Şampiyonlar Ligi B Grubu’nun liderlik mücadelesinde Bayern Münih PSG’yi konuk etti. Ev sahibi zorlu karşılaşmayı 3-1 kazanmasına rağmen grup liderliğini elde edemedi. Büyük bölümü dengede giden maçı Bayern’e kazandıran ayrıntıları InStat verileriyle analiz etmeye çalışacağız.
Ortalama Pozisyonlar
Savunma Anlayışları
Takımların oyuncu tercihlerine bakıldığında orta sahanın merkezinde benzer kurgulara sahipken kanatlarda ev sahibi ekibin orta saha özellikli oyuncuları tercih ettiğini görüyoruz. Bu tercih ile birbirine yakın oynayan, kompakt bir yapı elde eden Bayern’in planı yarı sahasında doğru yerleşimle rakibine oyun kurarken zorluklar çıkartmaktı.
Konuk ekibin ise ileride forvet menşeli 3 oyuncuyla yer alması takımı önde basan, savunmasını daha önde kuran bir yapıda olmasına neden oldu. Ortalama pozisyonlarda bunu göremememizin sebebi ise Bayern’in rakip sahada girdiği pozisyon sayısının rakibine nazaran daha fazla olması ve hücum ederken set oyununu tercih etmesiydi.
Çok adamla yaptığı baskıya bakılırsa PSG hücum planını ağırlıklı olarak rakip sahada kaptığı toplar üzerinden kurgulamıştı. Üç forvetine ek olarak orta sahalarının da bu baskıya katılımıyla zaman zaman konuk ekibin rakip yarı sahada Bayern’den daha fazla oyuncu bulundurduğu anlara şahit olduk.
İki takımın savunma tercihlerini bu şekilde betimledikten sonra bu planlardan elde edilen sonuca gelirsek; planı tutan tarafın Heynckes olduğunu söylemekte herhangi bir beis göremeyiz. PSG’nin ileride yaptığı çok adamlı baskının ev sahibinin kendi yarı alanında topla çıkışlarını kötü etkilediğini söylemek güç. Yukarıdaki istatistikler (kırmızı kutular) Bayern’in gerek kaptırılan topların sayısının yarı sahasında düşük olması, gerekse 1. ve 2. bölgedeki yüksek pas yüzdesi ile bu baskıdan büyük oranda çıkabildiğini gösteriyor.
Buna karşılık, PSG’nin yerleşmiş savunma karşısında 3. bölgedeki pas yüzdesinin (mavi kutu) nispeten düşük olduğunu ve ev sahibinin savunmada iyi alan kapattığını görüyoruz.
Hücum Aksiyonları
Ataklarını şutla bitirme oranları birbirine yakın olan iki ekipte farkı PSG’nin sihirli ayakları Neymar ve Mbappe’nin hazırladığı pozisyonlar ortaya çıkardı. Konuk ekibin kaleyi bulan şutlarındaki görece yüksek oran PSG’ye skoru getirmese de kapanan takımlara karşı her daim tehditkar olan görüntüsünü pekiştirdi.
Attıkları tek golde ise Bayern’in bir türlü uzaklaştıramadığı top üst üste 3 atak olarak kalesine dönüyor. Bu atakların sonuncusunda orta sahada topla buluşan Veratti sağ kanata deplase olan Cavani’yi görüyor.
Stoperi ve beki üstüne çeken Cavani ortaya çıkan boşluğa hareketlenen Mbappe’ye usta işi bir asist yapıyor.
İşin savunma tarafında rakibine üstünlük kuran Bayern’in ataklarını sonlandırırken aynı başarıyı gösterdiğini söyleyemeyiz. Henüz maçın başında Lewandowski’nin golüyle öne geçen ev sahibinin kaleyi bulan 4 şuta karşılık 3 gol bulması iyi bir yüzde gibi görünse de grubu lider bitirmek için gereken skoru bulmak için şut girişiminin yetersiz olduğunu kabul etmek gerekiyor.
2. golde ise yine Lewandowski’nin hakkını teslim etmeden geçmemek gerek. İki stoperi yanında ön direğe doğru götüren tecrübeli forvetin açtığı alanı değerlendiren Tolisso oldukça güzel bir kafa vuruşuyla farkı 2’ye çıkarıyor.
3. golde ise sol kanatta aldığı topla rakip sahayı başta başa kat eden Coman takımını atağa çıkartıyor.
Boşluğa hareketlenen Tolisso’yu gören Fransız oyuncu güzel bir asistle takımını rahatlanan golde muazzam bir katkı yapıyor. Burada dikkat edilecek husus ise Coman ve Tolisso’nun takribi 60 metreyi 8 saniyede kat eden atletik performansları. Bu pozisyonda deyim yerindeyse ok gibi fırlayan bu ikili maç içinde de dinamik oyunlarıyla takımlarına önemli katkı yaptılar.
Bitirmeden yukarıda bahsettiğim Bayern’in bu maçta pozisyon yaratma konusunda çektiği sıkıntı üzerine kilit bir veri paylaşmakta fayda var. Kendi sahasından pasla çıkan ve genelde rakip sahada set oyunuyla pozisyon arayan ev sahibinin bu sıkıntısında PSG’nin savunma başarısının yanı sıra Ribery’nin de katkısı var. Sakatlıktan yeni çıkan ve bu maçta 11 başlayan tecrübeli oyuncu takımının hücumlarında oyun kurucu olarak ilk tercih konumundaydı. Oyuncunun ikili mücadeleleri kazanma oranındaki düşüklüğün yaşanan bu pozisyon kısırlığında 1. etken olduğunu düşünüyorum.
Oyuncunun sakatlıktan yeni çıkmasının yanında o kanatta Dani Alves’in yaptığı etkili savunmanın bu başarısızlıktaki payı da yadsınamaz elbette.