Geçen hafta Premier Lig’de ilk mağlubiyetini alan Manchester United, kendi sahasında Tottenham ile karşılaştı. Son haftalarda rakip kaleleri gol bombardımanına tutan Tottenham, Old Trafford’tan eli boş ayrıldı.
İki takımın da kazanabileceği maçta, 90 dakika sonunda tabelada 1-0 yazıyordu. Manchester United, bu sezon puan sıralamasının üst sıralarında bulunan bir takımı ilk kez yendi ve Tottenham ile puan farkını üçe çıkarttı.
Ortalama Pozisyonlar
Mourinho maçtan önce, oyunu domine etmeye çalışacaklarını söylemişti. İki takım da 90 dakika boyunca genel anlamda oyunu domine edemediler. Sahada domine edilen bir bölge varsa, orası da kırmızı ile belirttiğim bölge olabilir. Tottenham, Manchester United sahasında oldukça fazla gözüktü. Oyun bölgeleri genellikle orta saha ve sonrasındaki 15-20 metrelik alan oldu. Zaman zaman ceza sahasına tehlikeli paslar atabildiler. Belki de bu sistemin tek eksik dişlisi Harry Kane’di. Manchester United ise takım boyunu fazla uzatarak orta alanda rakibine pas yapmaları için boş alanlar bıraktı. Defans 3’lüsü kendi alanlarını pek fazla terk etmediler. Lukaku, Rahford ve Mkhitaryan da, savunmadayken ileride baskı uyguladıkları ve hücumdayken kaleye yakın olmak istemeleri nedeniyle, takım boyunun uzamasına katkıda bulundular.
Topla Oynamalar
‘Futbol basit bir oyundur. Zor olan, futbolu basit oynamaktır.’ dedi ya, Johan Cruyff… İşte bu sözün ne anlama geldiğini bugün sahada tekrar tekrar gördük. Maç boyunca topa sahip olmalarda dalgalanmaları görüyoruz. Her iki takım da oyunun belirli zaman aralıklarında daha çok pas yaptılar ama ceza sahası etrafında veya içinde son dokunuşları yapamadılar. Manchester United, futbolun basitlerini yaptığı bir anda, iki pasta golü buldu. Bu gol Manchester United’ın tüm maç boyunca, topla en az oynadığı dakikalarda geldi. Atılan golün perde arkasına birazdan geçeceğim.
Orta Sahalara Kilit
Her iki takım da, rakip orta saha oyuncularına top aldırmamaya çalıştı. Önde baskıyı başlatan forvet oyuncularına, pas opsiyonlarını kapatan orta saha oyuncuları destek oldu. Böyle olunca, Manchester United bu baskıdan uzun paslarla çıkmaya çalıştı. Hava toplarını indirmede Lukaku iyi işler yaptı ancak genelde Rahford’a uzak kaldı.
Tottenham ise bu baskıdan çoğunlukla kısa paslarla çıkmak istedi. Manchester United’a göre daha çok kısa ve orta mesafeli pas yaptıklarını aşağıda göreceksiniz. Bu paslarda iyi isabet oranları yakaladılar ancak Kane’in eksikliği, özellikle 3. bölge pas oyunlarında işlerin yolunda gitmemesini sağladı.
Paslar ve Şutlar
Tottenham daha fazla pas yaptı demiştim. Bu pasların etkili alanlarda istenilen kalitede olmadığını görüyoruz. Anahtar pas ve ceza sahasına atılan pas sayısı az değil ama bu pasları değerlendirecek isim sahada yoktu.
Dele Alli ve Son, bu pasları değerlendirmede Kane kadar etkili olamadılar. İkinci yarıda Tottenham adına çekilen 3 şutun hiç biri kaleyi bulmadı. Manchester United ise en az pas yaptığı dakikalarda, 4 şut çekti ve bir tanesi gol oldu. Bunu Tottenham savunmasının yorulmasına bağlayabiliriz. Zaten gol de, yorgunluğa bağlı yapılan hatalar yüzünden geldi.
Tottenham paslaşmaları
Tottenham pas ağını rakip sahada iyi kurabildi. Manchester United’ın kalabalık baskıyla geldiği zamanlarda, bu baskıdan paslarla çıkabildiler. Eksik olan tek şey, dikey pasların isabetsiz olmasıydı. Aşağıda bulunan görüntüye benzer oldukça fazla pozisyon yakalayabildiler. Manchester United, geri 3’lüsünü orta saha etrafında tuttuğu için, bu kalabalıktan çıkan toplar hemen etkisiz hale getirildi.
Tottenham set hücumlarına fırsat bulduğu zamanda ise, Manchester United savunması kalabalık (özellikle Half Space bölgesinde) olmaya çalıştı. Dikey pas denemelerinde pas aralarına iyi girdiler. Lukaku ve Rahford hariç, savunma pozisyonundayken takım boyunu kısaltmalarına rağmen, Tottenham’ın pas yapmasını engelleyemediler.
Manchester United paslaşmaları
Manchester United kısa pasları tercih eden bir hücum anlayışına sahip değil. Defansta yapılan bir kaç hazırlık pasından sonra, özellikle A.Young kanadından hücumlar denediler. A.Young ve Valencia oyunun bazı bölümlerinde hücumda etkili oldular. Lukaku ve Rashford’a pozisyonlar yaratmak için, Ander Herrera ve Matic’i pas istasyonu olarak kullanmak istediler ancak pek başarılı olamadılar.
Manchester United kendi sahasında baskı gördüğü sırada, toplu penetrasyonlar ya da uzun paslar denedi. Zaman zaman etkili de oldular ancak, 3. bölgede Tottenham ile benzer sorunları onlar da yaşadılar.
Dier
Dier yaptığı kritik hata ile takımının gol yemesine neden oldu. Oyun içerisinde de yaptığı bazı yanlış tercihler, soyunma odasında Pochettino’dan fırça yemesine neden olmuş olabilir.
Dier ilk yarıda bir pozisyonda topla ileriye çıktı. Rakip 3. bölgeye iyi getirdiği topta, son pas tercihini Son’dan yana kullandı. Tercihini Sissoko’dan yana kullansa, gol olma ihtimali daha yüksekti çünkü Sissoko, De Gea ile karşı karşıya kalacaktı. Akut yorgunluk ve hücumda bunun gibi pozisyonlarda tecrübe eksikliği yanlış tercih yapmasına neden oldu. Manchester United savunması yine kalabalık ama müdahale edemiyorlar.
Hatalar
De Gea ceza sahası içerisinden topu Lukaku’ya doğru havalandırıyor. Oyuna yeni giren Martial ise, yavaş yavaş Lukaku’ya ve kaleye doğru koşu yapmaya başlıyor. Lukaku’yu savunan Alderweireld, önce hava topuna çıkmak için hamle yapıyor ama sonra nedense vaz geçiyor! Aslında topa vuramasa bile, Lukaku’yu bozmak için hamlesine devam etmesi gerekirdi. Hamle yarıda kalınca, Lukaku da rahat şekilde topu kafasıyla istediği alana doğru atabiliyor. Bu, golden önce yapılan birinci bireysel hata.
Defans arkasına sarkan topu Martial takip ediyor. Tottenham defansında yapılan ikinci bireysel hatalar ise, Dier’dan geliyor. Hamlesini yapmakta gecikmesi birinci hatası. Aynı pozisyonda yaptığı ikinci hata ise, topa hamle yapması gerekirken, rakibini durdurmak için vücudunu rakibinin olduğu tarafa doğru bırakıyor. Topu kontrol altına alabilmiş olsa bu doğru bir hamle ama topu kontrol altına almadan topla rakip arasına girmeye çalışırsan, Martial gibi hızlı bir hücumcu topu alır ve gider.
Dier’ın yaptığı son büyük hata ise yine anlık yorgunluk ve hücumda aksiyon tecrübesizliğinden geldi. Lingard pozisyonun devamında iyi bir gol vuruşu yapabilseydi skor 2-0 olacaktı.
Tottenham ve top kayıpları
Manchester United kendi 1. bölgesinde hiç top kaybetmedi. Tottenham ise kendi 1. bölgesinde çok fazla top kaybı yaptı. Özellikle Eriksen ve Aurier, orta sahada yaptıkları kayıplarla Manchester United’a hızlı hücum şansı verdiler. Bu kayıplar, maç boyunca Manchester United hücumlarının aynı formatta devam etmesine neden oldu. Tottenham her an top kaybı yapabilirdi.
Half Space etkinliği
Manchester United rakibin Half Space’ini etkili kullanmaya çalıştı. Pozisyonları genelde bu bölgeden kurmaya çalıştılar. Gol de bu bölgede yapılan hatalardan geldi.
Son Söz
İki takım da orta sahaların oyun kurmasına izin vermediler. Hücumda öncelikleri, topu olabildiğince hızlı şekilde rakip kaleye götürmek üzerine kuruluydu. Savunmada daha az hata yapan Manchester United, attığı tek golle üç puanı aldı. Kafamda bir soru işareti Kane ile ilgili hala yanıp sönüyor. Acaba sahada olsaydı bir şeyleri değiştirebilir miydi? Cevabı 31 Ocak’ta, Wembley’de alırız.
