Spor Toto Süper ligde deplasmanda 7 maçtır galip gelemeyen Galatasaray, son 5 maçta 4 puan toplayabilen Gaziantepspor’a konuk oldu. Son birkaç hafta defansta sorun yaşayan Galatasaray, bu maçta da defansif açıdan çok zayıf bir mücadele çıkardı. Maç Gaziantepspor’un 2-0’lık galibiyetiyle sonuçlandı.
Galatasaraylı Oyuncuların İsteksizliği
Daha maç başlar başlamaz Galatasaraylı futbolcuların isteksiz oyunu, maçın nasıl gideceğinin aslında bir uyarısıydı. Adam ve top peşine koşan bir takım yerine, sadece top peşine koşan bir Galatasaray vardı sahada. Eğer 4. dakikada gelen golü izlersek aslında birçok hata olduğunu görebiliriz:
Larsson’un iki kişi arasından pas vermesini geçiyorum. Chedjou’nun orta sahanın gerisinden gelen Abdülkadir’i çizgiye kadar indirmesi büyük hata:
Topa 35 metre uzak olan Abdülkadir, orta sahanın bir karış gerisinden koşuya başlıyor
Chedjou rakibini fark edince depara başlıyor ve omuz omuza bir pozisyon oluşuyor
Chedjou rakibine karşılık ağır hareket ediyor ve bomboş alana yönelen Abdülkadir orta kesip gol attırıyor
Bu pozisyon 70. dakikada olsa yorgunluk olarak karşılanabilir, ancak burada Chedjou biraz isteksiz kaldı. Malum, Chedjou bu kadar yavaş bir oyuncu değil.
Bu pozisyonun diğer bir hatası ise Linnes’ten. Koray’ın kapattığı bir futbolcuya yöneliyor ki önüne de geçmiyor, sadece kaleciden dönen topu dışarı çıkarmak için etkili olabilecek bir pozisyonda. 5 metre etrafında tutacağı kimse yok.
Halbuki pozisyon gereği biraz geriden alsa veya arkasına dönüp baksa Emre’yi görüp önüne kapatabilir ve böylelikle golü önlemiş olabilirdi.
Tabii ki golde, 45-50 metre depar atan Abdülkadir ve Emre’yi tebrik etmek gerekli. Müthiş çaba serf ederek Gaziantepspor’u taraftarları önünde Galatasaray gibi büyük bir takım karşısında öne geçiriyorlar.
İlk yarıda Galatasaray öyle bir pozisyon atlatıyor ki, maçın en net ofansif açıklığından biri. Eğer topla gelen oyuncu doğru seçim yapsa, net gol.
Ancak kendi gidiyor ve Koray topu karşılıyor.
İstatistik Her Şey Değildir
Eğer dönüp maçın istatistiklerine bakarsak, Galatasaray’ın oyunu domine ettiğini düşünebiliriz. Galatasaray, rakibinin 217 başarılı pasına karşın 352 kez adrese teslim pas yolladı. Ancak maç boyu 58% topa sahip olan Galatasaray’ın 11 şuttan sadece dördü kaleyi buldu. Bu kadar topa sahip olan ve pas yapan bir takımın, şutlarda fazla etkili olamaması maçın neden kaybedildiğinin en önemli göstergelerinden biri. Tabii ki burada direnci yüksek, hırslı bir takıma karşı oynamaları ve kendi oyuncularının isteksizliği de büyük rol oynuyor.
Gaziantepspor maç boyu kendi sahasında uyguladığı pres ile iyi bir sonuç aldı – Galatasaray’dan tam 16 top kaptı ve sadece 9 top kaybetti. Tabii top kapmalarda uygulanan ikili, üçlü pres çok önemli.
Tam Bir Kaos
İkinci gole gelirsek, aynı birinci golde olduğu gibi birçok bireysel hatanın oluştuğunu görebiliriz. Defansın arkasına müthiş bir pas atılıyor, Larsson kaleciyi geçip golünü atıyor:
Eğer kare kare bakarsak, neredeyse 5-6 oyuncunun gerekli çabayı sarf etmediğini açığa çıkartabiliriz.
Pozisyon başlangıcında Orkun topu Olcay’dan kurtarıyor ve sola çekiyor, ardından defans arkasına top atıyor. Yukarıda işaretlediğim üç oyuncuda hatalı.
Orkun topu Olcan’dan kurtardıktan sonra Chedjou müdahale etse pozisyon daha başlamadan bitebilir. Ancak Chedjou rakibe yaklaşmıyor bile. Olcan oyundan düşmüş vaziyette ve arkasında duran Selçuk hiç oralı değil.
Burada Galatasaray açısından bir diğer sorun defasın iletişim halinde olmaması. Larsson hareketlenmeye başladığında Linnes iki şey yapması gerek
1) Korayı uyarmak.
2) Defans arkasına, tıpkı rakibi gibi depar atmak
Bir diğer hata Koray’dan, rakibini ofsaytta düşürmeye çalıştı ancak zamanlama hatası yaptı.
Rakibi ile beraber koşuya başlasa topu kesip golü önleyebilirdi.
Geleceğe Dair Mini Yorum
Galatasaray başında üçüncü serüvenine çıkan Mustafa Denizli, maalesef açık ara başarısız oldu. Hamzaoğlu ile karşılaştırdığımızda, daha az pozisyona giren ve şut çeken bir Galatasaray var.
Kendisi de bunun farkında, yaptığı basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: “Yarın başkanla durumu değerlendirip kararımı açıklayacağım…”.
Galatasaray’ın başına ligde üçüncüyken geçti ancak takımı şu anda beşinci sırayı Akhisar ile paylaşıyor. Tabii Avrupa kupalarından da elendi. Takımın sezonu ilk dörtte bitirmesi kesinlikle şart, eğer ilk dörde giremez, Türkiye kupasını kazanamaz ve Avrupa’dan men edilirse, bu ceza Avrupa’ya katılma şansını elde edene kadar ertelenir. Şu anda yapılacak en iyi şey takımın bir araya gelmesi ve takım ruhunun yeniden kurulması çünkü birbirine destek olan bir takım yok sahada. Eğer bu elde edilirse oyuncular maçın daha ilk dakikalarında oyundan soğumaz ve taraftardan negatif bir reaksiyon almaz.
Maçın Adamı
Hiç alışık olmadığı forvet pozisyonunda harika işler başaran Larsson.