Maç Analizi | Valencia – Real Madrid

 

Kadrolar

10904349_10152521942336576_1259918667_n

La Liga’da en iyi sezonlarından birini geçiren lider Real Madrid sezonun 17. haftasında Valencia’ya konuk oldu. Valencia tarafında önemli bir eksik bulunmazken Real Madrid orta sahasının önemli ismi Luka Modric uzun süreli sakatlığı sebebiyle kadroda yoktu. 22 maçtır üst üste galip gelerek bu alanda yeni bir rekora imza atan Real Madrid’in oyuncuları üzerinde, bu rekorun getirdiği bir stres olduğunu söylemek gerek. Valencia ise evinde ne kadar zorlu bir takım olduğunu bir kez daha gösterdi. Yaklaşık 50.000 taraftarının da desteğini arkasına alan Valencia iyi bir oyunla sahadan galip ayrılan taraf oldu.

Takımların oyun düzenlerini ve stratejilerini inceleyecek olursak:

Valencia

Oyuncu dizilişlerine baktığımızda, teknik direktör Nuno Espirito Santo’nun son birkaç maçtır olduğu gibi bu maçta da üçlü savunmayı tercih ettiğini görüyoruz. Bu sayede orta sahasını biraz daha kalabalık ve güçlü tutan ev sahibi, daha ilk dakikalarda maçı ne kadar istediğini, girdiği pozisyonlarla gösterdi. Her ne kadar topa sahip olan taraf, %60 ile Real olsa da, Valencia, Real’in kendi yarı sahasındaki hazırlık paslarını, orta bölümdeki oyun kuruculara ani presler yaparak engelledi. Bu baskıdan çıkmak için uzun topları tercih eden Real savunmada Valencia defansının sert müdahalelerine maruz kaldı. Nitekim maçın 12. Dakikasında bu müdahalelerden birine maruz kalan Bale yerde kalınca hakem serbest vuruş kararını verdi ve yapılan orta talihsiz bir şekilde Negredo’nun eline çarptı. Kullanılan penaltı ile geriye düşen Valencia, oyun disiplininden kopmayarak aynı şekilde maça devam etti. Defansta önemli müdaheleleri ile maçın en iyisi olan Otamendi’yi de unutmamak lazım. Maçta savunmanın bir diğer kritik ismi de sert oyunu ile Orban oldu.

Hücumda ise ceza sahasının dışından ve çevresinden vurduğu şutlarla etkili olan Valencia, ilk yarının son 10 dakikasında Real’in kalesinde baskı kurdu. Ev sahibi ekip maç boyunca çektiği 11 şutun 6’sını ilk yarının sonunda kurduğu baskı ile gerçekleştirdi. Şanssızlığın da etkisi ile golü bulamayan Valencia soyunma odasına yenik gitse de ikinci yarıya da kaldığı yerden devam etti ve ilk golünü Barragan’ın ayağından elde etti. Takım halinde daha organize gözüken Valencia, gol sonrası da Real kalesinde önemli tehlikeler yarattı. Valencia yüksek toplarda rakibine karşı üstündü. Bu üstünlüğünü de 65. dakikada Otamendi’nin yaptığı kafa vuruşunu gole çevirmesiyle değerlendirdi. Üstünlüğü ele geçiren Valencia disiplini yine elden bırakmadı ve maça ne kadar konsantre olduğunu kanıtladı. Son dakikalarda kalesindeki atakları iyi savuşturan ev sahibi haklı bir galibiyete imza attı.

Takımın en iyisi: Otamendi

Takımın en kötüsü: Piatti

 

Real Madrid

Yazının başında da belirttiğim gibi 22 maçtır üst üste sahadan galip ayrılan bir Real Madrid var. Oyun düzenini veya oyuncu kalitesini eleştirmenin bir anlamı yok. Ancak önemli bir nokta var ki oyuncular bu maçta tam anlamıyla konsantre gözükmüyorlardı. Yılbaşı kutlamalarını biraz fazla kaçırmışlar sanırım.

Defansta yapılan ufak tefek bireysel hataların haricinde sağ kanadın aksadığına tanık olduk. Rakip takımın bu kanattan geldiği ataklarda kalesinde tehlike yaşayan Real, ileride kaptırdığı toplardan sonra orta sahada yeterli müdaheleyi yapamadı. Lider ekip, orta sahanın en önemli isimlerinden biri olan Modric’i ileriki dönemlerde de arayacak gibi gözüküyor. Bu eksiği kapatmak için Ancelotti’nin elinde Kroos, Khedira, Isco gibi önemli futbolcular olsa da henüz aynı verimi alamadığı kesin.

Hücum bölgesinde görmeye alışkın olduğumuz yardımlaşmayı bu maçta pek göremedik. Real Madrid forvetleri için bireyselliğin ön plana çıktığı bir maç oldu. Özellikle Benzema beklenenin çok altında performans sergilerken, Ronaldo ise yakaladığı fırsatları kolay harcadı. Attığı tek golü de penaltıdan gerçekleştirmesine rağmen golden sonra her zamanki gol sevincini yapan Ronaldo, eleştirilmekten kurtulamadı. Maçın henüz 12. dakikasında penaltıdan gol atan bir dünya yıldızı için böyle bir sevinç çoğu futbol severe göre fazla abartılı.

Takımın en iyisi: Marcelo

Takımın en kötüsü: Carvajal

Neticede Valencia istikrarlı oyunu sayesinde, konsantrasyonu eksik Real Madrid’i 22 maçlık galibiyet serisi sonrası yenerek şeytanın bacağını kırmış oldu.

Bu yenilginin Real Madrid açısından herhangi bir tehlike olduğunu düşünmüyorum. Ufak tefek eksiklerini, önümüzdeki haftalarda geniş kadrosu ve tecrübeli teknik direktörü ile kapatacaktır. Önemli bir sakatlık ve hata yapmadığı sürece, bu sene La Liga’da zirveyi göğüsleyecek ekip Real Madrid olacaktır.