La Liga’nın 28. haftasında Sevilla ile Valencia karşılaştı. Mücadeleyi konuk ekip Valencia 2-0 kazandı. Valencia’ya galibiyeti getiren golleri Rodrigo kaydetti. Sevilla, hafta içi Şampiyonlar Ligi 2. turunda oynayacağı zorlu Manchester United deplasmanı öncesi lig için çok önemli puanları sahasında bıraktı ve bu maç öncesi takımın moralleri bozuldu. Bu maç önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’ne katılım için belki de sezonun en önemli maçıydı. Valencia maçı kazanarak son haftalara girdiğimiz bu zamanlarda puan farkını 11’e çıkararak çok önemli bir avantajı eline geçirdi ve rahat bir nefes aldı. Maç özelinde konuşacak olursak Sevilla’da önemli eksikler vardı. Uzun süreli sakatlığı bulunan Kjaer maç kadrosunda yer aldı ama zannediyorum henüz tam hazır olmadığı için kenarda oturdu. Sağ bek Corchia ve Jesus Navas da sakatlıkları nedeniyle oynayamadılar. Corchia’nın yerine devre arası Porto’dan transfer edilen Layun, Navas’ın yerine de Sarabia oynadı. Bu durum Valencia için sahada çok önemli bir avantaj sağladı. Çünkü Valencia ligde sol kanadı en iyi kullanan ekiplerden biri. Bence en iyisi. Gaya ve Guedes hem hücumda hem de defansta çok başarılılar. Sezon boyu bunun meyvelerini topladılar. Bu maç sol kanadın aksine diğer kanatta daha defansif ikili tercih edildi. Paulista ve Coquelin esasında merkez defansı savunan oyuncular ama bu maç sağ kanatta görev aldılar. Oyuncuların ortalama pozisyonlarına bakacak olursak önemli bir durum göze çarpıyor. Sevilla’da stoperler hariç herkes karşı sahada oynamış. Fakat 90 dakika boyunca yakaladıkları pozisyon sayısı çok az. Bu da demek oluyor ki hücumda sayının fazlalığındansa, Valencia gibi verimli ve akıllı oyunlarla hücum eden ekipler kazanmaya daha çok yakın.
Maça her 2 takım da karşılıklı pozisyonlar bularak başladı. Ev sahibi ekip biraz daha topa hakim olan taraftı fakat ileride verimli olamadılar. Valencia oyunda yavaş yavaş dengeleri kurmaya başladığı dakikalarda golü buldu. Orta saha çizgisinin biraz gerisinden Sevilla defansının arkasına sarkmaya çalışan Rodrigo’ya çok iyi bir pas atıldı. O da topu iyi kontrol edip ilerleyince kaleci ile karşı karşıya kaldı ve düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi.
Sevilla’nın golün etkisinden kurtulması biraz zaman aldı. Bu süre zarfında da kalesinde pozisyonlar verdi. İlk yarının sonlarına doğru maç boyunca yakaladıkları en net pozisyondan yararlanamadılar. Sol kanattan gelişen atakta Muriel topu geriye çekti ve çok sert bir şut kaleye gönderdi. Top üst direkten oyun alanına geri döndü. İlk yarı böylece 1-0 bitti. 2. yarı ev sahibi ekip ilk yarıda olduğu gibi yine daha iyi başlayan taraftı. Topun kontrolünü kalan dakikalarda hep elinde tuttu ama ikili mücadelelerde ayakta kalamadı. Valencia duvarını da bu yüzden bir türlü aşamadılar. 68. dakikada Rodrigo kendisinin ve takımının 2. golünü atarak maçı adeta o dakikada bitirdi. Golden sonra Sevilla en ufak bir reaksiyon gösteremedi ve sahadan mağlup ayrıldı. Valencia ise bu sezonun en önemli hedefi olan Şampiyonlar liginde katılım yolunda çok önemli bir 3 puanı cebine koyarak evine döndü.
Sevilla Neden Kaybetti?
Öncelikle Valencia’yı çok iyi inceleyememişler. Top sürme konusunda usta oyunculara sahip olan oyunculara karşı alınan bir önlem yok. Sevilla’nın hücumda ne yaptığı belli değil. Organize atakları neredeyse hiç yoktu. Defansın arkasına sarkan Valencia hücumcularına yetişmekte zorlandılar. Arka alanda da çok boşluk bıraktılar. İleride çoğaldılar ama hangi oyuncu nerede duracak, ne zaman pozisyona dahil olacak belli değildi. Oyunu hızlı oynayamadılar ve Valencia’nın fiziksel üstünlüğü bir türlü ellerinden alamadılar.
Valencia Nasıl Kazandı?
Valencia neyi iyi yaptığını, rakibin nelere karşı zaafının olduğunu çok iyi incelemiş. Önceki maçlarda daha çok kanatlardan gelişen ataklarla gol bulmaya çalışırken, özellikle sağ kanatta yaptığı hamlelerle oyunu merkeze itmeye çalıştılar. İleride oynayan neredeyse tüm oyuncular top sürebilme konusunda çok yetenekliler. Sevilla hücumdayken, kendi ceza sahalarında kazandıkları toplarda hangi oyuncu olursa olsun topla metrelerce gitti, takım arkadaşlarının sağa sola yayılmasını bekledi. Hangi oyuncu gole daha yakınsa ona pası çıkardılar ve kaleci ile karşıya net pozisyonlara soktular. Hem golün hem de buna benzer 2 pozisyonun resimlerini aşağıda görüyoruz. Her 3 atakta da merkezden pozisyona giren oyuncu arkaya sarkmaya çalışan arkadaşına en doğru zamanda top atıyor. Golden önceki 2 pozisyon golün habercisi.
68. dakikada gelen golde Kondogbia’nın rolü büyük. Girdiği 3-4 ikili mücadelede ayakta kaldı ve Rodrigo’ya asisti yaptı. Maç boyunca da eski takımına karşı çok iyi bir oyun oynayarak alkışı hak etti.
Topla oynama verilerine bakacak olursak, sizin de gördüğünüz üzere daha önce de söylediğim gibi Sevilla topa hakim olan taraf. Özellikle 2. yarı 45 dakika boyunca %60’ların üstünde. Topla ne yapacağınızı çok iyi bilmiyorsanız, organize ataklar gerçekleştiremiyorsanız bu sayı size bir şey kazandırmıyor. 0-10 saniye arasında topu tutmada Sevilla 37, Valencia 70. Valencia kısa süreli sahip olmada 2 kat üstün. O süreleri de çok verimli kullandılar. Zaten hızlı atak geliştiren böyle takımların topa uzun süreli ihtiyaçları da yok.
Her 2 takımın da en çok pas yapan oyuncularına bakacak olursak Sevilla 121 pas yapmış, Valencia ise 64. Bu veride genelde hangi takım fark atmışsa, o takım kazanan ekiptir ama bu maç tam tersi bir durum var. Nedenlerini önceki paragraflarda da belirtmiştim.
Alttaki 2 resimde takımların yaptıkları kilit pasları görüyoruz. Sevilla kısa paslarla etkili olmaya çalışırken, Valencia genelde uzun toplarla oynamayı tercih etmiş. Sevilla’nın defansındaki uyumsuzluklar da bu pozisyonların gol pozisyonlarına dönmesine neden oldu.
Valencia’da kuşkusuz maçın yıldızı Rodrigo idi. Hem oynadığı oyunla hem de attığı 2 golle takımına 3 puanı getirdi. Sezon boyu iyi bir oyun sergileyerek takımının başarılı sonuçlar almasında kilit rol aldı.
