Kayıp İngilizler!

İnanılmaz televizyon gelirleri, alt ligler dahil İngiliz liglerinin kalitesi, transfer dönemi harcanan paralar, iyi antrenörler, iyi antrenman metodları, iyi stadlar, iyi seyirciler. Bunların hiç biri İngiliz ekiplerinin Avrupadaki çöküşüne engel olamadı. Son üç yılda ikinci kez İngiliz takımları Kupa 1’de çeyrek final göremedi.

Ada’da antrenörler tarafından yine alışık olduğumuz mazeretler üretildi: maç sayıları.
Ama şöyle bir inceleme yaparsak Manchester City’i eleyen Barcelona 44 maç yaparken City’nin sayısı 42. Paris Saint-Germain’e elenen Chelsea 44 maç oynarken rakibi 45’i bulmuş. Yani bu pek de geçerli bir mazeret değil.

Aralıksız, soluksuz bir maç trafiğinden bahsedilir fakat bu durum 1970’lerde Liverpool, Nottingham Forest, Aston Villa gibi takımlar Avrupa kupalarına damga vururken de böyleydi 2008’de Manchester United ile Chelsea Moskova’da final oynarken de.

 Yanlış futbol anlayışı mı?

Arsenal yıllardır İngiliz geleneklerine göre bir oyun oynamıyor. West Ham 1965’te Kupa Galipleri Kupası’nı kazandığından beri İngiliz takımları hızlı ve agresif bir oyun anlayışıyla başarılı oluyor. Arsenal gibi pas yapabilen ve bu kadar sık bu turnuvaya katılıp kazanamayan çok az takım vardır. Ben bunu biraz da Arsene Wenger’in vizyonuna bağlıyorum. Mourinho’ya da Wenger konusunda söylediklerinde hak vermemek maalesef imkansız.
Mesela Barcelona’nın pas oyunu büyüleyebilir ancak onların da en son final oynamalarından bu yana 4 yıl geçti. 2010’da ayağında topu çok tutmayan bir İnter’e kaybettiler.

Problem para da değil. Daha da artmakta olan yayın gelirleriyle birlikte İngiliz ekiplerinin bu konuda problem yaşadığı söylenemez. Zira hemen her takım transfer dönemini çok hareketli geçiriyor. Ancak para da her şeyi garanti etmez. Örneğin; Real Madrid 10. Şampiyonlar Ligi zaferi için milyonlarca Euro harcamasına rağmen takım olmaktan çok yıldızlara yöneldiği için bu başarıya ulaşmaları 10 yıldan fazla sürdü.

Mantıklı sebeplerden biri turnuvalar öncesi yapılan seyahatler olabilir. Mesela Tottenham Mayısta Avustralyaya gidiyor. Southampton ay başında İsviçrede kayaktaydı. Manchester City FA Cup’ta Middlesbrough’a kaybetmeden önce Abu Dhabi seyahati yapmıştı. Bu tarz yolculukların oyuncuları hem mental hem fiziksel açıdan yıprattığı çok net ve artık kulüplerin daha iyi çözümler üretmesi gerekiyor.

United’ın yeniden doğuş planları ne olacak? City Pellegrini ile yolları ayırıp yeni bir başlangıç yapacak mı? Wenger yaklaşımını değiştirecek mi? Bu soruların cevaplarını hep birlikte göreceğiz.

Kaynak: DailyMail