Ömer Çatkıç ile özel röportaj

ömer kapak

Eskişehirspor’da başlayan kalecilik kariyerinde Ömer Çatkıç  sırasıyla Gaziantepspor, Gençlerbirliği, Bursaspor, Gaziantepspor ve Antalyaspor’da oynamış, 19 kere milli takım forması giymiş, Türkiye’nin 2002 Dünya Kupası’nda 3. olduğu turnuva’da kaleyi korumuş bir isim. Futbol Akademi olarak bizler de bu önemli kaleci ile biraz geçmişten, biraz gelecekten ve futbola bakış açısı ile ilgili keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

İvan Kile | Ömer merhaba.

Ömer Çatkıç | Merhaba İvan.

İK | Ömer Çatkıç futbolu bıraktıktan sonra şimdi neler yapıyor ? 

ÖÇ | Kariyerimin son döneminde alt liglerde oynamak istemedim. O sıralar Mesut Bakkal ile görüşüyordum zaten, benim eski hocamdı. O “bırak, alt liglerde oynama, gel kaleci antrenörüm ol” dedi. Bu teklifi kabul ettim ve 3 ay sonrasında Karabükspor ile anlaştı. Karabükspor’da 6 ay görevimi sürdürdüm fakat sezon sonunda yapmak istediğim şeyin aslında kaleci antrenörlüğü değil, teknik direktörlük olduğunu anladım. Henüz teknik direktörlük deneyimim olmadı ancak istiyorum. Şu an yorumcu olarak devam ediyorum.

İK | Oynadığın dönemde Avrupa’dan teklif almış mıydınız?

ÖÇ | Gaziantepspor’da oynarken Wolfsburg’tan teklif almıştım. O zamanki menajerim Harun Arslan’dı. Löw’ün de menajeriydi kendisi. Yaşlı bir kalecileri vardı. 1 yıl onun yedeği olduktan sonra ilk kaleci olabileceğim söylenmişti. Ben de o dönem sürekli forma giyen bir kaleciydim ve o zamanlar bana çok cazip gelmemişti bu durum. Ama şimdi olsa tabiki kabul ederdim. Bence o durumlarda menajerin duruşu çok önemli. Sana doğru projeyi, vizyonu sunması gerekiyor. Harun Arslan daha çok ilk planda oyuncunun o anki mutluluğunu ön planda tutardı.

Beşiktaş ile anlaşmıştım…

İK | Bir pişmanlık var yani?

ÖÇ | Olmaz olur mu (Gülüyor). Bir diğer transferim de Beşiktaş’a olacaktı. Anlaşılmıştı aslında. Şu an düşününce gitmemeyi hata olarak görüyorum. Buradan gençlere de bir tavsiyem olsun, ellerine bu tip büyük fırsatlar geçince çok iyi değerlendirsinler, bu şanslar her zaman gelmeyebiliyor. 

Milli Takım kampında o zamanki teknik direktör Ersun Yanal’a da Beşiktaş ile anlaştığımı söylemiştim. Avusturya’da kamptaydık, Ersun hoca anlaşmamdan yana olmadı. O zaman kalede Cordoba vardı ve sürekli oynayamayacağımı, bu durumun da Milli Takım kariyerine de etkisi olacağını söyledi. Böyle denilince bana da mantıklı gelmişti o dönem ve kabul etmemiştim.

En iyi kaleci Schmeichel’dı…

Manchester-United-keeper-Peter-Schmeichel

İK | Rol model olarak kendine örnek aldığınız bir kaleci oldu mu?

ÖÇ | Evet oldu. Fizik olarak benzemiyorduk ancak Schmeichel’ın lider ruhlu bir kaleci olduğunu düşünüyorum.

İK |  Peki şimdilerde oğlu için düşüncelerin nedir?

ÖÇ | Oğlu da çok büyük bir iş başardı sonuçta. Tabiki babası bambaşka bir kaleciydi. Baba Schmeichel o dönemin en ideal kalecisiydi. Ama futbol çok değişiyor, sürekli güncelleniyor. Mesela artık sadece çizgi kalecisi olmakla ya da reaksiyonunla ya da yan toplardaki başarınla dünya çapında kaleci olunamıyor. Mutlaka topu oyuna çok iyi sokman, ceza sahası içine hakim olman gerekiyor. Bir oyuncu gibi defans arkasına atılabilecek toplarda aktif olman gerekiyor. 

İK | Profil değişiyor yani?

ÖÇ | Evet evet. Ben bırakalı 3-4 yıl oldu. Bence en büyük fark benim zamanımda daha çok çizgi kaleciliği yapılıyordu. Ama şu an için yetmiyor. Mesela Muslera bile çizgide çok etkili bir kaleci, muazzam. Fakat topu oyuna çok iyi sokamaması, ceza sahası içine çok hakim olamaması, yan toplardaki eksikleri bence onun dünya çapında bir kaleci olamamasını sağladı. Muslera’nın kaleciliği bana hep sorulmuştur. Ben de hep iyi kaleci demişimdir. Özellikle Türkiye Ligi’nde kurtarırsanız iyi kaleci olursunuz ama Şampiyonlar Ligi’nde maç kazandırırsanız dünya çağında olabilirsiniz. Bence Şampiyonlar Ligi’nde bunu gerçekleştiremedi. 

İK | Ben bir kalecinin yan top zamanlamasına çok dikkat ediyorum mesela…

ÖÇ | Zamanlama çok önemli. Bir kalecinin illa boyunun çok çok uzun olmasına da gerek yok. 

İK | Boyun?

ÖÇ | 1.81

En korkulu santrafor Hakan Şükür

hakan şükür

İK | Peki, gelelim santraforlara. “Keşke karşılaşmasaydım” dediğin bir santrafor oldu mu? 

ÖÇ | Hakan Şükür çok zorlamıştır. Gerçekten hem kalecileri hem de savunma oyuncuları için çok rahatsızlık veren bir oyuncuydu. Çok yıpratırdı. 

İK | Yabancı olarak peki? Hagi ve Alex ile oynamıştın değil mi?

ÖÇ | Oynadım oynadım. Hagi gol atamadı bana mesela (kahkahalar) , ilginçtir. Bunu gururla söyleyebilirim herhalde.  Alex de tam tersi mesela, çok gol attı bana (gülüşmeler)

İK | Ama Alex zaten gol yüzdesi çok yüksek olan bir oyuncuydu, kaleciler için şanssızlık olsa gerek…

ÖÇ |  Evet Alex çok skorerdi. Yabancı olarak Henry’e, Cassano’ya, Vieri’ye karşı oynadım… Baya enteresan isimler var aslında.

İK | Birlikte çalıştığın ve en beğendiğin teknik direktör kimdi?

ÖÇ | Çalıştıklarım içinde beğendiklerim çok aslında. Beğenmediğimi söyleyeyim ben… Samet Aybaba.

Samet Aybaba çalışmayı çok seven bir teknik direktör değildi

samet

İK | Neden?

ÖÇ | Antrenman metodları, futbola bakış açısı… Çalışmayı çok seven bir adam değildi. Kendini çok güncellemedi de. Çalışmayı istemediğim tek kişi oldu herhalde. Onun dışında hemen herkesten birşeyler öğrenmişimdir.

İK | En zorlandığın maç desem? Aklına ilk gelen?

ÖÇ | … Tabi akla üzücü olanlar geliyor. Gaziantepspor’dayken Fenerbahçe’ye karşı 3-0’dan 3-4 maçı kaybetmiştik. En çok zorlandığımız ve en üzüldüğümüz maç olmuştur. Belki de şampiyonluğa gidecektik. Daha Bursaspor olmamışken, Sivasspor ilk çıkışını yapmamışken. O maçı alabilsek şampiyon bile olabilirdik. 

İK | Milli Takım’da 2002 Dünya Kupası sırasında yaşadığı en ilginç olay ne oldu?

ÖÇ | Belki futbol dışı olacak ama uçağın neredeyse düşmesi idi. Ciddi bir düşme tehlikesi atlatmıştık. Heralde turnuvada yaşadığımız en şok edici olaydı. 

İK | Peki saha içi diye sorayım?

ÖÇ | Saha içindeki… Kore maçı çok güzeldi. Stadyumda mükemmel bir atmosfer vardı. Herkes kardeş gibi yan yana maç izledi. Sonucunda da Dünya 3.’lüğünün gelmesi çok keyifliydi. En güzel an bence o andı. Bir de Çin maçında sahada olmam. Bir futbolcunun bence gelebileceği en üst düzey Dünya Kupası. Şampiyonlar Ligi’nden bile daha yukarıda bir nokta. 

 

Kalecilikte en önemli şey özgüven…

İK | Tekrar kaleciliğe dönelim.. Kalecide muhakkak birçok özellik bir arada olmalı ancak aklına gelen, olmazsa olmaz dediğin bir özellik nedir diye sorsam?

ÖÇ | Özgüven derim. Eğer özgüveni eksikse istediği kadar yeteneği, fiziki özellikleri olsun. Ama o özgüven yok ise, sahada sorunlarla karşılaştığında onları çözemezse istediği kadar diğer özellikleri iyi olsun. Hiçbir işe yaramıyor.

İK | Gelelim penaltılara. Köşe seçmek mi oyuncuyu takip etmek mi?

ÖÇ | Penaltı anında psikoljik bir savaş var. Hep şu denir; penaltı kurtarılmaz, kaçırılır. Ben buna inanmıyorum. Penaltı kurtarılır. Çünkü ben yıllarca yapmış olduğum hareketlerle o topu istediğim tarafa attırdım. Topa vuracak kişiyi yönlendirebiliyorsun. Bu konuda da ben baya başarılıydım, hatta bir sezon Gençlerbirliği’nde oynarken 4 penaltı kurtarmıştım. Rekor kırmak üzereydim.

İK | Rekor 5 miydi?

ÖÇ | Yanılmıyorsam 5’ti. Ivankov vardı, Bulgar kaleci. İstanbulspor’da oynuyordu. Ondaydı rekor. Fenerbahçe ile Kadıköy’de oynadığımız maçta 2 penaltı oldu, Alex ikisini de gol yaptı. Onları da kurtarsaydım rekor gelebilirdi. 

İK | Madem konu buraya geldi… Alex’in penaltı atışıyla ilgili bir yorumun var mı?

ÖÇ | İyi penaltıcı. Sert, darbeli vuruyor. Ama mesela ben Melo’nun attığı tarzda penaltıların daha zor kurtarılabileceğini düşünüyorum. Jardel’de aynı. Penaltı noktasına gelirlerdi, topa bakmadan kaleciyi takip ederek vuruş yaparlardı. Bütün gözü kalecide. Eskiden Boliç te böyle atardı. Bence kurtarılması en zor penaltı tarzı bu. O zaman benim biraz önce bahsettiğim yanıltma olayı çok zor oluyor. Son ana kadar gözü kalecide. Kandırmak zorlaşıyor. 

İdeal formasyonum 4-4-2

10_4-4-2

İK | Teknik direktör yaparken tüm imkanları vereceğimi söylesem, takımınıza hangi formasyonu oynatırsınız?

ÖÇ | Klasik 4-4-2’nin en ideal sistem olduğunu düşünüyorum. Artık zaten bu sisteme dönülecek. İkili forvete dönmek gerekiyor. Fenerbahçe bunun en yakın örneği oldu. 3 ön libero özellikle oyuncuyla verimli olamadılar. 7 tane beraberliği var.  Şampiyon olacak takım bu kadar fazla berabere kalmamalı. 

İK | Şu aktif kalecilerden en beğendiğin isim hangisi?

ÖÇ | Real Madrid’te Navas. Tabiki Neuer.

İK | Ama ağzından ilk Navas çıktı?

ÖÇ | Evet, topu oyuna iyi sokuyor. Reaksiyonu çok iyi, atletik, ceza sahası içine hakim. Hatta Real Madrid’in kazandığı çoğu maçta dahi ön plana çıktı. Neuer de öyle. Al resmini as duvara, kalecilik budur de.  Günümüz kaleciliğinde topu oyuna iyi sokacaksın, defans arkasına dikkat edeceksin. Yoksa dünya çapında olamıyorsun. 

İK | Rüştü mesela, ayağı iyi olmadığı için belki de tutunamadı. Talihsiz hatalar yapmış olsa da temel sebep ayağıydı sanki…

ÖÇ | Olmadı. Valdes’i tercih ettiler işte bu yüzden. Valdes’in topu oyuna sokması gerçekten muhteşem. Türkiye’de çok beğenilen bir kaleci olmadı ama bence Valdes çok iyi, özel bir kaleciydi. Ben adı Beşiktaş ile anıldığında çok sevinmiştim, olmadı. Sakatlıktan sonra toparlayamadı.

 

EURO 2016’da favorilerim Fransa ve İngiltere

İK | Son iki sorum; Avrupa Kupasında’ki Türkiye hariç favori takımın?

ÖÇ | Ben Fransa ve İngiltere diyorum. iki takım da çok dinamik. İngiltere bu sefer farklı işler yapacak. Özellikle Almanya ile oynadıkları maçta etkileyiciydiler.

omer 1

İK |  Son olarak… Futbol Akademi’yi takip ettiğini biliyorum. Bizle ilgili düşüncelerini alsak?

ÖÇ | Yapılan işleri takip ediyorum. Gerçekten çok memnunum yapılan işlerden. Futbol’a bakılması gereken noktalardan bakıyor Futbol Akademi. Hep klişe laflar kullanılır, “coşku”, “mücadele” gibi… Futbol Akademi’nin bakış açısında futbolun sadece bu olmadığını görüyorum. Taktiğin, saha içindeki organizasyonun ne kadar önemli olduğunu görüyorum. 

İK | En çok görüntülü analiz tarafı ilgini çekiyor sanıyorum?

ÖÇ | Aynen, gerçekten çok teşekkür ediyorum hazırlamış olduğunuz görsellerden dolayı. Oyuncu baskıya gitti, doğru pozisyon aldı gibi gibi… Öğretici olmanız çok önemli. Türkiye’de bu tarz bakış açılarına ihtiyaç var. Futbol sadece koşu mesafesi değil. 

İK | Peki, bize zaman ayırdığın için çok teşekkürler Ömer.

ÖÇ | Ben teşekkür ederim.