Yaş : 24 (09-10-1990)
Kulüp : Borussia Dortmund
Uyruk : Slovenya
Pozisyon : Sol-Sağ Kanat-Forvet Arkası
Artıları : Hız, Dribbling, Pas, Şut, Yaratıcılık
Eksileri : Fizik, Hava Hakimiyeti
Borussia Dortmund’un ara transfer döneminde kadrosuna kattığı Kevin Kampl, adını futbol kamuoyuna 2 sene önce tanıtmaya başlayan bir isim. Adı, geçtiğimiz Ocak ve yaz transfer dönemlerinde Fenerbahçe ile anılan, yine Fenerbahçe ile oynadıkları Şampiyonlar Ligi 3.tur müsabakalarında da izleme fırsatı bulduğumuz genç bir yıldız.
Kampl, Bayer Leverkusen alt yapısından yetişip 2009-10 sezonunda A takıma yükseldi. Burada 1 sezon geçirdikten sonra tecrübe kazanması için G.Fürth’e kiralandı. Sezon sonu(2011-12) ise bonservissiz olarak Osnabrück’ün yolunu tuttu. Burada da 1 sezon geçirdikten sonra, yıldızını parlatacağı Roger Schmidt yönetimindeki Red Bull Salzburg’a transfer oldu.
Burada geçirdiği 2,5 sezonda Salzburg forması altında toplamda 109 maça çıkan Kampl, 29 gol atıp 64 asist yapma başarısı gösterdi. Bu sezon ligde 18 maçta 5 gol ve 7 asist, Uefa Avrupa Ligi’nde ise 6 maçta 4 gol ve 4 asistle oynadı.
Uefa Avrupa Ligi’ndeki istatistikleri, grup aşamasındaki 6 maç üzerinden değerlendirildiğinde;
Kaleye 13 şut gönderip,
Maç başı 2.16 şut atmıştı.
13 şutta 10 isabetle %77’lik bir isabet oranı var, bu iyi bir şutör olduğunu gösterebilir. 320 pas yapıp 280 isabet sağlaması da iyi bir pasör olduğunu (%87.5 isabet oranı). Yaratıcılık anlamında da yine 21 kez hücumda tehlikeli pozisyon yaratmış, bu da demek oluyor ki takımının girdiği her 3.5 pozisyonun yaratıcısı Kevin Kampl.
Kampl’ın istatistikleri Borussia Dortmund’un istatistikleriyle karşılaştırıldığında; Kampl’ın maç başı 3,5 gol pozisyonu yarattığını görüyoruz. Bu oran ise Borussia Dortmund’da bir hayli düşük:0,82…(14/17).
Borussia Dortmund takım halinde ikili mücadelelerin %49.3’ünü kazanırken Kampl ise %52’sini kazanmış.
Borussia Dortmund takım halinde pasların %81.6’sında isabet sağlarken Kampl ise bu sezon %85 ile oynadı.
Bu istatistiklerin karşılaştırılmasında temel amaç oyuncunun genel anlamda takıma uyum sağlayıp sağlayamayacağıdır. Çünkü %81.6 isabetli pas yapan bir takıma, bu sayının altında bir performansı olan bir oyuncu geldiğinde, oyuncunun akan oyuna alışması zaman alabilir ve yeni transferin uyum süreci her takım için bir handikap olabilir. Ya da ikili mücadelelerin %49’unu kazanmış bir takıma, gelen oyuncunun performansı bu sayının altındaysa, bu oyuncu fizik olarak takımın seviyesinde değil anlamına gelebilir. Bu istatistiklerin Kampl’dan yana olması gerçekten avantaj gibi görünüyor. Çünkü Manchester’da fizik ve kondisyon yönünden ”bitmiş” bir Kagawa, sakatlıklardan dolayı formunu yakalayamamış Mkhitaryan ve Reus, Kampl’ı forma rekabetinde 2 adım öne çıkarıyor. Diğer sebebi de Kampl’ın 3.bölgede her mevkiîde oynayabilmesi.
Kariyer anlamında 3 sene öncesine kadar 2.lig futbolcusu olan Kampl, 2 yıl Avusturya 1.liginde oynaması sayesinde piyasa değerini 10 milyon euro’ya kadar çıkardı.