Maç Analizi | Evkur Yeni Malatyaspor – Galatasaray

yeni malatya galatasaray ile ilgili görsel sonucu

Spor Toto Süper Lig’in 16. Haftasında Galatasaray, deplasmanda Evkur Malatyaspor karşılaştı. Ligde bu maçtan önce gittiği 3 deplasmandan da puan alamadan İstanbul’a dönen Tudor ve öğrencileri, ilk yarısında rakip kaleye isabetli tek bir şut bile gönderemediği maçı 2-1 kaybetti. Bu sezon genel olarak savunma performansı anlamında iyi sonuçlar vermeyen ve kalesinde toplam 21 gol gören Galatasaray, bu maçta da kalesinde iki yan top golü gördü ve adeta kronik hale gelen bu problemin daha da büyümesine engel olamadı. Hücumda da oldukça silik bir performans sergileyen Tudor’un Galatasarayı, bu maçla birlikte liderliği de kaybetmiş oldu.

Global iş ortağımız Instat’ın bize sağlamış olduğu verilerle maçı analiz edeceğiz.

ORTALAMA POZİSYONLAR

İlk olarak savunma peformansından bahsetmek gerek. Oyuncuların maç boyu ortalama pozisyonlarını gösteren grafiği incelediğimizde Galatasaray’ın savunma bölgesindeki çarpıklık göze çarpıyor. Maça merkezinde Denayer, sağ stoperde Maicon, sol stoperde Ahmet Çalık’ın olduğu bir üçlü savunma sistemiyle başlayan Galatasaray’da Tudor’un planlarının hiç biri tutmadı ve ne hücumda ne savunmada beklenen performans alınabildi. Neredeyse her hafta farklı planlarla takımını sahaya süren ve oyun içinde çoğu zaman problemlere çözüm üretmekte zorlanan Igor Tudor’a sorulacak en temel soru, sezon başında yepyeni bir kadroyla yola çıkan bir ekibin istikrarlı bir formasyon ve sistem üzerine kurulmaktan ziyade neden farklı yollar aradığı olacaktır.

Bu grafikte de görüldüğü üzere genel anlamda ikili mücadelelerin kazanılmasında oldukça sıkıntılı bir maç yaşayan ve bunun sonucunu özellikle ilk yarıda atak sürekliliğini sağlayamayarak ve kalesinde pek çok pozisyon vererek gören Galatasaray’da stoper bölgesinde neredeyse oynadığı her maçta eleştirilmesine rağmen merkezde kullanılan Denayer, Maicon ve Ahmet beklenen performansın çok uzağında kaldı. Üçlü savunma tercihinin sebeplerinden biri olabilecek Mariano sakatlığı da Yasin’in o bölgeden yapılan hücumlarda çok silik kaldığı söylenebilir. Rakip de ilk yarı genelinde Cissokho ve Turgut ile sol kanadından hücum etmeyi seçince Yasin’den başlayarak geldiği günden bu yana yan toplarda problem yaşayan kaleci Muslera’yı da kapsayan ve en son Linnes’in rakibini engelleyememesiyle sonuçlanan hatalar zinciri sonucunda Galatasaray klasik haline gelen kafa gollerinden birini daha kalesinde görmüş oldu. Yenilen ikinci gol de bir korner pozisyonundan olduğu için bunların hiçbiri Galatasaray için sürpriz değildi.

Galatasaray’ın savunma performansını değerlendirirken yapılan top kayıplarının geçtiğimiz haftalara göre daha fazla olduğunu vurgulamak gerekir. Özellikle üçlü savunmada merkezde Fernando veya Maicon’un yerine Denayer tercihi kendi yarı alanında yapılan 9 top kaybını tetikleyen faktörlerden biri oldu. Savunmanın üçlü savunma sistemlerinde alışık olduğumuz şekilde çok fazla orta sahaya yaklaşamadığını ve orta saha merkezinde bulunan N’Diaye ve Fernando’ya topu ileri taşıma konusunda çok destek sağlayamadığını gördük. Dörtlü savunma kullanılan maçlarda stoperlerin kenarlara açılmasıyla birlikte gelip o bölgeden topu oyuna sokan bir Fernando izlemek ve tam anlamıyla onun hangi görevi üstlendiğini belirlemek daha rahatken dünkü maçta bu çok kolay değildi. Üçlü savunma tercihiyle birlikte Fernando’nun asıl görevi de ortadan kalkmış oldu.

Topa sahip olma istatistiklerine baktığımızda Galatasaray’ın rakipten daha fazla topa olması oyunu domine ederek atak üstünlüğü sağlaması ve bir plan dahilinde hücumlar geliştirmesi anlamına gelmiyor. Rakibin baskısının da burada önemli olduğunu belirtmek gerekir fakat sonuç olarak beklenmedik top kayıpları hücum aksiyonlarını yok denecek kadar aza indirdi. Buna ek olarak rakibin özellikle orta sahada kazandığı topları ilk yarı özelinde bir şekilde sürekli Boutaib, Turgut Doğan Şahin ve zaman zaman da Pereira ile buluşturabildiğini gördük.

Bireysel anlamda son dönemde kırılmalar yaşayan Galatasaray’lı oyuncular bu maçta da konsantrasyon problemi yaşadı. Burada maçın henüz başında yine Linnes’in içinde bulunduğu fakat Denayer’in çok büyük payının bulunduğu hatalar zinciri sonunda Boutaib’in büyük bir fırsat yakaladığı pozisyonu görüyoruz. Linnes 5 hava topu mücadelesinden sadece 1 tanesini kazanırken burada engelleyemediği rakibi topu kafayla savunmanın arkasına göndermek istiyor. Denayer topun kontrolünü sağlamış durumdayken yaptığı kısa pas sonucunda Boutaib Muslera’yı tehdit eder pozisyona geçiyor. Maç, bu ve bunun gibi savunmada yaşanan krizlerle başladı denebilir. İkinci topların da hemen hepsini toplayabilen Yeni Malatyaspor bu topları kanatlara yönlendirerek gole gitmeyi denedi ve Yasin’in kanadından bunu yaparak ilk golü de bulmuş oldu.

Savunma hattının diğer bloklara olan uzaklığını çok net gösteren bu grafik ise, stoperlerin oyunu geriden kurmada ve topu hücum bölgelerine ulaştırmada nasıl pasif ve silik kaldığını ispatlıyor. İlk yarıda savunmanın pozisyonunu neredeyse her pozisyonda bu şekilde gördük ve bu durumda geriden uzun paslara yönelirken çok fazla top kaybı yaşayan Galatasaray kaybedilen topların hızlı kullanılmasıyla birlikte kalesinde tehlikeli pozisyonlar gördü. İlk golden sonra Galatasaray’ın bir şekilde reaksiyon vermesini ve toparlanmasını beklerken durum tam ters şekilde gelişti ve Evkur Yeni Malatyaspor pozisyonlar bulmaya devam etti. İlk yarı bitmeden de Galatasaray’ı en zayıf yerinden, kornerlerden, vurmayı başardılar.

HÜCUMDAKİ YETERSİZLİK

Bu maça kadar Galatasaray ligde ceza sahasına en çok giren takımken bu maçta özellikle ilk yarıda Gomis’i neredeyse hiç topla buluşturamadı ve ilk yarıyı tek bir isabetli şut dahi atamadan tamamladı.

Pas grafiklerini incelediğimizde birbiriyle en çok pas alışverişi olan oyuncular bölümünde Feghouli ve Yasin’in başı çektiğini görüyoruz fakat buradan hiç üretken hücum yapılamamasının en önemli sebebi Feghouli ve Yasin’in toplam 26 top kaybı yapması oldu. Öte yandan sezonun genelinde Galatasaray’ın hücuma topu taşımada ve ceza alanına anahtar paslar atmada en etkili isimlerinden olan Belhanda’nın da ritmini kaybettiği maçta hücum opsiyonları iyice sınırlanmış oldu ve Gomis de rakibin etkili savunmasıyla birlikte topla buluşamayınca Galatasaray adına sezonun en verimsiz hücum performanslarından birini izledik.

Bu grafikte de Evkur Yeni Malatyaspor’un ilk yarıda ne kadar etkili bir savunma prensibiyle sahada olduğunu görüyoruz. Savunmada oldukça dar alanda oynadılar ve Galatasaray’ın en etkili silahı olan merkez hücumlarını kesmeyi başardılar. Merkezi bu kadar iyi kapatırken Gomis, zaman zaman N’Diaye ve genel anlamda Belhanda üçüncü bölgede hiç varlık gösteremedi. Kanatları da özellikle kendi sol tarafını Turgut ve Cissokho ile iyi kapatınca ve Feghouli ve Yasin’in top kayıpları da buna eklenince Galatasaray’ın tek planı gibi görünen kanattan yapılan hücumlar da sonuçsuz kaldı. Burada sağ kanat hücumlarından hiçbir sonuç alamayan Tudor, Linnes’i de orta sahanın solunda kullanarak ne hücumda ne de savunmada ondan istediğini alamadı.

İkinci yarıda Maicon – Rodriguez değişikliğiyle birlikte dörtlü savunmaya dönen ve kanatlarda Rodriguez – Feghouli, sağ bekte Yasin’i kullanan Igor Tudor, Fernando’nun alışık olduğu pozisyona gelmesiyle birlikte topu üçünü bölgeye biraz daha kolay taşıyabilse de yine sağ kanadı tercih etti. Feghouli ve Yasin’in kanadından orta denemeleri geldi ancak istenilen seviyeye hiç ulaşılamadı. Öte yandan daha çok risk alması beklenen ve hücum opsiyonlarını genişletmesi gereken Galatasaray’da sol kanatta Linnes ve Rodriguez’in hiçbir ikili oyununu izleyemedik.
Golden sonra Yasin – Sinan ve maçın sonlarına doğru Linnes – Eren değişikliğiyle saha içinde tekrardan bambaşka bir görüntü veren Galatasaray, belki de gol için tek şansı olan kullandığı 8 kornerden de bir sonuç çıkaramayınca İstanbul’a puansız döndü.

Sonuç

Sezon başında yapılan transferlerle takımı adeta yeniden kuran Galatasaray’da teknik direktör Igor Tudor önce sistemlere inanmadığını söyledi ve daha sonraki periyotta da yeni kurulan bu takımı bir türlü istikrarlı bir sistemde ve formasyonda sahaya sürmedi. Neredeyse her hafta bir değişiklik ve sürprizle maçlara çıkan Hırvat teknik adam özellikle yeni inşa edilen bir takımda bu kadar fazla değişikliğin iyi sonuçlar vermeyeceğini tahmin edemedi. Son dönemde başta kaleci Fernando Muslera olmak üzere bir çok oyuncuda form düşüklüğünü gözlemlemek mümkünken bu tarz tutarsız hamleler takımı daha da aşağıya çekti. İç sahada taraftarının da muazzam desteğiyle bir şekilde sonuca gidilse de bu maçla birlikte son 4 deplasmanda olduğu gibi iyi organize olan takımlara karşı yaşanan problemler çok net. Malatya’da kronik problemlerini aşamayan ve hücumda sıfır, savunmada eksi birlik performans gösteren Galatasaray arka arkaya dördüncü kez deplasman kabusu gördü.