Ralf Rangnick | Üç prensip

Red Bull projesinin mimarı Ralf Rangnick 3 temel prensipte Salzburg ve Leipzig’de nasıl bir kulüp projesi  yaratıldığını The Coaches Voices Webinarı’nda anlattı.

“Ne yapmamız gerektiği konusunda nettim.

2012’de Red Bull Salzburg ve RB Leipzig için sportif direktör olarak işe başladığımda, yeni görevime nasıl yaklaşacağımı biliyordum.

Dikkatimizi sadece kazanılacak kupalara değil, aynı zamanda oyuncuları geliştirmeye de odaklamamız gerektiğini hissettim. Genç oyuncuları izleyerek ve geliştirerek, onları büyük bir kâr için satmaya çalışmalıyız.

İki yıl içinde iki katı kârlı şekilde oyuncu satışı yapmak istedim. Cevap bir inançsızlıktı. “Ciddi misin?” diye meslektaşlarım sordu. Kesinlikle emin olduğumu söyledim.

Doğru oyuncuları bulmamız, mümkün olan en iyi antrenörlere sahip olmamız ve oyuncularımızı geliştirmeye odaklanmamız gerektiğinden emindim. Sonunda, tam olarak olan buydu.

Ben göreve geldiğimde Leipzig ve Salzburg takımları oldukça yaşlı bir kadroya sahipti. Takımın ortalama yaşı yaklaşık 30’du. Salzburg, Avusturya Bundesliga’yı oldukça istikrarlı bir şekilde kazanıyordu, ancak heyecan verici bir takım değildi. Önemli bir parayla sattıkları tek oyuncu ise Marc Janko’ydu (FC Twente’ye 6 milyon sterlin)

RB Leipzig sadece üç yıl önce kurulmuştu ve Alman futbolunun dördüncü liginde oynuyordu – önceki iki sezonda bulundukları yerde.-

Bu yüzden her transfer döneminde genç oyuncuları takıma katarak yaş ortalamasını düşürmeye çalıştık. Kevin Kampl, Sadio Mane ve Naby Keita bu isimlerden bazılarıydı.

Daha yüksek bir seviyede oynama tutkumuzun olduğu Leipzig’de, üçüncü veya ikinci lig futbolu oynayabileceğine inandığımız oyuncularla sözleşme imzalamamız da önemliydi. Ancak sadece oyunculara odaklanmadık.

Her iki kulüpte de yaptığımız şey takım oluşturmaktan çok kulüp kurmaktı.

Bu, bir futbol kulübü için üç temel sütuna odaklanmayı içeriyordu: Üç temel prensip, pratik. Her biri son derece önemlidir ve hem Salzburg’da hem de Leipzig’de inşa ettiğimiz başarının anahtarıydı.

İlk prensip, anlayış. Bu, belirli bir DNA’yı kulübe – özellikle de takımın oynamasını istediğimiz futbol tarzına – uygulamanın önemine odaklanıyor. Kulübün tüm alanlarında bu tarza yönelik tutarlı yönelim, ilk günden itibaren vurguladığımız noktaydı.

Oyun tarzı son derece tanınabilir olmalıdır – öyle ki, kötü bir günde bile, takımın oynamak istediği futbol türünü anlayabilmelisiniz. Bunu yaparak, tüm kulüpte bir kimlik yaratırsınız. Sadece oyuncularla değil, aynı zamanda antrenör kadrosuyla ve hatta taraftarlarla. Sonunda hem Salzburg hem de Leipzig’de taraftarlar, oynadığımız futbol tarzıyla kendilerini özdeşleştirdiler. Bu benim için oldukça önemli bir faktör. Oyuncular, kadrolar ve taraftarlar arasındaki kimlik herkesi bir araya getirdi.

İkinci prensip, yeterlilik. Kulüp genelinde yetkinliği garanti ederek her iş için mümkün olan en iyi kişileri bulmaya çalışıyoruz.

Her pozisyonda yetkin ve mükemmel eğitimli bir kadroya sahip olmak kendileriyle birlikte kulübü daha iyi hale getirmek için önemli bir kriterdir. Ağım Salzburg ve Leipzig’de bu konuda bana yardımcı oldu – en iyi insanların çoğunun nerede olduğunu zaten biliyordum ve çoğunu iyi tanıyordum.

Son olarak sermaye veya nakit önemlidir. Hiç şüphe yok ki, finansal destek, istediğimiz felsefeyi uygulama noktasında kolaylıklar sağladı. Ancak nakit hiçbir şekilde anlayış ve yeterliliğin yerini tamamen alamaz – bu diğer temel sütunlarla birlikte çalışmak zorundadır.

Sermaye, sınırlı başarı faktörüdür. Tek başına çok bir anlam ifade etmez. Dahası; anlayış ve yetkinlik, eğer onları iyi kullanırsanız, sermaye yaratacaktır.

Üç prensip el ele gider ve üç prensip bir araya gelirse gerçek başarı şansı artar.

2020’nin Şampiyonlar Ligi final turnuvası, en yüksek seviyede başarılı olmak için futboldaki beş elementin hepsinde en iyi olmanız gerektiğini açıkça gösterdi.

İlk olarak, iyi organize edilmiş bir rakibe karşı nasıl topa sahip oluruz? İkincisi, diğer takım topa sahipken nasıl oynarız – nerede ve ne kadar yoğun bir şekilde baskı yaparız? Üç ve dört, topu kazanıp kaybettikten sonra oyunun iki geçiş anında neler yaparız? Son element ise hem hücumda hem savunmada duran toplardır.

Jürgen Klopp en iyi Alman teknik direktör olabileceğimi önerdiğinde onur duydum. O ve ben 20 yılı aşkın süredir birbirimizi tanıyoruz ve kesinlikle birbirimizi takdir ediyoruz.

Futbolun nasıl oynanması gerektiğine dair oldukça benzer bir fikrimiz olduğu herkes tarafından biliniyor ve bence benim hakkımda bu güzel şeyleri söylemesinin nedeni bu.

Hoffenheim takımım 2008’de Jürgen’in Borussia Dortmund’una karşı oynadı. Onları 4-1 yendik ve Jürgen bir hafta sonra, bir sonraki maçından önce bizim tarzımızın Dortmund ile oynamak istediği türden bir futbol olduğunu söyledi.

İki yıl içinde takımı dönüştürdü ve onlara bu oyun tarzıyla oynattı – ve sonunda başarı geldi. 2011 ve 2012’de arka arkaya iki Bundesliga şampiyonluğu ve 2012’de Almanya Kupası kazandı.

İkimizin de beğendiği tarz çok proaktif bir futbol. Hızlı, bilinçli karşı atakla yüksek baskı yapan futbol.

Başarı en önemlisidir ancak futbol aynı zamanda bir eğlencedir.”

 

Ralf Rangnick- The Coaches Voice Webinar