Maç Önü | Galatasaray – Fenerbahçe

Spor Toto Süper Lig’in 11. haftası derbiyle açılacak. Zirve takibini sürdürse de oyun olarak beklentileri karşılayamayan Galatasaray, evinde tarihinin en kötü başlangıçlarından birini yapan Fenerbahçe’yi ağırlayacak. Derbiyi ilginç kılan bir diğer detaysa alışılmışın aksine maçın Cuma günü oynanacak olması.

İki takımın maç önü incelemesini Instat’ın verileri eşliğinde yapacağız.

Eksikler

Ev sahibinin eksik listesi baya bir kabarık. Nagatomo ve Emre sakatlıkları, Mariano ise kart cezası sebebiyle kesin olarak oynamayacak. Sakatlıkları süren Fernando, Onyekuru, Eren ve Serdar’ın durumları ise henüz net değil. Ancak özellikle Fernando’nun maça 11’de başlaması beklenmiyor. İyileşen Linnes ve Belhanda’ysa ilk 11’de oynayabilecek durumdalar.

Fenerbahçe’deyse sakatlıkları devam eden Tolga, Mehmet Ekici ve Mehmet Topal derbide forma giyemeyecek. Son maçta kırmızı kart gören Slimani de cezası sebebiyle maç kadrosunda yer alamayacak. Nicelik olarak Galatasaray’dan daha iyi durumda olsalar da Fenerbahçe’nin de önemli eksiklerle TT Stadyumu’na gideceğini söyleyebiliriz. Özellikle Slimani’nin yokluğu maçın belirleyici etmenlerinden biri olacaktır.

Galatasaray muhtemel ilk 11

Açıkçası sakatlık durumu belli olmayan oyuncular sebebiyle muhtemel bir 11 çıkartmak zor. Benim tahminimse Galatasaray’ın bu 11’le maça çıkacağı yönünde. Fernando, Onyekuru ve Eren’in sakatlıkları sebebiyle ilk 11’de başlayamama durumları var. Ancak bu futbolcular oynayabilecek durumda olurlarsa muhtemelen Donk, Sinan ve Eren’in yerine bu 3 futbolcuyu göreceğiz. Serdar’ın da devam eden bir sakatlığı var, onun olmadığı senaryodaysa Fernando oynadığı takdirde Donk, oynamazsa Maicon stoperde Ozan’ın partneri olacak gibi.

Mariano’nun kart cezasıysa Terim’i tatlı bir telaştan kurtarmış olabilir. Nitekim Brezilyalı cezalı olmasa da savunma güvenliği açısından Linnes 11’de oynaması daha doğru bir karar olabilirdi. Mariano’nun cezasıysa Terim’i iki oyuncu arasında bir tercih yapmaya zorlamayacak. Mariano’nun hücuma katkısı ortada olsa da, savunma zaafları bu tarz büyük maçlarda Galatasaray açısından büyük dezavantaj oluşturuyor. Özellikle geçen sezon ki Başakşehir ve bu sezonki Trabzonspor maçlarında iki takım da Mariano’nun kanadını maden gibi işleyerek 3 puanı almışlardı.

Fenerbahçe muhtemel ilk 11

Sarı Kırmızılılarla ilgili muhtemel bir 11 çıkartmanın zor olduğundan bahsetmiştik ancak Fenerbahçe’nin haline bakınca Galatasaray’ın durumunun şükürlük olduğunu söyleyebiliriz. Başta teknik direktör olmak üzere kulüpte büyük bir belirsizlik var. Bu durumda 11 tahminini geçtim, nasıl bir dizilişle maça çıkabileceklerini bile öngörmek zor. Bu sebeple Fenerbahçe için 2 farklı diziliş ve 11 yaptım.

İlk ve güçlü tahminim bu formasyon üzerine. Son maçlara 3’lü savunmayla başlayan Fenerbahçe’nin bu maça 4-2-3-1’le çıkma ihtimalini daha yüksek görüyorum. Bu düzendeyse kafalarda bir kaç soru işareti var. Forvette Frey-Soldado, sağ bekte ise Isla-Şener ikilisinden hangilerinin tercih edileceği muamma. Ancak en büyük soru işareti orta saha ve sol kanatta. Orta sahanın merkezinde Jailson’un yeri garanti. Yanındaysa Reyes ya da Eljif görev yapacak. Benim tahminim Reyes’in oynayacağı yönünde. Kaosun ortasındaki Fenerbahçe’nin Galatasaray deplasmanında öncelikli hedefinin 0-0’ı korumak olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla merkezde iki tutucu orta sahayla oynamaları daha olası gözüküyor. Ayrıca Galatasaray’ın geçen sezondan beri devam eden belki de en büyük sorunu topu kendine bırakıp kapanan takımları açmak. Reyes-Jailson orta sahasıysa tam da bu amaca hizmet ediyor, ancak Fenerbahçe topu rakibe verip iyi savunma yapabilen bir takım değil. Ayrıca Reyes’in ne stoperde ne de orta sahada beklentileri karşılayamadığı da aşikar. Ancak Reyes’i kulübeye çekip Eljif-Jailson’la çıkıldığı takdirde tek sol kanat alternatifi Valbuena kalıyor ki, oyuncunun bütün defoları bir kenara 90 dakikayı çıkartıp çıkartamayacağı bile şüpheli. Dolayısıyla ortada büyük bir ikilem var ve tercihin Reyes-Jailson ikilisinden yana kullanılacağını düşünüyorum.
Reyes’in orta sahanın merkezinde oynayacağı bir düzendeyse sol kanatta Eljif’i görmemiz daha olası gibi duruyor. Hem savunma katkısı, hem de dripling yeteneği sayesinde kontra ataklara öncülük edebilecek olması onu Valbuena’nın önüne geçiriyor. Sol kanatta oynadığı takdirde Slimani’nin de yokluğunda hücumdaki en önemli belirleyici olacağını düşünüyorum. Eljif’in orta sahada oynadığı bir düzendeyse sol kanatta Valbuena’nın oynaması muhtemel gözüküyor.

İkinci alternatifse 3-5-2. İlk olarak Rizespor maçının 2. yarısında denenen ve daha sonrasında ana oyun formasyonu haline gelen 3-5-2’yle de maça çıkılma ihtimali var. Ancak bu ihtimali nispeten uzak görüyorum. Çünkü Fenerbahçe’nin 3-5-2’sinde bir kaç önemli zaafiyet var. Bunlardan ilki şüphesiz Reyes’in performansı. Geldiğinden beri beklentileri karşılayamayan Reyes’in derbide kaleciden önceki son adam olarak maça çıkacağını düşünmüyorum. Ayrıca Hasan Ali’nin de stoper performansı iştah açıcı değil.

Bunun dışında Fenerbahçe 3-5-2’sinde kanatlarda oynayan iki isim de bek oluyor. Bunun da hücumdaki verimsizlikte önemli bir payı olduğunu düşünüyorum. Ama Sarı Lacivertlilerin kadrosunda 3-5-2’nin kenarlarında oynayabilecek kanat oyuncuları Dirar ve Aatif da kadro dışı. Dolayısıyla şartlarda Fenerbahçe’yi kanatları iki beke emanet etmeye itiyor. Bununsa daha fazla sürdürüleceğini sanmıyorum. Son olarak Slimani’nin yokluğunun da Fenerbahçe’yi çift forvetli düzenden uzaklaştıracağını düşünüyorum.

Gol dakikaları

Bu grafik Fenerbahçe’nin ilk 5 haftada attığı ve yediği gollerin dakikalarını gösteriyor. İlk 5 maçta yedikleri 6 golün 4’ünü 60-75 arası yemişler. İlk yarılarda sadece 1 gol yiyen Sarı Lacivertliler, ikinci devrelerde ise 5 gol yemiş. Ayrıca her iki devrenin de son yarım saatlerinde gol bulamamış bir Fenerbahçe var.

Bu tablo ise şu ana kadar oynanan maçlardaki gol dakikalarını gösteriyor.Biraz önce ilk 5 haftanın grafiğini vermemin sebebiyse karşılaştırma yaparak daha sağlıklı bir bakış açısıyla olayları değerlendirebilmek. İlk 5 haftada 60-75 arası 4 gol yiyen Fenerbahçe, son 5 haftadaysa bu dakikalar arasında sadece 1 gol yemiş. Ayrıca son 5 haftada ikinci yarılarda sadece iki gol yemiş bir Fenerbahçe var.

İkinci yarı gol yeme problemini çözen Fenerbahçe, son 5 haftadaysa özellikle 15-45 arasında oldukça zorlanmış. Takımın ilk yarıda yediği gollerin tamamı 15-45 arasında. Devre sonlarında gol atamama problemiyse hala sürüyor. Devrelerin son yarım saatlerinde sadece 1 gol atabildi Sarı Lacivertliler, ki bu golde geçtiğimiz hafta Ankaragücü karşısında 3-0 gerideyken gelmişti.

Ev sahibinin maçlarınınsa genel olarak ikinci yarıda çözüldüğünü söyleyebiliriz. İkinci yarılarda hem daha çok atan, hem de daha çok yiyen bir Galatasaray var. Özellikle ikinci yarıya iyi başlayan ve iyi bitiren bir takım görüyoruz. 45-60 arası 5 gol atıp 1 gol yiyen Galatasaray, 75-90+ arasıysa 6 gol atıp 4 gol yemiş. Ancak Galatasaray’ın en güçlü olduğu zamanlarda Fenerbahçe’nin de güçlü kaldığını hatırlatalım. Sarı Lacivertliler yediği 13 golün sadece 2 tanesini 45-60 ve 75-90+ arasında yemiş. Ayrıca Fenerbahçe’nin 4 gol yediği 30-45 arasında Galatasaray sadece 2 gol atabilmiş.

Atılan-Yenen goller

Galatasaray’ın attığı ve yediği gollere baktığımızda en çok dikkat çeken şey şüphesiz duran toplar. Geçtiğimiz bir kaç sezonda duran top savunmasında güçlük çeken ve özellikle kornerlerden bir çok gol yiyen Sarı Kırmızılılar, bu sezonsa duran top savunması konusunda oldukça iyi. Penaltıları saymazsak ligde yedikleri 12 golün sadece 1’ini duran toplardan yemişler. Ayrıca Galatasaray’ın bu sezon ligde kornerden gol yemediğini de belirtelim. Akan oyunda yenen gollerin 5’iyse merkezden gelmiş. Fernando’nun da büyük ihtimalle oynamayacağını düşünürsek Fenerbahçe 3-5-2’yle merkezi kalabalık tutmak isteyebilir.

Sarı Kırmızılıların’ın attıkları gollerde de kornerler dikkat çekiyor . Galatasaray’ın ligde attığı 17 golün 5’i kornerlerden gelmiş.(%29) Akan oyunda atılan gollerdeyse kanat hücumları dikkat çekiyor. 11 akan oyun golünün 8’i kanatlardan gelmiş.

Daha demin Galatasaray’ın 5 korner golü attığını söylemiştik. Fenerbahçe savunmasıysa bu konuda alarm veriyor. Bu sezon 13 gol yiyen Fenerbahçe, bu gollerin 3’ünü kornerden yemiş. Bir başka değişle 10 haftayı geride bıraktığımız ligde, her 3 maçtan 1’inde kornerden gol yemiş Sarı Lacivertliler. Akan oyundaysa kontra ataktan yenen 3 golü görüyoruz ve Galatasaray’ın geçiş hücumlarında ne kadar marifetli bir takım olduğu da ortada. Maçın önemli belirleyicilerinden biri bu istatistikte saklı olabilir.

Son olarak Fenerbahçe’nin kanat hücumlarını savunmakta da zorlandığını görüyoruz. Akan oyunda yedikleri 8 golün 6’sı kanatlardan gelmiş. Galatasaray’ın akan oyunda bulduğu 11 golün 8’inin de kanatlardan geldiğini söylemiştik. Bu iki veriyi birleştirerek olası bir 4-2-3-1’de Valbuena’nın ilk 11’de oynama ihtimalinin oldukça düşük olacağını da söyleyebiliriz. Fenerbahçe bu dizilişle çıktığı takdirde kanat savunmasında zaafiyet vermemek için enerjisi yüksek Eljif’i sol kanada atabilir.

Fenerbahçe’nin akan oyunda bulduğu 5 golün 4’ü kanatlardan gelmiş. Derbi özelinde bu konuda bir avantaj, bir de dezavantaja sahipler. Nagatomo’nun yokluğu Fenerbahçe açısından şüphesiz bir avantaj. Mariano’nun yokluğuysa bu anlamda bir dezavantaj yaratacak. Savunması kusurlu bir Mariano Fenerbahçe’ye hücumda avantaj sağlayabilirdi. Ayrıca Sarı Lacivertlilerin bu sezon sadece 1 korner golü atabildiğini görüyoruz. Geride kalan haftalarda tam 47 korner kullanan Fenerbahçe’nin bu kornerlerden sadece 1’ini gole çevirebilmiş olması hiç iç açıcı değil.

Fenerbahçe’nin korner savunması

Fenerbahçe’nin kornerden 3 gol yediğini ve Galatasaray’ın da 5 korner golü attığını biraz önce söylemiştik. Bu konuyu biraz daha irdelemenin doğru olacağını düşünüyorum.

Bu sezon Fenerbahçe’nin rakipleri 51 korner kullanmış ve bu kornerlerin 30’unda topu kendi oyuncularıyla buluşturmayı başarmışlar(%59). Özellikle yakın ve uzak direğe açılan ortaları savunmakta zorlanmış Sarı Lacivertliler. Yakın direğe açılan 17 ortanın 11’inde, uzak direğe açılan 9 ortadan 5’indeyse Fenerbahçe savunması topu uzaklaştıramamış. Zaten yenilen 3 korner golü de bu bölgelere yapılan ortalar sonucu gelmiş.

Hücum yönleri ve verimlilikleri

Galatasaray’ın maç başına hangi bölgeden kaç kere hücum ettiği ve bu atakların kaç tanesinin şutla sonuçlandığı yukarıdaki grafikte verilmiş. Maç başına 86 hücum yapan Sarı Kırmızılılar, ağırlıklı olarak kanatlardan hücum etmiş. Ancak etkili kanatlara ve beklere sahip olmasına rağmen Galatasaray kanat organizasyonlarından fazla verim alamamış. Maç başına 61 defa kanatlardan atak yapan Galatasaray, bu hücumlarda sadece 5 şut çekebilmiş. Ancak derbi özelinde kanat hücumlarından çok daha yüksek verim alabilirler zira Fenerbahçe’nin kanat savunmasındaki sıkıntılar ortada ve biraz önce bundan bahsetmiştik.

Fenerbahçe hücumlarındaysa sağ kanadın oldukça yoğun kullanıldığını görüyoruz. Maç başına 85 defa hücum eden Fenerbahçe bu hücumların 34’ünü sağ kanattan yapıyor.(%40) Ancak Fenerbahçe’nin en verimli olduğu yer merkez. Maç başına 24 defa merkezden hücum eden Sarı Lacivertliler, bu hücumlardan 4’ünde atağı şutla bitirmeyi başarıyor(%17).

Bireysel istatistikler

Galatasaray’da dripling konusunda başı çeken isim Onyekuru. Maç başına 6 dripling deneyen Onyekuru, bunların 3.4’ünde başarılı olmuş. Ancak Onyekuru’nun maçta forma giyip giyemeyeceği belli değil. Bunun dışında Ndiaye ve Belhanda da dikkat çekiyor. Günümüz futbolunda driplingci bir orta sahaya sahip olmanın önemi büyükken Galatasaray orta sahasında 2 driplingci var. Bu ikili toplamda maç başına 9.8 dripling deniyor. Son paranteziyse Rodrigues’e açmakta fayda var. Geçen seneki performansını mumla aratan Garry’nin dripling istatistiği de bunu gösteriyor. Maç başı 5 dripling deneyen Rodrigues, bu denemelerin sadece 1.5’inde başarılı olmuş.(%29)

Fenerbahçe’deyse maç başı ortalamalara baktığımızda Benzia ve Slimani’nin ön plana çıktığını görüyoruz. Özellikle oyunun merkezinde yer alan Benzia’nın maç başına 7 dripling denemesi oldukça kıymetli. Toplamda en çok dripling yapan Fenerbahçeli olan Ayew’inse maç başı ortalaması mevkisine göre oldukça düşük. Ganalı futbolcu maç başına sadece 3.7 dripling deniyor.

Anahtar paslarda ön plana çıkan Galatasaraylı Belhanda. Zaman zaman taraftarın tepkisini çekse de hücumlarda başrol oynayan Faslı futbolcu, maç başına 4.5 kilit pas atıp bunların 2.9’unda isabet sağlamış. Belhanda’nın altında yer alan 3 isminse müsabakada yer alamayacak olması Galatasaray açısından büyük bir talihsizlik olacak.

Galatasaray’dakine benzer bir sorun Fenerbahçe’de de var. Sarı Lacivertlilerin de en çok kilit pas atan 4 oyuncusundan ikisi derbide oynayamayacak. Derbide oynaması beklenen isimlerden en çok dikkat çekeniyse şüphesiz Hasan Ali Kaldırım. Fenerbahçe kariyerinin belki de en iyi sezonunu geçiren Hasan Ali, şu ana kadar attığı 13 kilit pasla takımının en çok kilit pas atan 3. oyuncusu durumunda. Hasan Ali dışında maç başına 2.6 kilit pas atan Benzia da dikkat çekiyor.

Fenerbahçe’nin pas bağlantılarına da değinmekte fayda var. Fenerbahçe oyunu rakip alanda tutacak orta saha ve hücum oyuncularıyla bağlantı kurmakta zorlanmış. Daha çok savunma oyuncuları topu kendi arasında çevirmiş ve bu da takımın neden hücum etmekte zorlandığını gösteriyor. En sık 10 pas bağlantısı içinde iki orta sahanın bulunduğu hiç bir bağlantı yok Fenerbahçe’de.

Son söz

Galatasaray’ın zaten hali hazırda dar bir kadrosu var, bir de üstüne kritik oyuncularından bir kaçı sakatlık sebebiyle forma giyemeyecek. Özellikle iç sahada bir şekilde sonuca gitseler de oyun anlamında beklentileri karşılamakta zorlanıyorlar.

Fenerbahçe’nin durumunu açıklayan tek kelimeyse ”kaos”. Tarihinin en kötü sezonlarından birini geçiren Sarı Lacivertliler de yeni teknik direktörün kim olacağı dahil büyük bir belirsizlik var.

Son zamanların en ilginç derbilerinden biri bizi bekliyor olacak. Fenerbahçe bu durumdayken bir de derbiyi kaybetmeyi göze almayacaktır. Bu sebeple savunma güvenliğini 1. plana alıp 0-0’ı tutmak isteyecekleri bir oyun anlayışıyla sahaya çıkmalarını bekliyorum. Muhtemelen topu rakibe bırakıp duran toplar ve kontra ataklarla sonuca gitmeye çalışacaklardır.

Galatasaray’sa oyunundaki tüm sıkıntılara rağmen iç sahada taraftarla bütünleşip bir şekilde maçlarını kazanmayı başarıyor. Kadrodaki eksiklerine rağmen Fenerbahçe’yi bu halde yakalamışken kazanmak için her yolu deneyeceklerdir. Sete oturduğunda pozisyona girmekte zorlanan Galatasaray’ın maç öncesi en büyük dezavantajı da bu olacak. Fenerbahçe’nin de topu bırakacağını düşünürsek Galatasaray’ın topla ne kadar üretken olabileceği maçın en büyük belirleyicisi olacak gibi.