Beşiktaş, Dolmabahçe’de Yeni Malatyaspor’u Larin’in tek golüyle devirdi. Konuk ekibin son yarım saatlik dilimde dirildiği mücadelede Beşiktaş’ta Josef’in yokluğunda o rolü üstlenen isim Atiba olurken Larin’in sol kanat forvet rolünde yaptıkları Beşiktaş hücumları için belirleyici etken oldu. Topun oyunda yaklaşık 59 dakika kaldığı maçın senaryosunu Beşiktaş’ın hücumdaki 343 kurgusu, Oğuzhan & Dorukhan rol karmaşası ve Larin’in üstlendiği rol üzerinden okumaya çalışacağız.
Genel
Beşiktaş’ta bu maçtaki en temel ve belirleyici eksik Josef de Souza oldu. Onun yokluğunda savunmadaki ilk topu kullanacak pivot rolü ise beklendiği gibi Atiba’nın oldu. Bu dokunuşla birlikte önde Dorukhan’ın yanındaki isim de Oğuzhan’dı. Bu isimlerin rollerinin ve performanslarının detayına inmeden önce Yeni Malatyaspor’un özellikle ilk yarıdaki durumundan kısaca bahsetmek gerekiyor. Hamza Hamzaoğlu’nun öğrencileri Beşiktaş’ın baskın bir topa sahip olma oyunu oynayacağının bilinciyle İnönü’ye gelmiş ancak bence özellikle ilk yarıda bu kabullenme durumu normalin üzerinde bazı sonuçlar verdi. Beşiktaş ilk yarıda topa %77 oranında sahip oldu. Normalde bu anormal oran Beşiktaş’ın aleyhine gelişir çünkü Beşiktaş kendi yarı sahasında al – ver oyunu oynarken rakip bazen kaptığı toplarla boşluklar yakalar ve pozisyon üretir. Yeni Malatyaspor bunu başaramadı. Beşiktaş neredeyse bütün oyunu rakip yarı sahada oynarken gol atamasa bile şans yarattı. İlk yarı bittiğinde Yeni Malatyaspor’un herhangi bir şutu yoktu. İkinci yarıda ise yalnızca 1 tane isabetli şut çekebildiler.
Kurgu: 343
Hücumda 343 dizilen Beşiktaş’ın temel kurgusu yine rakip yarı sahada topa sahip olmak üzerinden şekillendi. Kurguya adım adım göz atalım:
• Atiba genişleyen iki stoper arasında savunma hattını üçlüyor. (3)
• Welinton, Atiba’yla etkileşimli olarak çoğunlukla top kullanan isim.
• Bekler yani Rosier ve N’Sakala; önde çizgide konumlanmış.
• Dorukhan ve Oğuzhan aynı hatta orta sahayı beklerle birlikte dörtlemişler. (4)
• Kanatlar yani Ghezzal ve Larin; Aboubakar’a yani merkeze yaklaşmış. (3)
Bu noktada bence maçın belirleyici etkenlerinden olan Oğuzhan ve Dorukhan’ın zaman zaman yaşadığı rol karmaşasından söz etmek gerekiyor. Yukarıda gördüğümüz hatta Welinton veya Atiba’dan ilk topu alacak isim Dorukhan olduğunda Beşiktaş atakları daha statik bir hal alıyor çoğunlukla gelişemiyor. Oğuzhan geriye geldiğinde ise oradan daha verimli hücum etkileşimleri çıkıyor. Bu noktada Dorukhan’ın hücumda özellikle de Ghezzal’ın boşalttığı alanda topla buluştuğu hemen her atak tehlike yarattığını söylemekte fayda var. Yani Beşiktaş; Dorukhan ve Oğuzhan’ı aynı anda kullanacaksa bu ikilinin rollerine dikkat etmek gerekiyor. İki futbolcunun da fark yarattığı sekanslar belli. Oğuzhan 2. bölgede yüzünü kaleye dönmeyi başarmış bir şekilde top kullanıyorsa kurguda işler yolunda demektir ya da Ghezzal merkeze geldiğinde Dorukhan ekstra koşularıyla orayı işleyebiliyorsa hücumda işler yolunda demektir. Beşiktaş henüz bunu oturtabilmiş değil ancak ışık veriyor.
Welinton
Beşiktaş’ın rakip yarı sahada oynama ısrarı Welinton’ın zaman zaman yaşattığı savunma zafiyetlerine rağmen değerli bir oyuncu olmasını sağlıyor. Yukarıda birleştirdiğim iki sekansta da Welinton’ın çok doğru pas tercihleri kullanarak Beşiktaş ataklarında belirleyici etken olduğunu görüyoruz.
İlk pozisyonda kompakt rakiplere karşı ısrarla başvurulması gereken rakibi genişletecek bir pas görüyoruz Welinton’dan. Ayağı iyi bir stoper ve doğru koşu atmış bir bek; ceza sahasına iş birliğiyle giriyor. Beşiktaş’ın 3. bölgede çoğunlukla kalabalık olduğunu düşünürsek bu etkileşimle gol ve goller bulunacağını düşünüyorum önümüzdeki haftalarda. Welinton’ın pası kadar Rosier’in koşusu ve aksiyonu da değerli.
İkinci pozisyonda ise yine rakip yarı sahada sete oturma ısrarında bir Beşiktaş ve yine Welinton’dan akılcı bir derin pas görüyoruz. Geçtiğimiz hafta Welinton’ın sağ stopere geçmesinin doğru bir dokunuş olduğunu söylemiştim. Bu pası o dokunuştan ayrı okuyamayız. Welinton’ın sağ içte konumlanıp top kullandığı çoğu sekansı değerli buluyorum. Burada da Aboubakar’ın half-space’de doğru konumlanışı Welinton’dan iyi bir pasla ödüllendirilmiş.
İki sekans da sonuç vermiyor belki ama takımların kurgusunda belirleyici faktörleri; atılan goller kadar – hatta belki daha fazla – ceza sahasına girme ve pozisyon yaratma noktasında da konuşmamız gerekiyor. Oyunu ve taktiği bütünleştiren sekanslar çoğunlukla bunlar oluyor hatta. Bu açıdan not düşmek değerli. Şimdi de Beşiktaş kurgusunun doğal bir sonucu olan organize gole bakalım. Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ını özetleyen bir gol oldu çünkü.
11 pasla gelen gol
Temel Beşiktaş kurgusunu, konumları ve rolleri konuştuk. Henüz Larin’den söz etmedik ancak bu kurgunun sonuçlandırma aşamasındaki faktörlerden biri de – isimden bağımsız – bir kanat forvet gereksinimiydi. Oyun bunu çağırıyordu zaten ki Sergen Yalçın da iki haftadır Larin’i yani bir santrfor oyuncusunu sol kanatta forvet rolüyle kullanıyor. Şimdi adım adım gole bakalım sonrasında Larin’i de konuşacağız.
• Bekleri önde olan Beşiktaş her zamanki gibi geride üçlü bir kurguyla bekliyor. Bu noktada Larin’in merkezdeki katkısını ekstra olarak görmek mümkün. Önemli ve değerli bir etkileşim Larin’den.
• 3. ve 4. pasla birlikte Beşiktaş klasik kurgusunda, Atiba geride Welinton’la etkileşime girerek oyunu genişletiyor. Oyunun sola yıkıldığı bir sekanstan sonra bu genişletme hamlesi de değerli.
• 5. pas yani Welinton’ın derinde Aboubakar’a attığı pas golün belirleyici etkenlerinden birisi ve az önce de bahsettiğim gibi Welinton’ın önemli ekstralarından biri. Bu noktada Aboubakar’ın rolü de önemli çünkü Aboubakar önde Beşiktaş’ı gole götüren en önemli istasyonlardan birisi. Welinton’ın derinde Aboubakar’ı bulması bu yüzden çok önemli.
• Aboubakar sırtına rakip almayı seviyor, o anlardan birini görüyoruz sırtı dönük bir şekilde top kullanıyor. Topu kullanır kullanmaz da ceza sahasına koşusunu atıyor.
• Aboubakar topu Dorukhan’a oynarken adeta bir perde işlevi görerek Ghezzal’a da alan açıyor bu noktada kurgunun başka bir temel faktörü yani Ghezzal’ın içeride oyun kurma aşaması başlıyor. Ghezzal’ın Aboubakar perdesindeki değerli koşusu kadar konumlanışı da değerli. Ghezzal bu golde her hareketiyle büyük fark yaratıyor, henüz golün asistini yapmasa bile…
• Atak başlangıcında orta sahada katkı sunan Larin devamında merkezde de bir tek pasla atağa katkı sunuyor ve sonrasında temel kurgunun bir başka faktörü olan ceza sahası koşusuna devam ediyor. Hücumda kim top alırsa alsın Larin’in ceza sahasına +1 yazdığına hep dikkat etmek gerek.
• 9. pas yani Oğuzhan’ı ceza sahasında topla buluşturan pas Ghezzal’dan geliyor devamında da Oğuzhan için opsiyon oluyor. Riskli gözükse de Oğuzhan’ın ekstra pası Ghezzal için zor da olsa bir asist fırsatı yaratıyor.
• Son adımda yani Ghezzal’ın bence her zaman atılamayacak kusursuzluktaki gol pasında Beşiktaş’ın ceza sahasında epey kalabalık olduğunu söylemek gerek. Sonuç vermese bile dışarıda ribaundu toplamak da mümkün. Ghezzal, orta diyemeyeceğimiz netlikte bir gol pasıyla atağı başlatan Larin’e kale önünde topla buluşturuyor ve organize bir gol izliyoruz.
Uzun uzadıya detaylarıyla golü anlatmamın sebebi canımın spikerlik yapmak istemesi değil elbette. “Beşiktaş bu maçta nasıl organize bir gol bulabilir?” sorusunun cevabı niteliğinde kurguyu yansıttığı için golü detaylıca incelemek istedim. Tekrar tekrar izlemek ve özellikle Ghezzal’ın hareketlenmelerine odaklanmak gerek. Beşiktaş’ın ihtiyacı olan şey; normal bir golden daha çok organize bir goldü.
Larin
Beşiktaş hücumlarının sonuçlandırma aşamasında gördüğümüz Larin’den ve rolünden bahsetmek gerekiyor. Aboubakar’ın profili gereği Beşiktaş’ın sol kanatta forvet karakterli bir oyuncudan yararlanması gerektiğini ve aklımdaki ismin Güven Yalçın olduğunu söylemiştim. Bu noktada Larin’in performansının beni yanılttığını söylemem gerek. İdeal Beşiktaş şablonu için temel olarak yeterli görmesem de özellikle maç özelinde Larin’in sahadaki en iyi isimlerden biri olduğunu eklemek gerek.
14 kez ceza sahasında topla buluşan Larin, ceza sahasında 5 şut çekmeyi başardı. Bu durum yani Larin’i ceza sahasına sokabilme durumu Beşiktaş hücumları için bir turnusol kağıdı işlevi görüyor. Yani Beşiktaş, Larin’i ceza sahasına ne kadar sokabiliyorsa hücumda işler o kadar doğru gidiyor demektir. Bu açıdan Larin’i destekleyen istatistikler olması özellikle sol kanatta bazı şeylerin oturduğunu gösteriyor. Larin bu performansı daha ne kadar sürdürebilir bilmiyorum ancak Güven Yalçın’ın da rol itibariyle zaman zaman önde ortada zaman zaman ise solda kullanılabileceğini düşünüyorum. Larin’i bu noktada en değerli kılan faktör bir santrfor olması nedeniyle aklında sürekli ceza sahasına girmek olması. Solda N’Sakala top aldığında da sağda Ghezzal top kullanırken de Larin hemen ceza sahasına +1 yazıyor. Açıkçası Ghezzal’ın sağ kanattan arka direkte Larin’e ortalayacağı sekanslar izleyeceğimizi düşünüyorum ilerleyen haftalarda, bunların golle sonuçlanmasını yüksek bir ihtimal dahilinde görüyorum. Larin şimdilik sol kanat forvet rolünü benimsemiş durumda ve fayda sağlıyor.
Sonuç
Yeni Malatyaspor’un özellikle ilk 60 dakikadaki pasif yapısından ve kabulleniş tarzından yazının başında söz etmiştim. 60 sonrası için de tam tersini söylemek mümkün. Bu noktada Beşiktaş’ın son yarım saatlerdeki fiziki düşüşü de önemli. Yeni Malatyaspor ikinci yarıda özellikle de son 15-20 dakikada Beşiktaş’a bir gol atsa kimse şaşırmayacaktı belki de çünkü maç bitsin de gidelim modunda bir Beşiktaş izledik. Bu noktada Sergen Yalçın’ın hamlelerinin de oyuna herhangi bir olumlu etkisi olmadığını eklemek gerek. Beşiktaş son 30 dakikada düşüşünü ve temel kurgusu kadar başka senaryolar üzerinde de durmalı. Temel kurgu bu maçta biraz ışık vermeyi başardı ancak sonrasındaki düşüş bu ışığı engelleyebilirdi. Josef’in yokluğunda işlerin yolunda gözükmesi ise Beşiktaş için +3 puan kadar değerli oldu.
İstatistik: Maçkolik