Analiz | Beşiktaş 2-2 Trabzonspor

Beşiktaş, Vodafone Park’ta Trabzonspor’u ağırladı. Yüksek tempoda bol pozisyonlu geçen maç 2-2 berabere sonuçlandı, gülen olmadı. Trabzonspor’un golleri Rodallega ve Nwakaeme’den gelirken Beşiktaş, Onazi’nin kendi kalesine attığı gol ve Mustafa Pektemek’in son dakika golüyle 1 puanı kurtardı.

Maçı iş ortağımız InStat’ın verileri ışığında inceleyeceğiz.

Genel ─ Ortalama pozisyonlar

Beşiktaş’ta kadrolar belli olduğunda Necip, Medel ve Dorukhan’ın oynayacağı bölgeler konusunda bir belirsizlik söz konusuydu. Medel ve Necip hem stoper hem orta sahada oynayabilen oyuncular ayrıca Dorukhan da sağ bekte oynayabiliyor dolayısıyla kafalarda bazı soru işaretleri vardı. Üçünün de maça doğru yerde başladıklarını düşünüyorum. Necip tercihi ise bu konudan bağımsız tartışılabilir elbette. Beşiktaş’ta tartışılabilecek bir diğer başlangıç tercihi ise Quaresma’ydı. Özellikle hafta içinde Malmö maçında yaşananlardan sonra bir yaptırım gerektiği kanısındaydım ancak bunu göremedik zaten Quaresma da oldukça kötü bir devre oynadıktan sonra oyundan alındı.  İkinci yarıdaki Gökhan ve Caner hamleleri ise yerinde hamleler oldu. Özellikle Caner rakip yarı sahaya yıkılmış bir oyunda neler yapabileceğini gösterdi ve hücumda etkiliydi.

Trabzonspor’da Ünal Karaman’ın en önemli dokunuşu Sosa, Yusuf ve Abdülkadir’i aynı anda oynatarak verim alması oldu bugüne kadar. Bu maç için de geçerliydi. Özellikle Abdülkadir Trabzonspor’un sağ kanadı işlemesinde çok büyük paya sahipti. Merkezde Sosa’nın da asisti başta olmak üzere kilit açan işlevleri söz konusu.

Ortalama pozisyonlara baktığımızda Beşiktaş’ta Dorukhan’ın anormal bir noktada konumlandığını görebiliriz. Dorukhan’ın bir merkez orta sahaya göre çok değerli olabilecek bazı özellikleri var. Beşiktaş’ın üçüncü bölge etkinliklerinde de büyük rol oynuyor ve Ljajic’e katkısı büyük. Bunlardan detaylıca söz edeceğim.

Trabzonspor’da ortalama pozisyon haritasında sağ bek Pereira’yı rakip yarı sahada görüyoruz. Bunda Abdülkadir’in büyük payı olduğu da kaçınılmaz bir gerçek. Kanattaki oyun kurucu işlevini müthiş bir şekilde üstlenen Abdülkadir içe kat ederek Pereira’yı da hücuma dahil edebiliyor. Ayrıca Pereira yalnızca bindirmeleriyle değil pas istasyonu olarak da Trabzonspor’un hücuma geçişlerinde önemli rol oynadı. Oyun ağırlıklı olarak sağ kanattan gelişti. Bunlardan da detaylıca bahsedeceğim.

Topla oynama

Topla oynayan, topla oynaması gereken iki takımın maçını izledik. Özellikle Trabzonspor’un Sosa, Abdülkadir, Yusuf gibi üç oyuncuyu aynı anda oynatabilmesinin temelinde bu yatıyordu ancak bu maçta Trabzonspor topa hükmedemedi. Topla oynama oranlarına baktığımızda Beşiktaş’ın iki yarıda da üstün olduğunu görüyoruz. Trabzonspor topla ne yapacağını bilen çok yetenekli ayaklara sahip ancak topu tutma ve tempoyu ayarlama konusunda şimdilik sıkıntıları var. Yeni ve geçiş sürecinde bir takım olmaları da bunun en önemli sebebi.

Topun; rakip yarı sahada, üçüncü bölgede ve ceza sahasında oynanmalarına baktığımızda maçın ne kadar tempolu geçtiğini anlayabiliyoruz. Beşiktaş, Trabzonspor ceza sahasına 26 kez girerken Trabzonspor, Beşiktaş ceza sahasına 21 kere girdi. Yüksek tempo, bol pozisyon, bol gol… Heyecanlı bir maç izledik.

Topla oynamada geçirilen zaman aralıklarına baktığımızda Beşiktaş’ın 20-45 saniye aralığında top tutma sayısının 21 olduğunu görüyoruz. Trabzonspor’un 11’de kalması da topla oynama oranları arasındaki farkı açıklıyor. Ayrıca Beşiktaş’ın özellikle ikinci yarıda adeta rakip yarı sahada kamp kurduğu sekanslar bu farkın en önemli sebebi.

Şutlar

Maçın yüksek tempoda ve bol pozisyonlu geçtiği çoğu veriden anlaşılıyor. Şut verilerinde de özellikle ceza sahasında çekilen şut sayılarına baktığımızda bunu görüyoruz. Toplamda 17 şut çeken Beşiktaş bunların 14’ünü ceza sahasında çekmeyi başarırken Trabzonspor ise toplamda 12 şutun 8’ini ceza sahasında çekmeyi başardı. Buna ek olarak Trabzonspor, Beşiktaş’tan 5 şut eksik çekmesine rağmen iki takımın da 6 tane isabetli şutu bulunuyor.

Beşiktaş ilk yarıda 6 şut çekerken ikinci yarıda bunu neredeyse ikiye katlayarak 11 şut çekti. Beşiktaş’ın iki yarı arasındaki kontrast farkına dair de önemli bir veri bu. Ayrıca ikinci yarının son 15 dakikalık diliminde toplamda 6 şut çekilmesi de Beşiktaş’ın ikinci gol için arttırdığı baskıyı özetliyor. Elbette varsayımlarda bulunmak her zaman için kolaydır ancak Beşiktaş son dakikada bulduğu golü daha erken bulabilseydi örneğin Dorukhan’ın golü ofsayta takılmasaydı momentumu ele geçirmiş bir Beşiktaş maçtan 3 puanla ayrılabilirdi. Tabii bu yalnızca bir varsayım, top yuvarlak.

Pas bağlantıları

Pas bağlantılarına baktığımızda Atiba’nın takımdaki önemli rolünü ve Medel’in neden stoperde oynaması gerektiğini görüyoruz. Beşiktaş’ın iki savunmacısı da Atiba’yla bolca pas alışverişine girmiş. Buna ek olarak Atiba’nın; Dorukhan veya Ljajic’le bir bağ kuramamış olması da Beşiktaş’ın hücum geçişlerindeki sıkıntısının devam ettiğini gösteriyor.

Medel’in stoperde oynama gerekliliği ise Marcelo sonrasında aranan pasör stoperle alakalı. Medel’in stoperde oynama sürekliliği sağlanırsa Beşiktaş taktiksel problemlerinin ilk aşamasında başarıya ulaşabilir.

Trabzonspor’da pas bağlantılarına baktığımızda sağ kanadın çok iyi işlendiğini görüyoruz. Özellikle sağ bek Pereira; Sosa, Abdülkadir ve Rodallega’yla bolca pas alışverişine girmiş. Bunlardan en önemlisi ise kuşkusuz Abdülkadir’le olan bağ çünkü Trabzonspor sağ kanatta Beşiktaş’ın bütün savunma zaaflarından yararlandı. Adriano’nun defansif anlamda çok yorulduğu bir maç oldu. Pereira, Abdülkadir’e toplam 15 pas attı, ondan 6 pas aldı. Yazının başında da söz ettiğim gibi Trabzonspor’un oyunu sağ kanattan şekillendi.

Bireysel performans > Dorukhan Toköz

Maçın adamı diyebileceğimiz isimlerin başında gelenlerden Dorukhan Toköz, Beşiktaş’ta sahanın kuşkusuz en iyisiydi. Merkez orta sahada forma giymeye başladığından beri yükselen grafiğiyle takdiri topluyor ve bu maçta da onun bugüne kadar ki en iyi performanslarından birine şahit olduk. Peki Dorukhan’ın fark yarattığı nokta ne?

22 yaşındaki oyuncunun temelde fark yarattığı nokta onun mevkidaşlarına oranla üçüncü bölgedeki aktifliğiyle alakalı. Dorukhan Toköz’ün bu maçta üçüncü bölgedeki aksiyon sayısı 34. Bunların da %68’inde başarılı olmuş. Bu aksiyonların da en değerli olanları ceza sahasına yaptığı topsuz koşular. Hatırlanacağı üzere ofsayta takılan güzel golünde de o ince koşulardan birini atmıştı Dorukhan.

Bunlara ek olarak pas verilerinde de fark yaratan pek çok nokta var Dorukhan’ın. Bunların başında da öne doğru oynama kabiliyeti geliyor. Dorukhan toplamda 41 pas attı, bunların 29’u hücum pası. Ayrıca bu 29 pasta yakaladığı %83 başarı oranı da hiç fena değil. Daha da önemlisi pas yönlerine baktığımızda 9 başarılı, 11 pası öne attığını görüyoruz. Bununla beraber ceza sahasına da 4 pas attı ve 4’ü de başarılı.

Fark yarattığı noktaları bir potada erittiğimizde de onun mevkidaşlarına oranla hücumdaki somut verimliliğini övebiliriz. Bunu Dorukhan’ın Eskişehirspor’daki tabela katkısı da doğruluyor. Dorukhan, Eskişehirspor’da oynadığı 32 maçta da 1 gol 9 asistle 10 gole direkt katkı sağlamıştı. Beşiktaş adına heyecan verici oyuncuların başında geliyor.

Bireysel performans > Adem Ljajic

Beşiktaş’ta bir değişimden söz edilecekse bu Ljajic’in etrafında şekillenecek. Bunu bu maçta bir kez daha görmüş olduk. İkinci yarıda Quaresma’nın da oyundan alınmasıyla topu daha fazla paylaşan bir Beşiktaş izledik ve Ljajic’in içinde bulunduğu bazı sekanslar çok değerli. Bu açıdan da Ljajic’in üçüncü bölgede topla buluşturulması şart. Baktığımızda bu maçta üçüncü bölgede 41 aksiyonda %76 başarı yakaladığını görüyoruz Ljajic’in. Toplam aksiyonların zamana dağılımı ise maçı özetliyor zaten.

Görüldüğü üzere Ljajic’in aksiyonları maçın sonlarında yani Beşiktaş’ın baskıyı arttırdığı dakikalarda tavan yaptı ve bu aksiyonlar takıma oranla da epey yüksek. Özellikle bu dakikalarda Ljajic’in sazı eline alarak takımı yönlendirdiğine şahit olduk. İşte bu sekansların bireysel kalmaması için de Ljajic üzerinde şekillenecek bir kurguya ihtiyaç var. Şenol Güneş şimdiye kadar bu konuda bir gelişme göstermedi.

Bireysel performans > Jose Ernesto Sosa

Trabzonspor’un heyecan verici bir takım haline gelmesinde Sosa’nın ipleri eline almasının payı büyük. Maç özelinde de Rodallega’ya yaptığı şahane asistle beraber fark yarattığı anlar oldu. Beşiktaş’ta oynadığının aksine daha geride konumlanması ise onun çok yönlülüğünün en büyük ispatı. Sosa’nın sakatlanarak oyundan çıkması Trabzonspor adına maçın kırılma anı oldu. Sosa çıktıktan sonra daha pasif ve geriye yaslanan bir Trabzonspor izledik. Bu da Beşiktaş’ın baskısını arttırmasını kaçınılmaz kıldı.

Son söz

Beşiktaş taktiksel problemlerinin üzerine gitmeyip farklı sonuçlar beklemeye devam ediyor. Yönetimin idari hataları, hocanın taktiksel hatalarıyla harmanlanarak adeta bir kar topu halinde büyüyor. Burada karamsar bir tablo çizsem de içinde bulunduğumuz sezon pek çok sürprize hazır. Beşiktaş radikal değişikliklerle takım kurgusunu oturtup saha dışı sebeplerle kaybetmek üzere olduğu oyuncuları kazanırsa her şey değişebilir. Özellikle Dorukhan ve Güven gibi iki önemli yeteneğin ortaya çıkması önemli. Dorukhan’ın ceza sahası koşuları, Güven’in ön direk koşuları hücumda fark yaratan aksiyonlar ama Beşiktaş bunları sürdürülebilir bir şekilde işleyemiyor. Bunun için de işleyen bir plan gerekli. Quaresma’nın yokluğunda takımın topu daha iyi paylaştığı gibi bir gerçek var, geleceğe yönelik ilk adımın buradan atılması gerekiyor. Maç özelinde de örneğin Atiba’nın 30 metreyi driplingle geçtiği bir an var. Çarkları işleyen bir Beşiktaş’ta Atiba öyle anormal driplingler atmaz, takım doğru yerleşir ve doğru kişiye pasla oynayarak çıkar. Beşiktaş herkesin kendi enstrümanını kafasına göre çaldığı bir yapıda, bu yapıdan bir müzik çıkması beklenemez.

Trabzonspor ligin en heyecan verici takımı. Ünal Karaman pek çok hocanın göze alamayacağı bazı radikal değişiklikler yaptı ve sonuç da aldı ancak yeterli değil. Özellikle Burak Yılmaz’ın gözden çıkarılıp Sosa, Abdülkadir ve Yusuf’tan aynı anda verim alma çabası takdire şayan olsa da topa sahip olmak ve tempoyu kontrol etmek Trabzonspor’un ilk amacı olmalı. Bu maçta 2-0’dan sonra tempoyu taktiksel hamlelerle düşürmeliydi Trabzonspor. Bunlar da zamanla oturacak şeyler. Trabzonspor bu sezondan güzel bir hikaye çıkarabilir.