Maradona’dan sonra başka bir kimlikle, yeni bir oyun soluğuyla yıllar sonra şampiyonluk yolculuğuna çıkan Sarri’nin Napoli’si, bu sezon ikinci seferde de Inter’i yenemedi. Milano yolculuğundan 1 puanla dönen Napoli, böylece liderliği Juventus’a devretti.
Peki bu sezon Inter’e 4 puan kaybeden ve hiç gol atamayan Napoli’yi kilitleyen nedir? Inter’in iki maçta da Napoli’nin son hücum aksiyonlarını sergilemesine izin vermeyen ve ona 1 puandan fazlasını gösteremeyen Inter, bunu nasıl başardı?
Sol altın koridor
Napoli malumunuz olduğu üzere sol koridorunu etkin biçimde kullanan ve atak yönetimini buradan gerçekleştiren bir takım. Öyle ki Koulibaly, takımı hücum ederken her zaman sol altın koridorda bulunuyor ve diğer tüm oyuncular da bu koridorun etrafında pozisyon alıyor. Sarri’nin öğrencileri oyunu çoğunlukla Koulibaly ile başlatıp atağı genişletip daralttıktan sonra son aksiyonlarını sol koridordan gerçekleştiriyor ve rakiplerini çaresiz bırakıyor. Ancak bu sezon belirli maçlarda bunu istedikleri gibi yapamadılar. Çünkü rakipleri izin vermedi. O sayılı rakiplerden birisi de Inter. Ligin ilk yarısındaki maçta bu maç da Napoli’nin bu alanı etkili kullanmasını ve sonuca ulaşmasını engelledi. Alanı başarıyla daralttığı ve savunma konsantrasyonunu maç boyuna yaydığı gibi Napoli’nin savunma arkasına sarkmasına da mani oldu. İkinci yarıda Napoli topa sahip olsa da sıkı ve yoğun Inter savunması bloklar arasına ve savunmanın arkasına koşu ve anahtar paslara izin vermedi.
Napoli’nin Inter ceza sahasından çektiği şut sayısı 3. Napoli şutlarının kaleye ortalama uzaklığı ise 23 metre.
Mani
Insigne’nin savunma arkasına sarkışlarını, Hamsik’in sahada azami bulunduğu konumları ve Mertens’le birlikte takımın sola yatık hücum şeklini göz önünde bulundurduğunuzda ekseriyetle bu alanı işleyen Napoli hücumları gözünüzde canlanıyordur. Inter ilk maçta olduğu gibi bu maçta da Mertens’in oyuna dahil olmasına ve Insigne’nin boş koşu ya da dribling üzerinden savunma arkasına kaçmasına engel oldu.
Napoli’nin pas merkezinde Koulibaly var. Koulibaly oldukça iyi bir oyun başlatıcı ama oyun kurucu değil. Pas merkezinin Koulibaly olması Napoli için işlerin iyi gitmediğinin göstergesi. Inter kalesine uzak kaldılar ve tehlikeli bölgeye yaklaşamadıkları için fark yaratmakta zorlandılar. Özellikle Mertens’in takımın pas örüntüsüyle bağı koptu. Insigne’nin driblingleri üzerinden adam geçmesine de izin vermeyen Inter savunması, Napoli’nin altın alan oyununu egale etti.
Insigne’nin driblinglerde başarısız olduğu bu koridorda Skriniar oldukça iyi bir savunma performansı sergiledi.
Skriniar’ın aksiyon alanı tam da Napoli’nin hücumlarını yönettiği koridorda. İsabet ve başarı yüzdesi de açıkça ortada. Kırmızılar başarılı aksiyonları.
Kapalı
Inter’in kanaatimce bu sezon en etkili futbolcularından Skriniar ve Candreva da bu bahsi geçen alanlarda bulunan futbolcuların. Inter’in en etkili hücum planının temel olarak Candreva’ya gönderilen toplar sonrası Icardi’yle buluşturulan orta ve paslar olduğunu düşünürsek Inter de bu koridor ve civarından hücumlar gerçekleştiriyor. Sezonun ilk maçında da yazdığım gibi Inter’in o maçta Napoli’ye yenilmemesini sağlayan en etkili defans oyuncusunun bu koridoru kapatacak alanda konumlanıyor olması ve devamında bu hatta hücum eden Candreva’nın süratli hücumlarıydı.
Maçta Inter’in bu denli etkili savunmasında en büyük pay sahibi Skriniar’dı. Slovak oyuncu ilk maçta ve diğer büyük maçlarda olduğu gibi yine farkını ortaya koydu. Skriniar’ın mevkii olarak Napoli hücumunun en kritik noktasında bulunuyor olması da Napoli’nin işini iyice zorlaştı; Skriniar’ın performansı da parladı.
11 pas arası, 9da7 isabetle rakibin ayağındaki topa müdahale.
Inter yine ilk maçta olduğu gibi Napoli’nin organizasyon merkezinde oynamaktan kaçınmadı. Bu bölgeyi takım olarak her zaman kalabalık tutarak oyun alanını daralttıkları gibi kendi ataklarını geliştirirken de Napoli yarı sahasındaki sol koridoru kullanmaktan geri kalmadı. Böylece hem yaptığı takım savunması, hem Slovak stoperinin müdafaa yetileri hem de Candreva odaklı hücumlarının Napoli sol koridor oyuncularının enerjisini defansa bölüştürmesine sebep olarak Napoli’nin bir türlü istediği son pasları yapmasına imkan vermedi. Bu durum istatistiki görsellere de yansıdı:
Maçta en çok mücadele Candreva ve Rui arasında yaşandı. Tahmin edilebileceği üzere yine aynı koridordan bahsediyoruz.
Yukarıda da belirttiğim gibi Inter, Napoli’nin ceza sahasına girmesine ve şut çekmesine müsaade etmedi. Napoli’nin oyun merkezini geriye iten ve ileri uç oyuncularını etkisizleştiren Inter, rakibinin oyunu verev paslarla geliştirip alan açmasını da engelledi. Inter ceza sahasına topla ya da topsuz inemeyen Napoli, hücum etkisini kaybetti. Aşağıdaki görsel Napoli’nin ilk yarıda anahtar paslarının hiçbirinde isabet kaydedemediğini gösteriyor:
İkinci yarı Mertens daha etkili olsa da Napoli üçüncü bölgede etkinliğini artıramadı.
Ligin ilk yarısındaki maçta Inter’in takım savunması kadar kalecisi Handanovic’in de muazzam performansının beraberlikte katkısı vardı. O maç yazısında Inter’in ikinci yarıdaki rövanşta daha hızlı ve başarılı karşı-ataklarla Napoli’yi daha da zorlama potansiyeli olduğunu söylemiştim. Bunu geçtiğimiz hafta Roma başardı. Inter, Napoli karşısında bahsettiğim hücum başarısını yakalayamasa da bu maçta Handanovic’e gelmeden son pasları kesmeyi başararak Napoli’yi 3 puandan etti.
Son söz
Böylece Napoli, Roma yenilgisinden sonra Inter karşısında da 2 puan daha kaybetti. Her ne kadar Inter, Roma kadar etkili hızlı karşı-hücumlar geliştiremese de disiplinli ve total “koridor savunması” ile Napoli’nin gol atmasına müsaade etmedi. Napoli savunma arkasına bir anda atılan ve kaleciyle karşı karşıya bırakan anahtar paslarını gerçekleştiremediği gibi hücumda boş alan yaratmak ve buralara koşu göstermekte de muvaffak olamadı. Bu da onlara 2 puana mal olurken Inter, Şampiyonlar Ligi mücadelesinde önemli 1 puan kazanmış oldu.