Maç Analizi | Trabzonspor 1-1 Fenerbahçe

Trabzonspor ve Fenerbahçe ligin 19. haftasında  karşı karşıya geldi. 1-1 biten bu önemli mücadelede iki takımın da istenen sonucu aldığını söyleyemeyiz. Basında bu karşılaşma ile ilgili birçok şey yazıldı çizildi, bizler ise global iş ortağımız InStat’ın Futbol Akademi için hazırlamış olduğu veriler doğrultusunda maçı incelemeye çalışacağız.

Genel Bakış 

Öncelikle Fenerbahçe taraftarının sahaya çıkan ilk 11’i duyduğundaki şaşkınlığı ile başlayalım. Hasan Ali’nin orta sahada Josef ile birlikte oynama fikri taraftarın haklı tepkisine yol açtı. Maçın başlaması ile birlikte Fenerbahçe’nin kararlı ve ağırlığını koymaya çalışan bir oyun oynadığını söyleyebiliriz. Bunu desteklemek anlamında Fenerbahçe’nin ilk yarıda 8/3 şutuna karşılık Trabzonspor’un 4/1 şutu olduğunu, ikili mücadele kazanma oranının %52 Fenerbahçe üstünlüğünde olduğunu söyleyebiliriz. Trabzonspor ilk yarıda 35 top kaybederken bunların 9’u kendi yarı alanında, bu oldukça yüksek bir sayı. Fenerbahçe cephesinde ise 28 top kaybı oldu, 1 tanesı kendi yarı sahasında. Top kapma sayılarına baktığımızda ise iki takımında 27 top kaptığını, ancak Trabzonspor’un rakip alanda hiç kazanamamışken Fenerbahçe’nin 7 top kazanımı olduğunu görüyoruz.

Dikkatimi çeken noktalardan biri, Trabzonspor’un set hücumu ancak 25. dakikada gerçekleştirmiş olması. Fenerbahçe’de dikkatimi çeken önemli bir nokta ise kaleci Volkan’ın hiç tereddütsüz tüm kale vuruşlarını uzun oynaması. Aykut Kocaman’a Hasan Ali sorusunu sormaktansa böyle bir tercihi nasıl açıklayabileceğini sormak isterdim. Benim kabul edebileceğim bir anlayış değil.

İkinci yarıda Trabzonspor’un golü tüm dengeyi bozdu diyebiliriz. Maçın sonlarına doğru Fenerbahçe ağırlığını koyamaya çalışsa da iki taraf ancak birer puan çıkartabildi. Sosa konusunda Rıza hocanın ikinci yarı tercihi anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum. Yusuf ile başlayıp henüz hazır olmayan Sosa’dan ikinci yarı faydalanmak istedi ve bunda da bir noktaya kadar başarılı oldu.

Ortalama Pozisyonlar

Trabzonspor’da sol bekte oynayan Kamil’in oldukça ilerde pozisyon aldığını, buna karşın sağ bek Pereira’nın ortlama olarak kendi yarı sahasında kaldığını görüyoruz. Rakip yarı sahada ortalama 5 oyuncu ile görüyoruz Trabzonspor’u. Fenerbahçe ise kanat beklerini maç boyunca kullanmaya çalıştı. Çok eleştirilse de İsmail’in doğru işler yaptığını söylemek gerek. Maçın en kritik anı olabilecek pozisyonunda (dakika ve netlik anlamında) golü yapsa -ki bu da mutlaka bir kalite göstergesi olabilir- belki de Fenerbahçe’deki geleceği ile ilgili hava çok farklı olabilirdi. Aykut hoca’ya sadece ortalama pozsiyonları gösterip Aatıf ile Valbuena arasındaki pozisyon sadakat farkını açıklamasını beklerdim. Zira maç kadroları açıklandığında Aatıf’ı sol önde görmeyi bekliyorduk.

 

Maçın kritik anları

Maçın dakika ve netlik açısından en önemli pozisyonunun İsmail’in ceza sahası içinden kaçırdığı pozisyon olduğunu düşünüyorum. Ancak genel olarak yaptığımız gibi ilk görüneni değil de, detayları incelemeye çalışalım.

Roman, Fernandao’ya uzun bir top oynuyor. 3. bölgede Alper, Aatıf ve İsmail’in bindirmesine güvenmiş olmalı. Pozisyon, bana göre çok şey açıklıyor. sol açık (!) Aatıf, orta bölgede hareketlenmiş durumda. Sol kanat tamamen İsmail’e kalmış durumda, o da bindirmesini yapıyor. Josef, Roman’ın hemen yanında -ki bu tarz pozsiyonlarda kendini daha da öne atmalı-, Hasan Ali daha önünde, Isla çizgiye basmış -oyunu enlemesine açmak için kritik-, ve Dirar top almak için kendini göstermiş.

Çok değil, Josef kendini 2-3 metre öne atmış olsa, muhtemel gelecek bir pas ile önündeki boş alanı değerlendirme şansı daha fazla olacak. Küçük detaylar gibi gözüküyor belki, ancak Aykut Kocaman’ın sürekli detaylarla boğuştuğu bir ortamda biz de birkaç detaydan bahsedebiliriz sanırım.

Fenerbahçe, rakibini 3. bölgede 4v4 yakalıyor. Aatıf’ın ortadan içeri kat etmesi önemli (bu pozisyon özelinde), ancak sol bek İsmail’in ceza sahası içine koşusu daha önemli.

İsmail, penaltı noktasında topla buluşmasına rağmen sol ayağıyla topu iyi kontrol edemeyince pozisyon kaçıyor. İster beceriksizlik diyin, ister o bölgede adrenalin patlaması diyin, pozisyonu golle sonuçlandıramasa da sol bekin bu bindirmeyi yapması, yapabilmesi önemli. Ancak mutlaka ki Fenerbahçeli taraftarlar bu tip pozisyonların golle sonuçlanmasını bekliyor ki şampiyon olmak isteyen bir takımın bu tip zor maçlarda bu pozisyonları mutlak değerlendirmesi gerekir. Birazdan verilerine bakacağımız Hasan Ali’nin de bindirmesinin o bölgenin gereklerinden olduğunu söylemek lazım.

Trabzonspor’un silahı

Gelelim Trabzonspor’a; belki de en önemli hüum silahı, Burak’ı stoperlerin arasına kaçırmak olacaktı. Bunu Fenerbahçeli oyuncular da çalıştıklarını belirtmişlerdi. Ancak yine de önüne geçemediler ve gol geldi.

Trabzonspor taç atışını 3. bölgeye oynuyor. Fenerbahçe geri dörtlüsü yerini almış, oyun savunmanın sol tarafına yattığı için savunma dörtlüsü de kendi sollarına doğru pozisyon almış durumda. Buraya kadar yerleşim anlamında bir sıkıntı gözükmüyor. Burak ise rakip sağ bek ile sağ stoperin arasına girmeye hazırlanıyor. Roman’ın arkasındaki oyuncuyu takip etmesi daha zor, burada Isla’nın çok dikkatli olması gerekiyor. o tecrübede, oyun bilgisinde bir oyuncunun burada kademe hatası yapmaması gerekir. Abdülkadir, içeri doğru kat ediyor.

Isla’nın bir anlık duraklamasından faydalanıyor Burak. Abdülkadir’in de müthiş bir pas -packing- attığını görüyoruz. Burada takım savunması için önemli bir başka noktada problemi kaynağında çözmek; Abdülkadir’e üç Fenerbahçeli oyuncu prese geliyor. Savunma yapan takım o pası 3 kişi arasından attırırsa, sonuçlarına da katlanmak zorunda kalır. Daha önceki yazılarımda da vurgulamaya çalışmıştım; rakibe hele hele 3. bölgede top yaptırmaya başladığınız anda artık tehlike sinyalleri çalıyor demektir. Önemli olan en kısa sürede rakip atağı sonlandırabilecek baskıyı kurabilmek.

Valbuena Faktörü

Malum, Valbuena Fenerbahçeli taraftarların ısrarla takımda görmek istediği bir oyuncu. Aykut Kocaman ise çeşitli sebeplerle (medyada yazılan sebeplerin biri veya birkaçı birlikte olabilir) Valbuena’yı özellikle sonradan oyuna girecek bir silah gibi değerlendirmeyi uygun gördüğünü görüyoruz. Peki 61. dakikada oyuna dahil olan Valbuena Trabzonspor karşısında neler yaptı?

32 dakika sahada kaldı; Aatıf’ın yarısı kadar diyebiliriz. 2/1 anahtar pas attı. 22 pasta %73 isabet ile oynadı. Ceza sahası içine 7 top attı.

Buna karşılık Aatıf ise sahada kaldığı 62 dakikada 2/1 anahtar pas attı. Valbuena’dan artı olarak 2 şutu bulunuyor. 62 dakikada attığı 29 pasta %69 isabeti bulunuyor.

Aykut Kocaman’ın Aatıf – Valbuena ikilisinde en çok kandığı durum savunma aksiyonları olmuş olacak ki bu karşılaşmada da Aatuf’ın en büyük artısı bu gibi gözüküyor. Valbuena’nın herhangi bir defansif aksiyonu olmadı. Aatıf’ın ise 13/4 ikili mücadelesi, 2 top kapma, 5 pas arası, 2 tane de rakip yarı sahada kazandığı sahipsiz top var. Bunlar elbette ki önemli veriler, ancak takımın ofansif gücü ile ilgili bu kadar soru işareti varken Valbuena sorunu ne kadar devam eder bilemiyorum. Aatıf’ın rakip yarı sahada yaptığı 7 top kaybını Aykut Kocaman nasıl açıklar o da ayrı bir soru.

HAK

Bu yazıda Hasan Ali Kaldırım’dan bahsetmezsek olmaz sanırım. Öncelikle tercih başlıbaşına bir soru işareti, burası kesin. Aykut hoca antrenmanlarda neyi görüyor, neler düşünüyor tam bilemiyoruz. Ancak ilk akla gelebilecek bazı şeyler var ki o da bana göre Şener’i sağ beke alıp Isla’yı o bölgeye çekmekti. (Şener’in herhangi bir sakatlığının olmadığını varsayarak). Başka bir alternatif te Elif’e güvenip o bölgede ilk 11’de yer vermekti. Ancak oyuncunun fiziki direncini tam bilmediğimiz için bu konuda çok ısrarcı olmamak gerekiyor.

Bunun dışında Hasan Ali o bölgede ne yazık ki silik bir görüntü çizdi. İlk yarıda belki Fenerbahçe istediklerini daha fazla yapan taraftı. Ancak Hasan Ali yerine daha tempolu, pas alışverişi daha iyi bir oyuncu ile bu etki çok daha fazla olabilir, hatta maçı kopartacak noktalara gelinebilirdi diye düşünüyorum.

Toplamda 22 pas yapabildi, daha da önemlisi o bölge için uza kara çok kötü bir oran olan %59 ile. Örnek vermek gerekirse Josef %84, Dirar %83 ile oynadı. 3. bölgede topla herhangi bir aksiyonu yok. hepsi rakip yarı sahada olmak üzere 6 top kaybı ile oynadı. Kendi yarı sahasında 5 sahipsiz top kazandı, sanırım bu veri Hasan Ali’nin bu maç için verilebilecek tek olumlu verisi.

Sosa gerçeği

Hazır bir Sosa mutlaka Trabzonspor’a çok şey katacak. Rıza hoca, onu ikinci yarı kullanmayı tercih etti. Sosa bu 45 dakikalık bölümde fark yaratan oyuncu oldu. Ceza sahasına 6 pas attı, 4’ü isabetli. 1 şut denemesi oldu. 3 top kaybetti, 2 top kazandı. Ancak belki de en önemli istatistiği kazandığı ikili mücadeleler oldu; hücumda girdiği 7 mücadelenin 5’ini kazandı. Toplamda ise 9 ikili mücadeleye girdi, %56 ile oynadı. 4 tane de sahipsiz top kazandı.

Oyuncu bazında son bir paragrafı da Elif Elmas için açmak gerekebilir. Oyunda kaldığı 30 dakikada fizik gücü ve dinamizmi ile ileriki günlerde Fenerbahçe’nin sürekli oyuncusu olabileceğinin sinyallerini verdi. Hücumda girdiği 5 ikili mücadelenin 3’ünü kazandı. 3 pas arası yaptı, 2 top kaptı. Yaptığı 4 driblingten 3’ü başarılıydı ki bu Fenerbahçe orta sahasında en eksikliği duyulan durum.

Sonuç olarak iki takım da istediğini alamadı. Her iki takımın da ideal kadrolarından oldukça uzak olduğunu belirtmek gerekiyor. Eksikler tamamlandıkça iki takımın da performansının artacağını düşünüyorum.