Maç Önü Analizi | Bursaspor – Fenerbahçe

fenerbahce-de-bursaspor-macinin-biletleri-satisa-5829199_2407_o

Spor Toto Süper Lig’in 22. Haftasında Bursaspor, Büyükşehir Belediye Stadyumu’nda maç fazlası ile liderlik koltuğunda oturan Fenerbahçe’yi konuk edecek.

Neredeyse kusursuza yakın bir futbol ile Lokomotif Moskova karşısında kendi sahasında avantajı eline alan Fenerbahçe’de en göze çarpan isim müthiş futbolu ile Gökhan Gönül olmuştu. Bu maç önü analizine de Gökhan Gönül ile başlamak doğru olacak. Fakat Fenerbahçe’nin bekleri Caner ve Gökhan’ın performanslarından önce konuşmamız gereken en temel konu orta saha şablonu ve oyuncu seçimi.

Fenerbahçe’nin Ortasaha İkilemi ve Transformasyon Verimsizliği

Futbol tarihinde kullanılan her taktik, başka bir taktiği engellemek üzerine kurulmuştur. Son yıllarda yeniden filizlenen 3-5-2 sistemi de veya bu yıl Premiere Lig’de fırtına koparan Liechester City’nin şahane uyguladığı kadim 4-4-2 sistemi de birer cevap olabilir. Tam da bu yüzden “Mehmet Topal ve Josef birlikte oynamalı mı, oynamamalı mı?” kısır tartışmasından uzaklaşıp Fenerbahçe’nin yapmak istediğine kuşbakışı bakmakta fayda var.

Dörtlü savunma oynayan takımların iki bekini birden hücuma çıkarması ancak ve ancak güçlü ve dinamik bir orta saha sayesinde olur. Sezon başından bu yana Fenerbahçe taraftarları tarafından dile getirilien Mehmet Topal ve Josef’in bir arada oynaması konulu tepkiler aslında Fenerbahçe taraftarının temel beklentisini net bir şekilde ortaya koysa da, teknik direktör Pereira’nın bir planının olduğu da son derece açık.

FBL-POR-LIGA-ACADEMICA-PORTO

Pereira, orta sahasının tabiri caizse kemik gibi sert, rakibe yakın oynayan ve ikinci bölge presini iyi yapan bir orta saha olmasını istiyor, bunu hayal ediyor. Buradaki en büyük ikilemi ise bu yakın oyun neticesinde kazanılan topların değerlendirilmesi noktasında ortaya çıkıyor. Yani savunmadan hücuma geçiş hızı ve verimliliği noktasında Fenerbahçe’nin sıkıntıları mevcut.

Mesafeler kısaldığı zaman Fenerbahçe teknik ayakları ve dripling becerisi yüksek kanat hücumcuları ile bu transformasyonu gerçekleştirebiliyor fakat özellikle dış saha maçlarında, takım mesefeleri biraz açıldığı zaman Fenerbahçe’nin zayıf karnı ortaya çıkıyor. Bursaspor mücadelesi öncesinde Fenerbahçe’nin zayıf karnının savunmadan hücuma geçişlerde yaşayacağı olası kalite düşüklüğü olduğunu söyleyebiliriz.

Antalyaspor-Fenerbahçe maçına bir bakalım;

fb1

 

Antalya deplasmanında Fenerbahçe’nin ikinci bölgede topla oynama sayısı 273.  Fenerbahçe bu 273 topun 146 tanesini üçüncü bölgeye geçirebilmiş. İkinci grafikte ise Fenerbahçe’nin rakip ceza sahasına gönderdiği topları görüyoruz. Gönderilen 52 topta 16 isabet sağlanmış. Fenerbahçe’nin Antalya maçında rakip ceza sahasında toplam topla buluşma sayısı ise 19.

Bir de Kadıköy’de 3-1 kazanılan Kasımpaşa mücadelesine aynı pencereden baktığımızda rakamlar şu şekilde ortaya çıkıyor; ikinci bölgede topla oynama sayısı 308, üçüncü bölgeye geçirilen toplar 152, ceza sahasına gönderilen top 54, başarılı olanların sayısı 29 ve son olarak rakip ceza sahasında toplam topla buluşma sayısı ise 38! Antalya deplasmanından iki kat daha fazla.

Fenerbahçe’nin Kroşeleri; Caner ve Gökhan

Fenerbahçe’nin beklerine dönecek olursak; Caner de Gökhan da az evvel bahsettiğim bu transformasyon kalitesindeki düşüklüğü giderebilecek, takımı ileri taşıyabilen ender Türk beklerden ikisi.

Resim1

Fenerbahçe’nin hem ısıran – rakibine alan bırakmayan, yerden yakın ve sert, havadan ise domine edebilecek- tam anlamıyla “kemik” gibi bir orta sahaya sahip olması, hem de hücumlarında kalite sahibi olmasını sağlayabilecek önemli faktörlerden biri Fenerbahçe’nin bekleri. Oyun içi devamlılıkları yüksek, oyun görüşleri yüksek, pas tercihleri efektif. Fenerbahçe’nin iç sahada rakiplerini ısırmasının en temel sebebi beklerinin agresifliği ve ön alana yaptıkları hem ofansif hem de defansif katları. Fenerbahçe deplasmanlarda da benzer oyununu oynama süresini arttırabildiğinde, lige ağırlığını koyabilir.

Hoşgeldin Batalla

73899-bursaspor-un-bekledigi-adam-geldi

Bursaspor tarafında da benzer bir durum söz konusu. Pablo Batalla’nın takıma geri dönüşünün ardından orta alanı sağlamkaştırmak adına Hamza Hoca’nın yaptığı tercih Bekir’i Faty’nin yanında kullanmaya başlaması oldu. Daha evvel Jorquera’nın doldurduğu bu mevkide artık Bekir var. Bekir pek tabi ki daha defansif bir yapıda fakat  “box to box” denilen – iki ceza sahası arasında sürekli gidip gelen – bir oyuncu. Batalla’nın takım savunmasında yaratacağı eksikliği Bekir ile çözmek isteyen Bursaspor, çok atıp çok yiyen takım hüviyetinden de kurtulmaya çalışıyor.

Bursaspor ve Kanatlar

Burada ayrı bir paragrafı hak eden bir oyuncu var Bursaspor’da; Sağ bek Erdem. Bursaspor’un hücum organizasyonlarında Erdem’in etkisi çok büyük ve Erdem, Bursaspor’un hücum eden tek beki. Sol bek Aziz, Erdem’e kıyasla çok daha dengeli bir bek.

Yalnızca bir bekini hücuma gönderen takımlarda ise bambaşka bir handikap olabilir; genişlik. Dengeli bekini kullanarak genişlik yaratabilen takımlar, hücumcu beklerinin performansından daha fazla verim alırlar. Bursaspor’un en büyük handikapı da bu. Genişlik yaratabilecek mi?

Sonuç olarak, Fenerbahçe her iki bekini de efektif olarak kullanma potansiyeli olan tehditkar bir takım. Bursaspor ise sağ tarafı ağırlıklı hücum eden fakat ön tarafta pek çok alternatifi bulunan, çok atan-çok yiyen bir takım. Fenerbahçe’nin sol kanadı ve Bursaspor’un sağ kanadı arasında amansız bir mücadele bekliyorum. İki takımın da hücumcu kanat oyuncularının savunmaya yardımları belirleyici olacak.

Belirleyici Sorular

Fenerbahçe’de Topal-Josef-Ozan üçlüsü korunacak mı? Yoksa Ozan yerine Diego tercihi mi olacak?

Bursaspor’da Hamza Hoca Nani ve Caner tehditinden çekinip sağ bekte Hosogai ile mi başlayacak? Yoksa Erdem ile başlayıp hücumdan taviz vermeyecek mi?

Bursaspor’da sol bek Aziz takımına gerekli genişliği sağlayıp, oyun merkezinin sağa kaydığı anlarda sürpriz çıkışlar ile Gökhan’ı ekarte edebilecek mi?

 

Kaynak: tr.matchstudy.com