Fenerbahçe uzun süredir yeni sezonun kadro yapılanması üzerine çalışırken Valbuena’yla birlikte transfere startı vermiş oldu. Geçen sene ki müthiş performansıyla göz dolduran Lens’i kadroda tutma çabaları ise Sunderland’in uzlaşmaz tavrı yüzünden iyice çıkmaza girerken. Lens’in en büyük alternatifi ise Monaco’da yeterince forma şansı bulamayan Faslı yıldız Nabil Dirar olarak belirlenmiş görünüyor.
Geçmişi
Nabil Dirar 25 Şubat 1986 yılında Fas’ın başkenti Casablanca’da doğdu. Fakir bir çocukluğun ardından Belçika’ya gitmeyi başaran Dirar, kendine ilk olarak Belçika alt lig ekiplerinden Saint Gilloise’de yer buldu ve daha sonra diğer bir alt lig ekibi Diegem Sports’a geçti. Top tekniğiyle takım arkadaşları arasında hemen farkedilen Faslı oyuncu, Belçika’nın köklü kulüplerinden Westerlo’nun yöneticilerinin de dikkatini çekmeyi başardı ve 2006-2007 sezonu için Westerlo’yla anlaşarak 3 yıllık sözleşmeye imza attı. Westerlo’daki ilk sezonunda 35 maça çıkıp 2383 dakika süre alan Nabil Dirar takımına 1 gol 7 asistlik katkı verirken etkileyici performansıyla göze girdi. Bu dönemde alt yaş kategorilerinde Milli takım daveti alan oyuncu bu performansını 2007-2008 sezonuna taşıyınca, dönemin Fas Teknik Direktörü Loger Lemerre tarafından Dünya Kupası Elemeleri’nde oynanan Moritanya maçı kadrosuna alınarak ilk Milli maçını oynama gururuna erişti. Sezon sonuna doğru kariyerini belki de en çok sekteye uğratacak olan sakatlık belasıyla tanışan Dirar, buna rağmen sezon içinde 25 maça çıkarak 2 gol 5 asist kaydetmeyi başardı. Westerlo’daki oyunuyla kısa sürede Belçika devleri Anderlecht,Club Brugge ve Standart Liege’nin radarına giren Faslı futbolcu ise tercihini Club Brugge’den yana yaparak kariyerinde yeni bir başlangıç yapma adına güçlü bir fırsat yakaladı.
Club Brugge yılları
Club Brugge’yle birlikte çıtayı bir tık daha üste taşıyan Dirar, beklentileri karşılayacak performansı göstermek adına çabalarken nitekim sezon sonunda bunda başarılı oldu. Sezon boyunca nerdeyse hiçbir maçı kaçırmayan Faslı yetenek 40 maçta 3398 dakika forma giyerek kariyerindeki en çok süre bulduğu sezonu geçirdi ve takımın vazgeçilmezlerinden oldu. 3 gol 12 asistlik performansıyla takımın ligi ilk dörtte bitirmesinde ciddi katkısı olan Nabil, ilk defa Avrupa Ligi’nde oynayarak da önemli bir deneyim yaşadı. 2009-2010 sezonundan önce ismi Tottenham,Everton gibi Premier Ligi kulüpleriyle ciddi bir şekilde anılan yetenekli oyuncu transferi gerçekleşmeyince takımda kalarak mücadelesine kaldığı yerden başladı. Ancak kısa sürede disiplinsizlikleriyle performansını gölgelemeye başlayan Dirar, karakteriyle hayal kırıklığı yaratmaya başladı. Ligin başlarında Mechelen’le oynanan karşılaşmada rakibi Yoni Buyens’e tükürdüğü kameralar tarafından tespit edilince 2 maç ceza almasının yanında antrenmanlara da sürekli geç gelen Dirar, yaptığı hareket yüzünden rezerv takıma gönderildi. Toulouse’yle oynanan Avrupa Ligi maçında formasına tekrar kavuşan Dirar, buna rağmen antrenmanlara geç gelmeye devam edince yalnız antrenman yapmaya başladı. Takımdaki eksiklikler yüzünden forma bulmaya devam eden Faslı kanat oyuncusu yine de 42 maça çıkma başarısı gösterdi ve 4 gol 11 asistlik performansıyla Brugge’nin şampiyonluğu kovalamasında itici güçlerden olmayı başardı.
2010-2011 sezonunda Dirar’la yeni bir sayfa açmak isteyen Brugge oyuncunun sözleşmesini yenilerken, Dirar bu şansa fazla riayet göstermeyerek taraftar gününe mazeretsiz katılmadı. Daha sonra hasta olduğunu iddia etse de yine rezerv takıma yollanarak ilk iki maça çıkarılmayan Faslı oyuncu sezon içinde takım arkadaşları Perisic ve Odjidja-Ofoe ile yaşadığı duran top tartışmaları yüzünden taraftarın epey tepkisini çekse de sezon sonunda yine 40 maçın üstünde forma giymeyi başarırken sezonu 3 gol 11 asistle tamamladı. 2011-2012 sezonuna da aynı hızda başlayan Dirar sezonun ilk yarısında çıktığı 22 karşılaşmada 4 gol 7 asistle takımın en skorer oyuncularından biri olmayı başardı. 3.5 senelik Club Brugge macerası o dönem Fransa 2.Ligi’nde mücadele eden Monaco’dan gelen astronomik teklifle son bulurken Fransa’nın yolunu tutan Faslı oyuncu iyisiyle kötüsüyle Belçika’da iz bırakan oyunculardan olmayı başardı.
Yeni Rota: Fransa
Küme düşen Monaco’yu 2011 yılında satın alan Rus milyarder Dmitry Rybolovlev’in ilk proje transferlerinden olan Dirar, sezonun geri kalanında Monaco formasıyla 15 maça çıkarken 3 gol 1 asistle sezonu kapadı. Bir sonraki sezona Ocampos, N’Dinga, Riviere gibi yüksek bedelli transferlerle mutlak şampiyonluk parolasıyla giren Monaco, takımı gençleştirerek sezon sonu istediğini şampiyon olarak almayı başarırken Dirar takıma liderlik eden oyuncuların başında geldi. 37 maçta 2810 dakika forma giyen oyuncu 3 gol 8 asistlik bir performans ortaya koydu. Sezonun son maçı olan Tours karşılaşmasının 37.dakikasında talihsiz şekilde çapraz bağlarından sakatlanan Dirar 6 aylık zorlu sakatlık sürecinden 2013-2014 sezonunun 2.yarısında kurtulsa da o sezon sadece 13 maçta 430 dakika şans buldu.
2014-2015 sezonuna ise dönemin teknik direktörü Jardim’in sağ bekte yaşadığı sıkıntı dolayısıyla, onun da isteğiyle sağ bek olarak başlayan Dirar, Yannick Carrasco’nun arkasında sırıtmayan bir performans ortaya koyunca sağ bek rotasyonunda da zaman zaman kendine yer bulmaya başladı. O sezon özellikle Şampiyonlar Ligi maçlarında üstün oyunuyla dikkatleri çeken Dirar, Monaco’nun hem Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynamasına hem de ligi 3.sırada iyi bir pozisyonda bitirmesinde önemli desteklerden birini verdi ve 41 maçta 2169 dakika sahada kaldı. 2015-2016 sezonunda ayak bileği ve kaslarından sürekli yaşadığı sakatlıkların yanında disiplinsizliğiyle de yine başına dert açan oyuncu 25.hafta oynanan Nice maçında hakeme yaptığı fiziki müdahale ve sözlü saldırı sonucu kırmızı kart görerek 8 maçla cezalandırılırken oldukça tepki gördü. Sezon boyunca 28 maçta 2 gol atıp 10 asist yapan oyuncu özellikle bu sezon başta Fenerbahçe’yle oynanan Şampiyonlar Ligi ön elemesi maçlarında olmak üzere Avrupa kupası karşılaşmalarında yine iyi maçlar çıkardı. Sezonu şampiyon kapatarak PSG’nin hegemonyasına darbe vuran Monaco’da yine rotasyon oyuncusu olarak kalan Dirar, 33 maçta 1709 dakika şans bulurken 1 gol 7 asist kaydetti. Sezonun büyük çoğunluğunu yaşadığı calf kası sakatlığı yüzünden tribünde geçiren Dirar’ın yeni sezonda rotasını nereye çevireceği ise yakın zamanda belli olacak.
Milli Takım skandalları
Fas Milli Takım formasını ise 21 kere giyen Dirar, uluslararası kariyerinde ise 2 gol 2 asist kaydetti. Hem Belçika hem Fas vatandaşlığı bulunan oyuncu genç yaşlarda Belçika forması giymek istediğini açıklasa da davet almayınca Fas’ta oynamaya başladı. Dönemin teknik direkörü Loger Lemerre tarafından kadroya alınmayınca Lemerre’nin kendisine köpek gibi davrandığını söylerek dikkatleri üzerine çeken Dirar, Lemerre’nin gidişinden sonra Milli Takım’a geri dönse de 2012 yılında Eric Gerets tarafından Afrika Kupası için yapılan daveti reddederek Milli kariyerini bitirmeyi göze aldı. 3 yıl boyunca Milli çağrı almayan Dirar, teknik direktör Zaki Badou tarafından Uruguay’la oynanacak olan hazırlık maçına sağ bek pozisyonu için çağrılınca tekrar Fas forması giymeye başladı. Son olarak 2017 Afrika Kupası’nda boy gösteren tecrübeli oyuncu, Mayıs sonunda Hollanda’yla oynanan hazırlık maçı sonunda Hakim Ziyech lehine tezahurat yapan Fas taraftarlarına küfür ederek yine gündeme geldi
Hangi bölgede oynuyor ?
31 yaşındaki Faslı oyuncu klasik bir kanat oyuncusu. Kariyerinin büyük bir bölümünde sağ kanat olarak forma giyen Dirar, zaman zaman sol kanatta da şans buldu. Defansif ve fiziksel özellikleri sayesinde 4-4-2 formasyonunda da sağ kanat olarak oynayabilen Dirar özellikle Jardim’li Monaco döneminde ihtiyaçtan dolayı atak bir sağ bek olarak oynamaya başladı ve bu rolünü oldukça benimseyerek uyum sağladı.
Sahada neleri en iyi yapar?
Faslı futbolcuların karakteristik özelliklerinin çoğunu futbolunda barındıran Nabil Dirar’ın en temel özelliği elbetteki top tekniği. Birebir de attığı çalımlarla rakiplerini oldukça zor duruma sokan Dirar, topla birlikte ceza sahasına dikine olarak yaptığı koşularla goller atıyor ya da attırıyor. Top kontrolü de oldukça iyi olan Dirar baskı altında topu tutarak takımını rahatlatabilecek bir isim. Ayrıca ani gelişen pozisyonlarda topa tabir yerindeyse gelişine de vurabilecek olan Dirar, zaman zaman ters ayağını da kullanabilirken, oyun zekasını da bazen oldukça doğru bir şekilde devreye sokabiliyor. Ön ve arka direğe yaptığı öldürücü ortalarla önemli bir pasör görevi gören tecrübeli oyuncu hava toplarında ve ikili mücadelerde ise fizik gücünü efektif kullanarak rakiplerine göre önemli avantajlar sağlıyor. Faslı oyuncu özellikle çoğu dizilişe uyum sağlayan yapısıyla oynadığı takımlara formasyonlarını değiştirmek adına opsiyon sağlayan bir oyuncu. Top takibiyle de sürekli pozisyonların içinde olan Dirar, bir an da hızlanabilen kıvrak ve dengeli bir kanat. İstekli oyunuyla gittiği takımlarda taraftarın beğenisini kazanan futbolcu yine de diğer Faslı oyuncular gibi bencil sayılmayacak düzeyde takım oyuncusu.
Ne kadar ilerleyebilir ?
Kariyerinin son dönemlerini yaşayan 31 yaşındaki oyuncunun Monaco’nun son dönemdeki genç yapılanması ve aldığı başarılar göz önüne alındığında 1 sene sözleşmesi daha olmasına rağmen kulüpten ayrılma kararı alması sürpriz olmayacak. Yaşadığı sakatlıkların artık kalıcı hale gelmesi ve onu sahadan koparması kariyerinin önündeki en önemli soru işareti olan Dirar, diğer yandan özellikle Monaco’da gösterdiği Avrupa performansıyla da dudak ısırttı. Ne olursa olsun hala ciddi meziyetlere ve tecrübeye sahip olan Dirar belli ki Avrupa’da bir şans daha bulacak ama bunun ne kadar süreceği ise sakatlıkları ve uslu durup durmayacağıyla alakalı.
Fiyatı
Faslı oyuncunun bonservis bedeli transfermarkt.com’da şuan için 2 milyon € olarak görülüyor. Oyuncunun sözleşmesinin 1 yıl daha devam ediyor olması oyuncunun satın alınmasından daha çok cüzi bir miktarla kiralanmasının, göstereceği performansa göre sezon sonunda bonservis bedeli ödenmeden sözleşmesinin uzatılmasının daha makul bir seçenek olabileceğini gösteriyor.
Son söz
Nabil Dirar gerek futbolu gerek yetenekleri gerekse skandallarıyla ilginç bir karakter. Kariyeri boyunca yaşadığı sakatlıklar bu yeteneklerini uzun süre göstermesini, sahaya daha çok yansıtmasını engellemiş olsa da hala önemli ve başarılı bir isim. Transferlerin ne olursa olsun her yaşta riski ve fırsatları içinde barındırdığı, ama Fenerbahçe’nin son yıllarda oyuncu transferlerinde bu riskleri fazlasıyla alması ve bu risklerin takıma zarar vermeye başladığı da göz önünde tutulduğunda artık son söz Fenerbahçe yönetiminin ve oyuncunun olacak. Dirar açısından ise bu transfer Lens’le karşılaştırılacak olmak ve onun yerini doldurmak zorunluluğu ve baskısı düşünüldüğünde o kadar da kolay olmayacak. Beklentileri karşılamak için fazla zamanı ve şansı olmayacak olan Dirar’ın isterse yeni bir meydan okumaya hazır olabilecek güçte olduğu gerçeği gözden kaçmamalı
Futbol Akademi Puanı