Rossi Fenerbahçe hücumları için neden önemli?

Bu yazı Diego Rossi’nin Fenerbahçe’de daha çok hücum yönünde yaptıklarına odaklanacak. Bunu yaparken de özellikle farklı maçlardan değil, oynadığı son lig maçı olan Hatayspor maçı üzerinden yapacak. Amacım oyuncunun tek maç içinde neler yatığını irdelemek. Farklı maçlardan kolaj yapmak başka zamanın konusu olsun.

Kamuoyunda kimisi son vuruş eksikliğine vurgu yapyor, kimisi fiziksel yetersizliğinden bahsediyor. Bunlara çok fazla girmeden, toplu aksiyonlarını da ikinci plana atıp, oyuncunun topsuz aksiyonlarına daha fazla odaklanmayı hedefliyorum. Zira bir oyuncu 90 dakikanın en fazla 3-4 dakikasında topla buluşabiliyor. Ben de bu yazıda kalan 87 dakikaya odaklanacağım. Dolayısıyla da bu yazı bazı okuyucular için Rossi ile ilgili çok sihirli cümleler barındırmayabilir, daha temel noktalardan ilerleyeceğim. Ayrıca toplu aksiyonlarını bu yazıda es geçmem, bu aksiyonları önemsemediğim anlamını doğurmamalı. Sadece bu yazıda çok fazla işlenmeyecekler.

Hatta ilk başta toplu en önem verilen verileri verip esas odağıma geçeyim. Diego Rossi Fenerbahçe’ye geldiği 2021/22 sezonunda toplam 39 maça çıkmış (2.343 dakika, 26 tane 90 dakika eder), 6 gol, 9 asist yapmış. Bu sezon ise daha geniş bir kadro içinde de olsa 25 maça çıktı (1,290 dakika, 14.3 adet 90 dakika ediyor), 3 gol atarken geçen sezonki asist sayısına şimdiden ulaşmış durumda.

Yazıyı 3 temel kategori içinde derlemeye gayret edeceğim.

1- Rossi’nin topu kanatta isteyip yaptıkları

2- Rossi’nin topu merkezde isteyip yaptıkları

3- Rossi’nin topu ileri uçta isteyip yaptıkları

Aslında bu üç alt başlık bile Rossi’yi anlatırken sahanın birçok bölgesinden bahsetmeyi gerekli kılıyor. Haliyle, bazı görüntüler bu üç başlığın birleşimi de olabilecek.

1- Rossi’nin topu kanatta isteyip yaptıkları

Öncelikle Rossi’nin kağıt üzerindeki kanat pozisyonu ile başlamakta fayda var. Öncelikle Ferdi ile ilişkisi, uyumu iyi seviyede. Fenerbahçe topla çıkarken Ferdi içerde konumlanmışsa Rossi takımı genişletmek amacıyla çizgiye basabiliyor. Burda önemli noktalardan biri Rossi’nin hareketliliği ve bu hareketliliği çoğunlukla doğru noktalara yapması. Aşağıdaki pozisyon da bunu gösteren bir örnek, Rossi, top diğer kanada yönlendiğinde merkeze ve rakip iki hattının arasına konumlanıyor.

Ferdi’nin çizgiye yakın olduğu anlarda da Rossi’yi merkeze yakın konumlanırken görüyoruz -bunun dışında da sık sık içerde konumlanabiliyor- . Bu asisti aslında Rossi’nin en temel alameti farikası belki de, topsuz iç koridor koşuları. Bunu yaparken toplu arkadaşını ve çevre kontrolünü de belli noktada sürdürüyor. Aşağıdaki asist pozisyonu özelinde ceza sahasına koşusunu sürdürürken ceza alanı önüne gelirken merkezde top alabilir miyim düşüncesi ile koşusunu dengeliyor, açı kabolunca da çizgiye koşusuna devam ediyor.

2- Rossi’nin topu merkezde isteyip yaptıkları

Aslında daha önce de belirttiğim gibi, Rossi’nin hareketliliği, üçe ayırmış olduğum pozisyonlanmasını zaman zaman birbirine bağlıyor. Aşağıda yine merkezde konumlandığı bir pozisyon, top diğer kanattan merkeze gelince bağlantı oluyor. Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta da, Batshuayi’nin kendini kanada atarak takımına genişlik vermesi, sonrasında da kanatta sayısal üstünlük oluşturması. Rossi yine rakip bek-stoper arasına koşusunu sürdürüyor.

Aşağıda Ferdi’nin çizgiye bastığı bir pozisyon. Rossi savunmada topla buluşan Szalai’den top almak için yine içerde konumlanıyor. Top sağ kanada aktarılınca Rossi merkezden ceza sahasına koşusunu yapıyor. Fenerbahçe’nin 3. bölgede olduğu anlarda Rossi’yi ceza sahası içinde veya destek amaçlı çevresinde doğru noktalarda görmek mümkün.

3- Rossi’nin topu ileri uçta isteyip yaptıkları

Takımın topla oynadığı bölgeye göre Rossi kendini rakip savunma hattı ile aynı çizgiye ve içeri konumlamayı seviyor. Aşağıdaki pozsiyonda kanattan merkeze koşusunu görüyoruz, sonrasında da ceza sahası içinde 3V3 eşleşmenin içinde yine Rossi.

Aşağıdaki pozisyon biraz önce bahsettiğimle benzer başlıyor, Batshuayi çizgide, Rossi ise yine koşusuna devam ediyor. Sonrasında ise merkeze, iki stoperin arasına -aradaki anlamlı mesafeyi dikkate alıyor olmalı- bir sprint gerçekleştiriyor. Burada King’in de sol stoperi kendine doğru çekmesi önemli.

Batshuayi’nin derine indiği bir pozisyon, Rossi King’in yanında iki stoperle birlikte. Devamında derine inip Batshuayi ile 2V1 yapıyorlar. Duvar olduktan sonra öne koşuya başlayacak iken King’in koşusunu fark edip Batshuayi’ye desteğe gidiyor.

Bu seviyede temel olması beklenen hareketlenmeler üzerinden bir oyuncuyu övmek gibi bir niyetim yok. Ancak Rossi’nin bu temel hareketlenmeleri bu seviyelerin üzerinde bir devamlılıkla ve yüksek doğruluk oranında yapıyor olması onu bu kadro içerisinde önemli bir konuma getiriyor. Teknik direktörlerin ona yer vermesindeki temel esasların bunlar olduğunu düşünüyorum.

Teknik direktörler saha içinde ne alacağını kısmen de olsa bilecekleri oyunculara ayrı bir gözle bakar, planları için yön verici olabilir.  Bahsettiğim tam olarak oyuncunun sonuç odaklı günlük performansı değil, bu istenilen seviyede olmayabilir. Bir teknik adam oyuncusunun ondan bekleneni yapmaya çalışıp çalışmadığı ile ilgilenir. Herşeye rağmen, çeşitli sebeplerden dolayı ortaya çıkamayan performans sonrasında zaten oyuncu oyundan alınabilir.

Rossi’nin de devamlılığı, oyun bilgisi, topla belli orandaki becerisi sebebi ile Fenerbahçe hücumlarının önemli bir parçası. Onun bu anlamlı hareketliliği, özellikle ileri uç oyuncularının da farklı görevler içinde olabilmesine olanak sağlıyor ve bu saha içi dikey ve yatay rotasyon Fenerbahçe’nin sonuca gidebilmesi açısından önemli detaylardan biri.

Rossi ayrıca 1998 doğumlu, yani 24 yaşında ve belli temel özellikleri açısından gelişime de hala açık olduğunu düşünüyorum.