İlk olarak karşılaşma öncesinde her iki takımın kadro yapısını inceleyelim;
Her iki takımda sahada 4 – 2 – 3 – 1 taktik şablonunda sahada bulundu. Fenerbahçe ikinci devrede 4 – 3 – 3 şablonuna geçiş yaptı. Fenerbahçe adına saha formasyonunda gözümüze çarpan diğer bir şey ise Robin van Persie daha önce EPL’de aşina olduğu santrafor arkası pozisyonunda karşılaşmaya başlamasıydı. Galatasaray’ın 11’inde ise takım adına Selçuk & Chedjou gibi önemli isimlerin yedekler arasında bulunması dikkat çekiyordu. Uzun süren sakatlığı sonrası Fenerbahçe gibi önemli bir karşılaşmada savunma bloğunda Serdar’ın görev bulması şaşırtıcıydı.
Her iki takım adına bu sezonki genel istatistikler;
Galatasaray’da aynı bölgede görev yapan ve ilk 11’de bulunan/bulunmayan oyuncuların bireysel istatistiklerine göz
Maç Raporu;
Fenerbahçe’li oyuncuların karşılaşma sonundaki ortalama pozisyonları yoğunlaşma %46,9’luk bir oranla 2. Bölgede.
Alper’in biraz daha içeriye daha yakın, ve Sow’un ise sağ bölgeye daha yakın olduğunu görebiliyoruz.
Galatasaray’da ise yoğunlaşma ise %43,5’lik oranla 2. Bölgede. Sneijder’in, Bruma’nın olduğu kanatta yoğunlaşması ise dikkate değer. Takım boyunun genel olarak ortalaması ise Fenerbahçe’den kısa, 35,7 mt.
Her iki ekipte karşılaşmaya hızlı başladı ve sonuca çabuk ulaşmak istedi. Oyunun ilk 15 dakikalık bölümünde ise tempo oldukça üst seviyedeydi. Galatasaray özellikle 1. Bölgeden hücuma çıkışlarda Hakan Balta ve Tolga Ciğerci ile oyunu kenarlara doğru ( özellikle sol bölge ) uzun paslarla kurmak istedi. Fenerbahçe ise oyunun genelinde her iki bölgeden organizasyonlar gerçekleştirse de, sağ bölgeyi çok etkili kullandı ve ilk gol pozisyonunu 6. Dakikada bu bölgeden buldu.
Topla oynama & Pas isabet oranlarına baktığımız zaman Galatasaray’ın üstünlüğü olduğunu görüyoruz. Totalde 31 dakika ve 423 (%83)’lük bir ortalama.
Fenerbahçe’de gol denemelerinin 1. ve 2. devrelerde sağ bölge üzerinden gerçekleştiğini görebiliyoruz. İlk devrede 3. bölgeye girişlerde 39’luk bir sayıyla eşitlik olurken. İkinci devrede ise Fenerbahçe’nin 42 – 28’lik bariz bir üstünlüğü oldu.
Galatasaray’ın topa sahip olduğu anlarda Fenerbahçe takım halinde iyi kapanarak rakibin organizasyon gerçekleştirmesine izin vermedi. Fenerbahçe’li oyuncular kazandığı toplarda zaman zaman savunma arkasına uzun pas tercihini kullandı. Galatasaray savunması bu topları karşılamakta ise zorluk çekti. Savunma arkasına atılan toplarda sorun yaşayan Galatasaray özellikle taktik çalışmalarda buna ağırlık vermesi gerekiyor. Set savunmasında adam adama markaj halinde bulunan Fenerbahçe’li oyuncular adam markajını iyi uyguladılar.
Top Kazanma/Kaybı Oranları
Oyunun temposu ilk 15 dakikalık bölümden sonra düştü ve karşılaşma sonuna kadar derbiye yakışmayan düşük bir tempoda devam etti. Bu durumda geriden rahat oyun yapma fırsatını yakalayan Galatasaray, çok pas yaparak ve ardından kenarlara doğru uzun paslarla hücuma çıkma anlayışına devam etti fakat top kaybı yaşadı. Topu oyuna sokmakta problem yaşayan Galatasaray’da Tolga’ya Selçuk’un rolü yüklenilmek istense de bunu başaramadı. Fenerbahçe, Galatasaray’ın sol bölgesini karşılaşma başından itibaren etkin kullanarak ilk devrenin sonuna doğru golü buldu;
Galatasaray’da özellikle sol bölgede büyük problem vardı. Fenerbahçe’nin bu bölgeden gerçekleştirdiği hücumları durdurmakta oldukça zorluk çektiler. Carole 1v1 savunmada zorlanırken, Bruma’nın eksilerinden birisi savunmaya olan katkısı ise bu derbiyle birlikte daha da çok göze battı. Son olarak Serdar’ın bireysel hatası sonrasında penaltı kazanan Fenerbahçe van Persie’nin ayağından ikinci golü buldu ve galibiyete uzanan taraf oldu.
Sonuç; Fenerbahçe’de 2. bölgede bulunan Ozan & Lens eksikliğine rağmen, Galatasaray’ın 2. bölgeyi daha güçlü ve kalabalık tutması gerekiyordu. Riekerink’in tartışılan oyuncu kararları konusunda artık düşünmesi gerekli. Ayrıca taktik çalışmalarda bir çok planı bulunmalı ve sahada uygulamalı. Sahada tek isim Bruma üzerinden bütün organizasyonları gerçekleştirmeyi istemek çok doğru değil. Fenerbahçe eksiklilerine rağmen, özellikle de Lens’in yokluğunda Galatasaray’a karşı kenar bölgeleri iyi kullandı. Orta alanda özellikle son zamanlarda çıkışta olan Josef’in takım savunmasına katkısı çok önemliydi. Derbide de bu istikrarını sürdürerek o bölgeyi ayakta tutmaya çalıştı. Robin van Persie ise daha önce EPL’den yabancı olmadığı santrafor arkası bölgesinde görev buldu ve tam anlamıyla yerine getirdi. Ayrıca bu oyununu 2 gol ile süsledi.
Son olarak Galatasaray karşısında derbide iyi oyun sergileyen bu 2 oyuncunun genel istatistiklerini inceleyelim;
Kaynak: inStat & wyscout