Spor sektöründe sponsorluk çalışması yapacak markaların ana sorumluluk noktasında, imzalayacakları sözleşme ve çizecekleri model proje için gerekli planlamaları yapmaları gerektiğini 26.05.2015 tarihli “Yeni Sezon, Yeni Sponsorluklar” ve 01.06.2015 tarihli “Sponsorluk Sözleşmeleri” yazılarımda belirtmiştim. Bu yazılara buradan ulaşabilirsiniz. Kurumlar, kulüpler ile yapacakları çalışmalarda ilerlerken, kulüplerde süreklilik sağlayacak olan partnerler bulmak için sponsorlara karşı olan sorumluluklarını yerine her zaman getirmelidir.
Avrupa’da kurumsallaşma kültürüne sahip kulüpler, sponsor bulma konusunda günümüzde sıkıntı yaşamıyor. 2015 yılı verilerine bakıldığında, Avrupalı kulüplerin genelinde, gelirlerinin % 24’ünü sponsorluklar oluşturuyor. Bu yüksek oranın altında yatan temel sebep, kulüplerin profesyonel yönetim yapısı, ciddiyet ve sorumluluk anlayışıdır.
Park Lane White Paper Series kaynaklarına göre, Avrupa futbolunda 2015 gelir dağılımı
Sponsorlar için en önemli iletişim noktalarından biri tribünlerdir. Buna bağlı olarak, kulüplerin sorumluluk anlayışı içerisinde, en önemli görevlerinden biri tribünlerini doldurmak oluyor. Günümüzde, gelişmiş TV yayınları, stadyum düzeni, bilet fiyatları gibi etkenler seyirci kitlesini etkilese de, sponsor için dolu tribünleri olan bir kulüp ile beraber olmak her daim ilişkinin devam etmesini sağlıyor. Bu kapsamda, kulüpler spor sahalarını doldurmak için etkin pazarlama yöntemleri uyguluyor. Örneğin Bayern Münih kulübü, ekonomik düzey bakımından her kesimin maçlarını izleyebilmesi için lig maçlarında 15 EUR’dan bilet satışı yapıyor. Bu kapsamda kombine harici sattığı tribünler için doluluk sağlarken, hem de sponsoruna toplumun her kesimi ile iletişime geçmesi için imkan sağlıyor.
Sene başında % 90 stat kapasitesi oranında kombine satan Münih ekibi, kalan biletlerini satışa çıkarırken, talebe bağlı kalmadan lig maçlarının,5. Kategori biletlerini sabit fiyattan satmaktadır.
Günümüz dünyasında, boş vakit geçirmek için pek çok alternatif bulunuyor. İnternet dünyası, sinema, tiyatro hatta AVM’ler bugün spor karşılaşmalarına alernatif olarak gösteriliyor ancak FC Barcelona’nın mottosu olan “Bir kulüpten daha fazlası” sloganı ile taraftara beklentilerinden daha yükseğini sunmak stratejisi bugün Camp Nou’nun sürekli dolu olmasını sağlıyor. Ayrıca bu başarılı pazarlama stratejisi ile uluslararası alanda da taraftarlarına ulaşan kulüp, sponsorlarına karşı sorumluluğunuda yerine getiriyor ve beklentilerini karşılıyor.
Kulüplerin, sponsorlarına karşı sorumluluklarından bir diğeri halk ile iletişim sürecidir. Kulüpler, bu alanda platformu hazırlıyor ve markanın sürece dahil olmasını sağlıyor. Örneğin İngiltere Premier League ekiplerinden Manchester City pazarlama departmanı, “City in the Community” projesi ile kulübün yalnızca haftada iki maç yapan bir ekip olmadığı göstermek için, yıl boyunca yaklaşık 200.000 taraftarını 20 futbolcusu ve 30 profesyoneli ile aynı ortamlarda buluşturuyor. Oluşturduğu platformlar ile kendisi ile beraber olan markaların iletişim sürecinde yer almalarını sağlıyor.
City in the Comunity projelerinden bir örnek, stadyumda çocuklara futbolcularla beraber öğrenme fırsatı
Kulüplerin sorumlulukları içerisinde, kulübü görünür kılmakta yer almaktadır.Marka görünmek ve görülmek ister. Kulüp maçlarının TV’den aktarılması, etkin olarak basın ile görsel paylaşımları, küçük ölçekli merkezlerde maskot kullanımları görünürlük arttırılmasına yardımcı oluyor.
Son olarak kulüplerin sorumluluk alanı içerisinde stadyum ya da salon düzenlemelerini verebiliriz. Loca ya da VIP koltuk düzenleme, tesislerde çok amaçlı konferans salonlarının bulunması hatta kreş alanları gibi faktörlerde sponsorluklar sürecinde etki sağlıyor. Bunun için en güzel örneklerden biri, Schalke 04’ün kullandığı Veltins Arena’dır.
Veltins Arena VIP alanda, yıl boyunca sponsorlar faaliyet düzenlemektedir. Gazprom’un VIP bölümüne geçiş noktası ve etkin markalama örneği