Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda 65.000 futbol severin izlediği maçta temsilcimiz Beşiktaş, istediği gibi ilk golü atmasına rağmen rakibinden 3 gol yiyerek, skor avantajını koruyamadı ve Avrupa’ya veda etti.
Beşiktaş ilk yarı boyunca üstün taraftı, lakin oyun Club Brugge’ün istediği şekilde geçiyordu. Belçikalılar maçın tüm senaryosuna hükmetti. Topu Beşiktaş’a bırakıp doğru zamanı beklediler ve Beşiktaş bunun önlemlerini almakta yetersiz kaldı.
İlk 11’ler
Beşiktaş
Bilic’in maça 4-4-2 ile çıkması sürpriz değildi. Ligde başka bir Mavi-Siyahlı ekibe de aynı taktikle başlamıştı Bilic. Mustafa yine Demba Ba’nın hafifleticisi olarak sahadaydı. Yine Gökhan’ın yaratıcılığına mahkûm kaldı Beşiktaş. Club Brugge yaptığı kalabalık takım savunmasıyla kontra atak ve uzun top kolladı. Beşiktaş’ın buna ilk yarıda verdiği tepki iyiydi lakin ikinci yarıda atılan mükemmel golün ardından o kadar ucuz bir gol yedi ki Beşiktaş ne taraftar ne de takım bunu haklı olarak hazmedemedi.
Beşiktaş’ta Tolga tercihinin zorunlu olduğuna dair bilgiler var. Cenk son antrenmana ağrılarından dolayı katılamamış ve Bilic mecburen Tolga’yla başlamış maça. Bu anlaşılabilir bir durum lakin uzun top konusunda bu kadar başarılı bir rakibi Beşiktaş teknik heyeti nasıl analiz edemedi? De Sutter’i Necip ve Pedro’yla durdurabileceğine gerçekten inandı mı Bilic ve yardımcıları? Beşiktaş bu sistemle sabaha kadar da oynasa Club Brugge’ü eleyemezdi. Baştan hatalıydı aslında. Kenarda Ersan ve Atınç gibi iki kule varken – sadece biri bile yeterdi – neden 2 kısayla başladı Hırvat Hoca?
Beşiktaş’ın set oyunuyla risksiz müdahalelerle mücadele etti Brugge. Her top kornere veya taca yollandı. Beşiktaş 5 tane korner kullandı ve tehlike yaratamadı. Sıkışık maçların, kapalı savunmaların açılmasının tek yolu olan duran toplar da böylece heba edildi.
Beşiktaş tam da ihtiyacı olduğu andamükemmel bir gol buldu Motta’yla. Yükselişine devam etti Brezilyalı oyuncu, fakat her zaman skoru koruma konusunda sıkıntıları olan Bilic en iyi bildiği sisteme dönmekte ısrarcı olmadı. Beşiktaş Mustafa yerine Atiba’yı alarak orta saha kontrolünü bütünüyle ele geçirebilirdi.
Kara kartal rüzgar gibi başladığı Avrupa serüvenine kötü şekilde veda etti. Beşiktaş’ın önünde lider olduğu lig var. Başarır mı? Zaman gösterecek ama ilk adımda Fenerbahçe maçı hayati önem taşıyor. Kadıköy’de alınacak sürpriz bir 3 puan Beşiktaş’a bu bozgunu unutturabilir.
Club Brugge
Preudhomme maçtan önce maçı kafasında 50 kez oynamış gibiydi. Kalabalık takım savunması, uzun toplar, hızlı kenar oyuncuları… Club Brugge’ün turu hak ettiğini söylemek yanlış olmaz. Gedoz’un oyuna girişiyle sanki psikolojik bir darbe de yedi Kara kartal.
De Sutter Brugge adına etkili isimlerdendi. Ona göre fazlasıyla kısa kalan Beşiktaş savunması karşısında bütün hava toplarını indirdi ve servis yaptı. Pivot özellikleriyle sahasının en iyilerindendi. Heatmap verisinde de gördüğümüz gibi geriye yaslanan takımla birlikte o da geriye geldi. 3 şut çekti 1 gol attı. Attığı gol ne kadar savunma hatası da olsa maç içerisinde fazlasıyla verimliydi.
Club Brugge kontra ataklarda etkiliydi lakin kontra atakta yakalanılan rakip yani Beşiktaş kontraları daha da etkiliydi. Ava giden avlanır atasözünün gerçekleşmesi sürpriz olmazdı.
Preudhomme iki maçta da kenardan yaptığı hamlelerle ve karakteristik sistemiyle başarılı bir şekilde yoluna devam ediyor. Gedoz’un ve Mbombo’nun katkıları ortada… Kaleci Ryan’a da düşen fazla bir görev yoktu. Belçikalılar turu kafalarında planladıkları gibi akıl ve mantıkla geçtiler. 65.000’lik Beşiktaş seyircisinin önünde kendi sistemlerinden taviz vermeden oynamak da mental hazırlığın ne kadar iyi olduğunu gösteriyor.
Turnuva boyunca ülkemizi başarıyla temsil eden, ülke puanımızı arttıran ve gururlanmamızı sağlayan Beşiktaş’a teşekkürler.