Maç Önü | Galatasaray – Beşiktaş

Süper Lig’in 31. haftası belki de şampiyonu belirleyecek bir derbiyle kapanacak. 60 puanla lider Başakşehir’i takibini sürdüren Galatasaray, 59 puanla 3. sırada bulunan Beşiktaş’ı konuk edecek. Pazar günü 19:00’da başlayacak maçı Bülent Yıldırım yönetecek.

İki takımın maç önü incelemesini Instat’ın verileri eşliğinde yapacağız.

Eksikler

Ev sahibi ekipte Mitroglou ve Marcao’nun durumları sakatlıkları sebebiyle net değil. Takımla çalışmalara başlayan Marcao’nun ilk 11’de başlama ihtimali oldukça yüksek gözüküyor, nitekim basında çıkan haberler de bu yönde. Antrenmanda sakatlanan Mitroglou’yla ilgiliyse henüz net bir bilgi yok.

Beşiktaş’taysa sakatlığı nedeniyle sezonu kapatan Medel, maçta forma giyemeyecek. Sakatlıktan dönen Adriano’nunsa oynayabilecek durumda olduğu söyleniyor ancak mücadeleye ilk 11’de başlayıp başlayamayacağı henüz belli değil.

Muhtemel ilk 11’ler

Galatasaray’ın derbi 11’i hemen hemen belli gibi. Marcao’nun hazır olmaması durumunda büyük ihtimalle stoperde Donk’u izleyeceğiz ancak bu olasılık fazlasıyla düşük gibi duruyor. Sol bekteyse Nagatomo ve Linnes arasında bir tercih yapılacak.

Beşiktaş’taysa durumlar Galatasaray’daki kadar net değil. Quaresma’nın bir süredir sakat olması sebebiyle sağ kanatta Lens ilk 11’de şans buluyordu. Ancak Portekizli oyuncu sakatlıktan döndü ve geçen haftaki Ankaragücü maçında da sonradan oyuna girdi. Dolayısıyla derbide hangisinin 11’de olacağını kestirmek güç. Benim tahminimse Şenol Güneş’in formayı Lens’e vereceği yönünde.

Sol kanatta da yine bir belirsizlik söz konusu. Adriano’nun sakatlığında sol bek Caner’e emanetti ancak Caner’in bu maçlarda savunmanın zayıf karnı olduğunu görmüştük. Kaldı ki Galatasaray’ın da özellikle set oyununda hücumlarını daha çok kendi sağından geliştirdiğini biliyoruz. Dolayısıyla hazır olması durumunda Adriano’nun sol bekte olması Beşiktaş için daha iyi bir tercih olacak gibi duruyor ve hocanın da bu şekilde düşündüğünü tahmin ediyorum. Adriano’nun oynaması durumundaysa Şenol Güneş, sol öne Güven yerine Caner’i atıp savunma güvenliğini ön plana almak isteyebilir.

Galatasaray’ın oyun planı

Biraz klişe olacak ama Galatasaray’ın maça yüksek tempolu, prese dayalı bir oyunla başlayacağını ve erken gol bulmaya çalışacağını düşünüyorum. Ev sahibi avantajının yanı sıra Beşiktaş’ın geriden top çıkartmakta zorlanması, Sarı Kırmızılıları böyle bir oyuna itebilir. Özellikle ilk 15 dakikada %60’ın üzerinde topla oynayan ve rakip yarı sahada çokça top kazanan bir Galatasaray izleyebiliriz. Büyük maçları kıstas alacaksak son 2 senedir Başakşehir’in ve geçen sene Galatasaray’ın evindeki maçlarda Beşiktaş’a karşı böyle başlayarak ne kadar etkili olduklarını görmüştük. Her ne kadar bu maçların üstünden baya bir zaman geçse de, aradan geçen sürede Beşiktaş topu geriden çıkartma konusunda seviye atlayamadı. Siyah Beyazlılar ön alan presine karşı hala sorun yaşıyor.

Gol gelsin ya da gelmesin ilk 15-20 dakikadan sonraysa Galatasaray daha farklı bir oyuna geçebilir. Bu bölümden sonra top rakipteyken ön alan baskısını düşürmelerini bekliyorum. Ancak yine de kendi yarı sahalarına çekilmeyecek ve oyunu 2. bölgeye sıkıştırmak isteyeceklerdir. Buradaysa Burak faktörünün önemli bir belirleyici olduğunu düşünüyorum.

Beşiktaş’a geldiğinden beri senelerdir alıştığımızdan farklı olarak Burak’ın pas oyununa da katkı sağlamaya çalıstığını ve ceza sahası dışındayken sadece savunma arkasına sarkmaktan çok daha farklı işler yapan bir oyuncu gördük. Galatasaray’ın 2. bölgede rakibi karşılaması durumundaysa, eski Burak Yılmaz’ı tekrardan görebiliriz. Hem savunma arkasına atılan uzun topları, hem de rakibin savunmadaki pas hatalarını kovalama konusunda uzman olan Burak, bu özelliğiyle Galatasaray savunmasının başını ağrıtabilir. Burak’ı etkisiz kılabildiği takdirde Galatasaray’ın böyle bir oyun seçmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Beşiktaş’ın oyunu orta sahada daraltan Galatasaray’ı açma ihtimali zor gözüküyor.

Top ayağındaykense klasik Galatasaray’ı izleyeceğimizi düşünüyorum. Set hücumunda yine sağ kanat ağırlıklı bir oyun görmemiz olası. Mariano-Feghouli-Belhanda’nın kuracağı pas üçgenleriyle oyunu sağ kanada yığacak ve sol kanattaki Onyekuru’ya atılacak ters toplarla gol arayacaklardır. Ayrıca zaman zaman şok pres yaparak geçiş hücumları da kovalayacaklarını tahmin ediyorum.

Galatasaray’ın gole en çok katkı yapan oyuncularında da bu 4 ismin etkilerini görüyoruz. En çok gol ve asist katkısı yapan 3 futbolcu Onyekuru, Feghouli ve Belhanda. Mariano’ysa ise yaptığı 5 asistle takımının en çok gol katkısı veren savunmacısı.

Galatasaray’ın bu sezonki en sık pas bağlantılarında da Feghouli-Mariano-Belhanda 3’lüsünün ön planda olduğunu görüyoruz. En sık kurulan 4 pas bağlantısının 3’ünü Belhanda, Feghouli ve Mariano birbirleriyle kurmuş.

Beşiktaş’ın oyun planı

Açıkçası Beşiktaş’ın ne oynamak istediğini ya da oyun planının ne olduğunu tam anlamıyla kestiremiyorum. Özellikle Anadolu takımlarıyla oynanan maçların çoğunda plansız, doğaçlama oynayan bir takım gördük. Quaresma’nın denklemden çıkmasının ardından top paylaşımının artmasıyla birlikte yükselen bireysel performanslar + Burak Yılmaz faktörüyle üst üste galibiyetler alan Siyah Beyazlılar, Başakşehir’in puan kayıplarıyla birlikte zirve yarışında da tekrar iddialı bir hale geldi.

Her ne kadar kazanmaya ihtiyacı olan taraf daha çok Beşiktaş olsa da – Galatasaray’ın iç sahada Başakşehir’le de maçı var – Siyah Beyazlıların oyununu daha çok rakip üzerinden şekillendireceğini düşünüyorum. Sol kanattaki belirsizlik ve Adriano-Caner ikilisinin solda önlü arkalı oynama ihtimali de buna işaret ediyor. Şenol Güneş’in biraz önce bahsettiğim Galatasaray’ın sağ kanadına ekstra bir önlem alabileceğini görüyoruz.

Bunun dışında hücumların daha çok sağ kanat üzerinden şekilleneceğini düşünüyorum. Beşiktaş zaten genel olarak da hücumlarını sağ taraftan geliştiren bir ekip ve bu maçta da aynı şekilde oynayacaklarını düşünüyorum.

Maç özeline inersek de Onyekuru’nun savunma farkındalığı düşük bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca Nijeryalı futbolcu, Galatasaray’ın kontra ataklardaki 1 numaralı hücum opsiyonu, dolayısıyla bekini her zaman takip etmeyebilir veya kontra fırsatları için önde konumlanabilir. Bu durumda Beşiktaş’ı sağdan oynamak konusunda teşvik edecektir. Bunun yanı sıra Lens’in de özellikle topsuz oyunda içe kat eden bir oyuncu olması sebebiyle sağ kenarda Gökhan’ın istediği alanları bulma ihtimali de yüksek.

Beşiktaş’ın sık pas bağlantıları da takımın sağdan oynamak konusunda ne kadar istekli olduğunu gösteriyor. En sık 3 pas bağlantısının 2’sini Gökhan Gönül’ün önündeki kanat oyuncularıyla kurduğunu görüyoruz. Ayrıca 8. sırada da Gökhan Gönül’le Atiba arasında kurulan bağlantı var.

Sol bekte oynaması halinde Adriano’ysa Gökhan’a oranla daha dengeli bir oyun oynayacaktır. Hücumlarda soldan bindirmek yerine merkeze gelerek orta sahayı doldurmasını bekliyorum Brezilyalının. Dorukhan’ın serbest bir oyuncu olması ve bu sebeple kanatlar ya da merkez farketmeksizin bulduğu her boşluğa girdiğini ve orada bir pas opsiyonu oluşturduğunu biliyoruz. Dorukhan’ın orta sahada boşalttığı alanıysa Adriano doldurabilir.

Ayrıca Brezilyalı futbolcunun oyun kurucu özelliklerine sahip olması da bu maç özelinde fazlasıyla değerli olacak. Beşiktaş’ta topu savunmadan hücuma taşıyan, aradaki köprü görevini üstlenen isim bir numaralı isim Atiba ve Galatasaray yüksek ihtimalle Kanadalı futbolcuya baskı yapıp ona top kullandırtmamaya çalışacak. Bu noktada da Adriano’nun varlığı Beşiktaş açısından oldukça oldukça kritik olacak. Atiba kitlendiği takdirde oyun kurma becerisiyle birlikte Brezilyalı futbolcu topun savunmadan ön bölgeye taşınmasında ve hücumların yönlendirilmesinde önemli bir opsiyon olabilir.

Atılan-yenen goller

Galatasaray’ın akan oyunda attığı gollerin büyük çoğunun kanatlardan geldiğini görüyoruz. 43 akan oyun golünün 32’si kanatlardan gelmiş. Sarı Kırmızılıların skorer kanat oyuncularına ve hücumcu beklere sahip olmasının bunda payı büyük tabi ki.

Kornerlerin de Galatasaray’a ciddi skor katkısı sağladığını görüyoruz. Ev sahibi ekip şu ana kadarki gollerinin %15’ini kornerden bulmuş. Ayrıca Galatasaray şu ana kadar hiç korner golü yememiş ki Sarı Kırmızılıların bu sezon en çok aşama kat ettiği konulardan biri de bu. Geçtiğimiz sezonlarda özellikle kornerleri savunmakta sıkıntı yaşayan ve bu sebeple kornerlerden bir çok gol yiyen Galatasaray, bu yıl duran top savunması konusunda baya bir yol kat etmişe benziyor.

Beşiktaş’ın akan oyunda attığı gollerdeyse sağ kanadın baskın olduğunu görüyoruz. Ancak merkezin ve sol kanat hücumlarının da ligin 2. yarısından itibaren daha sık kullanıldığını belirtmekte fayda var. 23. haftadan beri atılan 12 akan oyun golünün 9’u merkezden veya sol kanattan geldi.

Beşiktaş’ın duran toplarda da oldukça tehlikeli bir takım olduğunu görüyoruz. Siyah Beyazlıların şu ana kadar attığı toplam gollerin %39’u duran toplardan gelmiş. Kornerlerden 12 gol atan Beşiktaş, serbest vuruş organizasyonları ya da direkt serbest vuruşlardan da toplam 9 gol çıkartmış.

Ancak Beşiktaş’ın duran topları savunmakta zorlandığını da görüyoruz. Şu ana kadar toplamda 40 gol yiyen Beşiktaş, bu gollerin 12’sini(%30) duran toplardan yemiş. Kaldı ki Galatasaray’ın da kornerlerden 9 gol bulduğunu söylemiştik. Bu durumu da göz önüne alınca Siyah Beyazlıların duran top savunmasına ekstra özen göstermesi gerektiğini söyleyebiliriz.

Gol dakikaları

Galatasaray’ın ikinci devrelerde çok daha etkili olduğunu görüyoruz. Atılan 62 golün 39’u(%63) ikinci yarılarda gelmiş. Bu gollerin 27’siniyse 45-75 arasındaki 30 dakikalık periyota sığdırmışlar.

Galatasaray’ın ilk 15 dakikalarda 6 gol yediğini ve sadece 1 gol atabildiğini görüyoruz. Sarı Kırmızılılar maçlara iyi başlayamıyor. Ayrıca 15-30. dakikalar arasında 13 gol atmış olsalar da, yedikleri 5 gol de azımsanabilecak bir rakam değil.

Beşiktaş’ın devrelerin son 15 dakikalarında etkili olduğunu görüyoruz. 30-45 ve 75-90 arasında tam 31 gol atmış Siyah Beyazlılar. Ayrıca Galatasaray’da olduğu gibi Beşiktaş’ın da ikinci yarılarda daha çok gol attığını görüyoruz. Toplam atılan 66 golün 38’i(%58) ikinci yarılarda gelmiş.

Ancak Beşiktaş’ın savunmadaki gardının da ikinci yarılarda düştüğünü söyleyebiliriz. Siyah Beyazlılar kalesinde gördüğü 40 golün 26’sını(%65) ikinci yarılarda yemiş.

Son söz

Derbilerin hikayeleri her zaman farklıdır, hele ki iki takımın içinde bulunduğu şartları da düşünürsek bu maç hiç tahmin etmediğimiz bir şekilde geçebilir. Dolayısıyla bu tip maçlar hakkında öngörüde de bulunmak zordur ama ben yine de Galatasaray’ı rakibine oranla biraz daha önde görüyorum. Hem ev sahibi avantajı, hem de Beşiktaş’a oranla daha net bir oyun planına sahip olması benim gözümde Sarı Kırmızılıları bir adım öne geçiriyor. Klişe olacak ama bu tip maçlarda kilit bir duran top golüyle açılabilir. Ayrıca takımların da duran toplarda ne kadar etkili olduğunu biraz önce gördük.

Başakşehir’in kalan maçlarını da göz önüne alırsak en az bir kez daha puan kaybedeceğini düşünüyorum, dolayısıyla bu maçı kazanan takım şampiyonluk yolunda büyük bir avantaj elde edecek gibi gözüküyor.

Umarım saha dışı faktörlerden ya da kavga, gürültüden ziyade saha içindeki oyunun konuşulduğu bir derbi olur.