İspanya Süper Kupası’nda ikinci maç da Real Madrid’in galibiyetiyle sonuçlandı ve Real bu yıl müzesine bir değerli kupa daha ekledi. Üstelik bu sefer sadece iyi futbolla değil en büyük rakibine karşı bir El Classico’da taraflı tarafsız herkesin üstünlüğünü kabul ettiği bir futbolla bunu başardı.
Bildiğiniz gibi Futbol Akademi ailesi olarak yeni iş ortağımız InStat ile artık maç analizlerinde veri dağarcığımızı ve bilinmeyen istatistik oranımızı oldukça üst seviyeye ulaştırdık. InStat iş ortaklığı ile bu maç özelinde bir analiz bize Real Madrid’in ne denli üstünlük kurduğunu ve bunu nasıl başardığını daha iyi gözler önüne serecek.
Maç Kadroları ve Dizilişler
Görselde de yer aldığı gibi Real Madrid maça 4-3-3 düzeni ile başlayıp maç sonunda da bu dizilişe sadık kalıyor. Aslında her ne kadar 4-3-3 olarak görünse de bu alışıla gelmiş kanat forvetli bir 3’lü hücum varyasyonu değil. Diğer verilerle de birleştiğinde aslında ön 3’lünün orta sahaya daha yakın oynadığını ve orta bloğu daha kalabalık tuttuğunu görebileceğiz.
Barcelona’ya baktığımız da ise aslında maç başında ve maç sonundaki bu diziliş farkının veriler ışığında iki sebebi olduğunu düşünüyorum. Birinci neden ilk maçta alınan dezavantajlı skor nedeniyle ve Ronaldo’nun yokluğunu göz alarak hücum gücü yüksek bir 3-5-2 sistemi ile başlayıp erken gol bulmak, maçın gittiği anlaşıldığında ise skoru tutmak için 4-4-2 ye dönmek. İkinci neden ise aşağı da bulacağınız istatistik. Çünkü akan oyunda Barcelona’yı Barcelona yapan değerlerden uzaklaşan bir oyun vardı sahada. Tiki taka ve fazlaca kısa paslarla rakibi yoran Barcelona bu özelliğini Real Madrid’e kaptırmış durumda.
Real Madrid maç boyunca Barcelona’dan daha fazla kısa-orta pas yapıp daha fazla isabet bulmuş durumda. Yani alışık olduğumuz tiki taka düzeni Barca’da değildi. Bunun en büyük sebebi ise Madrid’in yukarıda bahsettiğim gibi kanat forvetli klasik 4-3-3 düzeninde oynamaması. Aksine orta sahayı kabalık tutan ve pas yüzdesini yüksek tutan bir Madrid vardı sahada.
Özellikle oyunun defans yönünü oynarken öndeki 3’lünün sahada oluşturduğu bu kare Barcelona’nın pas sayısını fazlasıyla düşürmekte ve oyunu orta sahaya yıkmakta. Barcelona’da Neymar’ın ve daha önceden oyunu kanatlara fazlasıyla yayabilen Dani Alves’in veya muadilleri bir oyuncusunun olmayışı ise oyunu kanatlara da yönlendirme konusunda Barça’yı sıkıntıya sokmuş durumda. Bu görselde önde ki üçlünün Benzema-Vazquez-Asenssio’nun oyunun defans yönünü 90 dakika boyunca nerede yer aldıklarını göstermekte.
Kısa ve Orta Mesafeli Pas Sayıları
Madrid temsilcisi toplamda ilk 11 oyuncuları 185 kısa pas denerken, tiki takanın mucidi Barca’da bu sayı ilk 11 oyuncuları için 157’de kalmış durumda. Sonradan giren oyuncuların Barça +16 pas katkısı olsa da Madrid’de +13 destek almış. Orta boylu paslarda ise yine Madrid’in 374 e 339 üstünlüğü mevcut. Tüm pas türlerinde ise Madrid 634 isabetli pasa karşın 558 pasla yine Barca’ya üstünlük kurmuş durumda.
Tabi ki bu durumun en büyük etkeni Madrid’in ev sahibi olması ve skor üstünlüğü olarak görünse de Barca her zaman Barca gibi oynar. Bu değişiklik gösterebilecek bir durum değildir. Çünkü Süper Kupa maçının ilk maçı Nou Camp’da oynansa da Barcelona ev sahibiyken bile tüm pas türlerinde 650 başarılı pas yaparken Real’de bu sayı 792 idi.
Real Madrid’in Diğer Artıları ve Öne Çıkan İstatistikler
Madrid’de Varane’nın savunmadaki inanılmaz istatistikleri ilk bakışta göze çarpan en büyük etken. Neymar’sız Barca’nın ceza sahasında eskisi kadar rahat hareket edemediğinin göstergesi olduğu kadar Zidane’ın Barça ’ya karşı oyun çizmesinin de en büyük göstergesi kabul edilebilir. Çünkü Varane %100 ile kusursuz bir maç çıkarmış durumda. Gerek ikili mücadelelerde gerekse defansif müdahalelerde %100 başarı ile en iyi maçlarından birini çıkarmış durumda.
Aynı şekilde orta sahada Barça’ya karşı Kovacic’in istatistikleri de oldukça çarpıcı. Özellikle Madrid atağa kalkarken yaptığı başarılı driplingler ve ground challenge’ları orta saha hâkimiyetinde önemli bir rol oynamış durumda. Kovacic’in bunu yapmasının diğer bir önemi ise aslında çok süre almamasına rağmen Casemiro’nun yokluğunda bunu yapması. Orta sahada diğer takım arkadaşları Modric ve Kross’un da bu istatistikte katkısı olduğu aşikar. Madrid’in diğer fark yaratan bir istatistiği de Benzema’dan gelmiş durumda. Hava toplarında kötü bir maç sergilemiş olsa da defansta 4/4 başarılı müdahale ile defansa katkısı gayet iyi 30 yaş üstü bir forvet oyuncusuna göre. Aşağıda ki tabloda da yer aldığı üzere bu sayı rakip takımda Suarez ve Messi’nin yaptığı toplam başarılı defansif müdahale sayısından çok.
Barça her ne kadar kaybetmiş olsa da eski formu aranan ve ilk maçta oldukça eleştirilen Pique’nin bu maçta oldukça başarılı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Gerek hava gerekse zemine yakın ikili mücadelelerde ve defansif müdahalelerde Varane’ı aratmayan bir performans sergilemiş durumda.
Sonuç
Real Madrid’deki teknik direktörlük döneminde 7. kupasını kazanan Zinedine Zidane, forma giydiği yıllara göre daha parlak ve ihtişamlı bir kariyere ulaştı.
2001-2006 yıllarında Real Madrid forması giyen ve 6 kupa zaferi yaşayan Zidane, bu hafta içinde Barcelona’yı iki maçta da oyun üstünlüğü ile beraber mağlup ederek kazandıkları İspanya Süper Kupası’yla Madrid ekibindeki teknik direktörlük kariyerinde 590 güne 7 kupa sığdırdı.
