Jamaika’dan Kanada’ya; Kolej Liglerinden profesyonelliğe.. MLS’in çaylağı Cyle büyüdü ve yeni rotasını belirledi: Okyanusların ötesi.
Amerika Rüyası
yle Larin 17 Nisan 1995 yılında Kanada’nın Ontario eyaletinde dünyaya geldi. İlkokulda futboldaki yetenekleriyle göze batan Cyle, 11 yaşındayken Ontario Futbol Ligi’nde mücadele eden Sigma FC için oynamaya başladı. Fiziği ve oynadığı üstün futbolla yaşıtları arasından hemen seçilmeyi başaran Kanadalı oyuncu, bu tarz yerel eyalet liglerini takip eden Avrupa kulüplerinin de dikkatini çekmeyi başardı. Önce Almanya’da Werder Bremen,Hertha Berlin ve Wolfsburg’la daha sonra Belçika’da Genk ve Club Brugge ile deneme antrenmanlarına çıkan genç oyuncu kalıcı olamasa da önemli deneyimler elde ederek geri döndü. 2013 yılında Connecticut Üniversitesi’nde eğitime başlamak için rotasını Amerika’ya çeviren Cyle, futbol kariyeri için de önemli adımlarından birini attı ve üniversitenin kolej liginde mücadele eden futbol takımında kendine yer buldu. Birinci sınıftaki ilk sezonunda 39 maçta 23 gol bulan oyuncu oldukça başarılı bir sezon geçirdi. Tıpkı NBA’deki gibi futbolda da draft sistemini başarıyla uygulayan Amerika, MLS takımlarına kolej ve üniversite takımlarından futbolcu transfer etme hakkını tanırken, Orlando City 2015 yılında bu hakkını kolej liginde yıldızı parlayan Cyle Larin’den yana kullanarak önemli bir yatırım yapmış oldu.
Orlando Günleri
Orlando City yönetimi Cyle Larin konusunda yanılmadığını kısa sürede anlayacaktı. Orlando’daki ilk sezonunda kadronun vazgeçilmez oyuncularından biri haline gelmeyi başaran genç yetenek. Kaka öncülüğünde Orlando’da gün geçtikçe yıldızını parlattı ve ligde attığı 17 golle takımını sırtlayan en önemli isimlerden biri oldu. Daha ilk yılında neler başarabileceğini herkese kanıtlayan Cyle, ikinci sezonunda da boş durmadı. Takıma Baptista’nın da katılmasıyla Orlando City daha kaliteli bir ekip görünümünü alsa da bu durum sahaya pek yansımadı. Takım ligi 8.bitirirken Cyle de attığı 14 golle fena olmayan bir performans ortaya koydu. Geçen sezon Dom Dwyer transferiyle Larin’in ileri uçta yaşadığı partner problemini bir nebze olsun çözen Orlando City bu ikilinin zaman zaman sergilediği başarılı performansa rağmen yine vasatı aşamadığı bir sezon geçirdi. Sezon sonu Avrupa’ya gitmek istediğini açıklayan Cyle’ye kulüp genel müdürü Budalic’in cevabı ise “Onun Avrupa’da oynama hırsının farkındayız ve bu özlemini gidermesini destekleyeceğiz” oldu.
Milli Takım
İlk A Milli Takım davetini 23 Mayıs 2014’te Bulgaristan ile oynanan hazırlık karşılaşması için Kanada’dan alan Cyle Larin, maçın son 15 dakikasında şans bularak ilk milli deneyimini yaşadı. 2015 Ocak’ta Jamaika’da düzenlenen CONCACAF U20 şampiyonası için Kanada U20 kadrosunda yer alan ve turnuvadaki 5 maçın hepsinde forma şansı bulan genç oyuncu ülkesiyle gruptan çıkmayı başaramasa da ulusal deneyimlerine bir yenisini ekledi.
Oynadığı Pozisyon
Cyle Larin tipik bir pivot santrafor. Orlando’daki ilk sezonunda tek forvet olarak oldukça iyi iş çıkaran Cyle, özellikle son sezonunda Dwyer’in de takıma katılmasıyla çift forvetli sistemde de uyum içinde mücadele etti.
Güçlü ve Zayıf Yanları
Cyle Larin’in ilk göze çarpan özelliği uzun boyu ve güçlü fizik yapısı. Bu sayede hava toplarında oldukça etkili olan forvet oyuncusu cepheden gelen ortalara iyi yükselerek kayda değer seviyede kafa golü sayısına ulaşıyor. Bunun yanında topu aldığı anda gerilmeden çıkardığı sert şutlarla kalecileri avlayabilen Cyle, topsuz oyunda ise hareketlenmesi gereken noktaları sezerek doğru pozisyonları alabiliyor. Fizik üstünlüğüyle rakip savunmaları yıpratan genç oyuncunun en büyük sorunlarının başında ise mental eksiklikleri geliyor. Zaman zaman saha içinde ve dışında konsantrasyon sorunları yaşayan Larin, sorumluluk alma konusunda da fazla istekli bir yapıda değil. Orta sahayla pas alışverişi içinde de fazla yer almayan genç oyuncu arkadaşlarına alan açma konusunda ise başarılı. Forvet oyuncularının en çok ihtiyacı olan özelliklerden biri olan soğukkanlılığa sahip olan Kanadalı forvet bitiriciliğiyle de göz dolduruyor.
Transfer Durumu
Yıl sonunda sözleşmesi sona erecek olan Cyle Larin, her fırsatta Avrupa’da oynama isteğini dile getirdi. Sonunda bu şansı elde etmeye çok yakın olan oyuncunun Beşiktaş’la resmi sözleşme imzalaması ise an meselesi. MLS liginden yapılan transferlerde bonservis bedelinin ve transfer şartlarının MLS yönetimiyle belirleme zorunluluğu dolayısıyla bonservis bedeli henüz açıklanmayan oyuncu için Beşiktaş’ın cüzi bir rakam ödeyeceği konuşuluyor. Futbolun son yıllarda geliştiği ancak hala önünde uzun bir yol olan MLS liginden Türkiye gibi daha rekabetçi ve zorlu bir lige adım atmak üzere olan Kanadalı futbolcu futboluna odaklanıp adaptasyon sürecini kısa sürede atlatması halinde Avrupa futbolunda uzun yıllar kendisine yer bulabilir.
Mevcut Potansiyel
Yaklaşık Ekim başından beri resmi bir maçta yer almayan Larin’in maç kondisyonunda düşüş yaşayacağı bir gerçek. Beşiktaş’a transferi gerçekleşirse kendisinden beklenenleri karşılamak için fazla zamanı olmayan Larin kendini disipline edebildiği ölçüde süre almaya başlayacaktır. Mevcut potansiyeliyle Negredo’nun alternatifi olarak görülen oyuncunun tek başına Beşiktaş’ın skor yükünü çekebilecek duruma gelip gelemeyeceğini oyuncunun arkadaşlarıyla uyumu,adaptasyon süreci ve yapacağı çalışmalara sadık kalıp kalmayacağı gösterecek.
Gelecek Potansiyel
Henüz 22 yaşında olan genç oyuncunun önündeki uzun kariyer boyunca oyununda geliştireceği bir çok yön var. Kendini önemli şeyler katacak bir kulübe gelme ve eşsiz tecrübeler yaşayabileceği Şampiyonlar Ligi gibi bir platformda kendini gösterme şansına sahip olacak olan Cyle, mental eksiklikliklerinin üzerine kararlılıkla giderse kariyerini daha iyi noktalara taşıyabilecek gücü kendinde barındırıyor.