Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticileri sanırım tüm Türk spor medyasını ters köşeye yatırarak futbolcu transferinden ziyade “Sportif Direktör” lük koltuğuna bir İtalyanı, Giuliano Terraneo’yu getirdi.
Öncelikle futbol yaşamı sonrası Terraneo’yu kısaca tanıtmak gerekirse;
İtalya’da 80’li yıllara damga vuran kalecilerden biri olarak hatırlanan Terraneo, 1990’da futbolu bıraktıktan hemen sonra profesyonel kariyerine başladığı Monza’da sportif direktörlük görevine getirildi. 1998 yılının Ağustos ayında dönemin Lazio Genel Direktörü Julio Velasco, Terraneo’yu kulübe Sportif Direktör olarak transfer etti. 2 yıl Lazio’da bu görevi sürdüren Terraneo, 2000 yılında Inter ile anlaştı. Clarence Seedorf, Fabio Cannavaro gibi dönemin yıldız futbolcularının Inter’e transferini gerçekleştiren isim olarak hem Interli taraftarların hem de futbol kamuoyunun gözünde büyük takdir kazandı. Milan, Inter, Arsenal, Barcelona başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ünlü kulübüyle önemli ilişkileri bulunan Giuliano Terraneo, 2015-2016 sezonu itibariyle Fenerbahçe’de Sportif Direktörlük görevini yürütecek. (Hürriyet)
Bu noktadan sonra akıllara bazı sorular geliyor. Aykut Kocaman sonrası sportif direktörlük koltuğunu boşaltan ve sonrasında da bu göreve birini getirmeyen kulüp yönetimi en azından spor medyası ve taraftarlar için “ani” olacak bir karar ile bu koltuğa bir İtalyan getirdi. Çok naif düşünecek olursak Aziz Yıldırım bu süreci kendi içinde çok iyi süzdü, özümsedi, medya ve taraftarlarına “Bu işlere karışmamanın zamanı geldi. Hatamı anladım, bu işleri işinin ehli bir yabancıya bırakıyorum” mesajı verdi.
Veya panik bir hamle ile kongre üyelerine de “bu işlerden elimi eteğimi çekeceğim, alın size takım ile arama bir duvar koyuyorum” mesajı vermiş olabilir mi? Belki de bu hamlenin her ikisine hizmet edeceğini düşündü. Ben bir kulüpte sağlıklı bir ortam olması durumunda Sportif Direktörlüğün de olması gerektiğini düşünüyorum. Dolayısı ile eğer Fenerbahçe’de birşeyler değişecekse, bu adım önemli olabilir.
Nerden bakarsak bakalım Aziz Yıldırım, kendisi için zorlu geçen bu süreçte stratejik anlamda kendi adına önemli bir adım atmış gibi görünüyor. Bu hamleyi kongre üyeleri ve taraftarlar nasıl değerlendirir hep beraber göreceğiz.
Futbol Akademi takipçileri bir süredir Türkiye Süper Ligi ile ilgili bir yazı yazmadığımızı fark etmiş olabilir. Yepyeni bir sezona gireceğimiz önümüzdeki günlerde biz de Süper Lig’de de olmasını hayal ettiğimiz bembeyaz bir sayfa açmak istiyoruz.