Roma – Atletico Madrid maç analizi

roma2

Yaz transfer dönemini çok hareketli geçiren ve teknik direktörünü dahi değiştiren bir Roma, karşısında ise transfer yasağı nedeniyle kadrosunu koruyup yoluna devam eden bir Atletico Madrid.

Roma

İki takım da bazı hastalıklarından hala kurtulamamış gibi. Roma her ne kadar güçlü merkez orta saha oyuncularına sahip olsa da bu onların topa sahip olma ve hücumda yaratıcılık problemlerine çözüm getirmiyor. Yaratıcı bir orta saha oyuncusunun eksikliğini çeken Roma mecburi olarak oyununu kanatlar üzerine kurmak zorunda kalıyor. Bunu aslında Di Francesco istiyor. Sassuolo’da sahip olduğu Defrel ve Berardi ikilisi onun hücum problemlerini çözüyor, takıma savunmayı doğru yapmak kalıyordu. Bunu da güçlü orta sahalarla sağlayan Di Francesco´nun gayet başarılı olduğunu düşünebiliriz. Fakat Di Francesco´nun Roma´sı içerde oynadığı bir maçta topa bu kadar verimsiz sahip olarak Şampiyonlar Liginde herhangi bir başarı kazanabilecek gibi görünmüyor.

Atletico Madrid

Atletico açısından duruma bakıldığında ise klasik Simeone tarzından biraz uzaklaşılmış gibi görünüyor. Hücumcu beklerin bindirmeleri, Griezmann’ın bireysel yetenekleri ve merkez orta sahaların oyunu iki yönlü harika düzeyde oynayabilmeleri, şüphesiz onların en büyük silahları. Fakat Griezmann´ın performansının geçtiğimiz sezonlarda bu kadar yüksek olmasının ana etkenlerinden biri de yanında oynayan forvetlerin pivot santrafor özelliklerine sahip olmalarıydı. Yanında bu özelliklere sahip bir partner bulunmadığında pozisyon yakalamakta güçlük çeken bir takım kimliğine bürünüyorlar. Griezmann pivotun yarattığı boşlukları kullanarak takımı gole götürmekte usta bir isim olduğunu geçtiğimiz yıllarda defalarca ispatladı.

Atletico´nun Griezmann´ın performansını etkileyen bir pivot santrafor eksiğinin yanı sıra, yaratıcı orta saha eksikliğide hücum varyasyonlarını kısırlaştırıyor. Atleticoyla benzer merkez orta saha oyuncularına sahip Roma da, yaratıcılık sıkıntısı yaşıyor. Ancak Roma’nın işi Atletico’ya göre biraz daha zor gibi görünüyor, Bunun nedeni ise öncelikle kadro kaliteleri ve Atletico’nun yıllardır birlikte oynayan bir takım olması. Roma ise yeni bir hoca ve yeni bir oyun sistemine dönmeye çalışıyor.

roma-madrid1

Saha içi dizilişler

Yukarda görülen iki takım oyuncularının maç içerisindeki ortalama pozisyonlarına baktığımızda Roma takımında sahanın merkezinde sadece De Rossi ve Dzeko’yu bırakan ve kanatlara yayılan bir oyun anlayışı görülüyor. Maça 4-3-3 tertibiyle başlayan Roma kalabalık Atletico orta sahasından kurtulmak için oyunu kanatlara doğru genişleterek Kolarov – Perotti ve Peres – Defrel ikilileriyle Dzeko’ya pozisyon yaratma yoluna gittiler. İstediği hücum varyasyonlarını yaratamayan Roma’yı bu duruma sokan yüksek tempoyla oynayan Atletico bekleri. Hem hücum hem savunmaya yetişen Filipe Luis ve Juanfran savunmanın yanı sıra hücumda da Roma’yı son derece zorladılar.

Atletico ise hücumcu bekleriyle özellikle sol tarafı ilk yarı çok etkili kullanarak pozisyonlar yakaladı. Diğer yandan maçın adamı Saul Niguez’in ceza sahası içine girişleri de Roma’yı hayli zorladı. Fakat yazımın başında da belirttiğim gibi Griezmann’ın yanında yine benzer özellikleri olan Vietto oynayınca bu iki oyuncu Roma’nın en iyisi Manolas ve Juan’ın markajından kurtulmayı başaramayıp , kurtuldukları 1-2 pozisyonda da kaleci Alisson’u geçemediler.

Sahanın en iyileri

Roma adına oyunun en iyi ikilisi kaleci Alisson ve savunmacı Manolas oldular.

Manolas kazandığı 6 ikili mücadele, % 94 pas tamamlama, 4 top kesme ve bir %100 pozisyonu çizgiden çıkararak takımın savunma güvencesi olduğunu yeniden gösterdi.

Manolas Roma

Atletico adına ise Saul Niguez ve Filipe Luiz son derece etkili bir oyun ortaya koydular.

Screen Shot 2017-09-15 at 12.14.57Screen Shot 2017-09-15 at 12.15.08

Hem hücum da hem de orta sahaya yaptığı yardımla Saul maçın adamı olmayı fazlasıyla haketti. Hücumda girdiği pozisyonların yanı sıra kazandığı 20 ikili mücadeleyle takımının, Roma karşısında savunma olarak geçirdiği rahat maçın ana aktörlerinden oldu.

roma-madrid2

Yukarıdaki görselde Roma takımının sık paslaşma kombinasyonları görülüyor. Buna bakarak oyunu kanatlarda oynamaya çalıştığı açıkça görülebilir.

roma-madrid3

Burada ise Atletico’nun hücum yükünü çeken Filipe Luiz’in orta sahayla bağlantısı ve takımın hücum akınlarında önemli rol oynadığını görülüyor.

Son söz

Tüm bu bilgilerin ışığında Atletico Madrid daha etkili bir oyun oynasada iki takımdan birinin maçı kazanması pek te adil olmayacaktı. İki tarafta oyunun onları götürdüğü golsüz beraberliğe razı olup birer puan alarak sahadan ayrıldı.

Atletico Madrid, Torres ya da Gameiro’yu hücumda Griezmann’ın yanına monte edemezse pozisyon zenginliği açısından çok kısır bir sezon onları bekliyor.

Roma’nın durumu ise Atletico’dan daha zor. Yeni bir yapılanmaya giden ve oyun felsefesini değiştiren Roma’da sorun takımın ana hatlarında. Güçlü olduğu için bozulmak istenmeyen 3’lü orta saha merkezi aynı zamanda Roma’nın yaratıcılık sorununun en büyük sebebi. Di Francesco’nun gücü Strootman-Radja-De Rossi üçlüsünden bir ya da bir kaçını yedek kulübesine çekmeye yetecek mi ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Fakat Roma git gide güçlenen İtalya Ligi’nde ve adı üstünde olan Şampiyonların liginde pek umut vaad etmiyor.

Konuk Yazar: Gökhan Kumru

logoinstat