Les Ferdinand Röportajı | Gençlere Neden Şans Vermiyoruz?

Bir zamanlar Beşiktaş formasını giymiş, bugün ise QPR futbol direktörlüğünü yapan Les Ferdinand’ın röportajı;

Şans kapıyı çaldığında Ferdinand hep oradaydı. Southall’dan İngiltere Milli Takımına ve şimdilerde de QPR takımı antrenman yaparken oturduğu ofis masasına.

Yeşil sahada olmayı yeğlediğini söylüyor ama bu röportaj şimdilik onu içeride tutuyor. Çamurun arasından poz için bir yer seçtiğinde bu cazibeye karşı koymak çok zor geliyor.

“Kahretsin Les, şimdiye kadar sadece bir maç kazandık!” diye bağırıyor Joey Barton içeriye orta gelirken ve çenesi her zamanki gibi ayaklarından daha iyi çalışıyor.

Diğer oyuncular gülüşüyor ve Ferdinand da onlarla gülüyor. Hull City maçı öncesi oyuncular rahat görünüyor.

“Kısa zaman içinde iyi bir geri dönüş oldu.” gülüyor Ferdinand. “Reaksiyon muhteşemdi. Premier Lig ekibi olmak istiyoruz. Ligdeki ilk sezonun en zor sezon olduğunu da biliyoruz. Ligde kalmaya konsantre olduk ve bu konuda herkes kendine güveniyor.”

Finansal Fair Play cezalarıyla birlikte hayatta kalabilmek çok önemli QPR için. Ferdinand’ın görevinin büyük bir bölümü bazı prensipler oturtmak kendi oyuncularını yetiştirmekten ibaret.

“Bu ülkede, 20 Milyon Pound’a dışarıdan yıllarca profesyonel futbol oynamış oyuncular getiriliyor ve alışmaları için 12’den 18 aya kadar zaman veriliyor. Ama biz alt yapıdan daha önce hiç A takımda oynamamış birine şans veriyoruz ve herkes “hiç iyi değil, doğru değil mi?” diyor. Gençlere neden şans vermiyoruz? Bu aslında mükemmel bir şey. İngiliz hocaların ve oyuncuların orta dereceli, vasat görünmesine yol açıyoruz ama aslında öyle değiller. Şans verildiğinde çok daha fazlaları var.”

Tecrübelerine dayanarak konuşuyor. Hayes onu Southall’dan 5.000 Pound’a aldı ve bir kaç ay sonra başlangıç olarak 15.000 Pound ( bonuslarla birlikte 30.000 Pound ) ve bir sonraki satışından %10’luk bir pay alma koşuluyla QPR’a sattı ve son olarak anlaşma 600.000 Pound’u buldu.

Paddington’da doğmuş ve Ladbroke Grove’da büyümüş biri olarak her gün okula giderken Loftus Road’un yanından geçiyormuş. “QPR taraftarı değildim ama çocukken canlı izleyebildiğim tek takım onlardı.” diyor.

“Stan Bowles ve Rodney Marsh gibi oyuncularla birlikte her zaman eğlenceli futbol oynayan bir ekip olarak gösteriliyorlardı. Terry Venables geldi ve bir üst lige çıkmalarını sağladı. Ben katıldığımda suni çimin en yoğun kullanıldığı zamanlardı.”

İlk maçında Coventry’e 4-1 kaybetti ama Cyrille Regis müthiş bir izlenim yarattı. “O da benim gibi amatörden geldi. Çok güçlü bir fiziği ve bir aurası vardı. Nasıl onun gibi olabilirim diye düşünüyordum.” diyor Ferdinand.

Beşiktaş’ta bir sezonu kiralık geçirdikten sonra Gerry Francis’in yönettiği takıma geri döndü. 1993’te Premier Lig’in açılış sezonunda ligi beşinci bitirerek en iyi Londra takımı oldular.

Ferdinand QPR’ın alt kademe liglerden topçular alıp onları geliştirdiğini söylüyor.

“Oyuncular en alt basamaktan geldiler. Kevin Gallen gibi Bradley Allen gibi Danny Dichie gibi. İnsanlar en iyi oyuncularımızı sattığımızda homurdandılar fakat biz multi milyon paundluk oyuncular için yarışamazdık.”

“Ben QPR’a amatör ligten gelen bir oyuncu için 30.000 Paundun normal olduğu zamanlarda geldim ama artık kulüpler bunu yapmıyor. Öyle ki eğer her transfer döneminde 10 Milyon Paund harcamıyorsanız yarışmacı değilsiniz ve hırsınız yok demek.”

“Bu eğitimle ilgili bir şey. Biz o zamanlar 3 Milyon Paunda oyuncu almıyorduk. O paraya oyuncu satıyorduk ve QPR gibi bir takım için bu bir gelir kaynağı.”

Yönetimdeki dengesizlik ve menajer kaosları kulübü bir hüviyet krizinde bırakmış gibi görünüyor.

“Ben kulübün uzun vadeli geleceğine bakacağım. Benim görevim oyuncu almak değil, tüm yönleriyle bu işi yapmak ve kulübü geliştirmek.” diyor QPR futbol direktörü Les Ferdinand.

Ferdinand’ın kalbinde akademiyi geliştirmek var.

“A takımımız 21 yaşındakilerle dolu olacak demiyorum. Tecrübelilere de ihtiyaç duyarsınız. Ben buraya geldiğimde Roy Wilkins ve Nigel Spackman gibi oyuncuların yardımını aldım.”

“Ama genç oyunculara A takım şansı vererek onları etkilemeliyiz. Satış noktamız bu olmalı.”

“Mesela Chelsea veya daha büyük bir kulüplere gitseniz, eğer bir istisna değilseniz A takımda oynama şansı bulamazsınız”

Ferdinand ve Ramsey daha önce Harry Kane, Andros Townsend, Ryan Mason, Bentaleb gibi oyuncuların gelişiminden sorumlu ekibin bir parçası olarak Tottenham takımındaydılar. Loftus Road’da Spurs bağlantılarını güçlendirme isteği de Ferdinand’ın Harry Redknapp’tan boşalan menajer koltuğu için Tim Sherwood’u önermesine yol açtı.

“Kulübü ileriye taşıyacak isimleri getirmek benim sorumluluğum. Tottenham’da çok iyi işler yaptık ve onun neler yapabileceğini biliyorum.”

“İyi arkadaşız ama ben buraya birini sırf iyi dostuz diye getiremem.”

“O, iyi bir menajer ama biz oturup konuşma şansı elde edemeden önce Aston Villa’da karar kıldı. Olaylar böyle gelişirken acele etmemiz gerekiyordu. Dışarıdan birini getirmek bir kumar olurdu.”

“Kulüp sahibinin de dediği gibi kaybedeceksek de Chris ile kaybedelim. Ben onun neler yapabileceğini biliyorum. Ona hiç şans verilmedi.”

Röportaj : Matt Barlow

Çeviri : Serhat Bora