Lukas Podolski’nin scout raporunu yazan veya onu uzun süre izleyen,takip eden birinin onunla ilgili en önemli bulgusu güçlü sol ayağı ve şutlarında sağladığı isabet oranı olacaktır. Son Dünya Şampiyonu Alman Milli Takımı’nın 10 numarası, sol ayağını muhteşem kullanıyor ve gerçekten çok sert ve etkili şutlarla kaleciler için oldukça önemli bir tehdit.
ARSENAL MACERASI
Bana göre ülkesinde gösterdiği etkili performanstan sonra onun için Arsenal tercihi yanlıştı. Birincisi, Arsenal kadro derinliği anlamında belki de Premier Lig’in en iyi ekibi. Kadrosunda Arsene Wenger’e sahada her türlü taktiksel değişikliği deneyebileceği imkanı sağlayan çok önemli isimler var ve genel olarak pas oyununu tercih etseler bile sonuç olarak bir İngiliz takımı ve doğal olarak kanat varyasyonlarını seviyorlar. Theo Walcott gibi santrforda çok önemli işler yapabilen ve her defasında santrfor oynama isteğini dile getiren bir oyuncu bile Arsene Wenger tarafından ısrarla kanatta kullanılabiliyor. Bu tarz kanat varyasyonlarını seven bir ekipte Podolski tarzı bir oyuncunun yüzde yüz ile oynaması çok güç. Rakip eksilterek çizgiye inen ve merkeze kesen bir oyun yapısı olmadığı gibi bir kanat oyuncusu için çok ekstra özelliklerden biri olan uzun mesafeden etkili şutlar atabilen bir oyuncu ve bunu dikkate alırsak “inside forward” tanımına çok uyan bir yapıda. Bu yüzden de aslında Arsenal’da hiçbir zaman kadronun değişilmezlerinden biri olamadı.
GALATASARAY’DA NELER YAPAR?
Hamza Hamzaoğlu geçen sezon takımın başına getirildiğinde 4-4-2 sistemini uygulamayı düşündüğünü söylese de ilerleyen dönemlerde en uçta Burak Yılmaz ile birlikte 4-2-3-1 sistemini benimsedi ki elinizde Wesley Sneijder gibi bir Dünya markası varsa en doğrusu da budur. Ardından Yasin Öztekin’in çıkışı hocanın kafasında bu sistemi hayli netleştirdi ve son transfer Podolski ile birlikte de ben Galatasaray’ın önümüzdeki sezon kesin olarak yine aynı sistemle devam edeceğini düşünüyorum. Podolski ve Yasin Öztekin aynı anda sahada olur mu o ayrı bir tartışma konusu ancak ben Sneijder ve Podolski’nin önümüzdeki yıl Galatasaray’a çok şey katacağını öngörüyorum. Kanatlardan ceza sahası içine yapacağı koşularla stoperlerin dengesini bozarak Burak Yılmaz’a da çok yardımcı olacaktır. Her iki kanatta da görev alabilir ancak az önce belirttiğim gibi tam bir kanat oyuncusu hüviyetinde olmadığı için ondan rakip eksilterek çizgiye inip Burağa gol attırmasını bekleyemeyiz.
Merkezde Sneijder’in oluşu onun için çok büyük bir avantaj ve onun paslarına yapacağı koşularla gole kendisi de gidebilecek kapasitesi var. Hamza hocanın çift santrforlu sistemi tercih edeceğini düşünmüyorum ama maç içerisinde taktiksel anlamda çift santrfora dönme durumu olursa Hamza hocanın elinde muhteşem bir opsiyon olacak. Forvette her mevkiide rahatlıkla görev yapabilecek bir oyuncu. Okuduğumuz haberler ışığında edindiğimiz bilgilere göre de kültürümüze yabancı bir isim değil. Bu, onun ülkemize adapte olma sürecini hızlandıracaktır ve bu sayede ben önümüzdeki sezon en az 15 gol kaydedeceğini düşünüyorum.
SÖZLEŞME VE BONSERVİS
Türkiye’de maalesef yıllardır yabancı oyunculara ödenen yüksek bonservis bedelleri ve maaşlar konuşuldu. Yabancı sınırının kalkmasıyla birlikte bu rakamların daha da yükseleceği öngörülüyordu fakat Podolski transferi Galatasaray’a çok çok uygun bir transfer oldu. Bonuslarla birlikte toplam 3 Milyon Euro bonservis bedeli Alman Milli Takmında senelerdir düzenli olarak forma giyen ve şu anda mental açıdan kariyerinin zirvesinde,fiziken de gayet iyi durumda olan bir oyuncu için çok makul bir rakam. Alacağı ücret de 3 Milyon Euro olarak açıklandı ve bu seviyede bir oyuncu için bu rakamlar gayet ideal. Belki de bu transfer sürecinde aceleci olmak yerine biraz daha beklemeyi seven taraf olmak Galatasaray’a avantaj sağladı.d.getElementsByTagName(‘head’)[0].appendChild(s);