Premier Lig geçtiğimiz hafta itibariyle başladı. Yaz döneminde kadrolarını güçlendiren takımlar görücüye çıktı. Yeni sezon yeni hedefler, umutlar ve beklentiler demek. İlk hafta sonunda gerek ortaya konan futbol gerekse sonuçlara bakarak şampiyonluk yolunda erken tahminler yapılmaya başlandı bile.
Geçen sezonun hikayesi Guardiola ve Mourinho’nun İngiltere’de buluşmasıyla başlamışken, Conte’nin adaya damga vuran performansıyla son bulmuştu. Şampiyon Chelsea ilk hafta kan kaybetmiş gibi gözükürken, sezona güçlü bir açılış yapan Mourinho’nun ekibi Manchester United oldu. Bilic’in ilk sezondaki formundan fersah fersah uzak bir West Ham’ı 4-0’lık skorla bozguna uğrattılar.
2.hafta rakip en önemli silahlarından Sgurdsson’u cephanesinde tutamayan Swansea. Mourinho’yla ikinci sezonuna giren United’ı, Futbol Akademi’nin yeni iş ortağı, dünyanın en önemli istatistik sağlayıcılarından InStat’ın sağladığı değerli veriler ışığında daha yakından inceledik.
Hücumda Etkinlik
Geçtiğimiz haftanın en farklı galibiyetine imza atan United’ı analiz etmeye hücum yönünden başlayalım. Sir Alex Ferguson’ın emekliliğinden itibaren eski hücum kimliğini mumla arayan Kırmızı Şeytanlar, o günlerden beri en çok hücumdaki tutuklukları yönünden eleştirildi. Mourinho’nun ilk sezonki performansı da çözüm üretmekten uzak görünüyordu. Bu sezon Portekizli çalıştırıcının, hücuma özel bir ilgi göstereceğini düşünüyorum.
Premier Lig’de ilk haftanın InStat verilerini incelediğimizde Manchester United’ın gol dağılımındaki çeşitliliği görüyoruz. Yerleşik savunmaya karşı iki kez fileleri havalandırdılar. Birer gol ise duran top ve kontra atak organizasyonlarından geldi. Geçen yıl evindeki maçlarda istediği skoru alıp maçı koparmakta zorlanan United’ın, bu sezon hücumda oyun planlarını çeşitlendirmek üzerine çalıştığını görüyoruz.
Kilit pas sayısı ve dribblinglerdeki yüksek istatistikler de takımın hücum aktivitelerindeki belirgin artışa işaret ediyor. Günümüz futbolunda penetrasyonun önemi her geçen gün artıyor. Gole gitmek için dribbling, topsuz koşu ve kilit pas yöntemlerini kullanarak, topu ve oyuncunuzu rakip savunmalar ile rakip kale arasına sokmak gerekiyor.
Geçen sezon rakip savunmaların kilidini açmakta zorlanmışlardı. Bu sezonun ilk maçında ise, rakip savunmalarda gedikler açabilmek adına kilit pas ve dribbling aktivitelerini arttırmaya odaklandıklarını izledik. İlk maç itibariyle, eskiye oranla çok daha delici gözüktüler. Ancak bunda yeterli direnci gösteremeyen West Ham savunmasının başarısızlığının payı olduğunu da eklemek gerekiyor.
Öne Çıkan Kişisel Performanslar
Artan hücum etkinliğinin nedenleri arasında başı çeken Lukaku’nun performansı oldu. Yeni takımına ve sezona merhaba dediği maçta 2 kez fileleri havalandıran golcü oyuncu, güçlü fiziği ile hücum bölgesinde ikili mücadelelere baktığımızda haftanın en başarılı ismi oldu. Onun bu özelliği, takımının topu hücum bölgesinde tutması ve atakları olgunlaştırabilmesi için elverişli ortamı yarattı. Lukaku’nun pas trafiğini incelediğimizde de en çok pas alışverişine girdiği oyuncuların, atakları yönlendiren Mkhitaryan ve Pogba ile topu oyuna sokan De Gea olduğunu görüyoruz.
Ayrıca geçen yılın kayıp transferi Mkhitaryan’ın, bir yıl gecikmeli de olsa yeteneklerini İngiltere’ye taşımaya karar vermesinden ve kırmızı formayı sırtına geçirdiğinden beri bir parlayıp bir sönen Martial’ın oyuna sonradan girdiği maçta 1 gol 1 asistle skora etki etmesine de değinmek gerekiyor. Geçen yıl gol yollarında Zlatan’ı yalnız bırakan bu isimlerin devreye girmesi, kuşkusuz takımın elini güçlendirecek.
Mkhitaryan’ın 2 asistle tamamladığı maçtaki kilit pas sayısı ve başarı oranının, bilhassa takımın yarattığı tehlikelerin kaynağını teşkil etmesi de dikkat çekiyor. Geçen sezon Pogba’nın altında ezildiği yalnızca bonservis bedeli değildi. Ayrıca takımın pas yükünü de neredeyse tek başına çekmeye çalışıyordu. Bu sezon Mkhitaryan’ın pas trafiğinde daha etkin rol alması, Pogba’nın pas dağıtımındaki rolünü de hafifletecektir.
Sonuç
United ligin ilk haftasında, hazırlık maçlarında verdiği olumlu sinyalleri yeni sezona da taşıdığını gösterdi. Futbolunun baharındaki Real Madrid karşısında alınan Süper Kupa mağlubiyeti, halen zirveye uzun bir mesafede olduklarına işaret ediyorsa da geçen sezondan bu yana yol aldıklarını söyleyebiliriz.
United özelinde bu sezonun hikayesinde en önemli yeri, Şampiyonlar Ligini ve ligi ne ölçüde dengede götürebilecekleri tutacak gibi görünüyor. Ayrıca Ferguson’ın ayrılışından bu yana hasret kaldıkları şampiyonluğun baskısı artık iyiden iyiye Mourinho’nun omuzlarına binmiş olacak. Adım adım düşündüğümüzde ise bu hafta Swansea’yi çok zorlu bir maç bekliyor olacak.