Siyahı da Beyazı da Yaşamak…
Haftalardır oynadığı futbolla beğeni toplayan Beşiktaş bu sefer öne geçtiği ve başından sonuna kadar hak ettiği maçtan mağlup ayrıldı. Futbolun güzelliği de her zaman iyi oynayanların kazanmadığı gerçeği bence. Olcay’ın aşırı derecede şanssız sakatlığı dengeleri değiştirecek gibi gözüktüyse de asıl dengeler Gökhan Töre’nin daha da şanssız şekilde oyundan atılmasıyla değişti.
Beşiktaş açısından ortada acı bir gerçek var…
Beşiktaş’a karşı kazanılan herhangi bir duran top penaltı etkisi yaratabiliyor.
Kaç haftadır takım savunmasını ne kadar övdüysek duran top dizilimlerini, adam eşleşmelerini ve Tolga’nın pasifliğini de o kadar eleştirmeliyiz. Sivas maçında 2 duran toptan 2 gol yiyen Beşiktaş maçta yine büyük takımların yememesi gereken bir duran toptan gol yedi. Yenilen diğer gollerin tek bir açıklaması yoktu ancak…
Ben diyeyim rehavet, siz deyin hakem eyyamlığı, sokakta gördüğüm ilk Beşiktaşlı amca desin Bilic’in hatası…
“Açıklanamaz, açıklanması teklif dahi edilemez!”
Geçtiğimiz yazılarımızda Kerim Frei ile ilgili doğru bir tespitte bulunmuştuk. Oyun kumandasına X tuşu takmalı diye. Kerim X tuşunu takacağının sinyallarini verse de KARE tuşunu sağlam şekilde takmış diyebiliriz. Feyenoord maçında attığı golün aksine gerçek vuruşlar yaptı iki golde de. Kerim Frei Beşiktaş için ciddi bir kazanç olabilir lakin oyun zekası hala altyapı düzeyinde. Oğuzhan’daki oyun zekasından az da olsa bir şeyler kapsa Beşiktaş çok önemli bir transferyapmış olacak.
FATİH TERİM EKOLÜNÜN YANLIŞ TARAFLARINI YAŞATMAK > BÜLENT KORKMAZ
Meslek etiği konusunda sıkıntılarımız her sektörde var ancak biz şu an çoğu kulüp başkanı yüzünden itibarsız bırakılan teknik direktörlüğü tartışacağız.
Teknik direktörün kulübedeki varlığının en önemli sebebi rakibi ve hakemi belli bir çizgide tutmasıdır. Örneğin Slaven Bilic’in Londra’daki Arsenal maçında yokluğu hakemin aşırı derecede hatalı kararlar almasında ciddi bir etkendi bana göre. Hakemi hizaya sokabilirdi Hırvat Kartal ancak ilk maçtaki hatası yüzünden cezalıydı.
Dün ise tam tersini gördük. Zaten Beşiktaş’ı şampiyon yapacaklar argümanıyla algı oyunu yapmak isteyen birkaç kadrolu tetikçi varken bir de Bülent Korkmaz’ın kendini hakem zannetmesiyle hakemin otoritesi tamamen sarsıldı ve aşırı derecede hatalı kararlar verdi.
Gökhan’a neden kırmızı kart verdiğini İlker Meral bilmiyor mesela, aynı şekilde İbricic’i neden atamadığını hatta geçen sene Bursa maçında Ersan’ı neden attığını da bilmiyor İlker Meral…
Bülent Korkmaz yakın zamanda tekrar TV’de yorumculuk yapmak istemiyorsa Fatih Terim ekolünün doğru taraflarına yönelmeli yoksa Erciyesspor kümeye, Bülent hoca da TV’lere geri dönecek…
FORVET OYNAYAN OĞUZHAN ÖZYAKUP…
Kaleye yüzü dönükken neler yaptığı ortada olan Oğuzhan Demba Ba’dan bile daha fazla ön saflarda savaştı dün. O kadar büyük bir taktik hatasıydı ki bu inanın bir paragrafla bile zor anlatılır. Bilic göremediyse bunu Edin ve Nikola hocalarımız da mı göremedi? Cidden hayret içinde bıraktı beni.
Kaleye sürekli yüzünü dönmesi gereken, servis yapması gereken Oğuzhan sürekli servis bekledi, sırtı dönük oyun kurmaya çalıştı. Atiba-Veli olmayan yaratıcılıklarını kullanmaya çalışınca da maç ortada yan paslarla geçti. Töre’nin atılmasıyla takımda yaratıcı oyuncu kalmadı çünkü Oğuzhan yaratmaktan çok servis bekliyordu.
Gecenin sonunda Beşiktaş Siyahı da Beyazı da ciddi şekilde yaşamıştı ve çok önemli bir FB maçı öncesi ciddi bir trajediyle kaşı karşıyaydı. Yaralı Kartal hala lider ancak FB maçında bir kanadı kırık olacak. Bu kanadı onarmak da bugün 2 gol atan çocuğa bağlı. Yaparsa Kartal tekrar kanatlanır, yapamazsa geçen sene GS maçından sonra yaşananlar geri döner.
Bana sorarsanız bu sene o sene ancak yine futbolun içindeki farklı dengeler söz konusu…