Geçen sezon ki tarihi başarıları sonrasında sezon başında birçok oyuncusu satan, Avrupa’da umduğunu bulamayan bir de üstüne üstlük yönetimsel problemlerle uğraşan Konyaspor’da yeni teknik direktörleri Mehmet Özdilek ile beraber, arkasına taraftarlarını da alıp yeni bir sayfa açmak niyetindeydiler. Diğer tarafta ise önemli savunmacıları eksik olan ve sığ kadro yapısı yüzünden taktik derinlik sağlayamayan Bursaspor, deplasmandan iyi bir sonuçla dönerek Fenerbahçe maçına taraftar gücüyle çıkmak istiyordu.
Bursaspor’un akılcı oyunu mu dersiniz, Konyaspor’un plansız oyunu mu dersiniz; orası size kalmış ama Bursaspor, ilk yarıda maçı bitirdi ve 2. yarıda ise taktik disiplinden kopmayarak çok net bir sonuçla evine döndü.
Bursaspor’da en çok merak edilen William Troosr-Ekong‘un yokluğunda nasıl bir savunma yapısı ile sahaya çıkılacağıydı. Ricardo Faty, Göztepe maçında toplu çıkışlarla takımı ileriye taşımıştı ve hatta tehlikeli hücumları başlatan oyuncuydu. Paul Le Guen, Faty’nin o maçtaki kritik hatalarına rağmen ona güvenerek formayı yine ona verdi. Faty, 5/6 hava mücadelesi ve 3/4 yerden müdahaleyle hocasının güvenini boşa çıkarmayan bir performans sergiledi ve defansın en gerisinde derinliği veren oyuncuydu. Hatta, 2. golde yine ileri topla çıkışıyla rakibi bozdu ve golde önemli bir rol oynadı.
Bursaspor’da sezonun önceki maçlarına göre en büyük taktik değişikliği ise Emmanuel Badu yaşadı. Le Guen, Badu’nun atletizm ve dinamizminden rakip sahada yararlanmak istiyordu ama kendisine verilen şansları iyi değerlendiremedi. Konyaspor maçında ise Jorquera ile birlikte orta tandemi oluşturdular. Badu, yüksek kondisyonu ve atletizmi sayesinde alan kapatarak takıma büyük yarar sağladı. Daha çok topsuz oyunda aktif olduğu için bu performansı istatistiklere yansımadı. Eğer Badu, bu görevde oynamaya devam edecekse, Mikel Agu ile çok ciddi bir forma savaşına girecekler.
2’li mücadelelere bakınca da Konyaspor’un oyunu domine ettiği fikri oluşsa da Bursaspor maçın başından sonuna kadar oyunun temposunu belirleyen taraftı. Bursaspor, bulduğu erken golün de etkisiyle akıllıca uyguladığı kompakt savunma sayesinde Konyaspor’un hücum hattını boğdu.
Badu’nun defansif aktivitesi, Jorquera’nın topun oyuna sokulmasındaki rahatlatan pasları, Pablo’nun serbest oynaması ve yeri geldiğinde Kembo’nun solda savunmaya gelmesiyle Konyaspor, Bursaspor’un savunmasını delmekte çok zorlandı ve çoğu zaman uzaktan şut ile hücümlarını sonlandırdı.
Konyaspor, özellikle ilk yarıda Nejc Skubic‘in odak noktası olduğu bir çok hücum organizasyonu gerçekleştirdi. Skubic, sadece tek başına 3. bölgede 84 aksiyonu %80 başarıyla gerçekleştirirken, Bursaspor takımının bütün oyuncuları 3. bölgede toplam 79 adet aksiyon gerçekleştirdiler.
Skubic’in anahtar rol oynadığı hücum varyasyonlarında Ömer Ali Şahiner‘in kalabalık savunmada etkili olamaması, oyunun zaman zaman sıkışmasına sebep oldu.
Bursaspor’un kalabalık ve kompakt savunması, Ömer Ali’nin etkisiz oyunu da eklenince Patrick Friday Eze, oyunda kaldığı sürede savunmayla boğuşmaktan oyuna dahil olamadı ve sadece 16 aksiyonda bulunabildi.
Konyaspor teknik direktörü Mehmet Özdilek, maç sonrası demecinde Bursaspor’un 3 kere gelip 3 gol attığından dem vurdu. Söylediklerinde sonuna kadar haklı, zira Bursaspor’un organize olarak geldiği ve kaleyi bulan şutla sonlandırdığı 4 hücumu var. Fakat, sayın Özdilek’e sormak lazım, bütün hücum oyuncuların çizgi halinde adam adama markajdayken, Bursaspor’un 3 hücumcusunu kesme görevini tek başına Ali Çamdalı’na bırakınca nasıl bir sonuç bekliyordu?
Konyaspor, Bursaspor’un kilitlediği oyunu açamadı, bu oyun anlayışıyla da açamazdı da. Acilen, Şifo Mehmet’in farklı çözümler bulması gerekiyor yoksa sezon sonunu zor görür.
Şifo Mehmet’in takımı, ilk yarıdaki şok etkisiyle 2. yarıda da ne yaptıklarını bilmeden oynadılar. Bursaspor, topu Konyaspor’a verdi ve güle oynaya savunma yaptı. Taktik disiplinden kopmayan Bursaspor, hücumda tek planı Skubic’in kanadından bindirme yapmak olan Konyaspor’a karşı tabiri caizse sabaha kadar gol yemezdi.
Rakibini tamamen kilitleyen ve 0-3 önde olan Bursaspor, sahaya hem savunmada hem de hücumda dağılımını çok başarılı gerçekleştirdi. Savunmada kümlenen rakibini adam adama marke ederken, hücumda ise oyunu yayarak, her zaman 2-3 pas opsiyonu açık bırakabildi.
Bursaspor, optimal oyun düzenini ligin 14. haftasında buldu ve Fenerbahçe maçı öncesi rakibine göz dağı verdi.
Uzun zamandır yoktum biri demiş öldü; şimdide yazsınlar kral geri döndü.
