.
Tabii her şey sayılardan ibaret değil. Salah’ın peş peşe Watford’a, City’ye ve United’a attığı jeneriklik goller uzun süre hafızalardan silinmeyecektir. Watford karşısında sol ayağının dışıyla Mane’ye yaptığı asistin yankısı da daha yeni yeni dindi… Bu vesileyle Salah’ın Premier Lig’de Pogba’nın ardından en çok asist yapan oyuncu olduğunun da altını çizelim.
Futbol tarihinin en iyilerden biri olup olmayacağını zaman gösterir ama Salah şu an taraflı tarafsız herkese göre şuan dünyanın en formda forveti. Peki bu sezon ne değişti? Salah bu noktaya nasıl geldi?
The Athletic’ten James Pearce, Liverpool teknik ekibi ve oyuncularla konuştuğunda Salah’ın performansının altında yatan birkaç kilit nokta saptamış.
Sezon Öncesi Hazırlık
2020-21 sezonunun son maçıyla Avusturya’daki sezon öncesi hazırlık kampı arasında 7 haftalık bir ara vardı. Liverpool bu süreçte onun Tokyo Olimpiyatları’na katılmasını istemiyordu ve Salah da bunu kabul ettti.
Liverpool’un yardımcı antrenörü Pep Lijnders; “İnsanlar bazen zorlu, stresli sezonlardan sonra dinlenip tazelenmenin önemini göz ardı ediyor,” diyor. “En üst seviye oyuncuların da araya ihtiyacı var. Yazın olimpiyatlara gitmek yerine dinlenip antrenman yapması ve sezon öncesi kampının tamamında takımla birlikte olması Salah’ın bu performansının ana etkenlerinden biri.”
Salah Olimpiyatlar’ı pas geçmenin kendisi için iyi olacağının bilincindeydi. Ama bu boşluğu bir tatil olarak görmedi; bu aradan sadece yenilenip dinlenmiş olarak dönmedi. 7 haftalık o arada antrenmanlarını eksik etmemiş; spor salonunda ve kumsalda düzenli olarak çalışmış. Bu yüzden Liverpool’la sezon öncesi ilk antrenmanına çıkarken de vücudu çok iyi durumdaydı ve çok fitti. Şuan sahadaki sürekliliğinin ve top hakimiyetinin arkasındaki kilit noktalardan biri vücudunun atikliği ve kuvveti.
Fizik Kalite
Geçtiğimiz sezonlarla birlikte Salah vücudunu komple bir atlet olarak geliştirdi. Mısırlı yıldız kendine tam bir profesyonel gibi bakıyor ve hayatını buna göre kurguluyor. Bu sezon süratinden bir şey kaybetmeden üst vücudunu da güçlendirmiş durumda. Böylece süratle ivmelenip yarı sahayı kat ederek kaleye inebildiği gibi (Manchester City maçında Mane’ye asistinde yaptığı gibi), rakiplerini üst üste terse yatıracak atiklikte vücudunun ve topun yönünü değiştirebiliyor (City maçında da Watford karşısında da United maçında da yaptı), kolay kolay yerde kalmıyor ve ikili mücadelelerde rakiplerine yenilmiyor.
Simon Hughes ve James Pearce The Athletic’teki United-Liverpool maç değerlendirmesinde Salah’ın bu sezonki ekstra fizik kalitesine vurgu yapıyor. Fiziğinin zihnindekileri yapmasına elvermesi onun aklındakileri sahaya ustalıkla yansıtmasını sağlıyor ve bunu yaptıkça daha da büyük bir zevk duyuyor ve durdurulamaz hale geliyor. Salah vücudunu o denli iyi eğitmiş ki fiziksel olarak önünde bir engel bulunmuyor.
Sahada yorgun düşmüyor, kendini iyi hissediyor ve takım arkadaşlarıyla oynadığı oyundan büyük bir haz duyuyor. Bu denli iyi işleyen bir takım sistemi de onun zirve performansına ulaşmasının önünü açıyor.
Liverpool’un Takım Kimyası
Salah’ın bu sezonki muazzam performansındaki bir başka etken, Liverpool’un takım olarak saat gibi işliyor oluşu. Salah inanılması güç bir performans sergiliyor ama takım arkadaşlarının bu sezonki performansı da üst düzey. Sadece aynı kanadı paylaştığı Trent Alexander Arnold da değil tüm takım bu sezon işlevselliği en üst düzeyde bir organizma gibi uyum içinde hareket ediyor.
Lijnders de bunun altını çiziyor; “Tüm takım ama özellikle sağ kanadımız çok sağlam bir bağ kurmuş durumda ve sahada çok iyi anlaşıyorlar. Birbirleriyle iletişimleri ve sahadaki etkileşimleri daha net pozisyonlara girmemizi sağlayacak şekilde hızlı hareket etmelerini sağlıyor.”
Liverpool bu sezon Premier Lig’i kazandıkları dönemki hücum etkinliğini yeniden kazanmış görünüyor. Ligde 9 maçta attıkları 27 gol; Anfield-deplasman ayrımı olmaksızın ortalama 3 gollük net bir performans anlamına geliyor. Liverpool bu sezon Şampiyonlar Ligi de dahil olmak üzere üst üste 7 deplasman maçının tamamında her maç en az 3 gol attı. Böyle bir deplasman performansı kolay kolay tanıklık edebileceğimiz bir durum değil.
Hücum gücüne övgünün ardından bu sezon Liverpool’un Anfield’da akan oyunda hala hiç gol yemediğini hatırlatarak savunma gücünü de vurgulayalım. Sessiz geçirdikleri yaz transfer sezonunda boş durmamış gözüküyorlar. Geçen sezonki kötü hatıraların ardından Liverpool’un sahanın iki yönündeki bu inanılmaz performansı, takım içindeki değişimin göstergesi. Bunun altında Kırmızılar’ın her zaman her takıma nasip olmayan tam kadrolu bir aylık uzun sezon öncesi kampının etkisi büyük.
The Athletic’teki yazısında James Pearce’ın da dikkat çektiği bir diğer etken; van Dijk’ın dönüşüyle Liverpool savunmasının daha ileride konumlanması ve takımın ön plan presini çok daha etkin bir şekilde gerçekleştirebiliyor olması. Böylece Salah topla daha kaleye yakın noktalarda ve daha tehlikeli pozisyonlarda buluşuyor ve enerjisini boşa harcamıyor. United maçında da bunun örneklerini gördük.
Liverpool takım kimyası Salah’ın ekstra performansıyla birleştiğinde ortaya yenilmez bir takım çıkıyor. Liverpool bu sezon çıktığı 13 maçı da kaybetmedi ve toplamda 17 maçlık bir yenilmezlik serisi yakaladı. Arsenal’den sonra bir “Yenilmezler” çetesi daha gelebilir.
Taraftar
Geçtiğimiz sezon taraftar alınmayan maçlar ve ardından kısıtlı katılımlardan sonra taraftarların tribünlere dönüşü de Salah’ın bu sezonki inanılmaz performansında etkili. Takım arkadaşları da boş tribünlere oynanan maçlardan sonra özlenen Anfield atmosferinde Salah’ın performansının tesadüf olmadığına inanıyor. Liverpoollular “Mo dolu tribünlere oynarken futboldan daha büyük bir zevk alıyor, taraftar önünde en iyi performansını sergiliyor,” diyor.
Ama Salah bu sezon deplasmanlarda da inanılmaz. Premier Lig’deki 5 deplasman maçının beşinde de gol atarak Liverpool tarihine geçti. 1902-1903 sezonundan bu yana bunu başaran ilk Liverpool’lu. Son olarak Old Trafford’da sahada ev sahibi olarak Ronaldo varken 3 gol atmak, takdire şayan ve bir o kadar inanılmaz. Zaten Fenomen Ronaldo’nun ardından 18 yıl sonra United’a Old Trafford’da 3 gol atmayı başaran ilk futbolcu da Salah.
“Galibiyete duyduğu açlık ve başarma arzusu her zamankinden daha da fazla. Fiziksel olarak da kendine inanç olarak da çok iyi bir noktada. Altın Ayakkabı’yı geri istiyor, ama Liverpool’la birlikte daha çok kupa kazanmayı daha da çok istiyor.”
Zihinsel Zirve
Salah dünyanın en iyisi olup olmadığına dair açıklamasında şöyle diyordu; “Her zaman dünyanın en iyisi olmak gibi bir hırsım var, bu konuda yalan söylemeyeceğim. Bu istek, benim daha çok çalışmamı ve en iyi seviyeme ulaşmamı sağlıyor.”
“Benim kafamda en iyi oyuncu benim. Kendi içimde hep bu özgüvenle oynuyorum. İnsanların bu konuda sizinle aynı fikirde olup olmaması çok önemli değil.”
Salah’ın sezon öncesinden bu yana zihin yapısı olağanüstü. Klopp’un yardımcısı Lijnders’e kulak verelim; “Salah çok özel bir oyuncu ve saf bir neşeyle oynuyor. Elit futbolcular futboldan aldıkları zevkle profesyonelliği harmanlayabildiklerinde durdurulamaz hale geliyor. Bazen ona bakınca parkta çalım atıp gol atan küçük bir çocuk görüyorum. Sahada yaptığından o kadar zevk alıyor.”
Salah sahada olmaktan ve oynadığı oyundan büyük bir keyif alıyor ve bu yüzüne de yansıyor.
Salah’ın Liverpool’la kontratı 2023 yazında sona eriyor ve bu aralar geleceğiyle alakalı birçok haber ve spekülasyon var ama o bunların dikkatini dağıtmasına izin vermiyor. Aksine istediği maaşı ve dahasını çoktan hak ettiğini gösterircesine bir performans ortaya koyuyor. Ve her hafta Liverpool yönetimiyle pazarlık masasında eli daha da güçleniyor. Manchester United maçıysa Liverpool yöneticilerinin pes etmesine ve ona istediğini vermelerine sebep olacak gibi.
Mohamed Salah, artık Premier Lig tarihinin en çok gol atan Afrikalı oyuncusu. Ligde attığı 106 golle Didier Drogba’nın rekorunu egale etti. Salah, Atletico Madrid maçı ile birlikte Şampiyonlar Ligi’ndeki 31 golüyle bu arenada da Liverpool tarihinin en golcü futbolcusu.
Bu sezon Premier Lig’deki 9 maçın 9’unda da gol atmayı başardı. Liverpool’da daha önce böyle bir istatistik yakalayan yok. Salah aralıksız bir şekilde gol atmaya devam ediyor ve onu durduracak ne var şu an bilinmiyor.
Dünyanın en iyisi olup olmadığı bu sezonki performansına göre bir kez daha tartışmaya açılabilir ama Salah’ın bu sezon büyük oynadığı kesin…
Bu yazı The Athletic yazarlarından James Pearce, Simon Hughes ve Mark Carey’in “Rest, Right-Side Connection, Mentality: Lijnders on How Salah Has Become Unstoppable For Liverpool”, “How Liverpool Got Their Swagger Back” ve “The Story Behind Liverpool’s Historic Win Over Manchester United” isimli yazılarından yararlanılarak yazılmıştır.