“Akıllardan çıkmayacak bir derbi” klişesinin yerinde kullanımı olarak görülebilecek bir derbiyi geride bıraktık. Hemen hemen tüm derbiler gibi hakem hataları, kim kaç maç ceza alacak tartışmaları, büyüklük kavgası, azca güzellik ve bolca utanç manzarası gibi tortular kaldı geriye. Tabii bir de değerli iş ortağımız InStat’ın verileri.
Yazarlarımız Gürel Ekrem Ersöz ve Emre Kahvecioğlu sizler için bu derbiyi InStat’ın verilerini kullanarak analiz ettiler. Yazarlarımızın kendi arasında kazanan önce yazılır anlaşması gereğince, maçı Fenerbahçe cephesinden yorumluyoruz ilk.
FENERBAHÇE
Ortalama Pozisyonlar
Maç 11-11 tamamlanmadığı için ortalama pozisyonlar, bize diğer 11 kişiyle tamamlanmış maçlardaki kadar anlam ifade etmeyecek ne yazık ki. Ancak, bu şablonda 4 oyuncuya özellikle değinmek gerekecektir.
Josef de Souza: İkinci yarıda Josef’i stoperde görmemize rağmen, oyuncunun ortalama duruş yeri çok geride değil. Yani takımın kapanması için elinden geleni yapmak yerine ilk yarıda hücum katkısı da vermiş. Hatta stoper oynarken 90+2’de rakip takımın stoperine kayarak isabetli müdahale yapıp topu korner bayrağına kadar sürerek de katkı verebildi.
Guiliano: Sağ kanat oynama alışkanlığı olmadığından dolayı hücumda daha oyun kurucu rolünü üstlenirken, savunmada Isla’ya destek verdi. Ancak Isla, o kanadı kale gibi savundu ve hatta bolca da hücuma çıktı. Sonucunda Guiliano’nun sağ kanat olarak çıktığı maçta, alışık olduğu yerlere yakın oynadığı görüldü.
Alper Potuk: Birçok sporsever Alper’in savunmada adam kovalamasını ve Beşiktaş’ın baskı kurduğu anlarda kazanılan topları kontraatağa dönüştürmesini bekliyordu. Ozan boş kaleye topu gönderebilse hücum anlamında bu tercihin doğruluğu görülebilecekti. (Tabii ki biraz da Tosic’in katkısıyla) ancak Alper konusunda ilginç olan şey, Lens’i veya Medel’i kovalamaktan ziyade rakip yarı sahada işler yapmış olması.
İsmail Köybaşı: Hasan Ali’nin sakatlanması ve kendisinin kırmızı kart görmesi arasında geçen 13 dakikada sahadaydı İsmail. O dakikalarda da Fenerbahçe’nin önde oynaması, İsmail’e; Marcelo’yu, Alaba’yı vs. kıskandıracak bir ortalama pozisyon kazandırdı.
Temel İstatistikler
Maç içerisinde olan olaylardan bize fikir veren birkaç detay daha var. Bunların en önünde çekilen şutların kaleye uzaklıkları geliyor. Beşiktaş’ta; Talisca, Cenk, Babel, Caner gibi fırsat bulduklarında kaleyi yoklamayı seven oyuncular varken, çekilen şutlarda ortalama uzaklık 17,8 metre. Fenerbahçe’de ise bu sadece 17,7 metre. Bu noktada Fenerbahçe’nin doğru açıyı vermeme noktasında doğru işler yaptığını söyleyebiliriz. Fenerbahçe’nin 82 atağının 12’si şutla sonuçlanırken; Beşiktaş 95 atak geliştirip sadece 11’ini şutla sonuçlandırabilmiş. Özetle şut izni vermemek Fenerbahçe’nin dün en iyi yaptığı şeylerden biriydi.
Fenerbahçe’nin kötü yaptığı ise kendi yarı sahasında yaptığı top kayıplarıydı. 64 top kaybının 14ünü kendi yarı sahasında yaptı Fenerbahçe. Beşiktaş ise 66 top kaybının sadece 6’sını kendi yarı sahasında yaptı. Neto’nun atılmasına neden olan top kaybını hatırlayacaksınızdır. Onun bir benzerini daha 1. dakikada yine Guiliano yaptı aslında. Hem de kendi yarı sahasında. Ancak Beşiktaş açık alan bulamayınca ne golle sonuçlandı pozisyon ne de rakibe çıkan bir kartla. Ayrıca sezon öncesi kampında Aykut Kocaman’ın kafasındaki rakip yarı sahada top kazanmaya çalışan Fenerbahçe düşüncesi, derbide sahada görünmedi diyebiliriz.
Pas Dağıtımı
Arkasında yatan neden neydi bilmiyoruz ancak Kameni’nin bir kez olsun bile topu beklere göndererek başlamamış olması pek sık rastlanabilir bir istatistik değil. İlk yarıda Beşiktaş rakibini çoğu zaman Talisca veya Babel’i Cenk’in yanına göndererek 4-4-2 ile karşıladı. Ancak 10 kişi kalınca 4-4-1 ile karşıladı Beşiktaş rakibini. Bu 4-4-1 karşılama esnasında beklere doğru kısa pasla başlama da tercih edilebilirdi ancak muhtemelen Aykut Kocaman’ın komutu, kalecideki topların Janssen’e uzun oynanmasıydı.
Aralarında en sık paslaşma görülen oyuncular ise şu şekildeydi:
Kilit Paslar
Fenerbahçe’nin maç içerisindeki kilit pasları şu şekildeydi:
Bu tabloda Fenerbahçe’nin sol kanadı daha aktif kullandığını görüyoruz. Transfermarkt kaynaklarına göre Medel’in kariyerinde ilk kez sağ bekte oynamış olması, Quaresma’nın savunma katkısıyla tanınan bir oyuncu olmaması ve hatta kırmızı kartla oyun dışı kalması ve Fenerbahçe’nin solunda Valbuena gibi bir ismin olması gibi faktörler uç uca eklendiğinde üretkenliğin az bile kaldığını söyleyebiliriz.
Mauricio Anibal Isla
Maçın kaderini çizen iki adet sağ bek vardı. Biri varlığıyla biri yokluğuyla çizdi bu kaderi. Eğer Gökhan Gönül olsaydı; Quaresma daha etkili olabilirdi veya sağ kanattan gelen ataklarda top sağ beke geldiğinde sağ bek biraz daha ne yapması gerektiğini bilen biri olurdu. Sahada, sağ beklik müessesesinin hakkını veren isim Isla’ydı.
İlk yarıda kanadında o kadar çok ikili mücadele kazandı ki Fenerbahçe’nin Şililisi; Beşiktaş ikinci yarıda oradan şansını fazla zorlamadı.
Bireysel Değerlendirmeler
Ozan Tufan:
InStat index’ine göre de takımın en iyilerinden Ozan Tufan’dı. 3 şutunda da isabet bulamasa da Fenerbahçe’nin özlediği “box to box” orta saha performansını sergiledi. Gerek ikili mücadelelerdeki yüksek başarı oranı, gerekse de pas yüzdesi sayesinde taraftarların umutlarının azaldığı dönemde buradayım dedi Ozan. Ayrıca Ozan’ın ilk şutundan önce 84, ikinci şutundan önce 96 metre depar attığını belirtmekte fayda var.
Carlos Kameni:
Fenerbahçe adına 24 yıl aradan sonra bir derbi maçına çıkan ilk kaleci olan Kameni de iyi bir performans sergiledi. Pas tercihlerini stoperlere ve Janssen’e kullanan Kameni kalesinde güven verdi.
Çok iş düşmüş olduğunu söylememiz zor ancak tehlikeli bir şutu başarıyla savuşturması, göğüs kontrolleri ve daha da önemlisi Volkan Demirel gibi bir isme derbiyi kenardan izletiyor olmanın sorumluluğunu ve baskısını kaldırabilmesi Kamerunlu kaleci adına önemli noktalardı. Top yumruklayarak hücum başlatabilme yetisi de cabası.
Mauricio Isla:
Babel ile girdiği 4 mücadelenin 4ünü de kazanan Isla, sağ bek için alınan Dirar’ın sezon başı planlamasındaki yerini değiştirmeye değecek bir fırsat olduğunu kanıtladı.
Serie A’nın en üretken beklerinden biri olarak geldi sezon başında Isla. Dün gece hücum anlamında aşırı bir üretkenliği yoktu ancak bunun tabii ki önünde gerçek bir sağ açık olmamasıyla da ilgisi var. Kendi göbek bağını kendi kesmesi gereken ikili mücadelelerde ise alkışları toplamayı bildi.
Vincent Jannsen:
Maç günü takıma katılalı henüz 15 gün olmuştu Hollandalı’nın ama o değil diğer Hollandalı olsa dün işler çok çok daha farklı olurdu desek abartmış olmayız. Pepe ile girdiği 11, Tosic’le girdiği 8 ikili mücadeleden 4er kez galip çıktı. Özellikle ikinci penaltıdan önce Tosic ile girdiği mücadelede tüfekle vursalar düşmeyecek gibi bir kararlılığa sahipti Jannsen ve Fenerbahçelilerin de takımının forvetinden beklentisi tam olarak bu. Zaten InStat indexi de oyuncunun maç boyunca ne kadar doğru işler yaptığının bir diğer göstergesi.
BEŞİKTAŞ
Ortalama Pozisyonlar
Bolca kırmızı karttan dolayı 11’e 11 tamamlanmayan maçta oyuncuların ortalama pozisyonları fazla anlam ifade etmemekle birlikte Beşiktaş adına söyleyebileceğimiz en net şey Oğuzhan’ın özellikle ilk yarıda daha geride bir kurguyla maça başlaması olur. Ayrıca eksik düşülmesine rağmen orta saha ikilisini koruyan Şenol Güneş de 2 yıldır lig şampiyonu takımın omurgasına güvendiğini gösteriyor.
Göze çarpan bir diğer detay ise Caner’in sol kanatta üstlendiği aktif rolden dolayı Babel’in daha merkezi bir konumda konuşlanması. Babel ve Cenk maç içerisinde bolca yer değiştirdiler hatta zaman zaman sol kanadı tamamen Caner’e emanet edip ceza sahasında pozisyon aradılar.
Topla Oynama
Beşiktaş beklendiği gibi topa hakim olan taraftı ancak özellikle ilk yarıda topa sahip olmasına rağmen rakip yarı sahada istediklerini yapamadı. Fenerbahçe’nin yoğun temposu ve önde baskısından dolayı Oğuzhan da beklenenden daha geride oyun kurmak zorunda kaldı. Bu da Beşiktaş bloklarının ya geriye gelmesine ya da mesafenin uzamasına yol açtı.
İkinci yarıda iki takım da 10 kişiydi ama oyun içindeki dengeler tamamen Beşiktaş’ın lehine döndü. Fenerbahçe 2. yarıda savunmaya özellikle de ceza sahası savunmasına daha çok önem verdi. Bu da Beşiktaş’ın maça hükmetmesini ve üçüncü bölgede istediklerini yapmasını sağladı.
Kilit Paslar
İkinci yarıya hücumda daha etkili başladı Beşiktaş. İlk yarıdaki tempo azalmış ve önde baskı bitmişti çünkü. Rakip yarı alanda daha çok boşluk yakalayan Beşiktaş 18 kilit pasla Fenerbahçe’nin iki katına ulaştı ancak yalnızca %39 isabet oranı yakalayabildi.
Beşiktaş’ın bu maçtaki en büyük hatası da Fenerbahçe’nin kale önünü iyi savunduğunu göre göre açılan ortalarda ısrarcı olmasıydı. Kilit pas haritasında gördüğümüz üzere yapılan bütün isabetsiz paslar kanatlardan açılan ortalardı.
Oğuzhan’ın Bağlantıdaki Rolü
“Oğuzhan Özyakup derbilerde yapamıyor.” klişesinin parçalandığı bir maç izledik. Oyun kurucu rolünü ciddi şekilde üstlendi ve dikine paslarıyla bunu ispatladı. Merkezde tam bir bağlantı oyuncusu olarak Beşiktaş bloklarını birbirine bağladı. Atılan golde de hırsı etkili oldu.
Aşağıdaki haritalarda gördüğümüz üzere Beşiktaş’ın tehlike yarattığı pozisyonlarda Oğuzhan’ın imzasını görmek mümkün. Bu hücum istatistiğinin yanında sürekli rakiple burun buruna olmasına rağmen yalnızca 3 top kaybı ve %92 pas başarı oranıyla da Beşiktaş adına yıldızlaşan isimlerden oldu Oğuzhan.
Top Kayıpları
Beşiktaş’ta yapılan top kayıplarında 12 top kaybıyla Caner ciddi anlamda ön plana çıkıyor. Bu top kayıplarının dışında üçüncü bölgede sürekli orta açmayı düşünmesi de bazı Beşiktaş ataklarının olgunlaşamadan başarısızlıkla sonuçlanmasına neden oluyor.
Lens in Quaresma out!
Quaresma çeşitlendiremediği oyunuyla Beşiktaş’ın oyun kurgusundaki en büyük engellerden biri. Çizgiye hapsolan, artistik düşünceleriyle göze hoş gelse de takıma zarar veren büyük bir yetenek Quaresma… O büyük yeteneği yüzünden göz yumuldu belki bugüne kadar ancak Q7 derbi gecesinde anlamsız bir şekilde oyundan atılarak bardağı taşırdı. Teknik, taktik sebepler bir yana bu sorumsuzluğundan dolayı Beşiktaş’taki geleceğini tehlikeye attı. Derbide sonradan oyuna giren Lens için görev vakti artık. Lens fizik olarak hazır bir görüntü çizdi ve sağ kanatta Beşiktaş adına iyi bir iş çıkardı. Bu saatten sonra formaya bir adım daha yaklaştığını düşünüyorum.
Pepe Etkisi
Beşiktaş’ta hava hakimiyetini sağlayan en önemli isim oldu Pepe. Tecrübeli stoper 7/6 oranıyla Beşiktaş’ın bu anlamda en iyisi oldu. Hücumda da özellikle ilk yarıda Atiba’nın değerlendiremediği net duran top organizasyonunda iyi bir asiste çok yaklaşmıştı.
Negredo’nun Servisçiliği
Negredo pozisyon bilgisi ve tecrübesiyle fark yarattı dün gece. Nizami golü hakeme takıldı lakin Beşiktaş’ın tek golünde de onun büyük payı vardı. Hemen hemen her golcünün doğrudan kaleyi düşüneceği bir anda ekstra bir pas yaparak Babel’in çok rahat bir gol atmasını sağladı. Ligimizde bunu düşünecek oyuncu sayısı bile çok azken bunu kusursuz bir şekilde uyguladı Negredo. O da Cenk’le olan forma yarışında rekabete hazır olduğunu ispatladı.
Son Söz
Futbolun ön plana çıkmadığı bir derbinin futbol tarafını konuşmaya çalıştık. Bundan sonraki derbilerden beklentimiz oyunun sürekli durmadığı, anlamsız gerginliklerin yaşanmadığı, hakemlerin ön planda olmadığı maçlar izlemek.
Fenerbahçe evinde aldığı bu kritik galibiyetle zirve yarışına katılırken Beşiktaş’ta gözler Şampiyonlar Ligi’nde oynanacak Leipzig maçına çevrildi.