Beşiktaş, Vodafone Park’ta Kasımpaşa’yı ağırladı. Siyah-Beyazlılar, Quaresma’nın asistleri, Talisca’nın golleriyle Kasımpaşa’yı 2-1 mağlup ederek evindeki yenilmez serisini 36 maça çıkardı.
Maçı iş ortağımız InStat’ın verileri ışığında inceleyeceğiz.
Genel
Siyah ve beyaz kadar zıt iki yarı izledik Beşiktaş adına. İlk yarıda Negredo ve Oğuzhan’ın çabasıyla merkezden kısa paslarla da gelebilen Beşiktaş erken bulduğu iki golün etkisiyle sezonun ilk yarısında izlediğimiz Orta-Kafa-Gol Beşiktaş’ına dönüşünce sağ kanattaki Quaresma’ya bağımlı bir oyun izledik. Kasımpaşa’nın maçtaki en büyük handikapı ise kendi orta sahasında Beşiktaş’a karşı bir direnç gösterememiş olması. Özellikle goller geldikten sonra Beşiktaş, Kasımpaşa orta sahasını çok daha kolay geçti.
Topla Oynama
Beşiktaş için alışkın olmadığımız bir tablo var topla oynamalarda. Rakibine maç sonunda topa hükmetme konusunda genelde ciddi fark atan Beşiktaş bu maçta ilk yarıda iyi oynamasına rağmen topla oynama konusunda rakibini geçemedi. İkinci yarıda ise Kasımpaşa’nın hücuma daha fazla yönelmesiyle topla oynama konusunda dengeler değişti.
Beşiktaş’ın topla oynamada alışılmışın dışındaki görece kötü performansını ise bulunan erken gollere bağlayabiliriz. İlk yarıda maçı kopardığını sanan Beşiktaş ikinci yarıda, ilk yarıda oynadığı olumlu futboldan da uzaklaşmıştı.
Hücum bölgelerine girişlerdeki yakınlığın sebebini de özellikle ikinci yarıda Kasımpaşa’nın hücum odaklı futboluna ve arkada bıraktığı boşluklarla açıklayabiliriz. Kasımpaşa ikinci yarıda hem daha fazla pozisyona girdi hem de daha fazla pozisyon verdi.
Paslar
İsabetli pas sayılarını okurken takipçilerimizin de genellikle merak ettiği bir konuya geçelim: Öne doğru oynamak.
Beşiktaş’ın attığı toplam 544 pasın 194 tanesini öne doğru oynadığını görüyoruz. Bunu pas oyununa yatkın Oğuzhan ve Atiba ikilisinden çok arkalarındaki savunmaya yazmak gerekiyor. İşte Medel’in kritik rolü de burada devreye giriyor. Medel, defansif orta saha orijinli olduğunu burada belli ediyor zaten. Tabii bir sol bekten fazlası olan Adriano’nun da hakkını vermek lazım.
Savunma oyuncularının pas verilerinin altına gelen “Kaç tanesi öne doğru?” sorularının da cevabını verelim sırası gelmişken. Toplamda Medel’in %94, Pepe’nin %88 pas isabet oranıyla oynamasını etkili kılan öne doğru pas sayısı 45. Buna Adriano’nun toplamda %89, Gökhan’ın %85 pas isabet oranına paralel olarak toplamda bu pasların 50 tanesinin öne doğru olması da Beşiktaş savunmasının pasa yatkınlığını çok güzel açıklıyor. Arkada ayağı iyi bir Fabri önde de pas istasyonu Atiba olunca oyunu öne taşımak zor olmuyor. Beşiktaş’ın sorunu oyunu öne taşıdıktan sonra doğru organizasyonla devam edememek.
Orta sayılarındaki gözle görülür azalmada Quaresma’nın bu konudaki tavrı etkili. Beşiktaş’ın eskisi kadar çok orta yapmaması hücumdaki verimliliğin artışında önemli rol oynuyor.
Anahtar Paslar > Negredo & Beşiktaş
Anahtar pas sayılarında nicelik olarak olmasa da nitelik olarak Negredo’nun 5 anahtar pasla çok ciddi fark yarattığını söylemek mümkün. İspanyol oyuncunun kafasında atmaktan çok attırmak olduğu yaptığı çoğu harekette kendini belli ediyor zaten. Bu maç dışında da özellikle Fenerbahçe maçında kale ağzında Babel’e yaptığı asist onun özeti. Bu maçta ise yine Babel’e sezonun asisti olabilecek bir gollük pası var.
O pas…
Burada da Talisca’dan savunmaya sırtı dönük aldığı pası tekte Oğuzhan’a atarak 4 kişiyi oyundan düşürüyor ve Oğuzhan’ı kaleciyle karşı karşıya bırakıyor Negredo.
Negredo etrafındaki oyuncuları parlatan bir hücumcu. Babel gibi bir kanat forvete, Talisca gibi bir ikinci forvete sahipken Negredo’dan yararlanmak zorunda Beşiktaş. Buna rağmen takımın tek santrforuyken oyundan alınması bence Şenol Güneş’in bugüne kadar yaptığı en yanlış hamlelerden. Üstelik bunun da Quaresma’nın onu golle buluşturmayıp harcadığı bir ataktan sonra yapılması kafalarda soru işaretleri yaratıyor. Özellikle Quaresma ve Negredo arasında ne olduğunu bilemeyiz lakin saha içinde bir uyumsuzluk olduğu kesin. Şenol Güneş’in buna yönelik somut bir adım atmaması ise hem Negredo’yu hem de Beşiktaş’ı olumsuz etkiliyor.
Kanat Aksiyonları
Beşiktaş’ın ilk yarıda Quaresma’dan doğru yararlandığını ikinci yarıda ise gollerin etkisiyle plan tembelliği yaparak oyunu kanatlara yığdığından söz etmiştik. Atakların geldiği kanatlara baktığımızda da Quaresma & Gökhan kanadının ağırlığı göze net şekilde çarpıyor. Lens’in oyuna girişiyle de Beşiktaş sağ kanat ağırlıklı bir oyun oynadı ve orada da Lens’in bireysel yetenekleriyle bir şeyler yapmaya çalıştığını gördük. İşte sorun burada… Quaresma veya Lens… Beşiktaş X bir kanat oyuncusunun yeteneklerine bağımlı hücum etmemeli. Elbette bireysel yetenekler oyunu çeşitlendirmek için bir araç. Mesela ikinci golde Quaresma orta yapması gerektiği yerde müthiş bir orta yaparak golün asistini yaptı ama ikinci yarıda bunun uzağındaydı. Ayrıca geçen hafta olduğu gibi yenen gol yine Quaresma’nın pas hatasının ardından geldi.
İkinci gol: Medel’in savunmadan topla öne çıkıp oyunu genişleterek Quaresma’yı görmesi ve 4 kişiyle ceza sahasında bekleyen Beşiktaş’ta Talisca’nın golü…
Atmak ya da Atamamak İşte Bütün Mesele Bu! > Talisca & Beşiktaş
Talisca geçtiğimiz hafta olduğu gibi bu hafta da Beşiktaş’ın tabela yükünü çekiyor. İkinci forvet rolünü üstlendiği takımda atılan gollerden bağımsız özellikle Negredo’yla uyum içerisinde. Talisca oyunun üzerine bir seviye daha koyup Avrupa devlerinin yolunu tutacak mı bunu zaman gösterecek lakin tıpkı geçen seneki gibi Beşiktaş’ın tabela yükünü çekmeye başlaması Siyah Beyazlılarda sezonun ikinci yarısının en büyük kazancı.
Talisca gol attığında güzel çünkü tabela yapamadığında oyun katkısıyla fark yaratabilen bir isim değil.
Son Söz
Geçtiğimiz hafta Beşiktaş’ın umut verdiğini ancak yeterli olmadığını söylemiştim. Bunun üzerine yeni bir şeyler koyabilmiş değil Beşiktaş. İki haftada 6 puan kazanılsa da bu performansın şampiyonluk için yeterli olmadığı çok net.
Kasımpaşa’da ise Kemal Özdeş’in kadrosuna oranla doğru işler yaptığını düşünüyordum ve onunla yolların ayrılmasını doğru bulmuyorum. Orta sıralarda yer edinmek zorunda olduğu şu sıralarda bir takımın teknik direktör değiştirmesinin ne kadar mantıklı olduğu tartışılmalı. Yeni hoca, yeni oyun derken Kasımpaşa kendini düşme hattında bulabilir.
Love ve Larin transferleri takıma nasıl etki edecek, Negredo’nun rolü ne olacak, Talisca formunu sürdürebilecek mi, Vida’nın gelişiyle Medel’i orta sahada mı göreceğiz, Lens formayı kapabilecek mi? Bunların cevabı Beşiktaş için sezonun geri kalanında belirleyici olacak.