Maç Analizi | Valencia 1-1 Barcelona

La Liga’nın 13. haftasında Valencia, lider Barcelona’yı konuk etti. Maç 1-1 beraberlikle sonuçlandı. Sezon başından beri aldığı sonuçlarla Valencia, bu maçı sezonun en önemli maçı haline getirdi. Valencia, bu sezon kulüp tarihinin en iyi başlangıçlarından birini yaptı ve birçok kişi için çok sürpriz bir başlangıca imza atmış oldu. Sezonun 3’te 1’ini tamamladık ve Valencia topladığı puanlarla acaba bu sezon şampiyon olabilir mi diye herkes sormaya başladı. Bu soruyu yazımın sonunda cevaplayacağım.

Maç kadrolarına baktığımızda her iki takım da beklenen 11’ler ile sahadaydı. Sadece Barcelona’da Pique ve Mascherano olmadığı için Vermaelen stoperdeydi. İki takım da önde oynamayı seven ekipler. Barcelona’daki oyuncuların ortalama pozisyonlarına bakarsak 7 oyuncunun sahanın diğer yarısında olduğunu görüyoruz. Ancak Valencia’nın özellikle ilk yarıda oynadığı etkisiz ve geride bekleyen oyunu sadece 4 oyuncusunun ileride olduğu bu tabloyu bize gösterdi.

Maça beklenenin aksine etkili başlayan taraf Barcelona oldu. Aslında bunu söylemek biraz ilginç. Rakip Barcelona ve etkili başlayan taraf siz değilsiniz, bu normal bir durum elbette ama Valencia’nın neredeyse tüm maçlarda özellikle kendi sahasında oynadığı tempolu ve göze hoş gelen oyunu biz de böyle bir beklentiye sebep oldu. Ancak her takım gibi Valencia da Barcelona’nın paslı, topu ayağında tutan oyununa ilk yarı çare bulamadı ama 2. Yarı yaptığı inanılmaz pres ile maça ağırlığını koydu.

Peki, ilk yarıdaki bu oyunun nedeni neydi?

Valencia oynadığı her maç rakibine üstünlük sağlayan taraftı. Bekleyen takım değil bekleten takım idi. Oyunu karşı sahaya yıkar, pozisyon bulmaya çalışırdı. Rakip takım, ataktayken aklında hep bir soru işareti olurdu. Çünkü top kaybı yaparlarsa 5-10 saniyede topu kalesinde görebilirlerdi. Valencia’nın hızlı ataklarındaki kilit isimler genellikle Gaya,Soler ve Guedes’dir. Hani derler ya zincirin gücü en zayıf halkasıdır. O halka kötü ise gücünüz o kadar kötüdür. Bu maç zayıf halka Soler idi. Maç boyu oyuna giremedi. Nerdeyse ekranda bile göremedik. O yüzden Valencia hızlı ataklara çok çıkamadı.

Peki, bir oyuncu kontra ataklarda bu kadar etki eder mi?

Konra atakta iki temel vardır; hız ve çalım. Hız konusunda tüm takımın bir olması gerekir ama çalımlar bireyseldir. Valencia’da çalım konusunda en iyi isim Soler ve o da etkisiz olunca kontra atak sayısı normal maçlardan daha az oldu. Final vuruşlarından önce genelde ceza sahasında topla buluşan isim Soler olur, çalımını atar, içeriye gönderirdi ama bunu da pek göremedik.

Sayılmayan Gol ve Defanstaki Boşluklar

Aşağıda 2 resim görüyoruz. İlki çok tartışılan Messi’nin verilmeyen golü. Top bariz bir şekilde çizgiyi geçti ama bizi ilgilendiren kısmı bu değil, hakem aynı görüşte değildi. Barcelona böyle pozisyonlara takılıp yakınacak bir kulüp olmamalı, her maç en az 5-6 gol pozisyonu yakalayan bir takım, bu pozisyonlarda takılmadan kaçırdığı diğer pozisyonlara odaklanmalı. Valencia cephesinden bakalım bir de. Defans dizilimi düzgün diyebiliriz ama orta saha ikilisi Parejo ve Kondogbia için aynı şeyi söylemek çok zor. O kadar çok topa odaklanmışlar ki yayın önündeki o alanı bomboş bırakmışlar.

Aynı durum maçın 42. dakikasındaki pozisyon için de geçerli. Gelişen atakta Suarez kaleci ile karşı karşıya o açıdan elbette geriye pas atması neredeyse imkansız ama biraz daha düzeltip geriye bırakabilseydi gol ihtimali artardı. Buna rağmen vuruşundan dönen topta Messi topla buluştu ama şut atmakta gecikince top defansa çarptı. Bu arada Messi bomboş beklerken arkasındaki Montoya’nın rahat ve umursamaz tavrı bir izleyen olarak yüzümde tebessüm bıraktı. Arkadaki boşluk yine gözlerden kaçmadı.

İkinci Yarı Valencia Bambaşka

Devre arası soyunma odasında ne koşuldu ne taktikler yapıldı bilemeyiz ama 2. Yarı bambaşka bir kimliğe bürünüp sahaya geldi Valencia. Taraftar desteğini de arkasına alan takım inanılmaz pres yapmaya başladı. Çizgileri çok daha iyi kullanmaya başladılar. Teknik direktör Soler’i çıkarmak yerine Rodrigo’dan daha fazla yararlandı. Guedes ile birlikte ikili oyunlarla etkili olmaya çalıştı. Bu oyun acaba gol ne zaman gelir diye düşündürdü ve 60. dakikada beklenen gol geldi. Guedes sol kanatta topla buluştu. Arkasından gelen Gaya’ya pasını attı, o da çizgiye kadar inip ortasını açtı. Burada bir hata ve bir beceri var.

Hatalı kısım Barcelona stoperlerine ait. Geriden gelen Rodrigo’yu tutamadılar ve topa dokunmasına izin verdiler. Beceri kısmı ise Gaya’ya ait. Orada topu hızlı gönderemezse ya kaleci ya da stoperler topu alır, çok hızlı atarsa forvet topa dokunamaz. Şiddetini ayarlayıp gönderebilmek ve asisti yapabilmek bir yetenek.

Golden sonra acaba Barcelona daha mı fazla gelir derken Valencia sanki gol olmamış gibi oyununa devam etti. Burada eksik bir şeyden söz etmek istiyorum. Valencia’da kötü oynayan Soler eğer golden birkaç dakika sonra oyundan alınıp Mina oyuna girseydi Valencia çok rahat bu maçı kazanabilirdi. Özellikle böyle maçlarda rüzgarı da arkanıza almışken farkı 2’ye çıkaramazsanız her an 3 puandan olabilirsiniz. Oyun tarzından vazgeçmemek doğru bir kararken bu oyuna ayak uyduramayan oyuncuyu kenara almamak bir o kadar da kötü karar.

Valencia psikolojik olarak maçın sonlarına doğru arkaya yaslanmaya başladı ve topu kalesinde gördü. Alttaki iki görüntü gol pozisyonuna ait. Bence golün gizli kahramanı oyuna sonradan giren Denis Suarez. Topu aldığı ilk andan son ana kadar durduğu yere bakın. Top sol kanattayken ve herkes oraya odaklanmışken Alba’nın oradan görünmeden gitmesi çok zor ama Suarez topu alıp merkeze kadar geldi, topu Messi’ye attı, kendisi sağa geçti. Böylece dikkatler başka bir yöne çevrilmiş oldu. Arkadan Alba her zamanki gibi kaleye çok iyi süzüldü. Topu atan Messi olunca da skora denge geldi.

Barcelona neden Barcelona olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Suarez sezon başından beri formsuz, Neymar gibi bir oyuncu kulüpten gitmiş ve yeri henüz dolmamış, büyük umutlarla alınan Dembele uzun süredir sakat ve hamle oyuncuların kadro kalitesinin altında ama bir yolunu bulup yine gol atmayı başardılar. Son anlarda karşılıklı önemli pozisyonlardan yararlanılamayınca maç 1-1 berabere bitti. Bu sonuçla beraber puan farkı değişmedi. Sonuca en çok sevinen Atletico ve Real Madrid oldu.

Önemli birkaç istatistiğe de değinmek istiyorum. Valencia maç boyu sadece 11 kilit pas atarken, Barcelona 28 kilit pas attı. Valencia’da sayının az olmasının temel nedeni Guedes’in bu maç diğer kanada etkili paslar çok fazla atamadı. Genel itibariyle bireysel istatistikler de iyi olsa da bu maç bu konuda ortalamanın altında kaldı. Valencia’nın ilk yarıdaki etkisiz oyununu burada da görmekteyiz. Ceza sahasına sadece 4 tane atılmış ve bunlardan 1 tanesi isabetli olmuş.

Topla oynama konusunda ikinci yarıda her iki takımda da ani değişiklikler olmuş. Kötü başlayan Barcelona toparlanmış, o oranda Valencia sonlara doğru düşmüş.

Maçtaki Tempolu Oyunun Temel Nedeni

Her konuda her iki takım da hızlı olmaya çalıştı. Özellikle atak hızları muazzam. Valencia 20,1,Barcelona 17,8. Her ligde sadece birkaç takım 17’nin üzerinde olur ama kendi aralarında oynarlarken bir takım bu konuda 17’nin altında kalır ama burada her iki takım da önceki maçlarda olduğu gibi oynadığı için hızlı bir oyun izledik.

Valencia Şampiyon Olabilir mi?

Oynadığı oyun, bu maça kadar üst üste aldığı galibiyetler takımda çok iyi bir hava oluşmasına sağladı. La Liga’da şampiyon olabilmek için bu durumun sezon boyu devam etmesi gerekir. Kritik haftalar bence bu haftadan sonra devre arasına kadar olan haftalar. İspanya’da şampiyon olmak istiyorsanız çok az puan kaybetmelisiniz ve her sezon şampiyonluğa oynayan bir takım değilseniz üst üste alınan galibiyetlerden sonra ilk puan kaybında tökezleme ihtimaliniz daha yüksektir. Ayrıca birçok konuda çok iyi olmanız gerekir.

Sol kanatta Gaya ve Guedes ile bu kadar etkili iken sağ kanatta Soler –ki sadece bu maç kötü idi- ve Montoya ile daha etkili olmanız gerekir. Orta sahanın merkezinde olan oyuncuların skora katkıda bulunması gerekir. Yani birçok seçeneğe sahip olmalı ki biri işlemediğinde diğeri işleyebilmeli. Tıpkı bugün Barcelona’da olduğu gibi.

Şampiyon olmalarını lige renk gelmesi açısından elbette isterim ama bazen 90 puanların yetmediği bu ligde şampiyon olabilirler diyebilmemiz için henüz çok erken ama devre arasına kadar kayıpsız ya da 1-2 puan kayıpla girerlerse şampiyonluk yarışında muhakkak olacaklardır.