Dünya Kupası’nın tüm hızla devam ettiği bu günlerde Beşiktaş transfer çalışmalarını hızlandırmış ve hatta bazılarını sonuçlandırmış durumda. Eskişehir’den genç sağ bek Dorukhan Toköz ve Çin’den eski oyuncusu Ersan Adem Gülüm’ü transfer eden Kara Kartallarda bittiği konuşulan bir başka transfer, Bayer 04 Leverkusen U-19 forması giyen 19 yaşındaki gurbetçi forvet oyuncusu Güven Yalçın oldu. Serkan Reçber’in takımda Futbol Planlama ve Geliştirme Direktörlüğüne getirilmesinin ardından “scouting” transferlerinin daha fazla gündeme geleceği konusunda herkes hem fikirken ilk adım da bu şekilde atılmış oldu.
Bayer Leverkusen takımının U-19 yaş grubuyla U-19 Bundesliga’da 26 maça çıkan oyuncu, sahaya çıktığı 1832 dakikada sezonu 10 gol 4 asist ile tamamlayarak hiç de fena sayılmayan bir performans sergiledi. Özellikle şubat ayından itibaren kulübeye çekildiğini ve sezon sonuna doğru sol kanat pozisyonunda görev verildiğini düşündüğümüzde performansını bu doğrultuda değerlendirmek daha doğru olur. CIES verilerine göre Avrupa’nın en yaşlı 3. takımı olan (30,56 yaş) Beşiktaş, yeni yapılanması ve koyduğu vizyon doğrultusunda yaş ortalamasını düşürüp aynı zamanda yarışmacı kimliğini kaybetmemek adına Güven ve Dorukhan gibi daha pek çok transfer yapacaktır. Öncesinde Veli Kavlak, Oğuzhan, Tolgay Arslan, Olcay Şahan gibi oyuncuların transferinde başarı sağlayan Siyah Beyazlıların; Love ve Negredo’nun da takımdan gönderilmek istemesiyle birlikte, Larin, Güven ve yapılacak bir transfer ile iyi bir forvet hattına sahip olacağını düşünüyorum.
Dilerseniz Güven Yalçın’ın genel özellikleriyle birlikte transferi sonrasında Beşiktaş’a neler katabileceğini ve hücum hattında takımla uyumu ile nasıl bir oyun sergileyebileceğini incelemeye koyulalım.
Oynadığı Pozisyon
Her iki ayağını da kullanabilen 1,84 boyundaki Güven Yalçın, son 2 sezonda ligde çıktığı 44 maçın neredeyse tamamında forvet pozisyonunda görev aldı. Geçtiğimiz sezonun sonlarına doğru ise (Son 4 maçın 3’ünde) antrenörü Markus von Ahlen’in, ona sol kanat olarak görev verdiğine şahit olduk. Orijinal ve en verimli olduğu pozisyonu santrfor olan Güven’in, bu verilerden yola çıkarak gerektiğinde sol kanatta da forma giyebildiğinden söz etmek mümkün.
Sezon içinde Leverkusen’de 4-4-2, 4-2-3-1 gibi dizilimlerde genellikle sağ forvet veya tek santrafor olarak mücadele ettiğini gözlemlediğimiz Güven, bu dizilimlerden en çok 4-4-2 taktiğinde sağ forvet olarak çıktığı maçlarda daha iyi performans gösteriyor. Bu formasyonla çıktığı maçlardaki performansının 8 gol 2 asist olduğu bahsinden Güven’in hücum hattında kendisine destek verecek bir oyuncuyla daha iyi bir oyun sergileyebildiğini görüyoruz.
Oyuncuyu bir kısa cümle ile tanıtmak istersek “Yere sağlam basan, hava toplarında zayıf ancak müthiş dribbling ve pozisyon bilgisi olan gezici forvet” olarak tanımlayabiliriz. Hücum hattında Negredo ve Vagner Love ile yolları ayırmak isteyen, takımdaki mevcut forveti Cyle Larin’in yanına Bas Dost, Vincent Aboubakar gibi bir oyuncu ekleyeceği konuşulan Beşiktaş’ta Güven Yalçın’ın transferini; hem yaşı itibarıyla geleceğe yönelik iyi bir yatırım hem de oyun tarzı ile yeteneği bakımından rotasyonda süre aldığında katkı sağlayabilecek bir oyuncu kazanımı olarak değerlendirebiliriz. Üstelik yalnızca yetiştirme bedeli maliyetiyle transfer edilmesi ile “geliştirici” bir antrenörün altında çalışacak olması da hem oyuncu hem Beşiktaş adına transferin olumlu sonuçlar getireceğinin göstergesi olabilirler. Beşiktaş taraftarı ise Güven’in süre aldığı dakikalarda müthiş top hakimiyeti ve inanılmaz top sürme yeteneği karşısında mest olacaklarından emin olabilirler. Ancak Güven, özellikle rotasyonun ana parçalarından biri olmak istiyorsa, sahada ve antrenmanlarda daha istekli ve azimli bir ruh hali göstermeli.
Fiziksel Özellikler:
Oyuncu fiziksel açıdan 1,84 boyu ile iyi bir uzunluğa sahip, aynı zamanda dayanıklı ve kuvvetli bir yapıya sahip. Bu konuda Güven’in yedek kulübesine çekildiği şubat ayından itibaren ciddi ölçüde kilo aldığını söyleyebiliriz. Bu kütle artışı onun kuvvetini bir miktar arttırmış olsa da aynı oranda çevikliği ile hızında da aynı oranda bir düşüş gerçekleştiğini söyleyebiliriz. 19 yaşındaki Almanya doğumlu forvet oyuncusunun sahip olduğu fizyolojik özelliklerini hücum alanında yeterince kullanamadığından söz edebiliriz. Forvet oyuncularının maç esnasında bölgelerine gerek kenarlardan gelen ortalar gerekse savunmadan gönderilen uzun topların sıkça gelmesinden ötürü kendilerini çoğu zaman hava topu mücadelesinde bulmaları görmeye alışık olduğumuz bir durumdur. Güven adına bu konu özelinde sıçrama ile hava topu kabiliyetinin göze çarpan en büyük eksikliklerinden olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Boyunun pozisyonuna göre yeterli uzunlukta (1,84) olduğunu kabul etsek de Güven, maç başına yalnızca (2,81) hava topu mücadelesine çıkarken bu mücadelelerin ancak 38,24%’sini kazanır durumda ki oynadığı lig ortalamasına göre bu veriler ortalamanın çok altında. Üstelik oyuncu, hava topu mücadelesini kazanamadığı gibi, rakibiyle girdiği hava topu mücadelelerinin büyük çoğunluğunda bu konudaki yetersizliğinden ötürü çok kez faul yaptığına şahit oluyoruz. Bu da sezon içinde Leverkusen’in oyun tarzını daha fazla yerden oynamaya iten önemli bir etken oldu. Güven Yalçın, bu özelliği yanında ve maç içinde gerçekleştirdiği fuleli koşularının haricinde hücum veya savunma alanında rakibiyle fazla temasa giren bir oyuncu değil. Maç başına sadece (0,12) ikili mücadeleye giren oyuncu bu mücadelelerin 33,33%’sinden galip ayrılmış durumda. Kilo almasıyla vücut hacmi genişleyen ve görece kuvvetlenen oyuncunun fizyolojik kapasitesini sahaya tam anlamıyla yansıtamadığı gözlemlenebiliyor. Grafik 1’i incelediğimizde oyuncunun fizyolojik özelliklerini yansıtan hava topu ve ikili mücadele kazanma verilerinde Bundesliga U-19 standartlarının çok altında olduğunu görüyoruz.
Oyuncunun atletik kapasitesini değerlendirmeye aldığımızda bu alanda çok üstün olduğundan söz edebiliriz. Oyuncuyu izlediğinizde ilk göze çarpan özelliği topu aldığında öne doğru müthiş bir ivme kazanıp o süratle rakiplerini tek tek geçtiği dribblingleri olur. Bu pozisyonlarda dengesini çok iyi sağlayabilen Güven, bu yönüyle oynadığı ligin en özel oyuncularından bir tanesi konumunda. Dengesinin yanında dayanıklı bir atletik yapıya sahip Güven, patlayıcılığını da sahaya yansıttığında hücum alanında durdurulması çok güç bir oyuncuya dönüşüyor. Öte yandan forvet oyuncusunun aynı güçlü yanlarını oyunun savunma tarafında gösterdiğinden pek de bahsedemeyeceğimizi düşünüyorum. Yedekten sahaya girmeye başladığı dönemde kilo problemi yaşadığını söylemiştik. Bu durum onun bu güçlü yanlarını özellikle bahsettiğimiz bu dönemde biraz aşağıya çekmiş görünüyor. En öndeki oyuncu olarak rakip savunmaya ve kaleciye baskı görevini atletik kapasitesinin zayıflaması nedeniyle en asgari performansı ile uygulayan Güven’in bu konuda ligin en iyi önde pres yapan takımı olan Beşiktaş’a uyum sağlayabilmesi adına gayret göstermesi gerekecektir. Bu duruma somut örnek olarak Güven’in maç başına yalnızca (1,49) top çalma ile mücadele ettiğini, yine Grafik 1’de anlaşılacağı üzere bu verinin oynadığı lig koşullarında yetersiz bir yerde bulunduğunu size aktarabiliriz.
Beşiktaşlı oyuncuların geçtiğimiz sezondaki fiziksel aksiyonları ile Güven’in performansını karşılaştırdığımızda (Tablo 1 ve Grafik 2) Güven’in fiziksel aksiyonlarının Negredo ve Larin’in gerisinde olduğunu görüyoruz. Az önce bahsettiğimiz üzere hava hakimiyeti yeterli olmayan oyuncu bu konuda Vagner Love’ın da gerisine düşmüş durumda. Ancak takıma katacağı
sertlik konusunda Cyle Larin ve Love ile yarışabileceğini söyleyebiliriz. Bu sezon özellikle Cenk Tosun’un Everton’a gidişinin ardından hücum alanında büyük sıkıntı yaşayan Beşiktaş’ta kendisinden beklenen azmi ve çalışkanlığı sergiler, yaşının da henüz 19 olduğunu düşünürsek aldığı kiloları iyi bir çalışma programı ile düzene koyarsa rotasyonda katkı verebilecek bir konuma gelebileceği aşikâr.
Teknik Özellikler:
Güven Yalçın’ın teknik özelliklerini ele aldığımızda hücum oyuncusu olması bahsinden oyununun bitiricilik ve yaratma bölümlerinden başlamak istiyorum. 19 yaşındaki 1,84 forvet geçtiğimiz sezon Bundesliga U-19’da çıktığı 26 maçta 10 gol 4 asist ile mücadele etti. Her iki ayağıyla da etkili şutlar çıkarabilen oyuncunun şutlarını çoğunlukla kalenin sağ tarafına doğru vurmayı tercih ettiğini gözlemliyoruz. Sol ayağı nispeten daha zayıf olan Güven, maç içindeki şut tercihlerini genellikle kanattan içeriye top sürerken ceza sahası dışından çektiği şutlar veya ceza sahası önünde topu sırtı dönük alıp dönerek yaptığı vuruşlar olarak değerlendiriyor. Genç oyuncu sahada rakip kaleyi sürekli zorlamasıyla öne çıkıyor. Bu sezon mücadele ettiği maçlarda toplam (86) şut çekerek Bundesliga U-19 forvet oyuncuları arasında toplam en çok şut çeken 5. oyuncu konumunda. Bu istatistiğinin yanında çektiği şutların yalnızca 12,79%’sini gole dönüştürebilirken, bu alanda rekabet ettiği mevkiidaşlarının gerisinde kalmış durumda. Yaratıcılık noktasına değindiğimizde Güven’in oynadığı ligin üstünde katkı verdiğinden söz edebiliriz. xG (Gol beklentisi) değeri (9,41) olan genç oyuncunun karşılığında 10 gol attığını görüyoruz. Bunun anlamı oyuncunun gol yollarında gösterdiği performansın tam karşılığı olan bir gol sayısına ulaştığını görüyoruz. Aynı şekilde (3,96)’lık bir xA (Asist beklentisi) değerine ulaşan Güven’in karşılığında 4 asiste ulaşması yine oyuncunun skora katkı anlamında ne kadar istikrarlı bir performans gösterdiğini yansıtıyor.
Güven Yalçın’ın hücum alanındaki teknik özelliklerinden bahsederken pozisyon bilgisinden bahsetmemek olmaz. Düsseldorf doğumlu oyuncuyu tanımlarken kullandığımız “gezici forvet” betimlemesinin ne kadar yerinde bir tanım olduğunu bu bölümde anlayabiliriz. 3. bölgede top almak adına sürekli hareket eden Güven, akan oyunda savunmanın markajından çıkıp kanatlara veya göbeğe inerek topu alıp oyunu dikte etme konusunda belki de Bundesliga U-19’un en iyi 2-3 oyuncusundan bir tanesi. Özellikle sırtı dönük top almasının hemen ardından dönerek rakip kaleye yaptığı toplu koşuları onun, sahadaki diğer oyunculardan ayrılmasını sağlıyor. Ancak Leverkusen’in maçın belirli bölümlerinde oyunu salt bu aksiyon üzerinden kurmak istemesi Güven’in normalden fazla top kaybı yapmasına neden oluyor. Bu açıdan maç içindeki oyun tercihlerini daha iyi okumalı. Bir forvet oyuncusunun sahip olması gereken özelliklerden biri de savunma arkası ve ceza sahasına yaptığı koşu yeteneğidir. Güven Yalçın bu noktada 3. bölgenin her alanına agresif koşular gerçekleştirerek gol pozisyonuna girme konusunda pek sıkıntı yaşamayan isimlerden. Ceza sahasına ivmelenerek girdiği ve yay çevresinde kendini boşa çıkartıp topla buluştuğu anda kaleye etkili şutlar gönderebilmesi de oyuncu adına bir başka artı yön olarak fark ediliyor. Sezon içinde takım arkadaşlarından istediği servisi alamamasından ötürü bahsettiğimiz açıdan potansiyelini bu sezon içinde gösterememiş olsa da bu koşularını hiçbir zaman bırakmıyor. Güven’in pozisyon alma konusundaki eksikliklerinden bir tanesi de kanattan gelen toplarda konumunu iyi ayarlayamaması. Kafa vuruşlarındaki yetersizliği nedeniyle kanat organizasyonlarında yay çevresinde beklemeyi tercih eden oyuncu, rakip takımın bu zaafı iyi etüt etmesi durumunda ceza sahasındaki etkinliğinde ciddi ölçüde azalma gerçekleşebiliyor.
Geldik Güven’in belki de vitrine çıkmasını sağlayan teknik becerisine… “Top Sürme”. Güven Yalçın bu konuda Almanya çapında iyi bir şöhrete sahip. Hatta biraz sınırlarımızı zorlayarak Bundesliga U-19’da mücadele eden oyuncular arasında en iyi dribblinge sahip oyuncu olduğunu söylememizin çok da abartılı olmayacağı kanaatindeyim. Zaten aşağıdaki grafik de söylediğimi destekler nitelikte. Maç başına yaptığı (9,13) dribbling denemesiyle muhteşem bir veriye sahip olan Güven hakkında daha inanılmazı bu kadar fazla denemenin 69,23%’sini isabetli gerçekleştirmiş olması. Bu da onun oyununu bambaşka bir noktaya taşıyor. Bu alanda iyi bir performans gösterebilmenin sırrı ise top kontrolü, dayanıklılık, hız, denge gibi pek çok becerinin bir aksiyon içerisindeki mükemmel uyumunun gerçekleşmesi. İleri uçtan göbeğe veya kanatlara top almak adına açılan oyuncu topa sırtı dönük pozisyonda iyi bir kontrol sonucunda sahip olmasının hemen ardından ivme kazanarak topla ileri çıkıyor. Bu esnada ayakları yere sağlam basan Güven, bir an olsun dengesini kaybetmiyor ve top hakimiyetinin yüksek oluşuyla yıkılmadan rakiplerini bir bir ekarte ediyor. Bu hareketlerini özgüvenle yapan ve denemekten asla vazgeçmeyen genç oyuncuyu rakipleri ancak faul yaparak durdurabiliyor. Genç forvetin top sürme aksiyonlarını “half-space” denilen bölgelerde daha sık gerçekleştirmesi hem kendisi hem takımı adına skora daha yakın oynamasının önünü açıyor. Güven bu özelliğini kaybetmeyip üstüne gittiği takdirde mevcut durumda dahi top sürme konusunda Süper Lig’in en iyileri arasına kendini yazdırabilir.
Güven Yalçın’ın aktaracağımız teknik özelliklerinden sonuncusu oyuncunun pas ve oyun kurma yeteneği. Genç yeteneğin bu alanda da oldukça becerikli olduğundan bahsedebileceğimizi düşünüyorum. İlk olarak Güven, bir forvet oyuncusu olmasına rağmen maç başına (27,4) pas denemesinde bulunuyor ki pozisyonuna göre bu veri bir hayli yüksek bir sayı. Oyuncu bu denemelerin 73,15%’sinde isabetli oynuyor. İşleme koyduğumuzda maç başına (20,04) isabetli pas yaptığını gördüğümüz Güven, bu konuda Bundesliga U-19’da oynayan forvetler arasında kendisine 6. sırada yer buluyor. Bu alanda başarılı veriler ortaya koymasının en büyük nedeni geriye gelerek takımın oyun kurma örgüsüne katkı sağlaması ve sonucunda sırtı dönük aldığı topların ardından dribbling yapmasının haricinde çoğu kez arkadaşlarına tek pas veya uzun paslarla pozisyon yaratmak istemesi olarak belirtilebilir. Paslarını darbeli, direkt doğru yere gönderebilme becerisine sahip olan gurbetçi futbolcumuz kısa mesafeli paslarda daha fazla başarı sağlayabilirken uzun mesafeli pasları kimi zaman hedefi şaşırabiliyor. Bunda en büyük etken ise özellikle hücum alanında fazla ezbere oyun kurgusu sergilemesi. Bu yönden kafasını biraz daha yukarıda tutup çevre kontrolünü geliştirmesi ona hücumda şut tehdidinin haricinde ekstra bir silah katacaktır. Oyuncu maç esnasında inanılmaz paslar deniyor. 3. bölgede takım arkadaşlarına gönderdiği tehlikeli paslar en az top sürüşü kadar izleyenlere keyif veriyor. Maç başına (0,41) kilit pas ile mücadele eden Güven kendine lig sıralamasında 9. sırada yer buluyor. Şampiyon olduğu ilk senedeki pas oyununa dönmeyi arzulayan Beşiktaş’ta bu özelliklere sahip yerli bir rotasyon oyuncusuna sahip olmak her zaman artı bir değerdir.
Güven’in teknik özelliklerinin Beşiktaş’ın hücum hattına neler katabileceği hususunda oyuncunun olumlu bir izlenim bıraktığı söylenebilir. Bitiricilik konusunda sürekli rakip kaleyi zorlayan oyuncunun şut tekniği ve her iki ayağını da kullanabilmesi artı hanesine yazabileceğimiz özellikleri. Bu konuda Güven’in sol ayağıyla daha sert şut çekmeye başlaması onun rotasyondaki yerini bir tık daha sağlamlaştıracaktır. Pozisyon bilgisi üst düzeyde olan oyuncu top kayıpları ile kanat organizasyonlarında markaj altında kalmasının önüne geçmek adına oyun tercihleri konusunda daha doğru seçimler yapmalı. Top sürme konusunda yaş grubunun en iyilerinden olan Güven, sahaya adımını atar atmaz özellikle Vodafone Park’taki maçlarda taraftara ziyafet çektirecektir. Pas ve oyun kurma becerileri özelinde ise 19 yaşındaki oyuncunun bencil davranmadığını, takımın pas örgüsünde önemli bir yere sahip olduğundan söz edebiliriz. Güven bu özelliğiyle de yaşıtlarının çok önünde yer alıyor. Beşiktaş’a transferi sonrası ondan şu aşamada direk 11’e monte edilebileceğini söylemek biraz hayalcilik olur. Türk oyuncu hem Milli Takım hem Beşiktaş adına olağanüstü bir potansiyel barındırıyor. Ancak mevcut yeteneği bakımından Beşiktaş’ın sezon planlamasında 3. forvet oyuncusu olacağını düşünüyorum ki henüz 19 yaşındaki bir oyuncu adına Şenol Güneş’in kanatları altında rotasyonda süre alıp kendini geliştirebilmesi onun oyununu 2-3 gömlek yukarı taşıyacaktır. Beşiktaşlı hücum oyuncularının geçtiğimiz sezon ki performansları ile Güven’in Bundesliga U-19’daki performansının karşılaştırmasını Tablo 2’de inceleyebilirsiniz. Her ne kadar Güven bu performansı “profesyonel” bir ligde sergilememiş olsa da dünyanın en iyi gençlerinin mücadele ettiği liglerden olan Bundesliga U-19’da sergilediği oyun onun hakkında belirli fikirlere sahip olmamızı sağlayacaktır.
Mental Özellikler:
Sahip olduğu fiziksel ve teknik meziyetin yanında Güven Yalçın mental yönden de umut verici özellikler sahaya yansıtıyor. 1,84 boyundaki forvetin ilk olarak oyun görüşü ile oyun bilincinin gerçekten ileri düzeyde olduğundan bahsedebiliriz. Yukarıda açıkladığımız üzere Güven hava toplarında oldukça yetersiz kalıyor. Fakat oyuncu bu özelliğinin fazlasıyla farkında olduğundan maç içinde hava topu aksiyonuna çok girmeyerek kendini topun düşebileceği yerlerde konumluyor. Bu sayede aksiyon içinde olmasa da sonrasında topa sahip olarak aslında bu zaafını harika kapatmış oluyor. Ayrıca Güven oyun kurma konusunda da değindiğimiz üzere oldukça sağlam bir oyun görüşüne sahip. Televizyondan izleyenlerin dahi göremediği yerlerde arkadaşlarını topla buluşturma yetisine sahip genç yeteneğin bu konudaki eksikliği olarak önsezisinin kuvvetli olmayışı göze çarpıyor. Daha çok uzun veya zor paslarda sezgisinin henüz yeterli gelişememesi nedeniyle topu kimi zaman hedefe yollamakta sıkıntı yaşayabiliyor. Buna rağmen oldukça isabetli ve tehlikeli paslara sahip olan oyuncunun maç tecrübesi kazanma gerekliliği ise onun üst seviyede performans gösterebilmesi adına mihenk taşlarından bir tanesi. Oynadığı seviyede pozisyonunun en iyi isimlerinden ancak Beşiktaş seviyesinde süre alabilmesi adına bu yeteneklerini sahaya istikrarlı bir biçimde yansıtması gerekir ki bunun en iyi yolu da süre bularak kendisini her açıdan geliştirmektir. Son olarak bu bölümde Güven hakkındaki en büyük eksikliği oyuncunun saha içindeki azminin düşüklüğü olarak ortaya koyabiliriz. Bu yanı özellikle işin savunma kısmında göze batıyor. Önde baskı konusunda toplu rakibini iyi takip etse de savunmayı yahut kaleciyi hataya zorlayacak bir baskı kuramadığını veya kurmadığını görüyoruz. Aynı şekilde top kaybı sonrasında da o topu geri kazanma arzusunu sahaya yansıtamadığını söyleyebiliriz. Bu nokta takımına geçiş savunmasında daha kolay atak yapılabilmesine neden oluyor. Pres konusunda ligin en iyi takımlarından olan Beşiktaş’ta bu konuda gelişme kaydetmesi gerekecektir.
Sosyal Özellikler:
Raporumuzun son ayağı olan Güven Yalçın’ın sosyal özellikleri noktasında öncelikle oyuncunun neşeli bir yapıya sahip olduğunu gözlemliyoruz. Maç öncesinde gerek takım arkadaşları gerekse rakip oyuncular ile iletişimi iyi seviyede olan genç oyuncu güler yüzlü olmasıyla dikkat çekiyor. Maç içinde de ön tarafın doğal lideri konumunda olan oyuncu arkadaşlarına verdiği direktifler ile maçı saha içinde yönetiyor diyebiliriz. Özgüvenli yapısı ile maç içi aksiyonlarında asla pes etmeyen oyuncunun o kazanma arzusunu biraz daha sahaya yansıtabilmesi durumunda Beşiktaş genç yaşına rağmen zihinsel yönden komple paket bir oyuncuya sahip olabilir. Lakin oyuncu genel olarak bu alanda güçlü özellikler sergilerken reelde bazı sıkıntılar yaşadığına şahit olduk. Şubat ayından itibaren yedek kulübesine çekilen oyuncunun moralinin düşük seviyede olduğu, bu nedenle de kilo problemi yaşadığı gözle görülebiliyor. Maç içinde arkadaşlarından istediği pasları alamayan oyuncu, akan oyunda fazlasıyla söylenebiliyor ve hakeme itirazları son dönemde oldukça artmış durumda. Şenol Güneş ve ekibinin, Güven’e sadece teknik ve taktik yönden geliştirici olmayıp, ona mentörlük de yapmaları oyuncudan daha fazla verim alınmasına yardımcı olacaktır.
Genel Değerlendirme:
Tüm bu açıklamaya çalıştığımız özellikleri bir arada toplamaya çalışırsak Güven Yalçın hakkında Beşiktaş’ın, yurtdışında doğan Türk oyuncu transferlerinden bir kez daha başarıyla ayrılabileceğini söylemek mümkün. Fiziksel açıdan bu kadar dayanıklı, teknik açıdan bu kadar yetenekli ve zihinsel açıdan böyle bilinçli bir oyuncuya 19 yaşında sahip olmak Siyah Beyazlılar adına büyük bir şans. İlk defa bir profesyonel takımda ve ligde mücadele edecek olması onun adına belli handikaplar getirebilir. Oyununda eksiklikler yok mu var ancak Beşiktaş’ın bu transferi geleceğe yönelik bir rotasyon oyuncusu sıfatıyla, üstelik yalnızca yetiştirme bedeli ödeyerek gerçekleştirdiğini düşünürsek fiyat/performans değerlendirmesinde iyi bir sonuç elde edileceğini düşünüyorum. Bu transferin gerçekleşmesinde emeği geçen herkesi kutlar, Güven Yalçın’ın transferinin Beşiktaş’a ve Milli Takımımıza hayırlı olmasını dilerim.