Süper Lig’in 28. haftasında Beşiktaş evinde Göztepe’yi ağırladı. Ev sahibi ekip rakibini 5-1’lik skorla geçerek zirve yarışındaki iddiasını sürdürdü, Göztepe’ninse ligin ikinci yarısındaki düşüşü devam ediyor.
Maçı iş ortağımız InStat’ın verileriyle inceleyeceğiz.
Ortalama Pozisyonlar
Beşiktaş maça alışık olduğumuz dizilişinde farklı bir 11’le başladı. Atiba, Oğuzhan ve Tolgay’ın tamamının cezalı olması sebebiyle orta ikilide Medel ve Necip’le başlayan Siyah Beyazlılar erken gelen golün de avantajını iyi kullanarak rahat bir galibiyet aldı.
Ortalama pozisyonlardaysa dikkat çeken şey Babel ve Lens’in merkeze yakın oynamasıydı. Orta sahanın merkezinde oynayan Medel ve Necip’in yaratıcılık açısından kısıtlı olması sebebiyle biraz da zorunluluktan gelişen bu olay Beşiktaş’ın maçı çözmesinde önemli rol oynadı. Özellikle Babel’in performansı ve oyunun kurulumuna katkısı takdire şayandı. Sadece kanatlarda değil, merkezde de sık sık topla buluşan Babel, performansını 1 gol ve 1 asistle süsledi.
*Babel’in Aksiyon Haritası
Ayrıca Babel’in merkeze yakın oynaması Caner’in de hücum katkısını arttırdı. Hollandalının sol çizgiye hapsolmayan oyunu sayesinde önündeki koridora tamamen hakim olan Caner, önünde de koşu yapması ve orta açması için bol bol alan buldu.
Maçın iyilerinde biri olan Caner, maç boyunca rakip ceza sahası içine 11 pas attı, 4 orta yaptı ve 2 anahtar pas attı. Ayrıca Talisca’nın attığı ilk golde de asisti yapan isim Caner’di.
Göztepe’yse kağıt üstündeki dizilişle sahada yer almadı. Savunma hattının önüne enerjisi yüksek 3 merkez orta sahayı çekerek Tolgay ve Oğuzhan’ın yokluğunu daha da büyük avantaja çevirmek isteyen konuk ekip, buna karşın kötü bir savunma takımı olması sebebiyle rakibine bolca pozisyon verdi ve 5 gol yedi. Tabi sergilenen kötü savunma performansa bakarken takımın savunma lideri Kadu’nun yokluğunu da göz ardı etmemekde fayda var.
Hücumdaysa Demba Ba’ya atılan uzun toplar ve kontra ataklarla gol arayan Göztepe, işin bu kısmında nispeten başarılıydı. Maç boyunca 11 gol fırsatı yaratan Göz-Göz, buna rağmen son vuruşlarda başarısız oldu.
Geçiş Hücumları
Hem Tolgay, hem de Oğuzhan’ın yokluğu sebebiyle yaratıcılığı düşen ancak pres gücü ve enerjisi daha yüksek bir orta saha ikilisiyle başladı maça Beşiktaş. Necip-Medel ikilisiyle maça başlamak ligdeki çoğu rakip karşısında sizi zor duruma düşürebilir zira bu ligin karakterinde oynamaktan çok oynatmamak var. Dolayısıyla ligin tepesine oynayan takımlar çoğu zaman kapanan savunmaları açmaya çalışıyor ve bunun için de yaratıcı gücü yüksek bir orta sahaya ihtiyaç var.
Ancak Göztepe özelinde bu durum farklı çünkü Göztepe ligin genel karakterine aykırı bir takım. Topa hakim olmak isteyen ve göze hoş gelen bir futbol oynamaya çalışan İzmir ekibi dolayısıyla savunmasından feragat etmek zorunda kalıyor ve deplasmanlarda, özellikle bu tarz maçlarda sorun yaşayabiliyor. Göztepe’nin ligin ilk 4 sırasındaki takımlarla oynadığı 7 maçtan da sadece 1 puan alabilmesi bundan kaynaklanıyor. Muadili takımlara oranla daha önde oynamaya çalışan Göztepe, özellikle 2. ve 3. bölgelerde kaptırdığı toplarla gelişen rakip hızlı hücumları savunmakta zorlanıyor.
*Göztepe ligin en çok kontra atak golü yiyen 2. takımı
Yukarıdaki veriler ve Göztepe’nin oyunu göz önüne alındığında Beşiktaş adına Tolgay-Oğuzhan ikilisinin yokluğu için en uygun rakiplerden birinin Göztepe olduğunu söyleyebiliriz. Zira Beşiktaş’ın karşısında oynatmamaktan çok oynamayı düşünen bir takım vardı ve Necip-Medel ikilisi oynamaya çalışan takımları bozmak için oldukça ideal bir ikili. Bu ikili takımın savunma gücünün yükseltmesinin yanı sıra hücumda da Göztepe’nin zaaflarını oldukça iyi değerlendirdi. 2. bölgede kapılan topları özellikle Medel’le çok iyi kullanan Beşiktaş, geçiş hücumlarıyla fark yarattı. Savunmadan hücuma geçişlerde vakit kaybetmeyen ve dikine paslarla kaleye giden Beşiktaş, 2. golü de bu sayede buldu.
*Medel’in Pas Haritası
Beşiktaş’ın geçiş hücumlarına bir de somut örnekler üzerinden bakalım.
Beşiktaş’ın 2. golünün başlangıcı. Savunmada kapılan topu Necip hızla Talisca’ya oynuyor ve kontra atağı başlatıyor. Babel de golde önemli rol oynayacak koşusuna sol kanattan başladı.
Yüzünü sol kanada doğru dönen ve Babel’in koşusunu gören Talisca bekletmeden Hollandalıya doğru pasını atıyor.
Topu ceza sahasına kadar taşıyan Babel yaya doğru koşu yapan Medel’i görüyor ve pasını çıkartıyor. Pozisyonun devamında Medel’in şutu Beşiktaş’ı 2-0 öne geçirmişti.
Beşiktaş’ın hızlı çıkarak tehlike yarattığı bir diğer pozisyon. Tayfur’dan topu çalan Adriano bekletmeden Necip’e oynayarak hücumu başlatıyor.
Necip’in de tekte Talisca’yla oynamasıyla birlikte Beşiktaş rakibini savunmada 5’e 6 yakalamayı başardı. Top ayağında olan Talisca merkezde demarke durumda olan Babel’e oynayarak hücumun hızını kesmiyor.
Topla buluşan Babel savunmanın arkasına koşan Lens’e ara pasını bırakıyor ancak Lens’in kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda vuruşu direk dibinden auta gitmişti.
Talisca
Son olarak Talisca’dan bahsetmemek de olmaz. Brezilyalı futbolcunun Beşiktaş’ta geçirdiği 1.5 senelik süreçte en çok eleştirilen yönü oyuna herhangi bir şekilde katkı verememesi ve gol pozisyonlarındaki aksiyonları dışında 90 dakika boyunca sahada adeta hayalet gibi gezmesiydi. Ancak milli takıma çağrıldığından beri oyununda ciddi bir gelişme var ve bu maçta da yükselen performansını sürdürdü. Sadece attığı golle değil maçın büyük bölümünde sürekli oyunun içinde kalması ve gerçek bir ”10 numara” gibi oynamasıyla takdiri hak etti Talisca. Sanıyorum ki milli takıma gitmesine rağmen 2 hazırlık maçında da oynamaması, hatta bu maçlardan birini tribünden izlemesi onun bazı şeyleri fark etmesini sağlamış. Avrupa’nın önde gelen kulüplerinde oynama potansiyeli olmasına rağmen sadece gole katkı vermesi onu Süper Lig’de yıldız bir oyuncu olmaktan ileri götürmez. Brezilya milli takımına çağrılmasına rağmen süre dahi alamayıp tribünde maçı izlemesiyle birlikte sanıyorum ki Talisca’da bunun farkına vardı ve hem Alanya, hem de bu maçta sadece skora değil oyuna da ciddi katkı verdi. Özellikle hücum geçişlerinde ciddi rol oynayan Talisca, orta sahayla hücum hattı arasındaki bağlantıyı kuran isim oldu.
Talisca’nın pas bağlantı haritasında da bağlantıyı iyi kurduğu gözüküyor. Medel, Necip ve Caner’le güçlü bir bağlantı kuran Talisca ayrıca Babel ve Lens’le de toplamda 22 kez pas alışverişinde bulundu. Örneklerle açıklamak gerekirse bir önceki başlıkta gördüğünüz iki geçiş hücumunda da Necip’ten topu alıp ön bölgeye aktaran isim Talisca’ydı.
Son Söz
Beşiktaş’ın performansından ve doğru oyunundan oldukça bahsettik ancak özellikle alınan farklı galibiyet yanıltıcı olmamalı. Yaratıcı gücü düşük bu orta sahayla – ya da Atiba Medel orta sahası – ligdeki çoğu rakip karşısında sıkıntı yaşar Beşiktaş zira ligdeki takımların çoğu Göztepe gibi pozitif futbol oynama çabasında değil ve kalenin önüne 4’er kişilik iki blok çekerek gol yememeye öncelik veriyor. Haftaya Akhisar deplasmanında buna benzer bir 11’le bırakın gol atmayı, pozisyona dahi giremeyebilir Beşiktaş. Ancak bu maç özelinde oynanan doğru oyunun da hakkını vermek gerek tabi.
Göztepe ise oynadığı pozitif futbol ve topladığı puanla sezon başından beri takdiri hak eden bir takım. Her ne kadar ligin ikinci yarısında düşüş yaşasalar da takımın tabir-i caizse hedefsiz kaldığını da göz ardı etmemek gerek. İzmir temsilcisi şimdiden önümüzdeki sezonun planlamasına başlamalı ve özellikle savunmadaki oyuncu kalitesini arttırrmalı.