Avrupa futbolunun son yıllarda en çok dikkat çeken karşılaşması olan Liverpool-Manchester City mücadelesinin son ayağında gülen taraf Guardiola’nın öğrencileri oldu. İlk yarıda bir penaltı vuruşundan yararlanamayan Manchester City, Foden’ın başrol oynadığı ikinci 45 dakikada ise rakip kaleye 4 gol bırakarak şampiyonluk yolunda çok büyük bir adım attı.
Guardiola’nın Klopp’a karşı görkemli bir galibiyet aldığı bu karşılaşmayı global iş ortağımız Metrica Sports’un geliştirmiş olduğu Play yazılım ile birlikte analiz edeceğim.
Kadrolar & ortalama pozisyonlar
Ev sahibi ekipte Klopp, ilk devredeki City karşılaşmasında Jota’yı da sahaya sürerek 4 hücumculu 4-2-2-2 diyebileceğimiz bir düzenle maça başlamıştı. Bu maçta ise sakatlıklardan ötürü hem savunmada hem de hücumda fazla opsiyonu bulunmayan başarılı teknik adam, alışageldiğimiz 4-3-3 düzeniyle takımını sahaya sürdü. Stoper ikilisini Fabinho-Henderson olarak seçmek zorunda kalan Klopp, savunma hattının önünde ise Wijnaldum’a görev verdi. Hollandalı oyuncunun önünde Thiago ve Curtis Jones görev yaparken hücum üçlüsü ise beklenilen şekilde Mane-Salah-Firmino’dan oluştu.
Manchester City tarafında da Guardiola, son zamanlarda büyük bir sıçrama yaptığı 4-3-3- düzenini devam ettirdi. Sağ bekte Cancelo; sol bekte de Zinchenko’ya görev veren Katalan teknik adam, orta alandaysa Rodri-Bernardo Silva-İlkay üçlüsüne şans verdi. Son zamanlarda sol kenarda kendine yer bulan Foden, bu karşılaşmada sahte dokuz göreviyle en uçta yer aldı. Hücumun sol kenarında Sterling yer alırken sağ kenarında da Mahrez maça başladı.
Guardiola’nın oyun kurulum düzeni & Bernardo’nun rolü
Liverpool-Manchester City eşleşmesinde Klopp’un öğrencilerinin üstün geldiği maçlara bakarsak Liverpool’un uyguladığı pres düzenleriyle rakibinin oyun kurulumundaki planını taca çıkardığını görürüz. Bu karşılaşmada ise Guardiola, temelde ana planına sadık kaldı ve oyun kurulumunda yaptığı bazı dokunuşlarla Liverpool’un ön alandaki presini büyük oranda etkisizleştirmeyi başardı. Ayrıca City, maç genelinde %46 oranında topla oynadı.
Klopp’un takımlarında pres şablonu bire bir eşleşmelerden ziyade genellikle rakibin pas kanallarını kapatmaya odaklıdır ve bu yaklaşımın City gibi takımları zor durumda bıraktığını önceki maçlarda görmüştük. Guardiola’nın oyun kurulumundaki şablonuna gelirsek, deneyimli teknik adamın sağ bek Cancelo’yu sahte bek rolünde görevlendirdiğini görüyoruz. Yukarıdaki görüntüde olduğu gibi Portekizli oyuncu, top takımındayken bir orta saha oyuncusu gibi merkezde konumlandı. Zaman zaman Rodri’nin de savunmayı üçlemesiyle sağ stoper Stones çizgiye yakın konumlandı ve ayrıca Bernardo Silva da kenara açılarak yardıma gelince, City topu oyuna sokarken rakip presi kırmayı başardı. Cancelo’un bahsettiğim bu rolü, takımı için pek çok açıdan oldukça kritikti zira yıldız oyuncu maç boyu 78 kez topla buluştu ve bu alanda Rodrinin ardından 2. sırada yer aldı.
Liverpool’un ön alan presindeki genel şablonunu hatırlayacak olursak, Mane’nin genellikle rakip sağ bek ve sağ stoper ikilisini kontrol ettiğini, bu oyunculara olan pas bağlantılarını kapattığını görürüz. City’nin düzeninde ise hem Cancelo’nun merkezde konumlanması hem de Bernardo’nun sağ çizgiden oyun kurulumuna destek vermesi Liverpool’un bu düzenini taca çıkardı. Bazı anlarda Liverpool’un merkez oyuncularının Bernardo’yu takip ettiğini gördük, bu olduğundaysa Guardiola’nın öğrencileri paslarla topu sol kenara yönlendirerek rakip presi yine kırmayı başardılar.
City’nin ilk yarıdaki 4-3-3’lü pres düzeni
Maviler, maçın ilk 45 dakikalık bölümünde rakibini 4-3-3 şeklinde karşıladı ve genellikle ön alan presine başvurdu. Foden, birçok maç içi sekansta rakip savunma önü oyuncusu Wijnaldum ile eşleşti.
Ayrıca Guardiola, ilk yarı boyunca Liverpool ataklarında sağ kenar oyuncusu Mahrez’i daha çok ileride tutmayı tercih etti ve büyük ihtimalle Robertson’ın arkada bırakacağı boşlukları hesaba katarak oyuncusunu bir hızlı hücum tehdidi olarak konumlandırdı. Bu gerçekleştiğinde de sağ iç Bernardo’nun kenara yakınlaşarak savunmada Cancelo’ya yardımcı olduğunu gördük. Bu ikili hücumda da oldukça hareketliydiler.
City’nin hücum yerleşimi
Hücum yerleşimlerinde ise City oyuncularının genellikle beşli bir hatla rakip yarı sahaya yerleştiklerini gördük. Bahsettiğim üzere Cancelo, sahte bek rolündeydi ve bir orta saha oyuncusu gibi içte konumlandı. Zinchenko’yu ise genellikle ataklara katılırken pek fazla görmedik. Sterling ve Mahrez çizgiye açıldılar, İlkay ve Bernardo ise iç koridorlara yakın konumlandılar, sonuç olarak da yukarıda gördüğümüz gibi beşli bir hücum hattı ortaya çıktı. Guardiola’nın, Sterling ve Mahrez’i çizgide konumlandırması, hücum anlamında takımına birçok olumlu sonuç getirdi. Takımın en yetenekli isimlerinden ikisini rakip beklerle eşleştiren dahi teknik adam, birazdan gollerde de göreceğimiz gibi bu eşleşmelerde sürekli istediğini alan taraf oldu.
Foden’ın ilk yarıdaki rolü
Genç yıldız her ne kadar maça damgasını ikinci yarıda vurmuş olsa da ilk yarıdaki sahte dokuz performansıyla da sahada oldukça önemli işlere imza attı. Birçok sekansta derine inip takımının orta alanda daha kalabalık olmasını sağladı ve bu bağlantıları oldukça iyi gerçekleştirdi.
Bu durumu yukarıdaki görüntü üzerinden okumak mümkün. Foden derine gelerek topu takımına kazandırıyor ve devamında topu tekrar alarak Mahrez’e güzel bir şekilde gönderiyor.
2. yarıdaki rakibi 4-4-2 karşılama düzeni
İkinci 45 dakikanın başından itibaren Guardiola, rakibini 4-3-3 yerine 4-4-2 şeklinde karşılamaya başladı.
Bernardo, ileri çıkarak Foden’ın partneri oldu ve Mahrez, bu devrede daha fazla savunma görevine sahip bir oyuncu olarak orta dörtlünün sağ kenarında konumlandı. İlkay ise Rodri’nin yanına çekilerek ikili orta sahayı oluşturdu. Bu hamleyle birlikte Guardiola, rakibinin hücumcu bekleriyle daha iyi eşleşebildi ve aynı zamanda orta üçlünün iç bölgelerinde yer alan Bernardo-İlkay ikilisinin üzerindeki savunma yükünü azalttı.
Hücum yerleşimlerinde ise City adına değişen bir şey yoktu. İlk yarıda olduğu gibi genellikle beşli bir hat ortaya çıktı ve aynı düzen devam etti.
49.dakikada İlkay, takımının ve kendisinin ilk golünü kaydetti. Pozisyonun başlangıcında Sterling’in sol kenarda topla buluştuğunu ve devamında da Arnold’ı çok rahat bir şekilde eksilttiğini görüyoruz. Ayrıca City, sonradan Bernardo’nun da dahil olmasıyla beşli bir hatla rakip ceza sahasına yerleşmiş durumda. Son zamanlarda Liverpool’un rakipleri, sürekli beklerin arkasını -özellikle Trent’in- hedefleyerek tehlike üretmeye alışıyordu. Guardiola da halihazırda devam eden düzenini bozmadı ve yetenekli kenar oyuncularını rakip beklerle bire bir eşleştirerek sonuca gitti. Sterling, maçı 5 başarılı adam geçme ve 2 kilit pas ile tamamlayarak bu alanlarda takımın lideri oldu.
Ayrıca City, hücumlarının %51’ini sol kenardan gerçekleştirdi.
Mahrez-Jesus değişikliği ve Foden’ın yeni rolü
Guardiola, maçtaki ilk ve tek oyuncu değişikliğini skorun 1-1 devam ettiği 72. dakikada yaptı ve Mahrez’i kenara alırken Jesus’u sahaya sürdü. Bu hamlenin ardından maçın yıldızı Foden, sağ kenara geçti ve etkili performansını sürdürdü. Sahte dokuz rolünde bağlantı oyununu oldukça iyi oynayan Foden, sağ kanatta geçirdiği yaklaşık 20 dakikalık bölümde de Roberston’a fazlasıyla zor anlar yaşattı. Maçı 1 gol 1 asistle tamamlayan genç yıldız, ayrıca 2 başarılı adam geçme ve 1 kilit pasla oynadı.
Genç yeteneğin maça imzasını attığı bu golün başlangıcında da City’nin iki kenar oyuncusu oyunu genişleten roldeler. Sterling’in ilk golde yaptığını burada Foden yapıyor ve rakip bek oyuncusundan çok kolay bir şekilde sıyrılarak maçın skorunu tayin eden gole imza atıyor. Ayrıca skorun 3-1 olmasına karşın City’nin kalabalık bir şekilde rakip ceza sahasına geldiğini de görüyoruz.
Sonuç
Guardiola’nın öğrencileri, şampiyonluk yolundaki en büyük rakipleri karşısında görkemli bir galibiyet aldı ve yoluna dolu dizgin devam etti. Sezon boyunca sakatlıklarla boğuşan Liverpool tarafında ise Trent-Robertson ikilisinin kötü savunma performanslarına Alisson’un iki golde yaptığı pas hataları da eklenince Kırmızılar şampiyonluk yarışından uzaklaştılar. Maçın en fazla fark noktalarından biri de City’nin oyun kurulumundaki düzeni oldu. Foden ise hem skor katkılarıyla hem de ilk yarıdaki sahte dokuz performansıyla maça damga vurdu.
Kaynaklar: Maçkolik & WhoScored
Sizler de dilerseniz Play analiz programını ücretsiz olarak aşağıdaki görsele tıklayarak indirebilirsiniz.